• 158
    benim başıma hiç gelmeyen durum ve geleceğini de hiç sanmıyorum. kendimi bildim bileli bu kulüple yatıp bu kulüple kalkıyorum. yeri geldi çok üzüldüm, yeri geldi çok güvendiğim kişiler ümitlerimi yerle yeksan etti, yeri geldi bu nasıl olur dediğim skandallarla sarsıldım ama ben hiç soğumadım ya. soğuyamadım. içten gelen bir şey bu. soğuyanlara da bir şey diyemiyorum ama dediğim gibi bana hiç olmadı. bu saatten sonra da olması mümkün değil.

    2010-11 sezonunda üniversite'deyken bir cuma akşamı okuldan çıkmış maça gidiyordum. iyi galatasaraylı bir arkadaşım yoldayken beni gördü. * nereye gidiyorsun dedi, nereye olacak maça dedim. olm sarp'ı, barış özbek'i mi izleyen aq dedi. yok ben galatasaray'ı izlicem dedim. bir şey diyemedi, yoluna devam etti. olaya hiç kişiler üzerine bakmadım kısacası. stada bu camiaya hizmet eden çok eleştirdiğim, çok savunduğum kişi ya da kişileri değil galatasaray'ı desteklemeye gittim hep. bunu kesinlikle "her galatasaraylı'nın görevi budur" minvalinde söylemiyorum , bu benim hayattaki en büyük keyfim. sebebi bu. maçın önemi tabiki önemli bir unsur ama takımın kulvar farketmeksizin hayatımda canlı izleyemediğim maç sayısı 4-5'i geçmez. yeri geldi iş saatine denk geldi, yeri geldi şehir dışındaydım, yeri geldi kız arkadaşımlaydım vsr. bir yolunu bulup hep izledim maçları. son 10 yılda iç sahada oynadığımız maçların da %90'ına gitmişimdir. 30'a yakın da deplasmanım var. bunların tek sebebi galatasaray'ı izlemek ve desteklemekten büyük mutluluk duymam. nolursa olsun hiçbir şey değiştirmiyor bunu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın