2118
bu işte bir şey var arkadaş!
24 yaşındayım hiçbir galatasaray yönetimi ki hatırlamıyorum yapılan tüm pisliklere onların dilinden cevap versin. hep efendi olalım, hep centilmen olalım, galatasaraylılık kültürü bunu gerektiriyor vs. şimdi burda çıkıp da "neymiş bu galatasaraylılık kültürü açıklasınlar bize" deyip ergenlik yapmıcam ama artık gerçekten anlamıyorum ve gün geçtikçe sinirime dokunuyor bu ortam.
ulan adamların tarihlerinde yapmadığı üçkağıt yok. sırf galatasaray şampiyon olmasın diye 25 nisan 1955 galatasaray fenerbahçe basketbol maçı'nda takımı sahadan çekerler, ne zaman şampiyonluğa gitsek en gözde sporcumuza transfer teklifi yaparlar, beşiktaş ile çekiştiğimiz sezonlarda yine şampiyon olmayalım diye hatır şikesi yaparlar... son olarak 3 temmuz olayları ve bugün. adamlar her bokun içinde varlar. yöneticilerinin ya da taraftarlarının yaptıkları rezillikleri anlatmıyorum bile. ama tüm bunlara rağmen hep "susalım, cevabı sahada verelim, olsun nasılsa şampiyon biziz" tamam amk sen cevabı sahada ver üstüne şampiyon da ol. ama adamlar seninle birlikte ülkedeki futbolunun da içine ediyorlar. belki şampiyon olunca seviniyoruz güzel oluyo filan ama, rekabetten mücadeleden, oynana futboldan zevk alan var mı acaba merak ediyorum. şahsen ben zevk almıyorum. çünkü biliyorum ki, ne zaman önde gitsek basın yoluyla, idari kurumlarla bi şekilde önümüz kesilecek. 33. hafta hangi şartlarda gidersek gidelim yine gergin olacağız. yine bi futbolcumuzun kulağının dibinde ses bombasının patlamayacağının garantisini kim verebilir ? ya da fatih terim'in alnını yarmayacakları ne malum ? o zaman da çıkıp efendim "bu olayları kınıyoruz" mu diceksin ? kınama kardeşim ! kınayınca yine yapıyorlar. tamam kısasa kısas da yapma ama o yapılanın hesabını sor. sen bu efendilikle devam edersen karşılık bulamazsın. 106 yıllık tarihleri var. kaç kere efendilik gördün, saygı gördün bu adamlardan ?
hırsız eve girmiş malını çalmış, eşine tecavüz edecek sen diyorsun ki, "ben bişey yapamam katil olamam." olamıyoruz nitekim. o yüzden de adamlar istedikleri gibi at koşturuyor. spora istedikleri şekilde yön veriyor. istedikleri pisliği katıyor.
işin garibi bu saygı ve efendilik sadece yönetim kurullarımızda değil, bütün camiada var. herkes de bir "aman sakin olalım, tahriklere kapılmayalım" cümleleri... kendimden biliyorum; küçükken kavga edecek durum olsa bile annem-babam "vurma sakın kimseye" derdi. "sen efendisin biz seni onlar gibi yetiştirmedik" derdi. herhalde bundandır galatasaraylı olduk.
şimdi yönetim çıkıp ne diyecek diye bekliyoruz. belki açıklama bile yapmayacak. yaparsa da ılımlı şekilde konuşacak. maksat ortam gerilmesin, biz işimize bakalım vs. haftaya da rıdvan-atilla-ilker-ibrahim geliyo. misafire ayıp olur kırmayalım onları. semerli bi atasözümüz var ama neyse
24 yaşındayım hiçbir galatasaray yönetimi ki hatırlamıyorum yapılan tüm pisliklere onların dilinden cevap versin. hep efendi olalım, hep centilmen olalım, galatasaraylılık kültürü bunu gerektiriyor vs. şimdi burda çıkıp da "neymiş bu galatasaraylılık kültürü açıklasınlar bize" deyip ergenlik yapmıcam ama artık gerçekten anlamıyorum ve gün geçtikçe sinirime dokunuyor bu ortam.
ulan adamların tarihlerinde yapmadığı üçkağıt yok. sırf galatasaray şampiyon olmasın diye 25 nisan 1955 galatasaray fenerbahçe basketbol maçı'nda takımı sahadan çekerler, ne zaman şampiyonluğa gitsek en gözde sporcumuza transfer teklifi yaparlar, beşiktaş ile çekiştiğimiz sezonlarda yine şampiyon olmayalım diye hatır şikesi yaparlar... son olarak 3 temmuz olayları ve bugün. adamlar her bokun içinde varlar. yöneticilerinin ya da taraftarlarının yaptıkları rezillikleri anlatmıyorum bile. ama tüm bunlara rağmen hep "susalım, cevabı sahada verelim, olsun nasılsa şampiyon biziz" tamam amk sen cevabı sahada ver üstüne şampiyon da ol. ama adamlar seninle birlikte ülkedeki futbolunun da içine ediyorlar. belki şampiyon olunca seviniyoruz güzel oluyo filan ama, rekabetten mücadeleden, oynana futboldan zevk alan var mı acaba merak ediyorum. şahsen ben zevk almıyorum. çünkü biliyorum ki, ne zaman önde gitsek basın yoluyla, idari kurumlarla bi şekilde önümüz kesilecek. 33. hafta hangi şartlarda gidersek gidelim yine gergin olacağız. yine bi futbolcumuzun kulağının dibinde ses bombasının patlamayacağının garantisini kim verebilir ? ya da fatih terim'in alnını yarmayacakları ne malum ? o zaman da çıkıp efendim "bu olayları kınıyoruz" mu diceksin ? kınama kardeşim ! kınayınca yine yapıyorlar. tamam kısasa kısas da yapma ama o yapılanın hesabını sor. sen bu efendilikle devam edersen karşılık bulamazsın. 106 yıllık tarihleri var. kaç kere efendilik gördün, saygı gördün bu adamlardan ?
hırsız eve girmiş malını çalmış, eşine tecavüz edecek sen diyorsun ki, "ben bişey yapamam katil olamam." olamıyoruz nitekim. o yüzden de adamlar istedikleri gibi at koşturuyor. spora istedikleri şekilde yön veriyor. istedikleri pisliği katıyor.
işin garibi bu saygı ve efendilik sadece yönetim kurullarımızda değil, bütün camiada var. herkes de bir "aman sakin olalım, tahriklere kapılmayalım" cümleleri... kendimden biliyorum; küçükken kavga edecek durum olsa bile annem-babam "vurma sakın kimseye" derdi. "sen efendisin biz seni onlar gibi yetiştirmedik" derdi. herhalde bundandır galatasaraylı olduk.
şimdi yönetim çıkıp ne diyecek diye bekliyoruz. belki açıklama bile yapmayacak. yaparsa da ılımlı şekilde konuşacak. maksat ortam gerilmesin, biz işimize bakalım vs. haftaya da rıdvan-atilla-ilker-ibrahim geliyo. misafire ayıp olur kırmayalım onları. semerli bi atasözümüz var ama neyse