15890
dursun özbek gibi bir insanın altında çalışmayı kabul ederek geldi her şeyden önce. her ne olursa olsun, yolun yarısında kaptansız kalmış bir gemiyi emanet almak bile başlı başına olaydı zaten. fatih terim bu maddi yoklukta galatasaray'a gelmez diyeni de, fatih terim florya'ya girerse ben galatasaralılıktan çıkarım diyeni de oldu. kimisi kebapçı selahattin denen herif yanında tümer metin, tff yönetim kurulu üyesi cengiz zülfikaroğlu ve beşiktaş eski yöneticisi emin önal otururken telefonda fatih terim'e küfredip ''buraya gelmezsen ...'' demesini teğet geçerek hocayı eşkıyalıkla suçladı.
sonuç? gerçek galatasaraylılar kazandı. sevsin sevmesin galatasaray teknik direktörlüğüne getirilmiş fatih terim'i destekleyenler, ya da ''dön hocam'' diye imparatorun evinin kapısında nöbetler tutup gözyaşı dökenler kazandı. kişileri değil, ahmet'i mehmet'i ünal'ı değil, fatih terim'i değil, galatasaray'ı önde tutanlar, ''aslolan galatasaray'dır'' diyenler kazandı.
en başta da adalet kazandı. antrenman sahasındayken görevine son verildiğini kulübün internet sitesinden öğrenen bir teknik direktörü kendisi istifa etmiş gibi, takımı yarı yolda bırakmış gibi göstermeye çalışanların bugün adı dahi anılmazken, bunları yapanlar galatasaray'ın maddi açıdan zor günlerinde kulübe bir kuruşluk dahi katkı vermemesine karşın, belki de en olmaz denilen anda çıkıp gelerek ve maddi fedakarlıklar yapıp da gelerek 21. şampiyonluğumuzu kazandıran fatih terim ve adalet kazandı. sahi, hani fatih terim lise hocasıydı? hani galatasaray'ın artık bir üniversite profesörüne ihtiyacı vardı, doğru ya prandelli galatasaray'ı dünyanın zirvesine taşıyacaktı ama imparator'un buna vasfı yetmezdi! bizzat abdurrahim albayrak'ın dile getirdiği, ''seneye öyle bir takım kuracağım ki teknik direktörsüz bile şampiyon olacak. bu magandalıkları yapan adamla yola devam etmeyeceğim.'' diyenler şimdi neredeler?
bunları neden söylüyorum sevgili galatasaray taraftarı biliyor musun, biraz olsun galatasaray'a gerçekten gönül vermiş insanların kıymetini bilebilelim diye. 21 şampiyonluğun bugün 7'sine sahip sen ben gibi galatasaraylı bir insanı ne kadar kolay harcadığımızın hala farkında değiliz çünkü. tüm bu yaşananlar yirmi sene öncesine ait değildi, çok yakın bir zamanda dört sene önce gerçekleşti. galatasaray'ı galatasaray yapan en önemli birkaç isimden biri olan fatih terim'in görevine son verildiğinde, taraftarın bir kısmının ''takım zaten terim'e rağmen oynuyordu, uluslararası bir teknik adam getirelim de şampiyonlar ligi'nde daha büyük başarılar kazanalım'' diyenleri tarih unutur mu?
zamanında ali şen fatih hocaya kamyon dolusu para önermişti. gel fenerbahçe'nin başına geç, maaşını sen belirle demişti. üstelik bunu teklif ettiğinde daha ortada üst üste dört şampiyonluk, uefa kupası, süper kupa da yoktu. henüz yolun başında, birkaç kupalı bir teknik adam olarak düşünmeksizin teklifi reddetti fatih terim. yine yakın zamanda trabzonspor tarafından rekor bir maaş teklif edildiğinde de, ''ben galatasaraylı fatih'im'' diyerek pazarlık masasına dahi oturmadan cevabını vermişti imparator. yok yok yanlış oldu, im-para-tor!
