44
ilk başlarda gerardo martino sonrası katalanlığının getirdiği bir sinerjiyle çok güzel işler yaptı. hatta öyle ki bu sefer barcelona'yı kimsenin duruduramayacağı, tüm kupalara en az 5 sene ambargo koyacağı tahmin ediliyordu. ne olduysa geçen sene oldu. atletico madrid şampiyonlar ligi'nde bir koydu hevesleri kaçtı. ardından da yine geçen sene ligte seri puan kayıpları yaşadılar. barca tarafından bunlar olurken krallık tarafındaysa zinedine zidane efsanesi doğmaya başlamıştı. dağlar kadar olan fark kapandı kapandı kapandı ama son düzlükte enrique ve ekibi hata yapmayınca zor zahmet şampiyon oldular.
bu sene de güzel başlamışlardı ama geçen seneden farklı olarak havlu atmış bir real madrid yoktu karşılarında, enselerinde hatta yanıbaşlarında olan bir zidane ve takımı vardı. yine bir dönem feci tökezlediler, art arda durmak bilmez puan kayıpları yaşadılar tabi bu arada zidane'lı real madrid uçtu gitti. barca için son şans olan nou camp'taki el classico'yu da yenemeyince tren kaçtı bence. şimdi istediğin kadar kazan faydası olmaz.
gelelim enrique'nin teknik direktörlüğüne. bir kere motivasyon açısından çok yetersiz olduğunu söyleyebilirim, zira ciddi bir maçta yenik duruma düşüp de çevirdiklerini hatırlamıyorum. kadro seçimlerinde de bazen çok tepkiler alan bir isim. oyuncu havuzu dar, ispanya içinden bildiği el mahkum izlediği futbolcuları doldurdu takıma. onun döneminde dışarıdan yapılan transfer sayısı çok az. menajerlerle, diğer kulüplerle, oyuncularla güçlü ilişkileri ve irtibatları yok. havuzu çok kısıtlı ayrıca getirdiği oyuncular da barcelona'ya asla seviye atlatamadı.
taktiksel olarak da martinez'den, vilanova'dan falan artısı yok. bildiği bir sistem var ve başka sistem yaratacak kadar çaplı bir antrenör de değil. mesela guardiola müthiş bir taktisyendir başarılıdır değildir onu bilemem ama müthiş taktisyendir. (taktisyenlik teknik direktörlük kavramının içindeki dallardan biridir, iyi taktisyen iyi teknik direktör olur denemez.) guardiola kendi dizilim ve sistemini kuracak kadar billurlu bir abimizdi. janti adamdı. enrique ise katalanların evlatçığı...
başkan transfer yapmıyoruz bütçe yok derse gık edemez. şunları şunları satacağız dediklerinde de en ufak bir karar yetkisi yok. ve artık transferleri de barcelona yönetimi veya transfer işlerine bakan komisyonlar yapacacak gibi duruyor çünkü enrique'nin vizyonunun onlara yetmeyeceğini anladılar. muhtemelen sezon sonu görevine son verilecektir.
şunu da söyleyim hem ismen hem cismen zidane'nın ağırlığının altında ezilmekte şuan. simeone de bir yandan tost yaptılar adamı. hatta unuttum sampaoli de var. resmen bu dörtlünün içinde ben çapsızım ben vasatım diye bağırıyor enrique. eğer altyapılarında güvenilir guardiola tarzı biri varsa ki sanmam o kişiyi gelecek sene takıma getirirler yoksa çok değişik bir yol izlemeleri gerekecek. çünkü piyasada tiki taka oynatabilecek veya oynatmak isteyecek kalifiye teknik direktör çok az. dolayısıyla bayern'in ancelotti kararı gibi herkesi hayretlere gark ettirecek bir isim gelebilir yerine.
bu sene de güzel başlamışlardı ama geçen seneden farklı olarak havlu atmış bir real madrid yoktu karşılarında, enselerinde hatta yanıbaşlarında olan bir zidane ve takımı vardı. yine bir dönem feci tökezlediler, art arda durmak bilmez puan kayıpları yaşadılar tabi bu arada zidane'lı real madrid uçtu gitti. barca için son şans olan nou camp'taki el classico'yu da yenemeyince tren kaçtı bence. şimdi istediğin kadar kazan faydası olmaz.
gelelim enrique'nin teknik direktörlüğüne. bir kere motivasyon açısından çok yetersiz olduğunu söyleyebilirim, zira ciddi bir maçta yenik duruma düşüp de çevirdiklerini hatırlamıyorum. kadro seçimlerinde de bazen çok tepkiler alan bir isim. oyuncu havuzu dar, ispanya içinden bildiği el mahkum izlediği futbolcuları doldurdu takıma. onun döneminde dışarıdan yapılan transfer sayısı çok az. menajerlerle, diğer kulüplerle, oyuncularla güçlü ilişkileri ve irtibatları yok. havuzu çok kısıtlı ayrıca getirdiği oyuncular da barcelona'ya asla seviye atlatamadı.
taktiksel olarak da martinez'den, vilanova'dan falan artısı yok. bildiği bir sistem var ve başka sistem yaratacak kadar çaplı bir antrenör de değil. mesela guardiola müthiş bir taktisyendir başarılıdır değildir onu bilemem ama müthiş taktisyendir. (taktisyenlik teknik direktörlük kavramının içindeki dallardan biridir, iyi taktisyen iyi teknik direktör olur denemez.) guardiola kendi dizilim ve sistemini kuracak kadar billurlu bir abimizdi. janti adamdı. enrique ise katalanların evlatçığı...
başkan transfer yapmıyoruz bütçe yok derse gık edemez. şunları şunları satacağız dediklerinde de en ufak bir karar yetkisi yok. ve artık transferleri de barcelona yönetimi veya transfer işlerine bakan komisyonlar yapacacak gibi duruyor çünkü enrique'nin vizyonunun onlara yetmeyeceğini anladılar. muhtemelen sezon sonu görevine son verilecektir.
şunu da söyleyim hem ismen hem cismen zidane'nın ağırlığının altında ezilmekte şuan. simeone de bir yandan tost yaptılar adamı. hatta unuttum sampaoli de var. resmen bu dörtlünün içinde ben çapsızım ben vasatım diye bağırıyor enrique. eğer altyapılarında güvenilir guardiola tarzı biri varsa ki sanmam o kişiyi gelecek sene takıma getirirler yoksa çok değişik bir yol izlemeleri gerekecek. çünkü piyasada tiki taka oynatabilecek veya oynatmak isteyecek kalifiye teknik direktör çok az. dolayısıyla bayern'in ancelotti kararı gibi herkesi hayretlere gark ettirecek bir isim gelebilir yerine.


