218
ne yazık ki galatasaray taraftarının hala akıllanmadığını gösteren transfer sezonu. nerede delaney'lerin cornelius'ların alınmasını isteyen galatasaray taraftarı, nerede dedelerin alınmasını talep eden galatasaray taraftarı.
burası aynı zamanda ülkenin mini bir simülasyonu. üzülerek görüyorum ki nasıl ki ülkede seviye hızlı bir şekilde düşüyorsa, sözlükte de aynı süratte düşüyor.
bak güzel kardeşim, senin bahsettiğin 30 yaş üstü futbolcular, 90'ların futbolu oynanıyor olsaydı iyi transferler olabilirdi. he tabi bir de fm oynuyorsan hala iyi transferler kategorisinde değerlendirilebilir. ancak günümüz futbolu bu şekilde oynanmıyor arkadaşım. o çok sevdiğin fakat benim bireysel olarak nefret ettiğim barcelona'nın pas oyunu hegamonyasını kırabilmek için literatüre kloop'un alman olmasından mütevellit gegenpressing olarak geçmiş olan taktik anlayış yoğunlukla benimsendi. hatta bu konuda bu sözlükte detaylı bir anlatım yapılmıştı ama okuduğundan bile emin değilim.
bunu sana niye mi anlatıyorum, şimdi ilk önce şunu kabul etmelisin. ne galatasaray ne de başka bir türk futbol takımı futbolda bir ekol yaratamadılar, yaratabilecek bir spor kültürü de bu ülkede mevcut değil zaten. he bir zamanlar senin o motivasyondan başka hiçbir numarası yok dediğin fatih terim bir ekolün ucundan yakalamıştı, ancak şiddetli ego sendromu ve tek patron benim anlayışı yüzünden yarım kaldı ki yıllar sonra klopp bunu alıp dünyanın kullandığı bir ekol haline getirdi. şimdi sen dünya futboluna yön verebilecek durumda değilsen, o zaman işe yarayanı alıp kullanacaksın ki dünya futbolunda varolabilme gibi bir iddaan olsun.
bugünün futbolu ağır fiziksel dayanıklılık üzerine kurulu. o yüzden bugün zidane ya da hagi kadar klas olmayan bir ronaldo dünyanın en iyi futbolcularından biri sayılıyor. insan dediğin etten ve kemikten yaratılmış bir varlık. ve bu varlığın metabolik yapısı belli yaş aralığında optimum düzeye çıkıyor ve şaşırtıcı ki bu yaşlar 32 ve üzeri yaşlar değil. kaleciyi saymazsan 10 kişilik bir takım oyununda ve yüksek tempoda 30 yaş üzeri 1-2 futbolcu takımın diğer elemanları tarafından kompanze edilebilir. ancak sen bu sayıyı 5-6'lara çıkarıp çağdaş bir futbol beklersen, bence artık playstation'ı kapatıp yatma vaktin gelmiş demektir.
eğer dünya futbolunu birazcık takip etmişsen senin bu bahsettiğin anlayışı bir kaç sezon evvel ac milan'ın denemiş ve patlamış olduğunu biliyorsun demektir. bilmiyorsan da şimdi öğrendin. öyle ki koskoca milan hala arkasını toplamaya çalışıyor.
şimdi sen diyorsun ki benim bir dünya yıldızım var ve 10 numarayı giyiyor. takımdan ayrılmasın. yaşı da 33. ama yine diyorsun ki sağ bekime 34 yaşındaki sagna, sol bekime 30 küsür yaşındaki clichy, sağ açığıma (bazı arkadaşlar kendisini orta saha olarak biliyormuş) 32 yaşındaki navas, stoperime de 34 yaşındaki pepe gelsin. bu sezon kurtulamayacağın ve ortasahanda oynayan selçuk benimle yaşıt yani 32 yaşında. forvete de gomis'i aldın diyelim, 32 yaşında. yani 10 oyuncumdan 7'si 30 yaşının üzerinde. satılmazsa bruma, yerine adam alınmazsa tolga ve serdar, denayer ya da ahmet'ten birisi de defansta. sen bu takımı şampiyon olmak için sahaya süreceksin. sonra şubat ayında gelip yine burada takıma birey birey küfredeceksin.
gerçekten de çok ilginç. takımın halihazırdaki gereksiz yaşlı futbolcuları elden çıkarması için dua edilmesi gerekirken, yaşına, fiziksel yeterliliğine bakılmadan kulüpsüz kalmış yaşlı kalburüstü futbolcuların takıma doldurulmasını hayal etmek benim anlayışıma uymuyor arkadaşım.
sen bunları talep ederek dursun'un ekmeğine yağ sürüyorsun kardeşim farkında mısın? farkında değilsen uyandırayım.
bu takım sneijder ile birlikte bir tecrübeli stoper belki bir de tecrübeli kanat oyuncusu kaldırabilir, fazlasını değil. bu takımın en çok genç ama yetenekli futbolculara ihtiyacı var, özellikle de otasahada. iyi yöneticilik boştaki miadı dolmuş yaşlı adamlara emekli ikramiyesi verip getirmek değil, bu genç ve yetenekli futbolcuları ucuza bulabilmektir. hadi biliyoruz dursun bakkal bile yönetemez de, sen kardeşim sen, en azından doğruyu ve güzeli hayal edebilsen olmaz mı? sonra mayıs ayında gencecik çocuklarla yarı final oynayıp liginde şampiyon olan monaco'yu ağzımızdan salyalar akarak izliyor, yaş ortalaması 22 küsür takımıyla şampiyon olan hagi'yi tebrik ediyoruz.
