resim
Claudio Cesare Prandelli
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:68
Uyruk:İtalya
  • 1576
    kendisinin hala gönderilmediğini gördükten sonra "skibbe'nin günahı neydi?" demek istiyorum. onun zamanında en azından fark bile yesek keyif veren bir futbol oynuyorduk. bu sezon ortada futbolun "f"si bile yok. bu berbat futbolda tabi ki tüm suç kendisinin değil. sezon öncesi 1 ederi olan futbolculara 3 verip sözleşme yenileyen, daha sonra da görevi bırakan eski başkan ünal aysal da en az kendisi kadar suçludur.
  • 1578
    kalması gerekendir.
    tek bir şart ile; burak yılmaz denilen futbol katilini 18'e dahi almamak, selçuk inan doymuşunu uzun bir süre kenarda oturtmak, veysel sarı denilen yetersizden galatasaray'â bir katkı gelmeyeceğini kabullenmek ve en önemlisi, futbolculara, "buraların ağası benim, burada benim sözüm geçer, kabullenemeyen siktir olsun gitsin" mesajını verebilmek.
    bunlardan tek birini yapamayıp diğerlerini yapsa bile değişen pek fazla bir şey olmaz, işte o zaman gitmesi gerekir. o yüzden bu dört maddeli tek şartı gerçekleştirdiği takdirde kalması taraftarıyım. zira bu oyuncular kesik yemedikçe bırak prandelli'yi, guardiola gelse, mourinho gelse fayda etmez. 7 hafta sonra onları da kovmaya çalışırız...
  • 1579
    bahsettiginiz sertligi gosteremeyecek adam. mizaci bu değil cunku. o dediginizi superligde vahid hoca yapardi. hem de ne yapmak. prandellinin temel problemi o otoriteyi kuramamak. ne yazikki o karizma kendisinde yok. o otoriteyi saglayamayan adamin da bu ligde basarili olma sansi yok. gecen yil dalga gectigimiz ersun yanalin bile bir otoritesi vardi. aziz cizgiyi asinca istifa edip gitti. ama prandelli cok yumusak. sesini cikarmayan biri. ya floryanin sahibi oldugunu hissedemiyor yada bu hissini ortaya dokemiyor. hangi secenek dogru olursa olsun tek bir sonuca gidiyor. bu karakterin basarili olmasinin cok cok cok zor olusu. kanimca bu hafta da sabredilecek ve ikina sikila bir galibiyet alinacak. ancak bu mantaliteyle gidilecek dortmund deplasmaninda alinacak feci bir maglubiyet ile takimdan ilişiği kesilecek.

    bazi seyler cok acik. ayan beyan ortada. prandelli otorite kurabilseydi suan herseye ragmen herkes arkasinda olacaktı. ama o kolay olani secti. sustu. sustukca da sira ona geliyor.
  • 1580
    hep kalsın dedim, ama onca çirkinlik oldu ki, artık hayır çıkar mı bu ilişkiden bilemiyorum?

    hatası neşteri vurmamak, aleyhinde yapılan tiyatroya savaş açamamak.

    bunun dışında sahadaki kepazeliğin birinci sebebi hangi yanlış oyuncu tercihi veya hatalı taktik olabilir ki?

    kendisi sahaya 11 tane sol ayaklı kaleci çıkarsa, o 11 kişi varını yoğunu koyacak ortaya arkadaş, ben bunu bekliyorum o formayı giyen 25 yaşındaki milyonerlerden.
  • 1581
    ben daha once bir galatasaray calisaninin bu kadar konsensus halinde takimdan gonderilmesinin istendigine sahit olmadim. tek bir insan yok ki prandelli kalsin diyen.

    ben diyorum arkadasim. prandelli kalsin. sezonu tamamlasin. arkasina biraz yonetici destegi aldigi zaman, odemeler biraz duzgun yapildigi zaman, kadro muhendisligi biraz oturdugu zaman bu adam kendisini ve kapasitesini gosterecektir.

