hakan şükür

kendi inandigi dogrular icin hep dik durmustur. galatasaray'dan baskasina hem de defalarca cok daha iyi firsatlar sunulmasina ragmen gitmemistir. hayata dair degerlerini korkmadan dile getirdi ve herkese yaranmak gibi bir niyeti hic olmadi. fikren paralellik mevcutken bir partiden milletvekili oldu ancak makam-mevki diyerek parti lideri olan basbakan'a sartlar degistiginde minnet etmemistir. bilakis hic bir maddi menfaati olmadigi bir gonul hareketine olan saygi ve sevgisinden dolayi tavrini yine ortaya koymustur. nihayetinde ayni dusunmek zorunda degiliz ya da ayni degerlere ayni saygiyla yaklasmak zorunda da degiliz ancak surasi acik ki hakan sukur makam-mevki icin kendi degerlerinden odun veren kaypak biri asla olmadi. hep dik durdu, hep kendisini sevenleri sevme nedenleri konusunda uzmedi. ancak tabi ki kimseyi her konuda mutlu etmek gibi bir sorumlulugu yok!