260
bütün kaptanlarına aynı hassasiyetle yaklaşmayan renkdaşımdır.
arda kaptan olmuş, 2 günde efsane kaptanlarımız arasında yerini almıştır. ''o kaptandır, o ondur, o yanlış yapmaz'' gibi bir duvar örmüş etrafını. kaptanlığı henüz 4,5/5 aylık olan genç bir çocuk ''galatasaray'ın büyük kaptanı'' olmak için hangi gerekli kriterleri yerine getirdi bilmiyorum. taktım şu kaptanlık meselesine. hele de taraftarın büyük çoğunluğunun, ''efsane kaptanım, büyük kaptanım'' demesi beni hayretlere düşürüyor. lincoln'e kaptanlık verildiğinde çıkış yapan ardam, ağabeylerinin önüne geçerken aynı duyarlılığı neden göstermedi, bu da kafamı kurcalamıyor değil. bu soruya şöyle tatminkar bir cevap verebiliriz; ''onlar ağabeyleri. zaten bu duyguyu yeterince yaşadılar, onlar için bu durum pek sorun yaratmaz '' diyebiliriz.
peki sabri? sabri için aynı durum geçerli olabilir mi? hakkı yenmedi mi yani o çocuğun. niye kimse sesini çıkarmadı? bir adam futbolcu olarak diğerinden yetenekli olabilir, birçok kişiye sempatik gelebilir. ama bu diğerinin hakkını yeme imkanı vermemeli bize. bir gelenek ya vardır ya yoktur. lincoln zamanında bu kaptanlık geleneğinin büyük savunucuları bu duruma neden ses çıkarmadı onu da aklım almış değil.
diğer bir konu da taraftarın, kaptanlarına olan sevgilerindeki değişkenlik. arda ile ilgili bir eleştiri yapıldığında koşulsuz savunmaya geçenler arda'yı mı seviyor, galatasaray kaptanına saygı duyduğu için mi bu kadar hırçın oluyorlar? kaptan kavramı üzerinden ders vermeye çalışanlar, yıllarca formamızı giymiş hayrettin demirbaş başlığı altında aynı hassasiyeti göstermemişler. oysa benim çocukluk yıldızlarımdan biri, hayro kaptanlarımızdan üstelik. izlememiş olanlar bile sağdan soldan duyduğuyla yapıştırmışlar girdiyi başlık altına. hayrettin sözlükten haberdar olup, benim hakkımda ne yazmışlar diye meraklanıp baksa şöyle, baktığına bakacağına pişman olur herhalde. demek ki kaptan olduğu için değil, özel bir adam olduğu için, yetenekli bir adam olduğu için bu kadar savunmaya geçiyoruz bazı oyuncularımızı.
en azından arda'yı savunurken kaptan edebiyatı yaparak savunmayın. diğer kaptanların ismine açılmış başlıkların altındaki yazılarınızı okuyun, ondan sonra yazın.
edit: imla
arda kaptan olmuş, 2 günde efsane kaptanlarımız arasında yerini almıştır. ''o kaptandır, o ondur, o yanlış yapmaz'' gibi bir duvar örmüş etrafını. kaptanlığı henüz 4,5/5 aylık olan genç bir çocuk ''galatasaray'ın büyük kaptanı'' olmak için hangi gerekli kriterleri yerine getirdi bilmiyorum. taktım şu kaptanlık meselesine. hele de taraftarın büyük çoğunluğunun, ''efsane kaptanım, büyük kaptanım'' demesi beni hayretlere düşürüyor. lincoln'e kaptanlık verildiğinde çıkış yapan ardam, ağabeylerinin önüne geçerken aynı duyarlılığı neden göstermedi, bu da kafamı kurcalamıyor değil. bu soruya şöyle tatminkar bir cevap verebiliriz; ''onlar ağabeyleri. zaten bu duyguyu yeterince yaşadılar, onlar için bu durum pek sorun yaratmaz '' diyebiliriz.
peki sabri? sabri için aynı durum geçerli olabilir mi? hakkı yenmedi mi yani o çocuğun. niye kimse sesini çıkarmadı? bir adam futbolcu olarak diğerinden yetenekli olabilir, birçok kişiye sempatik gelebilir. ama bu diğerinin hakkını yeme imkanı vermemeli bize. bir gelenek ya vardır ya yoktur. lincoln zamanında bu kaptanlık geleneğinin büyük savunucuları bu duruma neden ses çıkarmadı onu da aklım almış değil.
diğer bir konu da taraftarın, kaptanlarına olan sevgilerindeki değişkenlik. arda ile ilgili bir eleştiri yapıldığında koşulsuz savunmaya geçenler arda'yı mı seviyor, galatasaray kaptanına saygı duyduğu için mi bu kadar hırçın oluyorlar? kaptan kavramı üzerinden ders vermeye çalışanlar, yıllarca formamızı giymiş hayrettin demirbaş başlığı altında aynı hassasiyeti göstermemişler. oysa benim çocukluk yıldızlarımdan biri, hayro kaptanlarımızdan üstelik. izlememiş olanlar bile sağdan soldan duyduğuyla yapıştırmışlar girdiyi başlık altına. hayrettin sözlükten haberdar olup, benim hakkımda ne yazmışlar diye meraklanıp baksa şöyle, baktığına bakacağına pişman olur herhalde. demek ki kaptan olduğu için değil, özel bir adam olduğu için, yetenekli bir adam olduğu için bu kadar savunmaya geçiyoruz bazı oyuncularımızı.
en azından arda'yı savunurken kaptan edebiyatı yaparak savunmayın. diğer kaptanların ismine açılmış başlıkların altındaki yazılarınızı okuyun, ondan sonra yazın.
edit: imla