    galatasaray liderin 1 puan gerisinde. sampiyonlar liginde de gayet makul bicimde gruptan 3. cikabilme sansini surduruyor. evet oynanan futbol cok iyi degil ancak oturmamis ve korkunc derecede siskin bir kadro var, yabanci siniri isleri zorlastiriyor ve arayis halinde olunmasi cok normal.

    ben inaniyorum. yeter ki yeni yonetim arkasinda dursun.
  • 1582
    ne yazik ki futboldan zerre anlamayan kisiler uzun zamandir kendisini savunuyor. prandelliyi soyle ozetleyeyim. ligde ilk 11'de oynattigi oyuncuyu, sampiyonlar liginde ilk 18'e almaz. sampiyonlar liginde ilk 11'de oynattigi oyuncuyu, ligde oynatmaz. futbolcu secimleri yanlis, antreman metodlari yanlis, iyi bir motivator degil ve ligi tanimiyor. peki bu adamin iyi oldugu ya da umut verdigi ama bizim goremedigimiz ne var, cok merak ediyorum.
  • 1584
    bazı yazarların yorumlarını okuyup delirmemek cidden elde değil. kalsın demek için tek bir sağlam argüman sürün mk. sistem desen yok, takımın üzerinde hakimiyet sıfır, neşter vurmak yok ne var ulan bu adamda?

    sabır, sabır, sabır. son 4 maçında 13 gol yediren, başakşehir gibi artık oyunculardan oluşan taraftarı bile olmayan bir takıma karşı 4 yiyen adamın nesine sabredilir? adamın olumlu tek bir yanı yok hala sabır mk. sabır adam gibi birine edilir, ışık vermeyen italyan hikmet karamanlara değil. arkadaş futbolla falan ilgilenmeyin siz gözünüzü seveyim ya. bakın satranç şubesi de açıldı, oraya yönlendirin biraz entrylerinizi. yoksa cidden birbirimizin kalbini kıracak duruma geleceğiz.
  • 1585
    adama daha tek kuruş para vermemişiz, şansal büyüka öyle söylüyor. şimdi bu yönetim çıkıp geldiğinden beri beş kuruş almamış adamı nasıl kovacak arkadaş. hoca kovmanın da bir adabı vardır sonuçta. cebine bir şeyler sıkıştırıp öyle mi gönderecekler. *
    http://www.ligtv.com.tr/...ci-gsaray-gercekleri

    hocaya para yok, topçuya para yok, koskoca florya'da bir tane yönetici yok. düşünüyorum da acaba bu adamın üzerine çok mu fazla gidiyoruz. valla kızıyorum ama bir yandan da üzlüyorum. hayatında ilk defa yabancı bir ülkede takım çalıştırıyor. bütün ihaleyi bu adamın üzerine bırakmamak lazım.
  • 1586
    görüldüğü kadarıyla kendisi ile yola devam ediyoruz. demek ki her maç bir final havasında geçecek. benim üzüldüğüm, halen kendisi ile yola devam edilmesini isteyenler var, beyler anlamıyor musunuz, bu adam otorite kuramadı, selçuk burak veysel umut gibi adamları kadrodışı bırakamadı, yabancı sınırından dem vurup 4 yabancıyla da maça çıktı, şampiyonlar liginde,ligde 18e almadığı adamları kullandı..ki düşünün henüz taktik-teknik bir eleştri,dizilim,oyuncu tercihi yanlışlarından bahsetmedim. ama prandelli en çok, bir avrupa maçı sonrası; bizim içimizi kanatarak, bizim hedefimiz lig, avrupa değil dediği için kovulmalı..

    bilsem ki, berbat oynayanları kadro dışı bırakıp, masaya taşaklarını koyacak, hayırdır sabriyi nasıl affedersiniz diyecek, o zaman belki derim, hani kalsa nasıl olur diye. ama hiç zannetmiyorum.

    neyse, şu anda halen kalsın diye arkadaşlar hethalde westfalen'de potansiyel 4+ farklı mağlubiyetten sonra, bizimle aynı kafaya gelecektir. aaa bir de unutmadan, geçen sene içerde kasımpaşa'ya 0-4 yenilmiştik.. daha önce olmuş bir şey, yine olmayacağının garantisi yok!

