• 113
    galatasaray özelinde olan deplasman fobisi değil, deplasmandaki oyun felsefesi ve kurgusudur. sen elindeki oyuncu grubuna uygun saha dizilişiyle ve oyun kurgusuyla çıkarsan sonuç aldığını göreceksin. 1996-2000 arası tam saha presle, oyunu rakip sahaya yıkarak oynuyordun deplasmanda. çünkü elinde manyak ciğerli orta alan oyuncuların, pres yapan hava topuna hakim bir forvetin vardı. şimdi elinde forvetin yok, orta alan oyuncu özelliklerin oyunu rakip sahada oynama diyor, kanat oyuncularınla ve savunmadan akıllı ve hızlı dikine oyunla sonuca git diyor. ama sen ne yapıyorsun? rakip sahada mıy mıy top dolaştırıyorsun, acaba nasıl yapsam delsem diye aheste aheste geziniyorsun, arada yanındakiyle hasbihal ediyorsun n'oldu senin çocuğun okulu falan diye.. derken bir kaptırıyorsun topu, rakip nispeten hızlı ve iyi top yapan 2-3 adamıyla sonuca gidiyor.

    şimdi diyeceksiniz ki, sadede gel, önerin ne? çok ilginç ve fantastiş bir öneri tabiki..porto maçındaki oyun planıyla çık deplasman maçlarına. 0-0'ken bireysel hata yapmazsan, sırtını koltuğuna yaslar, elinde çayınla yada içkinle gerine gerine izlersin müstakbel galibiyeti!
App Store'dan indirin Google Play'den alın