11554
gene motivatörlüğünün işe yaramadığı anları yaşıyor kariyerinde.
işin motivasyon kısmına gelince ise bu konuda ben teknik direktörleri 2 gruba ayırırım.
1- a sınıfı
2-b sınıfı
a sınıfına, c. ronaldo 3 kere şl kupasını kazanmasına rağmen 4. sü için onu motive etmeyi başaran ancelotti, mourinho, gurdiolar gibi hocalar girer. bunu terim milan'da yapamadı.
b sınıfına gelince ise onun galatasaray ve nispeten fiorentina'da başarılı olma sebebi yatıyor. ne bu ? başarıya aç oyuncuyu motive etmek. kendisi bu konuda kesinlikle uzmandır.
bu yüzden yıldız oyuncularla genelde sorun yaşar. arda'da başarıya aç oyuncudan başarılı oyuncuya evrilince bu sorunların baş göstermesi kaçınılmaz oldu. bu yüzden başarıya aç oyunculardan kurulu takımlarda (gs, dönemin fiorentinası) başarılı olurken başarıya doymuş takımlarda (milan) başarısız oldu.
evet bu onun bir eksikliği. ama diğer yanıyla bunu kapatmayı kariyerinde her zaman olmasada çoğu zaman başarmıştır.
konsantrasyon ve yönettiği takımları psikolojik anlamda iyi hazırlamasının neden eleştirildiğini de anlamıyorum. mesela uefa finali öncesi konuşmasına yapılan eleştiri bunlardan en boş olanı. ortada 4 yıldır birlikte oynayan bir oyuncu grubu ve haftalar öncesinden büyük ihtimalle taktik analizi vs yapılmış arsenal var. ne diyecek o gruba ? daha neyin taktiğini verecek 4 yıldır aynı oyunu mükemmel bir seviyede oynayan takıma ? mesela pep geçen yılki juventus - bayern eşleşmesinde uzatmalara giden maçın sonunda oyuncularına; ''eğer bu işi kıvıramazsanız sizin taşşaklarınızı keserim'' demişti. hadi pep'e de laf etsene. ne yapacaktı orada taktik mi verecekti ? saçmalamayın. evet kendisi iyi bir taknisyen değildir buna bende katılıyorum ama o kadar altı boş eleştiriler geliyorki hakkında insan ister istemez bir şeyler yazma gereği duyuyor. mesela efsane dönüşümüz olarak görülen 11-12 sezonunda doğru 11'i ve şablonu 11. haftada, defalarca denemeden sonra 0-0 biten beşiktaş maçının 2. yarısında uygulamaya başlamış ve önünde kimse duramamıştır. veya euro 2016 elemerinde 3 5 2 diziliş'i ve hucüm olayını öncedi oyuncuların bireysel yeteneklerine bırakmış adam hatasından dönüp 1-1'lik hollanda maçı ile başlayan süreçte 1 sene boyunca oynadığı hiç bir resmi maçı kaybetmemiştir. o takımın halini görünce kim düşünebilirdi hollandaya 3 atacağımızı ? tamam hollanda kötüydü ama o maçta pozisyona bile giremedi. demek ki neymiş ? dersini çalıştığında fena iş çıkarmıyormuş.
hep iyi takımları yönetmiş,(sanki kötü takımla en fazla ne kadar başarılı olunabiliyorsa) hagi sayesinde başarılı olmuş vs. çoğunuzun yaşı benden büyüktür. hatırlamıyor musunuz euro 96 önceki, grup elemelerinde, 94 dünya 3.sü isveç'i geride bırakıp kupaya katılan takımı. hagi mi vardı ?
zaten takım sporlarında olayın %60'ı motivasyonda yatar gençler. o motivasyondur mj'i, durant veya iverson kadar yetenekli olmamasına rağmen majesteleri yapan. veya quaresma daha yetenekliyken c. ronaldo'yu daha iyi yapan. motivasyon. bu konuda aklınıza bir sürü örnek geliyordur zaten uzatmayayım.
son olarak herkes kendisini baros ve pirlo'nun demeçleri üzerinden eleştirirken birde madalyonun diğer yanı var.
şevçenko, milan'da kalsa başarılı olacağını düşünür mesela veya gattuso adam gibi adamdır der, rui costa için yeri ayrıdır, felipe melo bunlardan daha da öteye gidip dünyanın en iyisi demiştir.
kendisine ben de bayılmam. ama inkar etmek ? bu futbol bilgime, tutkuma ihanet olur.
işin motivasyon kısmına gelince ise bu konuda ben teknik direktörleri 2 gruba ayırırım.