unuttuk tabi, çift maaş almak için galatasaray teknik direktörüyken milli takımın da başına geçtiğini! hayretler olsun ki aynı insan, görevine son verilme pahasına milli takım kulübesinde atatürk portresi açılmasına izin vermişti, hayretler olsun ki aynı insan, kendinden olmayanın tepesine cellat gibi binen siyasi akımların seçim propagandasına alenen davet edildiği halde katılmamıştı. yine hayretler olsun ki aynı insan, belli kesimin favori çocuğu, son gazeteci dövücü şahsı milli takımdan kovmuş ve türk bayraklı forma altında prim pazarlığı yapanların ipliğini pazara çıkarmıştı. hakikaten de maaş sevdalısı bir insan için tüm bu davranışlar çok riskli değil miydi? ya milletin vergilerinden giden(!) milyon yurocuklar gitseydi, vah vah vah...
1905 tl, maaş sevdalısı bir adam için ne kadar da düşük kaldı öyle değil mi?
işte karşınızda imparator fatih terim. senin benim hayatlarımızdaki en mutlu günlerinin mimarı. bugün de çıktı, aslanlar gibi emeğini ortaya koyarak, sonuna kadar hak ederek 21. şampiyonluğumuzu kazandırdı. federasyon'un tüm milletin gözü önünde yaptığı, galatasaray'ı durdurma hamlerine rağmen, aleyhimizde çalınan sürüyle uydurma penaltıya rağmen, oyuncularımıza sarı kartı dahi hak etmeyen pozisyonlarda 3-4 maç ceza vermelerine rağmen, fenerbahçe'yi başakşehir'i beşiktaş'ı tüm kollarıyla sahiplenmelerine ve ligin sonunu görmelerini sağlamalarına rağmen şampiyonluğumuzu sağladı. hoca 19.05.2018 gecesi çok güzel bir söz söyledi, ''şampiyonlar liginde başarılı olabileceğinizi düşünüyor musunuz'' sorusuna şu cevabı verdi: ''biz ekip olarak florya'ya bir kapandık mı yapılmayacak bir şey yok.''
hayatımda duyduğum, fatih terim'i en iyi anlatan cümlelerden biri oldu bu. işin sırrı burada esasında. işin sırrı, ismin ahmet mehmet fatih terim olmasında değil, galatasaraylı bir insanın gecesini gündüzünü bir edip haftalarca evine uğramadan tesislerde çalışmasında. yatağa kafamızı koyduğumuzda nasıl bir sonraki maçı düşünmekten gözümüze uyku girmiyorsa, aynısının kat kat fazlasını bizzat teknik direktörümüzün yaşamasında. böyle bir emek taçlanmadan kalmaz arkadaşlar. böyle bir emek, dünyanın her yerinde karşılığını elbet bulur ve bulacaktır da.
dilerim, bundan böyle taraftar olarak hocamızın kıymetini sonuna kadar anlar, buna göre hareket ederiz. dört sene önceki gibi giderse gitsin ne olacak ki diyerek değil, fatih terim isminin büyüklüğünü idrak ederek devam ederiz. dilerim yolumuza her kim engeller koymaya çalışırsa çalışsın, her kim kişisel çıkarları uğruna imparator'a saygısızlık etmeye kalkarsa kalksın galatasaray taraftarı olarak yapılmak istenen şeylere izin vermez, hocayı sarı kırmızıdan kopartmayız.
son sözlerim özel olarak fatih hocamadır:
galatasaray bugün türkiye'nin tartışmasız en büyüğüyse kuşkusuz sen de burada en önemli birkaç paydan birine, belki de en büyük paya sahip isimsin. her şeyden önce, kulübün kuruluş amacını, geçmişten gelen kültürünü ve vizyonunu çok çok iyi anladığın ve buna uygun şekilde gerçekleştirdiklerin için sana sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. isterdim ki galatasaraylı fatih, florya'dan hiç ayrılmasın. isterdim ki galatasaraylı fatih florya'da olmadığında da başarılar kazanbilecek bir teknik direktörümüz olsun, ama madem bu kalpler yeniden birleşti, gözünü seveyim bir daha da ayrılmasın imparatorum. galatasaray'a en yakışan insan olarak, olman gereken yer daima futbol takımının kulübesidir. bugüne kadar yaşattığın, duruşunla gururlandırdığın her an için bir galatasaray taraftarı olarak çok büyük sevgilerimi yolluyorum. sen canını sıkma imparatorum, hem adalet yerini elbet buluyor hem emekler bir şekilde karşılığını alıyor. sen bizlerin ikinci babasının, var ol...
