9977
"kaybetsek de korkarak defans yaparak kaybetmeyiz" diye buyurmuş teknik adam. kendisine soralım o zaman: milli takım en son ne zaman doğru düzgün hücum ederek pozisyona girdi? yoksa kendisinin hücum futbolundan anladığı "bam bam bam" basıyoruz mu? ayrıca defans yapmak ne zamandan beri korkaklık oldu? futbolun, hücum-defans futbolu diye ayrıştırılmasına gıcık kapıyorum. önemli olan bu iki anlayış arasında dengeyi sağlamaktır. yeri geldiğinde hücum yapar, yeri geldiğinde oyunu tutarsın. ayrıca bu milli takım istese bile defans yapabilir mi? hani bir gazetecinin "duran toplara özel olarak çalışıyor musunuz?" sorusuna, süper zekasıyla verdiği "yok sadece gol yemek için antreman yapıyoruz" cevabı halen hafızamda. ne için antreman yaptırdığını bilmiyorum ama teknik anlamda futbola bakış açısı rezalet. ayrıca emre için "linç etmeye gerek yok, sahada olan sahada kalmalı" diyen birinin medya önünde ünal aysal'ı, yöneticileri durduk yere yem etmesi, "ama bana eleman dediler" diye sürekli kapris yapması, olayları kapalı kapılar ardından medyaya yansıtarak büyütmesi kendisinde ciddi bir "duruş" problemi olduğunu gösteriyor.