• 5977
    hakana yapılan hiç hoş olmadı. almayacaksan en başında söylersin o da yoluna bakar gidecekse başka yere giderdi. hem hakan hem taraftar deli gibi istiyor olmasına rağmen inatla almadılar. başka kulüp olsa ne olursa olsun alırdı. cuestaya 8 jelerte 11 uğurcana 30 veren siz hakan gibi top class oyuncuya bonservis veremedi. size yazıklar olsun, istifa ettiğiniz gün mutlu uyuyacağız. utanmaz herifler.
  • 5978
    barış alper denen karakter yoksununu kadroda tutup hakan çalhanoğlu gibi bir adamı almadınız. kaleci konusunda donnaruma hariç alınabilecek en iyi kaleci olduğunu düşünmekle birlikte 4 ay geniş geniş davranıp son gün 27.5 milyon euro'ya transfer yaptınız. sizin gevşekliğinizi, çekmek zorunda değil bu taraftar. özellikle barış alper ve hakan çalhanoğlu işleri istifa için başlı başına istifa sebebi. 3 sene şampiyonluk +100m euro transfer yapılan bir dönemde bunu başarmak da dursun özbek yönetimine yakışırdı.
  • 5979
    hakan'ı hala alabilirler.

    şampiyonlar ligi listesine yazılmamaya bile razı haberleri var.
    hakan'a verilecek bonservisle mi zengin olacak kulüp?

    önünüze gelene 25m eurodan başlayan bonservisler verdiniz zaten. hakan ile taraftar ne güzel bir bağ da kurmuş, alin getirin işte yahu.

    orhan uluca da söylemiş bazen amatör duyguyla da hareket edeceksin, duygusal bir şey bu. hakan çalhanoglu'nu almayacak yönetim istifa etsin.

    ya kardeşim galatasaray transferin son günü saat 16:00 civarında transfer görüşmesini bırakır mı? naptınız abi çok yorulduk bugün yetiversin artık terledik mi dediniz? bu ne saçma iş kardeşim son ana kadar bir şeyler denemeniz lazım değil mi sizin?
  • 5980
    o kadar beceriksizler ki sezon başında dense ki muslera ve mertens'in yerine ugurcan ve ilkay gelecek, kalede yerliye donulecek ayrıca üst duzey 1 sağ bek/stoper, sane ve osimhen alınacak...

    herkes okey der buna. araya bir tane orta saha sıkıştırsak denir en fazla.

    şu an bu oldu ama ben dahil kimse memnun değil çünkü öyle saçma açıklamalar yapıldı öyle saçma adımlar atıldı ki gelinen noktada mutsuzuz.
  • 5982
    özellikle barış alper yılmaz sürecinde yaşananları, gerekirse kanıtlarla taraftara anlatmakla yükümlüler. tabi buraya okan hocayı da dahil ediyorum. yok oyuncuyu koruyoruz, yok galatasaray menfaatleri falan gibi gereksiz edebiyata girmeden, tüm şeffaflığı ile süreci anlatsınlar. halihazırda benim gibi birçok taraftar artık barış alper yılmaz'ı ve onun karakterindeki herhangi bir futbolcuyu takımda görmek istemiyor.
    madem bir his takımıyız, gözü paradan başka bir şey görmeyen, oportünist, pragmatik tiplerle ilişkimiz inceldiği yerden kopsun.
  • 5985
    pr’la, gazeteciyle, sosyal medya fenomeniyle yeni erden timur olunamayacağını ısrarla öğrenemeyen tiplere sahip yönetim.

    geldiklerinden beri erden timur gibi görülmek adına yapmadıkları pr, vermedikleri poz, kullanmadıkları kanal kalmadı. sonuç? twitter’a isim isim aratıp görebilirsiniz sonucu.

    özetle; taraftar gözünde yeni erden timur olmak için çaba harcayıp acun ılıcalı olan kimselerin oluşturduğu grup.
  • 5986
    transfer sezonlarında süreçleri yönetmeyi bir türlü beceremeyen yönetimdir.

    mesela 2025-2026 yaz transfer dönemi'nde önemli isimler aldılar eyvallah ama sonra büyük patladılar.

    leroy sane ve victor osimhen transferlerinden sonra "sınırlarımızı zorladık bu yüzden başka transferler için bütçemiz çok az kaldı. kaleci ve diğer ihtiyaçlar için uğraşacağız ama pek beklentiye girmeyin." deselerdi kimse beklentiye girmeyecekti ve kendi üstlerindeki baskıyı da yaratmamış olacaklardı. taraftar da bir şey demezdi.

    ama bunun yerine ne yaptılar? medyaya büyük isimleri servis ettiler ve limitimiz var ve para sıkıntımız yok mesajları verildi. böyle olunca da herkes beklentiye girdi.

