234
kendisi spor konusunda son derece sığ yorumlar yapmaktadır. son on yıl içerisinde iyi kötü yorumlarını takip eden biri olarak galatasaray'ın bir kere oyununu, teknik direktörünü, futbolcusunu ve taraftarını beğendiğini görmedim.sadece polemik amaçlı yazılar yazmaktadır. yayından kaldırılan doksan dakika programında ekurisi haşmet ile türk futbolunu manipule etmişlerdir yıllarca.
kendisinin belirli argumanları vardır. misal ona göre bir teknik direktörün yardımcısı en az teknik direktör kadar vasıflı olmalıdır. kendisinin deyimi teknik direktör ile kavga etmelidir. bunu senelerdir anlatır. mustafa denizli ile derwall'in kavga ettiğini ben bilirim diyerek övünür. senelerdir aynı arguman sıkılmadı beyimiz. frank rijkaard ve neeskens konusunda böyle bir eleştiri getirirse şaşırmayın.
dediğim gibi son on yılda galatasaray hakkında olumlu kelam ettiğini pek görmedim, duymadım, okumadım. işte kötü olan da bu. galatasaraylı olduğunu iddia edp her defasında galatasaray'a sallıyorsan galatasaray düşmanı etiketini yersin. hincal bunu anlayamadı.
spor konusunda bilgisizliği ve sığlığı örnekler ile çoğaltılabilir. örneğin milan baros'a takıntısı var bu amcamızın. geçen sene baros ümit karan'ın bir bacağı etmez, ümit karan onun yerine oynamalı gibi laflar ediyordu. sonuç geçen sene ümit karan sıfır golde kalırken baros gol kralı oldu. halen milan baros'a sallamaktadır. guiza ona göre baros'tan iyi topçudur.
ayrıca mustafa denizli ile olan kankalıklarını atlamamak gerek. mustafa denizli ile aynı evde kalmışlığı vardır. bu yüzden mustafa denizli konusunda objektif olamaz. misal altı da altı yapmış gümbür gümbür giden galatasaray'ı rahatça eleştirirken, mustafa denizli'nin başında olduğu beşiktaş'ı hafiften kollar. bir rijkaard'a salladığı kadar sallayamaz denizli'ye.
dediğim gibi zihni 1980'ler de kalmış bir yazardır hincal. galatasaraylı değildir. amacı polemik yaratmaktır. herkesin beğendiği bir şeyi eleştirip göze batmaktır. spor camiasında bulunmasını buna borçludur. galatasaray düşmanlarının başında gelmektedir.
kendisinin belirli argumanları vardır. misal ona göre bir teknik direktörün yardımcısı en az teknik direktör kadar vasıflı olmalıdır. kendisinin deyimi teknik direktör ile kavga etmelidir. bunu senelerdir anlatır. mustafa denizli ile derwall'in kavga ettiğini ben bilirim diyerek övünür. senelerdir aynı arguman sıkılmadı beyimiz. frank rijkaard ve neeskens konusunda böyle bir eleştiri getirirse şaşırmayın.
dediğim gibi son on yılda galatasaray hakkında olumlu kelam ettiğini pek görmedim, duymadım, okumadım. işte kötü olan da bu. galatasaraylı olduğunu iddia edp her defasında galatasaray'a sallıyorsan galatasaray düşmanı etiketini yersin. hincal bunu anlayamadı.
spor konusunda bilgisizliği ve sığlığı örnekler ile çoğaltılabilir. örneğin milan baros'a takıntısı var bu amcamızın. geçen sene baros ümit karan'ın bir bacağı etmez, ümit karan onun yerine oynamalı gibi laflar ediyordu. sonuç geçen sene ümit karan sıfır golde kalırken baros gol kralı oldu. halen milan baros'a sallamaktadır. guiza ona göre baros'tan iyi topçudur.
ayrıca mustafa denizli ile olan kankalıklarını atlamamak gerek. mustafa denizli ile aynı evde kalmışlığı vardır. bu yüzden mustafa denizli konusunda objektif olamaz. misal altı da altı yapmış gümbür gümbür giden galatasaray'ı rahatça eleştirirken, mustafa denizli'nin başında olduğu beşiktaş'ı hafiften kollar. bir rijkaard'a salladığı kadar sallayamaz denizli'ye.
dediğim gibi zihni 1980'ler de kalmış bir yazardır hincal. galatasaraylı değildir. amacı polemik yaratmaktır. herkesin beğendiği bir şeyi eleştirip göze batmaktır. spor camiasında bulunmasını buna borçludur. galatasaray düşmanlarının başında gelmektedir.

