• 4998
    galatasaray'ın en büyük sorunu bu yönetimdir! bunların çapsızlığını ve iş bilmezliğini size şöyle anlatayım;

    ünal aysal ve abdürrahim albayrak bu kötü gidişatta çıktılar basına güzel güzel açıklama yaptılar. "başınızı kaldırın galatasaray şampiyon olacak takımı destekleyin" dediler.

    bunlar ne yaptı? yönetimdekilerden herhangi birini gören duyan var mı? göremezsiniz tabii. onlar şu an birbirinin kuyusunu kazmak isterken galatasaray'ın kuyusunu kazmakla meşguller. galatasaray'a dört koldan saldırılırken bunlar sadece izliyor. galatasaray'ın saha içinde, saha dışında her türlü hakkı yenilirken, bir kulüp alenen kayırılırken, bu kulübe anayasal olarak suç olacak şeyler söylenirken hiçbir şey yapmıyorlar, yapamıyorlar. çünkü çapları yetmiyor.

    şampiyonluklarda da söyledim, yine söylüyorum, gidene kadar da söyleyeceğim. bu yönetim galatasaray'a yakışmayan, galatasaray çapında olmayan, iş bilmeyen, çapları yetmeyen bir yönetimdir ve istifa etmelilerdir. tek umursadıkları florya projesi ve oradan da kötü kokular ileride çıkacaktır.

    istifa istifa istifa.
  • 1251
    transfer yapamayan, yaptığı transferle kulübe ceza aldırıp avrupa kupalarına gidememesine neden olan, yaptığı abartılı sözleşmelerle kulübün omzuna yük bindiren, sözleşmesinin bitimine 6 ay kalan adama 2 milyon euro para gömen, kulübün darboğazdan çıkışı olarak görülen arazileri peşken çeken, yönetimdeyken servetlerine servet katan, kulübe kendilerine borçlandırıp daha sonra faiziyle bu parayı isteyen, deplasman otobüsüne bile haciz konulmasına neden olan, bir otel inşaatı yapacağız diyip tarihin en saçma girişimine neden olan, kulüp tarihinin gelmiş geçmiş en basiretsiz, en ahlaksız en beceriksiz yönetimidir. ancak bu kulübü küme düşürüp bütün değerlerini yok eden bir yönetim gelmedikçe öyle kalacaklardır.
  • 1672
    masada da güçlü olduğu şu gün itibariyle ortaya çıkmış yönetim. adamlar bir konuştu "biz bu ligi bitirtmeyiz" diye hakem kıyımları bir anda kesildi. ortada maç yönetildiği için de kazanmaya başladık. hiçbir futbol ortamında hakemi yenemezsiniz. yenmek zorunda da değilsiniz. dün eleştiriliyorsa bugün de övülmelidir bu konu üzerinden.
  • 4676
    kendileri ne söylerlerse söylesinler artık inandırıcılıkları kalmamıştır.

    24-25 sezonunu kemerburgaz'da açacaktık, şubat oldu hala açamadık. 24-25 sezonuna bankalar birliğinden çıkmış halde girecektik, şubat oldu hala çıkamadık. çin'den devasa sponsorlar gelecekti, 2 aydır gelen giden yok.

    bunun yanında daha birçok tutulamayan söz, takımını taraflı hakem yönetimlerine karşı koruyamama, rakibin her maçta kayrılmasına ses çıkaramama, transfer yapamama, fb muhabirine transfer haberleri üfürme, stadyumunu koruyamama... galatasaray yönetimi bir şeyi söylüyorsa bir ağırlığı olur, mevcut yönetim bu ağırlığı kaybetti maalesef.
  • 1761
    bildiriyi paylaşmaları yüzünden istifalarını istemek saçma. her şeyden önce karşımızdaki zihniyet etik duygusu olmayan bir zihniyet. paylaşmakta direndiğinde hem galatasaray’ın önüne her alanda taş koyacak hem yöneticilerin bir bir özel iş hayatına çökecek etik ve ahlak yoksunu zihniyet. bildiriyi en son paylaşmak dahi duruştur. fenerbahçe ve beşiktaş da duruş sergileseydi biz de sergilerdik ama onlar teslim olunca bizim de teslim olmaktan başka şansımız kalmadı. ha bu bildiriyi paylaştık diye onlarla aynı şeyleri düşüyor muyuz? elbette hayır. zaten önemli olan da bu.

    bu olayı talihsiz de olsa galatasaray’ın menfaatleri için verilen bir taviz olarak görüyorum. bugün finansal kurtuluşumuz için bu tavizi vereceğiz ki yarın finansal özgürlüğümüzü kazandığımız vakit kimseye eyvallahımız olmasın.
  • 1203
    döneminde dursun özbek'in yeğeni serhat özbek'in point otelde aralıksız 48 gün konaklaması kulübe fatura edilmiştir. galatasaray'ın en değerli mali varlıklarından riva arazisi üç kuruşa peşkeş çekilmiştir.

    uefa maksimum 30 milyon euro zarar edilmesine izin vermişken 147 milyon euro zarar edip kulübü uçurumun kıyısına göndermişlerdir. muhtemelen yapılan baskın seçimde kazansalardı birkaç yıl men cezası yememize sebep olacaklardı. nitekim 2 sene önce aldırdıkları men cezasında uefa'nın karşısına "bileklik kampanyasıyla" savunma yapmaya çıkmışlardı.

    görevde oldukları dönemde kanlarının son damlasına kadar fatih terim'i takımın başına getirmemek için uğraştılar. lucescu dahil her kapı çalındı. ancak ultraslan, medya ve amerikan başkanı devreye girince mecburen fatih terim'le anlaşıldı. sonuçta seçimi kaybedince fatih terim hamlesi ellerinde patladı. ne de güzel olmuştu.
  • 1704
    gerçekleştireceği projeleri tamamlamadan basınla paylaşmaması gereken yönetimdir. yani saklayabildiği kadar saklamalı. fenerli gazeteci kılığındaki holiganlardan tut, ali koç’a, galatasaray düşmanı bürokratlara kadar projeleri engellemek için fırsat kollayanlar var.

    işi bitirip sonra ilan edelim. serdar ali çakalının yazısını okumayan varsa okusun. galatasaray müthiş projeler yapıyor, hani fenerime diyor kısacası!

    spk’nın sermaye arttırımında yolumuza nasıl taş koyduğunu unutmayın.
  • 3778
    bilet satışı üzerinden taraftarını ve kulübü soyan adamlar; boey'dan gelen 30m. üzerinden de plan yapar, florya'dan gelecek para üzerinden de.
    masal anlatmasın kimse, ortaya atılan iddiaların kanıtı niteliğinde bir gün yaşandı bugün.
    her zaman 5 saniyede tükenen biletler, 2 saatte anca satıldı.
    bir de taraftarın en çok gidip takıma destek vermek isteyeceği maçın biletleri.
    bu yönetim galatasaray için en büyük tehlikedir, istifa etmedikleri her dakika galatasaray'ı daha da büyük sorunlar içine çekeceklerdir, yerlerine gelecek yönetime daha büyük enkaz bırakacaklardır.
  • 4776
    bu başlığı ziyaret etmekten bıktım fakat bizi bu başlığa tekrar tekrar ziyarete çağırmaktan bıkmamış yönetimdir.

    yaz transfer döneminde de sorduğum üzere;

    1) kendi kulübünde yıllık 500k avroya oynayan, kronik sakatlığından sebep gönderilmesi için yer aranan sol bek oyuncusunu 4 katı maaşa ve 1+9 milyon avro bonservise nasıl aldınız?

    2) kendi kulübünde yıllık 400k avroya oynayan ortalama bir orta saha oyuncusunu transferin son günü 6 katı maaşa 6 milyon avro bonservis ödeyerek galatasaray’a getirirken hiç mi düşünmediniz? hadi düşünmediniz takım içi maaş dengesine hiç mi bakmadınız?

    3) kendi yaş grubunun en potansiyelli stoperini yetiştirip ortalama bir stoperin ederinin yarısından düşük paraya satarken avrupa kupalarında oynayacağınızın farkında mıydınız? hadi farkında değildiniz, elinizde sürekli gitmek isteyen bir stoper varken oluşacak boşluğu hem ligde hem de avrupa’da doldurmak için hiç mi endişe etmediniz?

    4) avrupa transfer döneminin son gününde elinizdeki değerli stoperinizi 500k avro kiralama bedeliyle size yazın rahat uyku uyutmayan kulübe kiralarken alternatifsiz olduğunuzun farkında değil miydiniz? benzeri bir duruma düştüğünüzde size kimse değerli oyuncusunu benzeri bir miktar karşılığında kiralamaya ya da satmaya yanaştı mı?

    5) belçika ligi gibi seviyesi tartışmalı bir ligde kendi takımında 11’e giremeyen 1,79m boyundaki stoperi, üstelik takımınızın en zayıf noktası hava toplarıyken, 8 milyon avroya satın alıp galatasaray’ın ilk 11’ine monte etmeye nasıl ikna oldunuz?

    6) yukarıdaki 5 maddede bahsi geçen transferlerde hangi menajer ya da menajerlerle çalıştınız? eğer çalıştıysanız bu kan emicilere kaç para verdiniz? verdinizse, ki verdiniz, size bunun için hesap sorulacağından hiç mi korkmadınız?

    utanacak olsanız başka bir şey yapardım ama utanmayacağınıza eminim!

    size yazıklar olsun!

    edit: imla
  • 4077
    yine bitiremedikleri 2 transferi şakşakçı muhabirlerine bitirdik diye servis etmiş niteliksiz yönetim. bunu kaç kere yaptınız ve hepsi elinizde patladı hala aynı şeyleri yapmaya devam ediyorsunuz.

    geçen vole'de konuşuyolardı bitiremediğiniz transferleri ilgilenmiyoruz deyin yalanlayın onu da yapmıyosunuz ılgaz çınar dedi sanırım. daha yeni akılları başlarına gelmiş kostic'le ilgilenmedik sakattı gs bu transerde yoktu diye yine şakşakçılarına servis geçmişler.

    daha kotu yönetilen bir yönetim olmadı hiç. hem de bunca başarıdan sonra.
  • 3340
    kendisinin kontrolü kaybettiğinden emin olduğum bir yöntem var.

    sözlükte bazı nickler türer. kendisini savunacak argüman dahi olmadığı için, geçmişte de bilmem kimin yönetiminde şöyle olmuştu demeye başlarlar dar dar açılardan.

    girer bakarsın kim yahu bunlar diye? eski entry’lerini okursun. dursun özbek’i tanımıyor olsak galatasaray tarihinde fatih terim’in yanına yazılacak bir başarı abidesi heralde baksana neler yapmış dersin.

    beyler geçelim düşünce özgürlüğü falan. sizler de galatasaray’ın aydınlık geleceği için temizlenmesi gereken safralardansınız.

    o gün gelecek. göreceksiniz o gün gelecek.
  • 582
    ne istediklerini gerçekten anlamadığım topluluk.

    ve bunu yazarken de ciddiyim. baya baya, anlamıyorum yani ne istiyorlar ki galatasaray'dan daha?
    reklam mı? dibine kadar yaptı zaten. ha iyi yada kötü burasını tartışmam ama bir şekilde bugün ülkedeki insanların sporla ilgilenen her birisi dursun özbek ismini duydu değil mi? ki bu ülke nüfusunun %90'dan büyük bir oranına tekamül eder, muazzam bir tanınırlık kattı kendisine de otellerine de.

    yahu, çıkıp "1 tl bile olsa kâr edeceğiz" dedi ayakta alkışladı bütün salon. 240 milyon tl zararımız var, her gün de artıyor. bu 240 olan zarar tablosunun içerisinde mi bilmiyorum ama 508 milyon tl'lik riva + florya anlaşması karşılığında 342 milyon tl kredi çekilmesine rağmen bu durumdayız. böyle bir zarar tablosu ile dünyanın herhangi bir yerinde karşılaşamazsınız. imkansız!

    kardeşini getirirken "florya'nın tadilat işleri ile uğraşacak" demişti, hatırlayanlar vardır. hangi tadilat ya? florya'da altyapı takımlarının oynadığı sahanın görüntüsü burada işte, nasıl tadilat yapılmış ki saha tarla olarak bile kullanılamayacak halde? https://pbs.twimg.com/media/C7XKEIoXgAAYEip.jpg

    hadi tamam, diyelim ki futbolla uğraşacak kimse kalmadı kardeşi oradayken uğraşayım dedi. tamam da, benim takımımda sezonun başından beridir kavga küfür gırla gidiyor zaten. kadıköy'de selçuğun yedek kulübesinde ayhan'a sövmesini mi unuttunuz? bu haftaki kavga haberi yeni değil ki bizim için, bunun olacağı zaten belliydi. su testisi su yolunda kırıldı işte. futbol takımıyla uğraşırken bu seviyede mi oluyor işler?

    basketbol desek ayrı facia. ergin hocanın bireysel hataları ayrı. ama senin altyapıdaki basketbolcun (alper demirel isimli genç) a takımın koçuna ve onu destekleyen taraftara bir taraftar grubunu savunarak ana bacı küfür ediyor? bununla ilgili ne yapabildiniz peki? https://pbs.twimg.com/media/C7B8j0vWkAA0sj7.jpg

    abi 2 senedir yönetimde bu güruh. başkan olacak zat-ı şahane'nin yaklaşık 1 sene de önceki yönetimde mali durumla ilgili bir görevi vardı. etti mi sana 3 sene? 3 senede ne gibi bir artı kattınız, ne yaptınız da bugün halen ısrarla olmayacak duaya amin diyerek o koltuklarda oturmayı içinize sindirebiliyorsunuz?

    vallahi anlamıyorum, billahi anlamıyorum. düşünmekten kafam çatlayacak. ben bu insanların galatasaray'lı olmadığı düşüncesinden başka hiç bir açıklama, mantıklı bir sav bulamıyorum. galatasaray armasını yerlere atıp, sürükleyip, üzerine çıkıp çiğneyip de bir de "ben galatasaray'lıyım" nasıl diyebilir abi bir insan? lan ben yere atılmış store poşeti, onu bile geç store'un önünde yere atılmış ürün etiketi - paketi falan görünce kaldırıp alıyorum yerden çünkü içim el vermiyor o kutsal armanın yerde kalmasına. beyefendi gelmiş "ben galatasaray'lıyım" diyor. nasıl abi aklım almıyor benim varsa açıklayabilen gelsin sabaha kadar konuşalım gerekirse ama birisi açıklasın ya bana.

    ve belki de en önemli konu. bu yönetimin içerisinde yer alan işini düzgün yapan insanlara bile duyulan nefret. ki 1 tane var işini doğru yapan (bkz: ali yüce) ancak o adama bile nefret duyan taraftarlar var, inanılır gibi değil. ya resmi twitter hesabını açalım şimdi gelin, atılan her twitin altına bakalım. küfür mü ararsın, ölmelerini isteyen mi ararsın, adamın ölüsüne dirisine etmedik küfür bırakmadılar 2 senedir ya. hadi bırakmadık diyip kendime de batırayım iğneyi, ben de ettim. pişman da değilim çünkü bu armayı bu kadar yerlerde sürükleyebilen kim olursa olsun küfür de ederim, yarın öbür gün karşıma çıksa darp da ederim. benim canım, ciğerim çünkü galatasaray abi, onu göz göre göre kötü olmaya iten herkese nefretim bakidir.

    neden yahu neden? neden halen ısrar? neden halen çaba? olmuyor kardeşim, bu otel değil. otel yönetebilirsin, mükemmel de olabilirsin o işte ama burası otel değil yahu şunu bir zahmet o kafanıza sokun artık! spor kulübünün genel kurulunda açılış konuşmasında çıkıp 1 saat 15 dakika konuşup bunun içerisinde spora 5 dakika ayırıp 1 saat 10 dakika inşaat anlatılır mı lan spor kulübüyüz biz?

    hayır bir de farkında değiller, ısrar ettikçe daha beter oluyorlar.
    her gün bu insanlara duyulan nefret artıyor, daha yukarıya tırmanıyor.
    kulübün durumu her geçen gün daha kötüye gidiyor.
    daha neden yani? neden abi? başarısızlığı kabul etmek bile bir erdem değil midir insan için? bu erdeme sahip değil misiniz? hiç mi bu erdeme sahip olanınız yok içinizde? biz sizin yerinize utanmak zorunda mıyız ya? ben utanıyorum, cidden. takımla bu kadar ilgiliyim, ilgili olmayanlar soruyor "bu başkan istifa etmeyecek mi?" diye insanlara "etmeyecek" derken utanıyorum ben, ötesi var mı bunun?

    lütfen. artık istifa edin, yolunuza gidin. başarısızlığı kabul etme büyüklüğü bari sizin olsun siz giderken.
  • 5070
    yukarıdan birileri "bu sene çok da şeyapmayın, biraz da kardeş şampiyon olsun" demediyse kendilerine ben de adam değilim.

    tff ve mhk başkanlarının açık seçik galatasaray aleyhine yaptığı açıklamalar, rakiplerin rezilliklerine çıkartılmayan sesler, disiplin kurullarında yaşanan rezilliklere zerre tepki verilmemesi...

    bu akılla, mantıkla izah edilecek şeyler değil. düşmanın yönetse, belli olmasın diye şunlara 1-2 sesini çıkartır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın