32
basketbol hariç diğer tüm şubelerin kapatılması gerekiyor. romantizm bitti artık.
konu sadece kulübün zarar etmesi değil. taraftarın da bu şubeleri sallamamsıdır. aynı şey fenerbahçe ve beşiktaş için de geçerli. istisnalar hariç futbol sayesinde sevildi bu kulüpler. memlekete sporu her alanıyla tanıtmak belki de yıllar önce üçünün de asli görevlerindendi ama iletişim çağında herkes her şeyi rahatlıkla öğrenebilecek durumda artık.
aksini düşünenleri de pek anlayamıyorum. futboldan sonra en çok ilgilenilen erkek basketbolda bile maçlar takımın durumuna ya da maçın önemine göre ilgi görüyor. fazla uzağa gitmeden şubenin bu yılki durumuna ve sözlükteki ilgiye bakmak yeterli. diğer şubelerden bahsetmiyorum bile. sözlükte 3000 civarı yazar var, 2995'inin bu takımların maçlarından haberi bile yoktur. 3-5 emektar arkadaş yazmasa kimsenin aklına gelmez. gayet de normal bir durum, futbol taraftarıyız neticede.
armanın peşindeyiz mottosu da geçerliliğini yitirdi. yıllarca bu şubeleri birçok kişiden daha yakın takip etmiş biri olarak bir çırpıda aklıma gelenleri özet geçeyim; tekerlekli basketbol derbisinde tribünler tekme-tokat birbirine girdi, kadınlar basketbol maçında kadın sporculara "ölecek ölecek öleceksiniz, a.... a.... göreceksiniz" diye hakaret edildi, kadın-erkek voleybol maçlarında defalarca kez olay çıktı, erkek basketbolda yaşananları yazmaya bile gerek görmüyorum, hepiniz biliyosunuz. 30 yaşında adamım; ben gerçekten efes-ülker, eczacıbaşı-vakıfbank maçlarındaki o naif tribünleri, sporun gerçekten spor olduğu o dönemleri özledim. holiganizm futbolda yetiyor da artıyor. allahtan üç büyükler dışındaki diğer futbol kulüpleri de işin içinde değil, onlar da olsa branş farketmeksizin her maç ayrı bir kaos yaşanması işten bile değil.
son olarak, galatasaray adının "oyuncuların maaşının ödenmemesi, takımlara bütçe ayrılmaması, teknik direktörün çocuğunun kumbarasındaki parasıyla antremana gitmesi" gibi rezillikler içinde geçmesinden de illallah ettim. kimsenin galatasaray'ın adını bu şekilde kirletmeye hakkı yok. kendimi bildim bileli bu branşlar bir türlü doğru-düzgün yönetilmedi. futbol takımı başarılı olduğu müddetçe birkaç emektar hariç kimse de umursamaz. derbilerde biraz küfür edilir, geçilir. umarım en yakın zamanda buna bir son verilir.
erkek basketbol haricinde üç büyüklerin tüm şubeleri kapatılmalıdır.
konu sadece kulübün zarar etmesi değil. taraftarın da bu şubeleri sallamamsıdır. aynı şey fenerbahçe ve beşiktaş için de geçerli. istisnalar hariç futbol sayesinde sevildi bu kulüpler. memlekete sporu her alanıyla tanıtmak belki de yıllar önce üçünün de asli görevlerindendi ama iletişim çağında herkes her şeyi rahatlıkla öğrenebilecek durumda artık.
aksini düşünenleri de pek anlayamıyorum. futboldan sonra en çok ilgilenilen erkek basketbolda bile maçlar takımın durumuna ya da maçın önemine göre ilgi görüyor. fazla uzağa gitmeden şubenin bu yılki durumuna ve sözlükteki ilgiye bakmak yeterli. diğer şubelerden bahsetmiyorum bile. sözlükte 3000 civarı yazar var, 2995'inin bu takımların maçlarından haberi bile yoktur. 3-5 emektar arkadaş yazmasa kimsenin aklına gelmez. gayet de normal bir durum, futbol taraftarıyız neticede.
armanın peşindeyiz mottosu da geçerliliğini yitirdi. yıllarca bu şubeleri birçok kişiden daha yakın takip etmiş biri olarak bir çırpıda aklıma gelenleri özet geçeyim; tekerlekli basketbol derbisinde tribünler tekme-tokat birbirine girdi, kadınlar basketbol maçında kadın sporculara "ölecek ölecek öleceksiniz, a.... a.... göreceksiniz" diye hakaret edildi, kadın-erkek voleybol maçlarında defalarca kez olay çıktı, erkek basketbolda yaşananları yazmaya bile gerek görmüyorum, hepiniz biliyosunuz. 30 yaşında adamım; ben gerçekten efes-ülker, eczacıbaşı-vakıfbank maçlarındaki o naif tribünleri, sporun gerçekten spor olduğu o dönemleri özledim. holiganizm futbolda yetiyor da artıyor. allahtan üç büyükler dışındaki diğer futbol kulüpleri de işin içinde değil, onlar da olsa branş farketmeksizin her maç ayrı bir kaos yaşanması işten bile değil.
son olarak, galatasaray adının "oyuncuların maaşının ödenmemesi, takımlara bütçe ayrılmaması, teknik direktörün çocuğunun kumbarasındaki parasıyla antremana gitmesi" gibi rezillikler içinde geçmesinden de illallah ettim. kimsenin galatasaray'ın adını bu şekilde kirletmeye hakkı yok. kendimi bildim bileli bu branşlar bir türlü doğru-düzgün yönetilmedi. futbol takımı başarılı olduğu müddetçe birkaç emektar hariç kimse de umursamaz. derbilerde biraz küfür edilir, geçilir. umarım en yakın zamanda buna bir son verilir.
erkek basketbol haricinde üç büyüklerin tüm şubeleri kapatılmalıdır.