sonuç? gerçek galatasaraylılar kazandı. sevsin sevmesin galatasaray teknik direktörlüğüne getirilmiş fatih terim'i destekleyenler, ya da ''dön hocam'' diye imparatorun evinin kapısında nöbetler tutup gözyaşı dökenler kazandı. kişileri değil, ahmet'i mehmet'i ünal'ı değil, fatih terim'i değil, galatasaray'ı önde tutanlar, ''aslolan galatasaray'dır'' diyenler kazandı.
en başta da adalet kazandı. antrenman sahasındayken görevine son verildiğini kulübün internet sitesinden öğrenen bir teknik direktörü kendisi istifa etmiş gibi, takımı yarı yolda bırakmış gibi göstermeye çalışanların bugün adı dahi anılmazken, bunları yapanlar galatasaray'ın maddi açıdan zor günlerinde kulübe bir kuruşluk dahi katkı vermemesine karşın, belki de en olmaz denilen anda çıkıp gelerek ve maddi fedakarlıklar yapıp da gelerek 21. şampiyonluğumuzu kazandıran fatih terim ve adalet kazandı. sahi, hani fatih terim lise hocasıydı? hani galatasaray'ın artık bir üniversite profesörüne ihtiyacı vardı, doğru ya prandelli galatasaray'ı dünyanın zirvesine taşıyacaktı ama imparator'un buna vasfı yetmezdi! bizzat abdurrahim albayrak'ın dile getirdiği, ''seneye öyle bir takım kuracağım ki teknik direktörsüz bile şampiyon olacak. bu magandalıkları yapan adamla yola devam etmeyeceğim.'' diyenler şimdi neredeler?
bunları neden söylüyorum sevgili galatasaray taraftarı biliyor musun, biraz olsun galatasaray'a gerçekten gönül vermiş insanların kıymetini bilebilelim diye. 21 şampiyonluğun bugün 7'sine sahip sen ben gibi galatasaraylı bir insanı ne kadar kolay harcadığımızın hala farkında değiliz çünkü. tüm bu yaşananlar yirmi sene öncesine ait değildi, çok yakın bir zamanda dört sene önce gerçekleşti. galatasaray'ı galatasaray yapan en önemli birkaç isimden biri olan fatih terim'in görevine son verildiğinde, taraftarın bir kısmının ''takım zaten terim'e rağmen oynuyordu, uluslararası bir teknik adam getirelim de şampiyonlar ligi'nde daha büyük başarılar kazanalım'' diyenleri tarih unutur mu?
zamanında ali şen fatih hocaya kamyon dolusu para önermişti. gel fenerbahçe'nin başına geç, maaşını sen belirle demişti. üstelik bunu teklif ettiğinde daha ortada üst üste dört şampiyonluk, uefa kupası, süper kupa da yoktu. henüz yolun başında, birkaç kupalı bir teknik adam olarak düşünmeksizin teklifi reddetti fatih terim. yine yakın zamanda trabzonspor tarafından rekor bir maaş teklif edildiğinde de, ''ben galatasaraylı fatih'im'' diyerek pazarlık masasına dahi oturmadan cevabını vermişti imparator. yok yok yanlış oldu, im-para-tor!
unuttuk tabi, çift maaş almak için galatasaray teknik direktörüyken milli takımın da başına geçtiğini! hayretler olsun ki aynı insan, görevine son verilme pahasına milli takım kulübesinde atatürk portresi açılmasına izin vermişti, hayretler olsun ki aynı insan, kendinden olmayanın tepesine cellat gibi binen siyasi akımların seçim propagandasına alenen davet edildiği halde katılmamıştı. yine hayretler olsun ki aynı insan, belli kesimin favori çocuğu, son gazeteci dövücü şahsı milli takımdan kovmuş ve türk bayraklı forma altında prim pazarlığı yapanların ipliğini pazara çıkarmıştı. hakikaten de maaş sevdalısı bir insan için tüm bu davranışlar çok riskli değil miydi? ya milletin vergilerinden giden(!) milyon yurocuklar gitseydi, vah vah vah...
1905 tl, maaş sevdalısı bir adam için ne kadar da düşük kaldı öyle değil mi?
işte karşınızda imparator fatih terim. senin benim hayatlarımızdaki en mutlu günlerinin mimarı. bugün de çıktı, aslanlar gibi emeğini ortaya koyarak, sonuna kadar hak ederek 21. şampiyonluğumuzu kazandırdı. federasyon'un tüm milletin gözü önünde yaptığı, galatasaray'ı durdurma hamlerine rağmen, aleyhimizde çalınan sürüyle uydurma penaltıya rağmen, oyuncularımıza sarı kartı dahi hak etmeyen pozisyonlarda 3-4 maç ceza vermelerine rağmen, fenerbahçe'yi başakşehir'i beşiktaş'ı tüm kollarıyla sahiplenmelerine ve ligin sonunu görmelerini sağlamalarına rağmen şampiyonluğumuzu sağladı. hoca 19.05.2018 gecesi çok güzel bir söz söyledi, ''şampiyonlar liginde başarılı olabileceğinizi düşünüyor musunuz'' sorusuna şu cevabı verdi: ''biz ekip olarak florya'ya bir kapandık mı yapılmayacak bir şey yok.''
hayatımda duyduğum, fatih terim'i en iyi anlatan cümlelerden biri oldu bu. işin sırrı burada esasında. işin sırrı, ismin ahmet mehmet fatih terim olmasında değil, galatasaraylı bir insanın gecesini gündüzünü bir edip haftalarca evine uğramadan tesislerde çalışmasında. yatağa kafamızı koyduğumuzda nasıl bir sonraki maçı düşünmekten gözümüze uyku girmiyorsa, aynısının kat kat fazlasını bizzat teknik direktörümüzün yaşamasında. böyle bir emek taçlanmadan kalmaz arkadaşlar. böyle bir emek, dünyanın her yerinde karşılığını elbet bulur ve bulacaktır da.
dilerim, bundan böyle taraftar olarak hocamızın kıymetini sonuna kadar anlar, buna göre hareket ederiz. dört sene önceki gibi giderse gitsin ne olacak ki diyerek değil, fatih terim isminin büyüklüğünü idrak ederek devam ederiz. dilerim yolumuza her kim engeller koymaya çalışırsa çalışsın, her kim kişisel çıkarları uğruna imparator'a saygısızlık etmeye kalkarsa kalksın galatasaray taraftarı olarak yapılmak istenen şeylere izin vermez, hocayı sarı kırmızıdan kopartmayız.
son sözlerim özel olarak fatih hocamadır:
galatasaray bugün türkiye'nin tartışmasız en büyüğüyse kuşkusuz sen de burada en önemli birkaç paydan birine, belki de en büyük paya sahip isimsin. her şeyden önce, kulübün kuruluş amacını, geçmişten gelen kültürünü ve vizyonunu çok çok iyi anladığın ve buna uygun şekilde gerçekleştirdiklerin için sana sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. isterdim ki galatasaraylı fatih, florya'dan hiç ayrılmasın. isterdim ki galatasaraylı fatih florya'da olmadığında da başarılar kazanbilecek bir teknik direktörümüz olsun, ama madem bu kalpler yeniden birleşti, gözünü seveyim bir daha da ayrılmasın imparatorum. galatasaray'a en yakışan insan olarak, olman gereken yer daima futbol takımının kulübesidir. bugüne kadar yaşattığın, duruşunla gururlandırdığın her an için bir galatasaray taraftarı olarak çok büyük sevgilerimi yolluyorum. sen canını sıkma imparatorum, hem adalet yerini elbet buluyor hem emekler bir şekilde karşılığını alıyor. sen bizlerin ikinci babasının, var ol...