1- a sınıfı
2-b sınıfı
a sınıfına, c. ronaldo 3 kere şl kupasını kazanmasına rağmen 4. sü için onu motive etmeyi başaran ancelotti, mourinho, gurdiolar gibi hocalar girer. bunu terim milan'da yapamadı.
b sınıfına gelince ise onun galatasaray ve nispeten fiorentina'da başarılı olma sebebi yatıyor. ne bu ? başarıya aç oyuncuyu motive etmek. kendisi bu konuda kesinlikle uzmandır.
bu yüzden yıldız oyuncularla genelde sorun yaşar. arda'da başarıya aç oyuncudan başarılı oyuncuya evrilince bu sorunların baş göstermesi kaçınılmaz oldu. bu yüzden başarıya aç oyunculardan kurulu takımlarda (gs, dönemin fiorentinası) başarılı olurken başarıya doymuş takımlarda (milan) başarısız oldu.
evet bu onun bir eksikliği. ama diğer yanıyla bunu kapatmayı kariyerinde her zaman olmasada çoğu zaman başarmıştır.
konsantrasyon ve yönettiği takımları psikolojik anlamda iyi hazırlamasının neden eleştirildiğini de anlamıyorum. mesela uefa finali öncesi konuşmasına yapılan eleştiri bunlardan en boş olanı. ortada 4 yıldır birlikte oynayan bir oyuncu grubu ve haftalar öncesinden büyük ihtimalle taktik analizi vs yapılmış arsenal var. ne diyecek o gruba ? daha neyin taktiğini verecek 4 yıldır aynı oyunu mükemmel bir seviyede oynayan takıma ? mesela pep geçen yılki juventus - bayern eşleşmesinde uzatmalara giden maçın sonunda oyuncularına; ''eğer bu işi kıvıramazsanız sizin taşşaklarınızı keserim'' demişti. hadi pep'e de laf etsene. ne yapacaktı orada taktik mi verecekti ? saçmalamayın. evet kendisi iyi bir taknisyen değildir buna bende katılıyorum ama o kadar altı boş eleştiriler geliyorki hakkında insan ister istemez bir şeyler yazma gereği duyuyor. mesela efsane dönüşümüz olarak görülen 11-12 sezonunda doğru 11'i ve şablonu 11. haftada, defalarca denemeden sonra 0-0 biten beşiktaş maçının 2. yarısında uygulamaya başlamış ve önünde kimse duramamıştır. veya euro 2016 elemerinde 3 5 2 diziliş'i ve hucüm olayını öncedi oyuncuların bireysel yeteneklerine bırakmış adam hatasından dönüp 1-1'lik hollanda maçı ile başlayan süreçte 1 sene boyunca oynadığı hiç bir resmi maçı kaybetmemiştir. o takımın halini görünce kim düşünebilirdi hollandaya 3 atacağımızı ? tamam hollanda kötüydü ama o maçta pozisyona bile giremedi. demek ki neymiş ? dersini çalıştığında fena iş çıkarmıyormuş.
hep iyi takımları yönetmiş,(sanki kötü takımla en fazla ne kadar başarılı olunabiliyorsa) hagi sayesinde başarılı olmuş vs. çoğunuzun yaşı benden büyüktür. hatırlamıyor musunuz euro 96 önceki, grup elemelerinde, 94 dünya 3.sü isveç'i geride bırakıp kupaya katılan takımı. hagi mi vardı ?
zaten takım sporlarında olayın %60'ı motivasyonda yatar gençler. o motivasyondur mj'i, durant veya iverson kadar yetenekli olmamasına rağmen majesteleri yapan. veya quaresma daha yetenekliyken c. ronaldo'yu daha iyi yapan. motivasyon. bu konuda aklınıza bir sürü örnek geliyordur zaten uzatmayayım.
son olarak herkes kendisini baros ve pirlo'nun demeçleri üzerinden eleştirirken birde madalyonun diğer yanı var.
şevçenko, milan'da kalsa başarılı olacağını düşünür mesela veya gattuso adam gibi adamdır der, rui costa için yeri ayrıdır, felipe melo bunlardan daha da öteye gidip dünyanın en iyisi demiştir.
kendisine ben de bayılmam. ama inkar etmek ? bu futbol bilgime, tutkuma ihanet olur.


