71
ailenin kapısı her zaman aile fertlerine açıktır değil mi? bizim de sana açık işte kaptan... eski kaptan. aile içinde kalp kırıklıkları olur ama küskünlük olmaz. sen bizim haylaz çocuğumuz oldun arda. ama sonuçta çocuğumuzdun, gurur duyduğumuz küçük evladımızdın.
gittin ya ispanya'ya ben de kırılmıştım sana arda. çok kırılmıştım hem de ama ben her şeyi bir kalemde silemiyorum be arda. 2008'deki şampiyonluğu, yaşanılan hiçbir şeyi unutamıyorum. kırılmıştım belki ama küsmemiştim küsememiştim. sanırım en hayırlısı da buydu biraz uzaklaşmak birbirimizi özlemek. hem senin yaralarını sarmak için hem de galatasaray'ın ihtişamını kazanması için biraz zamana ihtiyaç vardı.
tuvalete girsen sifonu çekmedi diye magazin dergilerini andıran spor gazetelerinin manşetlerinden düşmedin arda düşürmediler. her seferinde boykot ettiğimiz gazetelerin dolduruşuna gelip kırdık kalbini özür dilerim(dileriz). ama sen de az kırmadın zaten kırık olan kalbimizi.
şurada bir parantez açmak istiyorum sami yen'de sevgiline dakikalarca küfreden her yenilginin ardından tek suçlusu senmişsin gibi davranan sana küfürler eden biz taraftarların hatası senden daha büyük çok daha büyük kabul. ama sen de anla bizi be arda. bizim halimizden bir tek sen anlardın çünkü. çünkü bir tek sen baş kaldırabilirdin yenilgiye. o kadar çok güvenmiştik ki sana boynuna çok ağır yükler yükledik. hem sen hem biz bu yükün altında kaldık.
aile arasında küslük olmaz dedik ya ben unuttum her şeyi sen de unutmuşsundur herhalde. şimdi sana ihtiyacımız var arda, bir galatasaraylının başka bir galatasaraylıya ihtiyacı var her şeyden ziyade galatasaray'ın sana ihtiyacı var. dön be aslanım.
iki kardeş gibiydik biz seninle arda büyük kavgalar eden ama kısa süre sonra birbirini bağrına basan, canından çok seven.
eski koçumuzun dediği gibi "biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen."
gittin ya ispanya'ya ben de kırılmıştım sana arda. çok kırılmıştım hem de ama ben her şeyi bir kalemde silemiyorum be arda. 2008'deki şampiyonluğu, yaşanılan hiçbir şeyi unutamıyorum. kırılmıştım belki ama küsmemiştim küsememiştim. sanırım en hayırlısı da buydu biraz uzaklaşmak birbirimizi özlemek. hem senin yaralarını sarmak için hem de galatasaray'ın ihtişamını kazanması için biraz zamana ihtiyaç vardı.
tuvalete girsen sifonu çekmedi diye magazin dergilerini andıran spor gazetelerinin manşetlerinden düşmedin arda düşürmediler. her seferinde boykot ettiğimiz gazetelerin dolduruşuna gelip kırdık kalbini özür dilerim(dileriz). ama sen de az kırmadın zaten kırık olan kalbimizi.
şurada bir parantez açmak istiyorum sami yen'de sevgiline dakikalarca küfreden her yenilginin ardından tek suçlusu senmişsin gibi davranan sana küfürler eden biz taraftarların hatası senden daha büyük çok daha büyük kabul. ama sen de anla bizi be arda. bizim halimizden bir tek sen anlardın çünkü. çünkü bir tek sen baş kaldırabilirdin yenilgiye. o kadar çok güvenmiştik ki sana boynuna çok ağır yükler yükledik. hem sen hem biz bu yükün altında kaldık.
aile arasında küslük olmaz dedik ya ben unuttum her şeyi sen de unutmuşsundur herhalde. şimdi sana ihtiyacımız var arda, bir galatasaraylının başka bir galatasaraylıya ihtiyacı var her şeyden ziyade galatasaray'ın sana ihtiyacı var. dön be aslanım.
iki kardeş gibiydik biz seninle arda büyük kavgalar eden ama kısa süre sonra birbirini bağrına basan, canından çok seven.
eski koçumuzun dediği gibi "biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen."