• 159
    izmirde bostanlının arka taraflarında bir kavhe/çay bahçesinde;

    annem-babam-bir aile dostumuz eşi ve oğulları yakın arkadaşım azizcan ile takip etmiştik.
    hey gidi hey.

    o zamanlar 14 yaşındayım, hayatımız galatasaray. gerçi şimdi de pek farklı değil.
    neyse, ilk yarı bitti annemlere dönüp nolur eve gidelim, 5 olacak bu maç dedim.

    96-00 yıllarındaki baskın futbola, avrupada gelen ayak seslerimize*** ve bir sene * ve 8 ay öncesindeki* avrupa kupası zaferlerimize rağmen, nedense ilk yarı bitince bizi çok pis düzecekler sanmıştım.
    yani düşünün, galatasaray'ın en pick zamanlarında bile -o an- inanılmaz umutsuzluğa kapılmıştım.

    işte o 3 nisan 2001 günü, ilk defa şunu öğrendim.

    galatasaray kendine inanmayanları göt etmeyi çok sever

    inanılmazdı.
    gerçekten hepimizin o günle ilgili bir çok anısı vardır.
    ama bana her sorulduğunda, her bu maçı andığımda göt oluşum gelir aklıma.

    güzel günlerdi vessalam.

    bu arada, biz aslında 2000-2001 sezonunda, 2.tur gruplarında bazı maçlarda saçma şekilde ikili averaj vermesek çeyrek değil, final oynamamız işten bile değildi..

    (bkz: 21 kasım 2000 milan galatasaray maçı/@jadoregalatasaray)

    hey gidi hey.

    sözün özü, bize optimist taraftar, pembe gözlük demeyin.
    cidden, galatasaray kendine inanmayanları göt etmeyi çok sever.
App Store'dan indirin Google Play'den alın