    öyle bir yönetim sergilediler ki aldıkları oyuncular iyi olmasına rağmen taraftarı böyle bir dönemde bile üzmeyi başardılar.

    dünya çapında olan sane, osimhen, ilkay ve singo gibi isimler transfer ettik. sezon başında bu isimler bahsedilse kimse kolay kolay inanmazdı. bu açıdan bakıldığında başarılı bir transfer sezonu geçirildi. az ve öz transfer oldu. ama yine de süreçleri yönetmeyi beceremedikleri için başarısız oldular.

    türkiye'deki en iyi yerli kaleciyi aldık mesela ama bu süreç yönetme sorunundan dolayı tepki aldılar haklı olarak.

    yine de verilen onca paraya rağmen kadro derinliği kalitesi arttırılamadı. mesela sol stopere bir transfer olmazsa olmazdı ama bir isim bile geçmedi oraya.

    yine en az şubat ayına kadar sakatlık ve cezalı olmasın diye dua edip duracağız sayelerinde.
  • 5987
    bonservissiz leroy sane, 75 milyon euroluk yılan hikayesine dönen victor osimhen ve city'i city yapan ve pep'in sahadaki aklı olan ilkay'ı da yine bedavadan kadroya katabildikleri bir transfer döneminde bile yoğun eleştiri almayı ve hatta istifaya davet edilmeyi başarabilmiş yönetim.

    bunun tek sebebi de kötü iletişimleri ve arka planda ne olduğunu anlayamadığımız fakat dönen ikili ilişkiler ve hırslara kurban gitmeleri.

    bugüne kadar galatasaray'ın muhtemel kaleci transferi için ortaya belki 15-20, belki daha fazla isim atılmıştır. petrovic ile başladı, sommer, ter-stegen, tzolakis, perri ile devam etti; donnarumma, lemmens, ederson ile bitecek derken uğurcan ile bitti. hem de donnaruma'nın bonservisinin 5 milyon euro aşağısına. hal böyle olunca eleştiri almaları çok olağan. bu da yanlış iletişimden kaynaklanıyor tamamen. belki uğurcan tüm bu seçenekler içinde en iyisiydi, bunu ancak zamanla görebiliriz.

    diğer bir eleştirilmeyi hak ettikleri nokta da barış alper yılmaz ve hakan çalhanoğlu konuları.
    barış gitmeyi kafasına koymuş ve bana izin verin diye tutturmuşken zorla takımda tutmamız, diğer tarafta ise buraya gelmek için bütün gemileri yakmış bir çalhanoğlu varken sanki oyun oynarmış gibi inter'e resmi teklif yapmamış veya kararlı bir politika gütmemiş olmaları büyük skandal. bana göre bu transfer dönemindeki en büyük hataları da bu.

    barış alper'i severdik, fizikli ve bize katacağı çok şey olan bir oyuncuydu evet. fakat gitmek isteyip bırakılmadığı bu senaryoda ne derece motive olacak, bize yüzde kaçını verebilecek tartışılır. ayrıca elde edilecek net bir 35-40 milyon euro gibi bir rakamdan bahsediyoruz.

    kısacası 2025-2026 yaz transfer döneminde yaptıkları doğrular kadar yanlışları da var. burada da ya kendi içlerindeki bir iletişimsizlik ya da kişisel hırslar ön plana çıktı diye yorumluyorum. zor şeyleri başarıp kolayları yapamamış olmalarının izahı yok başka.
  • 5988
    barış alper' e zam 2 kat zam yapma teklifi yaptığı ileri sürülen yönetim. galatasaray tarihininin yüz karası olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. bakın kendinize gelin, o eleman sahada taraftardan tepkiyi yediğinde yedek kulübesinde veya kadro dışında oturan adama, bu sefer 2 yerine 5 milyon euro vermek zorunda kalacaksınız.

    barış özür dilemediği takdirde galatasaray taraftarı istediği kadar iyi oynayıp, gol atsın kendisini affetmeyecektir.
  • 5989
    kendisini hâlâ galatasaray spor kulübü başkanlığında görüyorsak, bu galatasaray’ın açık bahtındandır. nasıl ki bir teknik direktör, teknik ekibi kadar güçlüyse; bir başkan da altında çalışan profesyoneller kadar güçlüdür. bir futbol kulübü başkanının asli görevi, kulübün genel işleyişi üzerinde etkili olmaktır. dursun özbek, kulübün mali istikrarı konusunda başarılı sayılabilecek bir performans sergilese de futbolun yönetimi konusunda dolaylı yoldan sınıfta kalmıştır.

    tekrar gelişinin ardından başkanlığı süresince, galatasaray futbol takımı her sezona ciddi zaaflar ve eksikliklerle başlamıştır. doğrudan olmasa da dolaylı yoldan bu durumun en büyük sorumlusu yine kendisidir. “işi bilene vereceksin” diye bir söz vardır; o ise bu basit kuralın dışına çıkmıştır. kendi altında çalışan profesyoneller ki aslında hiç profesyonel değiller, abdullah kavukçu ve ibrahim hatipoğlu, aklıselim ve gerçekçi bir transfer stratejisi ortaya koyamamış, defalarca kez aynı hataları tekrarlamışlardır.

    oysa rakiplerimizin ne oynadığını bile bilmediği, dolayısıyla teknik direktör profillerini belirleyemediği bir ortamda, biz elimizdeki doğruyla, yani hücum futbolunu ve baskılı oyunu benimseyen ve bunu çok başarılı şekilde sahaya yansıtan bir teknik direktörle fark yarattık. bu yapılanma bizi ligde bir dominasyona taşıdı. ancak bu yapılanmanın arkasında esas vizyonu koyan, rakiplerimizin bile transfer stratejilerini değiştiren bir isim vardı: erden timur. işte yöneticilik budur; vizyon katmaktır.

    erden timur, görevde olduğu sürece takım üzerindeki kara bulutları göğüslemiş, en zor ve kırılma anlarında taraftara güven vermiştir. büyük sponsorluk anlaşmalarının zeminini hazırlamış, pek çok yıldız futbolcuyu makul ücretlere ikna ederek projeye dahil etmiştir. tabii ki yanlış ve tutmayan transferleri de oldu. ancak o dönemdeki maddi kısıtlamalar ve bankalar birliği anlaşmaları sebebiyle, zaman zaman risk almak zorunda kalındı. kendisi daha sonra, transferlerdeki isimlerin kendi önerisi olmadığını, yalnızca süreci yürüttüğünü de ifade etti.

    ne var ki timur’un ayrılığından sonra görevi devralan hatipoğlu ve kavukçu, defalarca kez kadroyu eksik bırakmış, dar rotasyona mahkûm etmiştir. hem başarısız olmuşlar hem de futbol konusunda hiçbir vizyon koyamamışlardır. osimhen ve sane gibi mali yüklerin altına girip, ardından donnarumma gibi bir kaleciyi kovalamak mantıklı değildir. donnarumma ile ederson profilleri birbirinden çok farklıdır, üstelik ederson transferinin olmama nedeni maaş yükü olduğu söylebiyor. vergiler de hesaba katıldığında bambaşka bir tablo çıkıyor ortaya çünkü türkiye'de vergileri kulüpler ödüyor. peki o zaman neden donnarumma? arkasında da alternatif olarak genç bir kaleci var, farklı bir profil… siz daha nasıl bir kaleci istediğinizi belirleyememişsiniz ki nasıl alacaksınız? bu, elinde paran olduğu halde kafanda model olmadan araba almaya benzer; her şeye bakarsın ama sonunda karar veremezsin. işte bu yüzden futbolu yönetenlerin vizyon sahibi olması çok önemlidir.

    fiziksel özellikleriyle parlayıp bayern’e sattığın sacha boey yerine, savunması oturmamış, fiziksel olarak zayıf bir bek almak hangi futbol aklının ürünü? oturmuş bir profili analiz edip benzerini bulamayan, muslera ayrıldıktan sonra üç ay yerine kaleci alamayan, “kasamız dolu” diyerek taraftarı oyalayan bir yönetimle karşı karşıyayız. gelen başarılar yanıltmasın; biz doğru yaptığımız için değil, rakiplerimizden daha az yanlış yaptığımız için öndeyiz.

    bu yüzden, bu takım defalarca şampiyon olsa bile ben bu yönetimin istifasını isteyeceğim. geçen sene son dakika sağ bek ararken kapı kapı dolaşıyorduk, bu sene kaleci için aynı tablo yaşandı. artık satacak arsa, mal mülk kalmadı; kendi içinden değer çıkarmak çok önemli. ama biz hâlâ 23 yaş altı yabancı kontenjanını bile dolduramıyoruz. yazık…

    bugün bu takımın tek artısı gerçekten futboldan anlayan, aklıselim taraftarıdır. hem sevindirici hem de üzücü olan durum şudur: böyle bir bilince sahip taraftarın takımı, kendilerinin yarısı kadar bile vizyonu olmayan insanlar tarafından yönetilmektedir. sevindirici yanı, taraftarın doğruyu yanlıştan ayırt edebilecek gücü olmasıdır. ülkemizdeki diğer takımların taraftar profili ile kıyas bile kabul etmez. bu kadar plansızlık ve başarısızlıktan sonra, en kısa zamanda bu yönetimin kulüpten uzaklaşmasını diliyorum.
  • 5990
    para buluyor, kötü harcıyor, okan buruk’un varlığı ile şampiyon oluyor. bu döngü devam ettikçe taraftar da memnun seviyede kalıyor, tüm camia da. koltuğunu da korumuş oluyor.

    şimdi hakan ve sol stoper eksik kaldı, futbol yapılanması ise başlı başına eksik. transferi yapanlar başka meslek erbabları. okan hoca şampiyon yapacak, avrupa’da kotaramayıp tepkileri üzerine çekecek, o sıra yine derbiye yabancı hakem, derbide çıkan olaylara tepkisizlik gibi bir şey olur. okan hoca taraftarın gazabından kupa ile kurtulur ve sezon biter.
  • 5991
    kazımcan karataş'ı amedspor'a satmak üzerelermiş. yani kulübün imajını saçma sapan algılara meze etmek için extra extra çaba sarf eden bu rezil yönetimden bıktım artık.

    ya bir taneniz "beyler chobani sponsorluğu ile fenerbahçe'nin düştüğü yere düşmeyelim, laf vermeyelim, bin türlü algı döner üstümüzden, koç medyası saldırmaya yer ararken açılımın kulübü etiketine biz de ortak olmayalım demiyor mu, bu kadar mı galatasaray hainisiniz siz?
  • 5993
    barış alper yılmaz konusunu acilen neticelendirmesi gereken yönetim. artık çok uzadı bu iş. bakın ''çözmesi'' demiyorum. neticelendirmesi gerekiyor, diyorum. zira çözüm tek taraflı olmaz.

    barış alper'in yaptığı saçmalığın manevi boyutunu geçtik. zaten ipler koptu taraftarla. bu saatten sonra özür dilese, menajeri olacak o düşük zekalı herifi kovsa da fark etmez. taraftar en fazla ''galatasaray'ın yararı'' der, idare eder. o da yarım sezon veya 1 sezon. ağustos ayı galatasaray için hazırlık maçlarıydı. milli ara dönüşü avrupa ile birlikte sezon gerçekten başlıyor. o yüzden şu barış meselesini çözün kardeşim. okan hocayla da konuşun, netleştirin.

    barış'ın olduğu senaryo ile olmadığı senaryodaki galatasaray futbol takımı arasında önemli fark var. barış'ın saha içi katkısını falan geçiyorum. direkt kağıt üstünde santrfor ve kanat rotasyonu açısından bakıyorum. barış'ın olduğu denklemde bence kanat rotasyonu da santrfor rotasyonu da gayet iyi. barış'ın olmadığı senaryoda ikisi de şüpheli. nicelik olarak da nitelik olarak da. avrupa işi zaten bitti ancak barış yoksa, gidin bu takıma lig için de olsa kanat ve santrfor alın. şu anda yedek santrforumuz hiç hazır olmayan icardi, kanattaki 3. alternatif hocanın sağ bek yaptığı sallai. böyle olmaz bu iş. gerekirse bu topçuları korumak için ligde kaliteyi düşüreceğiz artık.

    satıyorsanız satın*, kadro dışı bırakıyorsanız bırakın, en azından saha içinde katkı verecek hale getirebilecekseniz getirin ama bir şey yapın. sonuçlandırın şu işi. yeter ölü taklidi yaptığınız. adamı ne satıyorsunuz ne kadro dışı bırakıyorsunuz. adam da ne antrenmana geliyor, ne kadroya giriyor, ne kadro dışı kalıyor. milli ara dönüşü bu saçmalığın devam etmesini istemiyoruz. önümüzü görelim. ne olacaksa olsun. siz de ona göre gidin lig için rotasyonu zenginleştirecek 1-2 ekleme yapın gerekirse.
  • 5994
    transferi kapattıkları konuşuluyor. halbuki takımın ihtiyaçları var. en azından gelişime açık 2 3 yabancı alsalardı. oyuna girince heyecan yaratacak adamlar da lazım taraftar için. belki biri patlar boey gibi ya da kuş taşa çarpar kaliteli gelişim sağlayan bir oyuncu buluruz. ama yok nerede sakat, çelimsiz, mentali sıkıntılı onlar gelir.
    jelert-cuesta-yusuf demir gibi oyuncular yüzünden bu transferlerden de çekinir hale geldik. scoutlar ile iş tutup yetenekli oyuncular getirilmesi iyi olacaktı. ancak nerede o vizyon?
  • 5997
    taraftarın kendilerinden o kadar beklentisi yok ki kanat, 3. forvet, sol stoper duruma göre orta saha ve sağ bek yedeği lazımken transfer haberi çıkmamasına rağmen taraftar tepki göstermiyor.

    işte o kadar berbat bir yönetim. umarım bir an önce defolup giderler. susunca kendileirini unutturacaklarını düşünecek kadar galatasaray kültürüne yakışmayan bir yönetim.
  • 5998
    2 seneden beri gideceği belli olan 14 yıllık efsane kalecisinin yerini doldurmak için son günü bekleyerek rekor bir bonservisle kaleci alan yönetim, bu yaz başında su kaynatan barış alper'in yerine çalışma yapmak zorundadır.
    kendilerine bir futbol aklınız yok diyerek eleştiri getirenlere 3 yıldır şampiyon oluyoruz ya diyerek cevap verip tüy diken bir başkana sahipken ben barış sürecinden de zararlı çıkacağımızı düşünüyorum.
    kendilerinin bence futbol ile alakalı hiçbir olumlu yanları yok. 4 yıl önce erden timur-okan buruk birlikteliği ile başlayan sinerjiyi yerle bir etmelerine rağmen omurgayı bozmadıkları için başarıya gittiklerini de göremeyecek kadar körler.
    2 yaz 1 kış transfer dönemi geçirip hala aynı hataları yapmaları da cabası.
    büyük paralar verilerek kapında yatan adamları getirmek kolay. 20 milyon vermeden potansiyelli kaleci getirmek zor.
    ne potansiyel yatırımı yapabiliyorlar, ne gidenin yerini doldurabiliyorlar ne de oyuncu satışı yapabiliyorlar. hala daha kasamızda çok para var, biz en zengin kulübüz diyerek de caka satıyorlar.
    çok paran varsa al oradan 27 milyon avro + kdv'ye uğurcan'ı dediler aldın. 30 tane kaleci vardı piyasada daha iyi misal.
    ben galatasaray'lıyım, yönetimci değilim. iyi yapılanları takdir eder kötüleri eleştiririm.
    bu yönetim ne yazık ki yaptığı ve söylediği eylemlerle burada olmayı hak etmiyor.
    osimhen 75 milyon
    singo 35 milyon
    uğurcan 27 milyon
    ama takım hala eksik. 130 milyon harcayarak takımı hala rotasyonda eksik bırakmayı başarmış yönetim. futbol aklı burada devreye girecek işte. bazen teknik direktörün bile ben istemem dese de olsun hocam kulübende dursun diyebilecek bir otorite lazım bu kulübe. tabi onun da cuesta gibi birilerini çakmasına müsaade edilmemeli.
  • 5999
    üstüste 3 şampiyonluğa rağmen başarısız, beceriksiz yönetimdir. temeli atan erden timur’du. şu anda kadronun ana parçaları davinson, abdül, torreira, icardi’yi o getirdi. hem de nispeten ucuz maliyetlere. sonrasında bu yönetim ve ali koç’un tehditleriyle arkasında durulmayıp devre dışı bırakıldı. bu başarı büyük paye okan buruk, oyuncuların. yönetime rağmen bir şeyler başarıldı. bu yönetimin tek bildiği eldeki taşınmazı peşkeş çekip yemek, verdiği vaatlerin çoğu bunun üzerine. arsalar, sermaye artırımı başka bildikleri yok. sürdürülebilir bir yapı oluşturmadılar buna niyetleri de yok. futbolu futboldan anlamayan birkaç insan yönetiyor şu anda. osimhen’i 75e, singoyu 30a almak başarı değil. 3 senedir kombine almaya çalışıyorum girdiğim an tükeniyor. burada farklı işlerin döndüğü kesin. okan buruk’un başarısını üstlenmekten başka yaptığınız şey kulübün kaynaklarını yok etmek. kemerburgaza yapılacak planda gösterilen altyapı sahaları tesisi yok. altyapı florya’da kaderine terkedilmiş, oradaki likayakatsizlik ayrı bir boyut tabii, ona daha sonra değineceğim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın