• 905
    uzun süredir kulüp personel maaşlarını düzenli ödemiyorlardı. sonucunda çalışma bakanlığı müffettişleri teftişinde kulübe yüklü bir ceza yazılmış. durumu toparlamak adına emekçi kardeşlerimizin birikmiş maaşları ödendiği gibi konuyu kapatmak adına 2 maaş ikramiye verilmiş.

    bu yönetimde kulüpte her gün yeni bir grosskreutz faciası var sözün özü.
  • 908
    işbu entry'in yazıldığı tarihte hala istifa etmemiş ve edecek gibi de gözükmeyen galatasaray spor klübü'nü yöneten grup, kemirgen, istilacı vs.
    kendileriyle ilgili birkaç düşüncemi ve kafama takılanları yazacağım;
    hafızamı zoruluyorum, yönetime geldiklerinden beri galatasaray spor klübünün tarihine, büyüklüğüne, itibarına yakışan bir yönetim sergilememekle birlikte aksine, galatasaray spor klübüne - bilerek yada bilmeyerek - zarar vermek için her fırsatı değerlendirmiştir. hatta bu konuda inanılmaz bir performans sergilemişlerdir. yaptıkları büyük hataları sıralayacak kadar sabrım yok, ama küçük hatalarıyla ilgili bir kaç örnek verebilirim. bunlar da galatasaray'a zarar vermek için nasıl her fırsatı değerlendirklerini anlamak için yardımcı olur.
    mesela sniejder'in gönderilmesi:
    tamam teknik direktörün onunla çalışmak istemeyebilir. gelecek sezonda onu takımda görmek istemeyebilir. neden galatasaray klübünün faydaları doğrultusunda göndermediniz? bu gün sneijder dediğimiz adamın avrupada 4-5 milyon euro asya ve ortadoğuda 7-10 milyon euro bonservis bedeli var. rakamları gayet iyimser tuttum. onu geçtim, daha oyuncu resmi olarak ayrılmadan, adını hatırlamadığım bir hazırlık maçında neden belhanda'ya 10 numarayı verdiniz? taraftarın negatif enerjisini yüklü miktarda para ile transfer ettiğiniz belhanda'ya çektiniz? neden sniejder'in sizi adamlığı ile ezmesine izin verdiniz?

    mesela bruma'nın gönderilmesi:
    elinde, yılan gibi genç, yetenekli bir wonderkid ola, ve sen bunu piyasa değerinin çok çok altına satasın. ve yerine en fazla onun potansiyeline ulaşacak bir oyuncuyu * 2 aydır getireme . hemen hemen aynı maaliyetlerde.
    tudor lucescu olayı:
    tudor'un gözünün içine baka baka gittin lucescu'ya yer yüzünün en saçma teklifini götürdün. onu da batırdın getiremedin. yıldırım demirören 5 dakkada işi çözüp geldi. ve bu rezillik sizi hiç rahatsız etmedi. utanmadınız sıkılmadınız.
    fatih terim olayı:
    hala yine tudor'un gözünün içine baka baka ' fatih terim değerli bir hocamızdır. galatasaray'ın değerli bir değeridiri. ihtiyaç olduğu zaman kendisine teklif götürürüz' gibi bir saçma açıklamayı niye yapıyorsun? hiç yapma, ilgilenmiyoruz de. böyle yaparak çok güvendiğin tudor'u diken üstünde çalıştırıyorsun diğer yandan gelecek için fatih terim'in eline mahkum bırakıyorsun kendini. yine galatasaray'a zarar vermek için her fırsatı iyi değerlendirdiniz.

    bu gibi örnekler cok sıralanır benim sabrım yetmedi ve bu entry'i yazarken daha fazla sigara içmek istemiyorum. şimdi bu yapılan transferlere bakınca gerçekten insan hayret ediyor. bu kadar saçmalama çıtası yüksek olan bir yönetim acaba transferlerde bu kadar doğruyu nasıl yapıyor. ya yönetimin iyi futbol akılları var yada galatsaray'ı çökertmek için başka planları var. çünkü bu transferlerin tutmaması demek galatasaray'ın en az beş yıl şampiyonluktan uzaklaşması demek. eminim ki bu fırsatı da geri tepmeyecekler. ki zaten bunun emareleri belli. böyle bir takımı, futbol bilgisi ve taktiği cok kısıtlı olan tudor'a emanet ederek zaten bombanın pimini çektin. tek dileğimiz bombanın patlamaması.
    o kadar laf ebeliğinden sonra aslında sadece şunu yazsaydım yeterdi. bu yönetim bu görevde durduğu sürece bize gülmek haram
  • 910
    http://www.galatasaray.org/...aberlik-gezisi/36261

    https://twitter.com/...s/900359532374880257

    afferin lan dursun. her gün eleştiriyorum, galatasaray tarihinin en kötü yönetimi, ama bu tekne olayı cidden güzel iş. fotoğraflara bakarken yüzüm güldü resmen. futbolculara da çok iyi gelmiştir yoğun antrenman arasında böyle bi olay. güzel bi kaynaşma olmuştur umarım. takım böyle olunuyor, iyi günleri de olacak kötü günleri de.

    edit: yeni link.
  • 913
    kendilerine hiç ama hiç güvenmiyorum. camia bunlar yüzünden kendi içinde birbirine düşmüş durumdadır.
    ayrıca "yönetebilme" açısından ne kadar zayıf olduklarını bildiğim için transfere harcanan paraları hiç iyi yönetemeyeceklerini, ileriyi düşünmeden "nasıl olsa taksite bağladık" mantığı ile harcadıklarını düşünüyorum.

    galatasaray'ı sahiplenemeyişleriyle de kulübü çok "kırılgan" bir duruma sokmuşlardır. galatasaray'ı yine büyük taraftarı savunmaktadır ve savunacaktır.

    biz başka taraftarlar ile aynı mıyız? değiliz. transfer ile firkrimiz değişir mi? değişmemeli(!).
    o yüzden;
    #yönetimistifa
  • 914
    takımın riva harici geliri olmadığını zannedenlerce yaptıkları transferler eleştirilen yönetim.

    adamlar 40 yılda bir doğru düzgün bir iş yapmış. yaptıkları her transfer nokta atışı neredeyse. ndiaye ve belhanda'nın yüksek bonservisleri dışında tartışılacak hiçbir durum da yok ortada. neymiş, geleceğe yatırım yapılacakmış. şu romantizmi terk edemedik. burası altınordu değil. galatasaray. başarı, başarı, başarı parolasıyla yola çıkılır. ünal aysal'ın yaptıklarını bok ettikten sonra aklı başına geldi dursun'un. ha riva satılmasa ve seçim senesi olmasa yine yapmazdı. orası ayrı. ama yaptığı iş doğru. tıynetini zaten biliyoruz adamın.

    isteniyor ki porto, dortmund, ajax olunsun. olunmaz. defalarca yazdım. önce portekiz, almanya, hollanda olacaksın. bu ülkelerinkültür ve refah seviyesine ulaşacaksın. bu ülkelerin eğitim düzeyine geleceksin. bu ülkelerin gelişmişlik düzeylerine geleceksin. sonra ancak porto, dortmund, ajax olma yoluna girebilirsin. öyle tepeden "altyapıya yatırım yapılsın yeaaaa", "genç oyuncu alınsın yeaaaa" diyerek olmuyor bu işler. fm değil bu. gerçek hayat ne yazık ki.

    futbol endüstrisi almış başı gitmiş. biraz biti kanlanmış genç oyuncuya 20 m € bonservis bedeli biçiliyor kolayca. 220 m € verildi bir oyuncunu bonservisi için. 22 değil bakın, 220 m €. hala daha "az harcayıp başarılı olalım" diyenleri gördükçe dünyadan bihaber yaşadıklarını düşünüyorum. öyle bir dünya yok. 2 senedir bu rezilliği yaşıyorduk. az harcadık. ne oldu? bir sezonu 4. diğerini zar zor 6. bitirdik. bu mudur isteğiniz? 10 sene daha 6. olalım ama ekonomimiz düzelsin. nasıl düzelecek? riva'yı sattın. borçları ödedin. eeee? altyapı mı kurtaracak seni? hangi altyapı? altyapı dediğin tesis değildir. istersen en harika tesisleri kur. fener kurdu. sonuç ne? koca bir sıfır. neden? çünkü ülkenin yapısı müsait değil. sen en harika tesisleri kursan, en muhteşem eğitmenleri getirsen ne olacak? çocuk kapıdan çıktığında türkiye'de yaşamaya devam edecek. anasıyla babasıyla aynı evde yaşayacak çocuk. aynı mahalle okuluna gidecek. aynı simitçiden simit alacak. aynı sapıklar tarafından taciz edilecek. ve bunun gibi pek çok şey.

    büyük kulüp/şirket dediğin risk almadan, para harcamadan para ka-za-na-maz. iki kere iki, dört eder. 10'la çarparsan da 40 yapar. bu kadar basit bu iş. küçülme kavramını anlamıyor bizim millet. küçülerek büyüme dediğin şey komple bir küçülme değildir. sana getirisi az olan ünitelerden kurtulursun, onların maliyetlerini azaltır ya da sıfırlarsın. bütün gücünü ve yatırımını güçlü olduğun, çok getirisi olan üniteye yatırırsın. o şekilde büyürsün.

    yani türkçesi galatasaray'ın futbolda büyümesidir. evet amatör branşlar çok romantik. ama bizim romantizme ayıracak zamanımız yok. hem madem amaç sporcu yetiştirmek, amatör branşlarda yetiştirelim. hiç yabancı almayalım amatör branşlara. en azından ucunda tutarız. yine olmaz. ama en azından çaba harcayacaksak orada harcayalım.

    acayip bir pasta payı oluştu artık. ucundan kıyısından çekiştirmek zorundayız. bunun içinde para harcamak zorundayız. bak patladı kombineler, store satışları bile ciddi bir rakama ulaştı. şampiyonluk gelirse bütün transferlerin parası çıkıyor neredeyse. yayın geliri ayrı. bunların hepsi riva'dan gelecek para ile boşa çıktı. bunlar harcandı. riva'nın parası değil. bunlar sürekli gelirlerin. başarılı olursan, artar. olamazsan, azalır. başarılı olmanın yolu da futbolda iyi bir takım kurmaktan geçiyor. başka yolu yok.

    ama insanlar hayal deryasında bazı bazı...

    ekleme:

    işbu entry'den sonuç olarak "dursun aydın özbek yönetimi pamuklara sarmalıyız" temasını çıkaran insan kaç tanedir, merak ediyorum? klinik tablo resmen.
  • 924
    üç beş transfere kurtulamayacak olan yönetim. riva arazisindeki ihale kurnazlığını çıkıp bir bir açıklamaları gerek. ayrıca yetkili bir abi yok mu? bize şu ihalenin şartları ihaleye katılanların tekliflerinin nasıl bir şey olduğunu güzelce bir anlatsa. her kafadan bir ses çıkıyor.
    alan firmanın ihaleden çekilmesiyle zararın 250 milyon euro olduğunu yazan da var 250 milyon tl yazan var 180 milyon dolar yazan da var. bir karar verin la.
  • 925
    koca galatasaray'ı iki sene de öyle yerlere getirdiler, öyle şeyler yaşattılar ki uğrunda çıldırmaya değer. bile bile ladeste oldular, rezil rüsvada. iki senede fanlara* kulaklarını, gözlerini kapatıp bildiklerini okudular. şimdi gün oldu 2017 eylül'ü. kulaklarını taraftara açıp bazı şeyleri taraftar sayesinde gördükten sonra başarıyı ben bu guruha mal edemem. ne kadar ilk geldiği günler başarısız olacaksa tudor olsun - sonrasında özellikle de canlı gözlerle izlediğim (bkz: 23 nisan 2017 galatasaray fenerbahçe maçı) nda tudor abv ikilemini yaşatmış olsada, takım kurgusuyla, gelenleriyle gidenleriyle ilk tebrik tudor'a sonra galatasaray taraftarına! ek olarak tudor'un hala çok yiyecek ekmeği olduğu yadsınamaz bir gerçek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın