72
öncelikle sneijder'ın alkışlanması protesto alkışlanmasına denk geldi 16 eylül galatasaray anderlecht maçında. alkış sesleri sen de mi brütüs anlamındaydı.
futbol takımı bir makinadır. bir makina dişlilerden meydana gelir. bir dişlinin aksaması onun etrafındaki her dişlinin aksamasına sebebiyet verir. mustafa sarp'la oynayan elano'yu eleştiremem. melo ile oynayan elano ise gayet eleştirilebilirdir eğer kötü oynarsa. selçuk için de böyle düşünüyorum.
burak etrafında oynayan herkesi olumsuz yönde etkiliyor. o yüzden selçuk'u eleştirirken vicdan azabı hissediyorum. çünkü acil operasyon yapılacaksa bu selçuk üzerine yapılmamalı.
en büyük sıkıntı hocada. olmuyor abicim. italyanla olmuyor. bu takımın tarihine bakın. türk futbolu alman sever. disiplin sever. belgrat ormanında kros çalışması sever. ılıman iklimlerde xbox oynamayı sevmez.
16 eylül galatasaray anderlecht maçının ilk yarısında adamların kaçırdığı golü izledik arkadaşımla. "bizde" dedi "bir futbolcu bunu kaçırsa asılır." dedi. "asıyoruz zaten" dedim "ama ölmüyorlar asılmakla". herif boş kaleye gol atıp bize trip atıyor. ya bsg burak.
ben bilmiyorum arkadaş kaç para verdiğimi kombineme. umrumda da değil. ben sadece galatasaray'a destek için gidiyorum o maça. ben galatasaraylıyım. x futbolcu y futbolcu benim için farketmez. o adam galatasaray için oynadığı sürece başımın tacıdır. ancak o herifin kafası eğer benim kadar galatasaray'ı düşünmüyorsa ben bunu hissederim arkadaşım ve adamın kredisinden gitmeye başlar.
sabrederiz. galatasaray taraftarı görüp görebileceğiniz en sabırlı taraftardır. bakın galatasaray taraftarının sabrı terim/tulun kavgasından beri azalmakta. ortada bir yönetim zaafiyeti var. yanlış hoca/oyuncu tercihleri var. taraftarın futbolcusuna tepkisinin altında bu var. 2 senelik bir birikmişlik bu.
ben çok ümit görmüyorum. zaten taraftar da görmüyor. yoksa galatasaray taraftarı üçüncü maçında delirip futbolcusunu ıslıklamıyor.
futbol takımı bir makinadır. bir makina dişlilerden meydana gelir. bir dişlinin aksaması onun etrafındaki her dişlinin aksamasına sebebiyet verir. mustafa sarp'la oynayan elano'yu eleştiremem. melo ile oynayan elano ise gayet eleştirilebilirdir eğer kötü oynarsa. selçuk için de böyle düşünüyorum.
burak etrafında oynayan herkesi olumsuz yönde etkiliyor. o yüzden selçuk'u eleştirirken vicdan azabı hissediyorum. çünkü acil operasyon yapılacaksa bu selçuk üzerine yapılmamalı.
en büyük sıkıntı hocada. olmuyor abicim. italyanla olmuyor. bu takımın tarihine bakın. türk futbolu alman sever. disiplin sever. belgrat ormanında kros çalışması sever. ılıman iklimlerde xbox oynamayı sevmez.
16 eylül galatasaray anderlecht maçının ilk yarısında adamların kaçırdığı golü izledik arkadaşımla. "bizde" dedi "bir futbolcu bunu kaçırsa asılır." dedi. "asıyoruz zaten" dedim "ama ölmüyorlar asılmakla". herif boş kaleye gol atıp bize trip atıyor. ya bsg burak.
ben bilmiyorum arkadaş kaç para verdiğimi kombineme. umrumda da değil. ben sadece galatasaray'a destek için gidiyorum o maça. ben galatasaraylıyım. x futbolcu y futbolcu benim için farketmez. o adam galatasaray için oynadığı sürece başımın tacıdır. ancak o herifin kafası eğer benim kadar galatasaray'ı düşünmüyorsa ben bunu hissederim arkadaşım ve adamın kredisinden gitmeye başlar.
sabrederiz. galatasaray taraftarı görüp görebileceğiniz en sabırlı taraftardır. bakın galatasaray taraftarının sabrı terim/tulun kavgasından beri azalmakta. ortada bir yönetim zaafiyeti var. yanlış hoca/oyuncu tercihleri var. taraftarın futbolcusuna tepkisinin altında bu var. 2 senelik bir birikmişlik bu.
ben çok ümit görmüyorum. zaten taraftar da görmüyor. yoksa galatasaray taraftarı üçüncü maçında delirip futbolcusunu ıslıklamıyor.