    allah sonumuzu hayretsin. unutmadan kasımpaşa maçında çok az insan olur, metronun hali-hava-passolig-takıma,hocaya tepki gibi nedenlerle. ama yine de ben orda olacağım. ne kadar eleştirsek,kızsak da siz de orda olmaya çalışın, bari ele güne karşı duruşumuz olsun.
  • 1588
    hala kendisinden burak'ı selçuk'u veysel'i kesmesini bekleyen naif arkadaşlar mevcut. kendisi onları kesmediği gibi semih'i chedou'yu falan kesiyor. kadro üzerinde değişiklik yapma hakkı vardı prandelli'nin. başakşehir maçında bile burak'sız, selçuk'suz ve veysel'siz olsaydık biraz daha kredi verebilirdim ancak adam hedef belirlediği maçta bile kesemedi. artık prandelli'nin hakları doldu. doldu. oyuncu değişikliği hakkı da doldu. sabri'nin dönüşüyle orada durması herşeyden önce kendine ettiği bir ayıptır. ne kadar karaktersiz bir adammış meğerse.
  • 1590
    bizim büroda çalışan söförümüz asgari ücretle çalışıyor. ayda ikiyüz lira ekstra kazanmak için haftasonları gelip milletin pisliğini temizliyor. 4 çocuğu var. ortanca kızına kötü bir teşhis koydular. doktor riskleri anlatırken karısına inme geldi. bunlar geçen ay oldu. geçen hafta annesine kanser, daha dün de torununa astım başlangıcı teşhisi kondu. bu adam hergün sabah yedi buçukta ofise geliyor, çayı demliyor, bütün gün direksiyon başında. akşam bulaşıkları topluyor, büroyu kapıyor, ertesi sabah yine, ertesi sabah yine. bu adamın motivasyonu çocukları, ailesi, onlara birşeyler verebilmek. ben yıllarca üniversitede çalıştım hayatta en büyük zevki öğrencilerine zayıf not vermek olan hocalara, kendisini bir bok sanan şımarık veletlere neredeyse asgari ücret gibi bir para karşılığında tahamül edip çocuklara mühendislik öğretmeye çalıştım. bugün kendi işimi yapıyorum daha doğrusu ortaklarımla kendi işimizi yapıyoruz. annem kemopterapi göreceği zaman ilk seans yanına gittiğim için ortağımla kavga ettik. iş hayatı bu. bazen yakının cenazesinden, devlet dairesine toplantıya gidip ordaki memurlara hacı senin taşşak 3 okka, seninki beş okka diye yağ çekiyosun. senin tırnağının ucu olamayacak adamlara ağasın paşasın yapıyosun. tek motivasyonun karın, çocuğun, anan, baban. sen bu hayatı yaşarken, o şöför asgari ücretle 6 kişiye bakarken yine de gidip forma alıyorsun, anahtarlığını bile gs storedan alıyorsun. alıyorsun ki selçuk inan, burak yılmaz, semih kaya, hakan balta, veysel sarı, sabri sarıoğlu, aydın yılmaz, engin baytar, yiğit gökoğlan, yekta kurtuluş, olcan adın, bruma, umut bulut, pandev ve benzerleri kendi iş hayatlarında senelik milyon dolarları cebe koysunlar. koysunlar tabi koysunlar da adam gibi de işlerini yapsınlar. yok dostluk, kardeşlik havası bozulmuş, yok motive olamıyorlarmış, vah taraftar ıslıklarmış. siktirin gidin, siktirin gidin, bir siktirin gidin. ne demek lan motive olamamak, ne demek moralin kötü olması? benim şöförüm bu hayatıyla kendisini her gün işine motive edebiliyorsa, ne demek trilyonluk selçukla burağın kendilerini motive edememesi? ne demek prandelli oyanatamıyor?

    prandelliye gelene kadar çok meselemiz var bizim. fatih terimimiz var bir tane sokağa galatasarayın paralarını sıçıp arkasına bakmadan kaçan. ünal aysal var bir tane terime paraları sıçtırtıp arkasına bakmadan kaçan. prandellinin, mancininin, rijkaardın, haginin, skibbenin, geretsin götüne teneke bağlayan, her fırsatta floryayı basıp istifa istifa diye anıran, futbolu rakamlardan ibaret zannedip, 3-5-2 oynatan hocasını, iki bekin iki adım geri orta stoperin iki adım ileri gitsin de sen 4-4-2 oyna diye eleştirebilen kör cahil bir taraftar güruhumuz var. yıldırım kardeşler elinde anası şikeyle, yabancı sınırıyla sikilmiş bir futbolumuz var. hükümet iki adam fişleyecek diye paso ligimiz var. yabancı sınırı yüzünden yeri ronaldonun realdeki yerinden daha garanti olan, bu yüzden de ben sahanın orta yerinde çömelip, şortumu indirip 90 dakika sıçsam beni yine oynatmak zorundalar diyen, işine saygısız, hayata saygısız, kazandığı paraya saygısız, ahlaktan nasibini almamamış futbolcular var. prandelliye gelene kadar, işine geldiği gibi kamuoyunu manüpile eden medya var. ama en kolay hedef prandelli.

    herif sabri denen tipi kadro dışı bırakmış, abdürrahim geri alacak. sahaya türkiyenin kağıt üzerinde en iyi onbirini sürüyor. üç merkezi orta saha mı olurmuş? olur kardeşim bak barcelonaya olmuyor mu? 2 forvet çıksa o da olur. 0 forvetle çıksa o da olur. chedjouyu forvete koysa o da olur. 4-3-3 de olur, 4-3-2-1 de, 4-1-3-2 de 4-4-2 de 3-5-2 de 4-3-1-2 de hepsi olur. olur da önce sahaya çıkan heriflerin adam olması lazım. galatasaray formasını bu tipler giydiği sürece hiçbir şey olmaz. bunları kesemiyor demek ki. mancini de kesememişti. bu da kesemiyor. demek ki ortada başka bir sorun var. o sorunların hepsini yukarı da saydım, terim, aysal, demirören, aziz, medya, taraftar, futbolcunun kendisi, abdürrahim... saymakla bitmez bu sorunlar.

    hoca kovmak kolay. ver tazminatını gitsin. gitsin de yerine kim gelirse gelsin sorunun köküne inilmedikçe biz tazminat ödemeye devam ederiz. işte yıkıldı bu sözlük bruma, bruma, bruma diye. ne oynadı bruma. terimin galatasaraya 10 milyonluk kazığı başka birşey değil. top toplayamaz top.

    evet prandellinin kafasındaki sistem bizim arzuladığımız galatasaray değil. evet prandelli yerine takımın başında başkası olsun. bence de. ama bu iş nereye kadar böyle sürecek. illa terim gelecek futbolcuya ana avrat küfredip, piyasaya 200 milyon sıçacak, sonra gidince biz 10 sene ekonomi düzeltmeye çalışıcaz. sona yine terim gelecek...

    prandelli gitsin demek kolay. prandelliden önce, melo, muslera ve sneijder dışında senin paf takımla çıkıp hepsini kovaman lazım, prandelliden önce terimi,aysalı yuhalaman lazım. floryadan önce tffye gidip istifa diye anırman lazım. o burakla selçuğu her maç ıslıklaman lazım.
  • 1594
    eğer kaptanlığı selçuk'tan alıp hamit'e verdiği haberi doğruysa, cuma günü de selçuk, burak ve veysel'e kesik atarsa sonuna kadar destek olacağım hocadır. böyle ol hoca , kangren bölgeyi keseceksin, savaşacaksın bunlara karşı, bak o zaman bu taraftar nasıl arkanda duruyor, taraftarın sana istifa et, git demesinin bu adamları oynatmandı. yap hamleni, herşeyi değiştir hoca.
  • 1595
    ip boynuna geçirilmiş ve altındaki tabure iteklenmeyi bekliyor haldeki olan hocamız. bundan kurtulması pek mümkün değil ama bazı olağanüstü şeyler olursa oradan kurtulabilir. hayat çok değişkenlere sahne oluyor. nedir mi bu olağanüstü şeyler?

    bugüne kadar sürekli deneyipte farklı sonuç almayı ümit ettiği şeylerden vazgeçmesidir. einstein ne demiş: aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir aptallık.