bak orada 2000 doğumlu çocuklar var. belki de gelecek onlardadır?
burası aynı zamanda ülkenin mini bir simülasyonu. üzülerek görüyorum ki nasıl ki ülkede seviye hızlı bir şekilde düşüyorsa, sözlükte de aynı süratte düşüyor.
bak güzel kardeşim, senin bahsettiğin 30 yaş üstü futbolcular, 90'ların futbolu oynanıyor olsaydı iyi transferler olabilirdi. he tabi bir de fm oynuyorsan hala iyi transferler kategorisinde değerlendirilebilir. ancak günümüz futbolu bu şekilde oynanmıyor arkadaşım. o çok sevdiğin fakat benim bireysel olarak nefret ettiğim barcelona'nın pas oyunu hegamonyasını kırabilmek için literatüre kloop'un alman olmasından mütevellit gegenpressing olarak geçmiş olan taktik anlayış yoğunlukla benimsendi. hatta bu konuda bu sözlükte detaylı bir anlatım yapılmıştı ama okuduğundan bile emin değilim.
bunu sana niye mi anlatıyorum, şimdi ilk önce şunu kabul etmelisin. ne galatasaray ne de başka bir türk futbol takımı futbolda bir ekol yaratamadılar, yaratabilecek bir spor kültürü de bu ülkede mevcut değil zaten. he bir zamanlar senin o motivasyondan başka hiçbir numarası yok dediğin fatih terim bir ekolün ucundan yakalamıştı, ancak şiddetli ego sendromu ve tek patron benim anlayışı yüzünden yarım kaldı ki yıllar sonra klopp bunu alıp dünyanın kullandığı bir ekol haline getirdi. şimdi sen dünya futboluna yön verebilecek durumda değilsen, o zaman işe yarayanı alıp kullanacaksın ki dünya futbolunda varolabilme gibi bir iddaan olsun.
bugünün futbolu ağır fiziksel dayanıklılık üzerine kurulu. o yüzden bugün zidane ya da hagi kadar klas olmayan bir ronaldo dünyanın en iyi futbolcularından biri sayılıyor. insan dediğin etten ve kemikten yaratılmış bir varlık. ve bu varlığın metabolik yapısı belli yaş aralığında optimum düzeye çıkıyor ve şaşırtıcı ki bu yaşlar 32 ve üzeri yaşlar değil. kaleciyi saymazsan 10 kişilik bir takım oyununda ve yüksek tempoda 30 yaş üzeri 1-2 futbolcu takımın diğer elemanları tarafından kompanze edilebilir. ancak sen bu sayıyı 5-6'lara çıkarıp çağdaş bir futbol beklersen, bence artık playstation'ı kapatıp yatma vaktin gelmiş demektir.
eğer dünya futbolunu birazcık takip etmişsen senin bu bahsettiğin anlayışı bir kaç sezon evvel ac milan'ın denemiş ve patlamış olduğunu biliyorsun demektir. bilmiyorsan da şimdi öğrendin. öyle ki koskoca milan hala arkasını toplamaya çalışıyor.
şimdi sen diyorsun ki benim bir dünya yıldızım var ve 10 numarayı giyiyor. takımdan ayrılmasın. yaşı da 33. ama yine diyorsun ki sağ bekime 34 yaşındaki sagna, sol bekime 30 küsür yaşındaki clichy, sağ açığıma (bazı arkadaşlar kendisini orta saha olarak biliyormuş) 32 yaşındaki navas, stoperime de 34 yaşındaki pepe gelsin. bu sezon kurtulamayacağın ve ortasahanda oynayan selçuk benimle yaşıt yani 32 yaşında. forvete de gomis'i aldın diyelim, 32 yaşında. yani 10 oyuncumdan 7'si 30 yaşının üzerinde. satılmazsa bruma, yerine adam alınmazsa tolga ve serdar, denayer ya da ahmet'ten birisi de defansta. sen bu takımı şampiyon olmak için sahaya süreceksin. sonra şubat ayında gelip yine burada takıma birey birey küfredeceksin.
gerçekten de çok ilginç. takımın halihazırdaki gereksiz yaşlı futbolcuları elden çıkarması için dua edilmesi gerekirken, yaşına, fiziksel yeterliliğine bakılmadan kulüpsüz kalmış yaşlı kalburüstü futbolcuların takıma doldurulmasını hayal etmek benim anlayışıma uymuyor arkadaşım.
sen bunları talep ederek dursun'un ekmeğine yağ sürüyorsun kardeşim farkında mısın? farkında değilsen uyandırayım.
bu takım sneijder ile birlikte bir tecrübeli stoper belki bir de tecrübeli kanat oyuncusu kaldırabilir, fazlasını değil. bu takımın en çok genç ama yetenekli futbolculara ihtiyacı var, özellikle de otasahada. iyi yöneticilik boştaki miadı dolmuş yaşlı adamlara emekli ikramiyesi verip getirmek değil, bu genç ve yetenekli futbolcuları ucuza bulabilmektir. hadi biliyoruz dursun bakkal bile yönetemez de, sen kardeşim sen, en azından doğruyu ve güzeli hayal edebilsen olmaz mı? sonra mayıs ayında gencecik çocuklarla yarı final oynayıp liginde şampiyon olan monaco'yu ağzımızdan salyalar akarak izliyor, yaş ortalaması 22 küsür takımıyla şampiyon olan hagi'yi tebrik ediyoruz.
bak orada 2000 doğumlu çocuklar var. belki de gelecek onlardadır?