757
geldiği nokta içler acısıdır.
10-11 galatasaray juventus maçları sırasında bir kez daha gördük ki yanlı tutumları artık iyice yoldan çıkmıştır. bundan 15 sene önce de galatasaray'ın türkiyede'ki rakipleri yurtdışı müsabakalarında yabancı takımları tuttuklarını dile getirirler, pankartlar, bayraklar açarlardı. ama bu son maçımız tarzındaki kriz durumlarında basın her zaman türk takımını desteklerdi. juventus maçı sonrası atılan manşetlerde açıkça görüyoruz ki bu destur kaybedilmiştir. ,
ilk maç sonrası saha durumu nedeniyle yönetime saldıran basın, ikinci maç sonrası da italyan basınının sızlanmalarına genişçe yer ve daha da fazlası olarak destek vererek aldığı iğrenç pozisyonunu bir kez daha gözümüze sokmuştur. öyle ki, maçın saha durumu ile ilgili galatasaray'ın kasıtlı davrandığı yönünde uefa'ya başvuran juventus'un bu hareketini "maç iptal edilebilir" manşetiyle duyuruyorlar. eskiden olsa tepki gösterilir, "aciz italyan," "saçmaladılar" gibi manşetler atılırdı. o zamanlardan hatırladığımız "dingiltere" ve "yendik mi lan" gibi manşetleri düşünün.
aslında bu işi bizim taraftar olarak temizlememiz lazım. yönetim ve camianın temsil organları yükümlülükleri olduğu için her türlü ceza ile yıldırılabiliyor. ama taraftar hem sorumlu oldukları, yönlendirebildikleri hem de kontrol etme zorunluluğu olmadıkları ve hareketlerinden sorumlu tutulamayacakları bir kitle. bu her kulüp için böyle. tribünde ceza verebilmelerine karşın, maç dışında kulübe resmi olarak ceza veremezler.
gerek iktidar üyeleri gerek federasyon ve fenerbahçe yalakalarına sert tepki vermemiz gerekir. bu olanların çok azı fenerbahçe'ye yapılsa taraftarı bağdat caddesi'ni 2 gün kapar, sağı solu yakar yıkardı. tabii ki bunu yapmak doğru değil ama yıllar yılı gördükleri müsamaha ile bu raddeye geldiler. otoriteler "aman bi de bunların saçmalamasıyla uğraşmayalım, ne istiyolarsa yapsınlar bırakın" kafasına yerleştiler. bizim taraftarımızın bu karakterde olmadığını ve bu noktaya gelemeyeceklerini/getirtilmeyeceklerni bildiğimden bu opsiyonu geçiyorum.
geriye tek bir seçenek alıyor. ülkenin üzerinde bir otorite: uefa. bugün türk futbolunu fenerbahçe rezilliğine kurban eden tüm organlar uefa'dan gelecek bir talimatla bertaraf edilebilirler. üzücü ama tek çözüm yolu bu adamlara verilecek küme düşürme cezası. bunun için uefa'dan hareket bekleyeceğiz ne yazık ki.
10-11 galatasaray juventus maçları sırasında bir kez daha gördük ki yanlı tutumları artık iyice yoldan çıkmıştır. bundan 15 sene önce de galatasaray'ın türkiyede'ki rakipleri yurtdışı müsabakalarında yabancı takımları tuttuklarını dile getirirler, pankartlar, bayraklar açarlardı. ama bu son maçımız tarzındaki kriz durumlarında basın her zaman türk takımını desteklerdi. juventus maçı sonrası atılan manşetlerde açıkça görüyoruz ki bu destur kaybedilmiştir. ,
ilk maç sonrası saha durumu nedeniyle yönetime saldıran basın, ikinci maç sonrası da italyan basınının sızlanmalarına genişçe yer ve daha da fazlası olarak destek vererek aldığı iğrenç pozisyonunu bir kez daha gözümüze sokmuştur. öyle ki, maçın saha durumu ile ilgili galatasaray'ın kasıtlı davrandığı yönünde uefa'ya başvuran juventus'un bu hareketini "maç iptal edilebilir" manşetiyle duyuruyorlar. eskiden olsa tepki gösterilir, "aciz italyan," "saçmaladılar" gibi manşetler atılırdı. o zamanlardan hatırladığımız "dingiltere" ve "yendik mi lan" gibi manşetleri düşünün.
aslında bu işi bizim taraftar olarak temizlememiz lazım. yönetim ve camianın temsil organları yükümlülükleri olduğu için her türlü ceza ile yıldırılabiliyor. ama taraftar hem sorumlu oldukları, yönlendirebildikleri hem de kontrol etme zorunluluğu olmadıkları ve hareketlerinden sorumlu tutulamayacakları bir kitle. bu her kulüp için böyle. tribünde ceza verebilmelerine karşın, maç dışında kulübe resmi olarak ceza veremezler.
gerek iktidar üyeleri gerek federasyon ve fenerbahçe yalakalarına sert tepki vermemiz gerekir. bu olanların çok azı fenerbahçe'ye yapılsa taraftarı bağdat caddesi'ni 2 gün kapar, sağı solu yakar yıkardı. tabii ki bunu yapmak doğru değil ama yıllar yılı gördükleri müsamaha ile bu raddeye geldiler. otoriteler "aman bi de bunların saçmalamasıyla uğraşmayalım, ne istiyolarsa yapsınlar bırakın" kafasına yerleştiler. bizim taraftarımızın bu karakterde olmadığını ve bu noktaya gelemeyeceklerini/getirtilmeyeceklerni bildiğimden bu opsiyonu geçiyorum.
geriye tek bir seçenek alıyor. ülkenin üzerinde bir otorite: uefa. bugün türk futbolunu fenerbahçe rezilliğine kurban eden tüm organlar uefa'dan gelecek bir talimatla bertaraf edilebilirler. üzücü ama tek çözüm yolu bu adamlara verilecek küme düşürme cezası. bunun için uefa'dan hareket bekleyeceğiz ne yazık ki.

