8866
2011'de takımın başına geçtiği mevcut şartlar içinde; öyle 4-5 genci takıma monte edeyim, uzun vadeli sistem kurayım diye bir olay maalesef mümkün değildi.
takımın bir an önce toparlanmaya ihtiyacı vardı ve fatih terim bunu yaptı. 2011'de ünal aysal çıkıp "yeniden yapılanıyoruz bir önceki sezon 8. olan takımı aldık sistem kuracağız bizden 5 sene şampiyonluk beklemeyin" deseydi kaç ay kalabilirdi başkan olarak.
burası türkiye herkes başarıyla besleniyor kim ne derse desin. biz de galatasaray'ız, büyük takımız, avrupa'nın en büyüklerinden biriyiz. büyük takımların öyle 5 sene toparlanmaya tahammülü olmaz. bunun iyi gün taraftarlığıyla da alakası yok. büyük takım demek başarıyı istikrar haline getiren takım demektir.
sezonu kurtarmaya oynattı deniliyor ama 2011-12 sezonu galatasaray tarihinde gerçekten efsane futbol oynanan bir sezondur ve bendeki yeri her zaman ayrıdır. rakip, kim olursa olsun ölümüne pres, oyunu tamamen rakip yarı sahasına yıkma ve en önemlisi pas oyunu ve takımdaki tüm futbolcuların kopuk kopuk değil takım halinde hücum ve defans yapması açısından mükemmel bir sezondur ki kalecimiz dahil bütün oyuncularımız da gol atmıştır o sezon.
camianın şaha kalkmaya ihtiyacı vardı ve fatih terim bunu yaptı. 8. olan takımı komple değiştirip 1,5 senede şampiyonlar liginde çeyrek final gördü. bunu yapacak adam sayısı dünya üzerinde kaçtır siz düşünün.
gelelim transfer meselelerine; dany, eboue, amrabat, yiğit, engin vb. deniyor da yiğit gökoğlan haricinde diğer isimlerin hepsinden gayet yeterli verim aldık. engin ve eboue 2011-12'de yardırdılar, amrabat şampiyonlar liginde takımın en fazla asist yapan oyuncularından biriydi. keza riera ise açık ara en iyi sol bekti takımdaki -ki kendisi sol bek bile değil ve hakan balta ve alex telles'den çok daha iyi performans gösterdi- yabancı kontenjanı biraz daha geniş olsa kalmalıydı takımda. sanki bu adamlar hiç işe yaramamış gibi konuşmak bence haksızlıktır.
yine emre çolak, semih gibi genç oyuncuların en efektif oynadığı sezon da 2011-12'dir. ayrıca devre arasında shaqiri ile görüşüp sonra necati'yi alarak şampiyon olmuştur. kötülemek için zorlamanın alemi yok. daha önümüzde ocak ayında bir ton oyuncu aldırıp daha sonra görevi bırakan mancini örneği var, şuanda 2014-15 transfer sezonunda hala pek fazla aktif olamayışımızın sebeplerinden biri belki bu ocak ayı transferleri.
takımın bir an önce toparlanmaya ihtiyacı vardı ve fatih terim bunu yaptı. 2011'de ünal aysal çıkıp "yeniden yapılanıyoruz bir önceki sezon 8. olan takımı aldık sistem kuracağız bizden 5 sene şampiyonluk beklemeyin" deseydi kaç ay kalabilirdi başkan olarak.
burası türkiye herkes başarıyla besleniyor kim ne derse desin. biz de galatasaray'ız, büyük takımız, avrupa'nın en büyüklerinden biriyiz. büyük takımların öyle 5 sene toparlanmaya tahammülü olmaz. bunun iyi gün taraftarlığıyla da alakası yok. büyük takım demek başarıyı istikrar haline getiren takım demektir.
sezonu kurtarmaya oynattı deniliyor ama 2011-12 sezonu galatasaray tarihinde gerçekten efsane futbol oynanan bir sezondur ve bendeki yeri her zaman ayrıdır. rakip, kim olursa olsun ölümüne pres, oyunu tamamen rakip yarı sahasına yıkma ve en önemlisi pas oyunu ve takımdaki tüm futbolcuların kopuk kopuk değil takım halinde hücum ve defans yapması açısından mükemmel bir sezondur ki kalecimiz dahil bütün oyuncularımız da gol atmıştır o sezon.
camianın şaha kalkmaya ihtiyacı vardı ve fatih terim bunu yaptı. 8. olan takımı komple değiştirip 1,5 senede şampiyonlar liginde çeyrek final gördü. bunu yapacak adam sayısı dünya üzerinde kaçtır siz düşünün.
gelelim transfer meselelerine; dany, eboue, amrabat, yiğit, engin vb. deniyor da yiğit gökoğlan haricinde diğer isimlerin hepsinden gayet yeterli verim aldık. engin ve eboue 2011-12'de yardırdılar, amrabat şampiyonlar liginde takımın en fazla asist yapan oyuncularından biriydi. keza riera ise açık ara en iyi sol bekti takımdaki -ki kendisi sol bek bile değil ve hakan balta ve alex telles'den çok daha iyi performans gösterdi- yabancı kontenjanı biraz daha geniş olsa kalmalıydı takımda. sanki bu adamlar hiç işe yaramamış gibi konuşmak bence haksızlıktır.
yine emre çolak, semih gibi genç oyuncuların en efektif oynadığı sezon da 2011-12'dir. ayrıca devre arasında shaqiri ile görüşüp sonra necati'yi alarak şampiyon olmuştur. kötülemek için zorlamanın alemi yok. daha önümüzde ocak ayında bir ton oyuncu aldırıp daha sonra görevi bırakan mancini örneği var, şuanda 2014-15 transfer sezonunda hala pek fazla aktif olamayışımızın sebeplerinden biri belki bu ocak ayı transferleri.
