84
kendisinin nasil bir futbolcu oldugunu asagi yukari biliyoruz zaten ama sahsen bilgilerimi tazelemek adina 20 haziran 2013 nijerya uruguay maçında sadece kendisini seyrettim. milli takimda 10 numarali formayla oynayan mikel, an itibariyle drogba fildisi sahilleri icin ne ise, kendisi de nijerya milli takimi icin ayni degerde. hatta drogba gibi fon sahibi ve ulkesindeki fakirlere yardimci oluyor. bunlar isin insani boyutlari, futbolculuguna gelirsek, arti ve eksileriyle bende söyle bir izlenim birakti;
+ fizigi muhtesem.
+ kolay kolay yikilmiyor.
+ kolay kolay pas hatasi yapmiyor.
+ ilerde kaptirilan toplarda aninda yerine dönup pozisyonunu kaybetmiyor.
+ hemen hemen her atakta topun arkasina gecip rakibi ilk karsilayan o oluyor.
+ uzun ve mililetrik toplar cikarabiliyor.
+ her zaman dogru yerde.
+ topsuz oyunda cok basarili.
+ lider özelligi var.
+ temposu hic dusmuyor ve istikrarini mac boyu koruyor.
+ rakip degajlarin cogunu topluyor.
+ defans ile ileri uc arasinda tam bir köpru oyuncusu.
+ sorumluluk alip, serbest vurus kullanabiliyor.
+ iyi bir kesici.
- oyun icinde oldukca pasif.
- sadece isini yapiyor futbolun show kismina girmiyor.
- kontra ataklarda ileri cikip tehlikeli olabilecekken orta sahaya kadar kosup bekliyor.
- hic risk almiyor ve garanti pasa oynuyor.
- hata yapmaktan cekiniyor.
- ara paslari basarisiz.
- pasa hatasi yapmasa da tercihlerinde hatalar olabiliyor.
- fuleli bir oyuncu degil. oldukca duz bir oyuncu.
- benim hic hoslanmadigim, salla basi al maasi tipinde bir oyuncu.
- teknik olarak cok ust duzey bir oyuncu degil.
tabii bu izlenimlerin hepsi 20 haziran 2013 nijerya uruguay maçı icin gecerli. melo ile kiyaslarsak, kumas olarak bir tik ustunde melo'nun ama galatasaray'daki pas oyununa melo kadar yatkin degil. daha cok fizik guce dayali mucadele eden bir oyuncu. dun izledigim mikel, kesinlikle melo'nun formda halinden faydali degil. galatasaray ile kimyasi uyusmayabilir ama aykut kocaman'in fenerbahce'sinde takimina cag atlatirdi. bizim icin galatasaray önemli o nedenle transfer döneminde melo'nun kendisinden daha öncelikli olmasi gerekir.
+ fizigi muhtesem.
+ kolay kolay yikilmiyor.
+ kolay kolay pas hatasi yapmiyor.
+ ilerde kaptirilan toplarda aninda yerine dönup pozisyonunu kaybetmiyor.
+ hemen hemen her atakta topun arkasina gecip rakibi ilk karsilayan o oluyor.
+ uzun ve mililetrik toplar cikarabiliyor.
+ her zaman dogru yerde.
+ topsuz oyunda cok basarili.
+ lider özelligi var.
+ temposu hic dusmuyor ve istikrarini mac boyu koruyor.
+ rakip degajlarin cogunu topluyor.
+ defans ile ileri uc arasinda tam bir köpru oyuncusu.
+ sorumluluk alip, serbest vurus kullanabiliyor.
+ iyi bir kesici.
- oyun icinde oldukca pasif.
- sadece isini yapiyor futbolun show kismina girmiyor.
- kontra ataklarda ileri cikip tehlikeli olabilecekken orta sahaya kadar kosup bekliyor.
- hic risk almiyor ve garanti pasa oynuyor.
- hata yapmaktan cekiniyor.
- ara paslari basarisiz.
- pasa hatasi yapmasa da tercihlerinde hatalar olabiliyor.
- fuleli bir oyuncu degil. oldukca duz bir oyuncu.
- benim hic hoslanmadigim, salla basi al maasi tipinde bir oyuncu.
- teknik olarak cok ust duzey bir oyuncu degil.
tabii bu izlenimlerin hepsi 20 haziran 2013 nijerya uruguay maçı icin gecerli. melo ile kiyaslarsak, kumas olarak bir tik ustunde melo'nun ama galatasaray'daki pas oyununa melo kadar yatkin degil. daha cok fizik guce dayali mucadele eden bir oyuncu. dun izledigim mikel, kesinlikle melo'nun formda halinden faydali degil. galatasaray ile kimyasi uyusmayabilir ama aykut kocaman'in fenerbahce'sinde takimina cag atlatirdi. bizim icin galatasaray önemli o nedenle transfer döneminde melo'nun kendisinden daha öncelikli olmasi gerekir.