    üçlü orta saha olmuyor, olamaz da. kanatları sadece beklere teslim etmek olmuyor, olamaz da. bizim beklerimiz güçlü bekler değil. hem savunma yapıp hem de hücum edecek kapasitede olan bekler değil. bu yüzden hücum kanatlarına da birer adam koymak şart. burak tek forvet oynayamıyor, şu haliyle çift forvette oynayamayacak durumda. selçuk da aynı. ister 5'li ister 3'lü ortasahada şu haliyle selçuk'un yeri yok.

    bunları yaparsa kesin kurtulur demiyorum ama darağacından kurtulmak için bir çaba sarfetmiş olur. bakarsın aşı tutar ve kurtulur.

    olağanüstü şeyler yapmadığı vakit altındaki tabureye ne zaman tekme atılacak diye bekleyecektir. bu da onu rahat ettirmeyecek.
  • 1596
    şansal büyüka'nın açıklamaları da dikkate alınarak eleştirilmeli bence: http://www.ligtv.com.tr/...ci-gsaray-gercekleri

    şansal büyüka'nın yalan söylediğini düşünmüyorum.
    tabii, şu söylenebilir: çözüm üretemiyorsa, gitsin. evet, hocalık sadece idman yaptırıp doğru şekilde maça çıkmak değil. insan ilişkileri, bu işin en önemli unsurlarından. ancak takımın şu halinin bütün suçunu hocaya çıkarmak da bana doğru gelmiyor. galatasaray ne olursa olsun iki maç üst üste dört yemez.
  • 1597
    bildiğim tek bir şey var 31 ekim 2014 galatasaray kasımpaşaspor maçında hala aynı oyuncularla farklı sonuç beklemeyi ümit edecekse intihar edecektir, hatta artık kendini kovdurmak istiyor diyeceğim. herkes prandelli'nin fıtratında radikal kararlar almak yok diyor ama kurtuluşununda başka bir çözümü yok, ya o radikal kararları alacak ya da galatasaray kariyeri noktalanacak.. ne zaman farklı bir kadro kurar o kadro mücadele kelimesinin karşılığını verir o zaman işin rengi biraz olsun değişir.
  • 1598
    sorsan fenerbahçe medyası derler, ama her dediklerine inanmayı ihmal etmezler.

    medyanın uyutmasıyla, taraftarın uyumasıyla hala kovamadığımız berbat teknik direktör.

    son 4 maçın üçünde takımı 4'er gol yemiştir ve sadece 1 gol atabilmiştir.

    son 2 maçında takımı 4'er gol yemiştir ve gol atmak değil gol pozisyonuna dahi girememiştir.

    her şeyi geçtim geldiğinden beri berbat bir futbol oynatmaktadır. kendisini kovmadığımız her dakika şampiyonluğu tehlikeye atıyoruz.
  • 1599
    gönderilmesini isteyenleri anlıyorum. hatta arada "bu işin dönüşü olmaz. zararın neresinden dönsek kardır." düşüncesine kapılmıyorum diyemem. takım hiçbir şekilde umut vermiyor ve açıkçası sinirliyken, düşüncelerim sağlıklı değilken yazmama prensibim olmasa üç gün önce ben de acilen gönderilmesi gerektiğini yazardım.

    https://www.youtube.com/...amp;feature=youtu.be
    uğur meleke'nin linkteki konuşmasını dinlemeyen varsa dinlemesini rica ederim. bir konuda benim düşünemediğimi düşündüğü için bunu istiyorum, benim düşünemediğim sizin de düşünemediğiniz olabilir.
    prandelli'nin bir zamanlar iyi bir teknik direktör olduğunu biliyoruz. varsayalım olmasın. bülent ünder'den daha kötü, michael skibbe'den* daha çaylak bir hoca olsun. selçuk'un sadece "al gülüm ver gülüm" yapmasını, "burak'ın tanımlayamadığım halini" nasıl sağlamış olabilir ki? elbette taktiğin, tekniği önemli olduğunu inkar etmiyorum. ancak bugün yaşanan durum taktikten, teknikten ziyade oyun bilgisiyle alakalı. prandelli gibi söz gelimi kötü bir hoca bile çok uğraşsa da takımın dört oyuncusuna pas vermeyi unutturamaz gibi geliyor bana. meleke'nin konuşmasında geçiyor zaten ama ismail kartal bile fenerbahçe'yi bozamadı yahu. bunun sabotaj olduğu sizce de açık değil mi?

    sabotajsa sabotajcıları oynatmayacaksın. selçuk'u, burak'ı keseceksin diyenleri görür gibiyim. işte ben de şu an tam bu noktadayım. iş gelmişken, hayli de geçiyorken artık prandelli'nin gereli hamleleri acilen yapması gerekiyor. galatasaray formasının değerini hatırlatmak için ise gerekirse alt yapıdan oyuncu oynatıp demin saydığımız sabotajcıları takımdan uzaklaştırmalı. rakibi kovalamayan selçuk yerine ne olursa olsun sahada karakterini bozmayan semih gibi gençlerle yenilmeyi tüm gerçek galatasaraylıların tercih edeceğini sanıyorum.

    prandelli'nin düne kadar mancini'nin extensor'un sürekli belirttiği o gerek hakemle gerek tribünle gerekse selçuk'la kavga ederek koruduğu dinamizmi, bursa maçını 0-2'den 5-2 yapan motivasyonu sağlayamadığı, heyecanı bitirdiğini düşündüğüm için gitmesini istiyordum. ancak takımın geri bir çaba ya da motivasyon olmaksızın bu kadar kötü oynayamayacağını düşündüğümden, galatasaray'ın birtakım futbolcunun çiftliği olmaması adına prandelli'yi bir sonraki kadro açıklanan kadar destekliyorum. kaptanlığın hamit'e verildiği haberi güzel. albayrak'ın -yöntemlerini sevmesem de- da ne olursa olsun "yerli çete"den daha çok galatasaray'ı sevdiğini düşündüğümden bu sezonu böyle geçmenin daha doğru olacağı kanaatindeyim.

    kısaca prandelli belki kötüdür belki türkiye'ye uymamıştır. ancak sahada gördüğüm takım kadar kötü olduğuna inanmıyorum. o takımın bir hocanın planı olduğuna inanmıyorum. benim prandelli'ye desteğim kendisini sabote edenleri uzaklaştırması koşuluyla sürecek. sezon ortasında en hevesli, en denemeye açık teknik direktörün bile takımı sezon sonuna kadar tanıyamadığını roberto mancini'yle gördük. teknik adam değişimi şu an için çok büyük sürpriz olmazsa başarılı olmayacaktır. belki de prandelli'ye tam destek verilip onun düzeninde, saydığımız koşullarda bir sezon geçirilmesi daha doğru olur.
  • 1600
    yerine lucescu gelmediği sürece gitmesi hiçbir şeyi değiştirmeyecek. bu futbolcu yapısı, bu medya ve tff ile... mancini gitti, kendisini arar olduk. o yüzden bekleyelim. ama bu arada hatalarını da söylemek lazım tabi. öncelikle saha içinden olanları. mesela hücumda beklerin bu kadar kullanılmasını anlayamıyorum. sene başından beri bütün maçlarımızı izledim, hazırlık maçları da dahil. bütün hücumlarımızda top en az bir kez sağ veya sol beke değiyor. bütün ortaları onlar yapıyor. halbuki veysel, tarık ve telles'le formsuz veya kalitesiz beklere sahibiz. en fazla alternatifimizin olduğu ve en güçlü yanımız merkez. halbuki merkez en az kullandığımız hücum opsiyonu. bugüne kadar ki istatistiklere göre en çok hücum yaptığımız alanlar sırasıyla sağ kanat-sol kanat ve sonuncu olarak merkez. prandelli'nin bu inadından vazgeçmesi gerekiyor.

    ikinci sorunlu alan prandelli'nin istediklerini bir türlü sahaya yansıtamaması. hazırlık maçlarından itibaren hızlı oyundan bahsetti. ama 7 haftaya geldiğimizde hızlı oyunu geçtim normal tempoda bile oynayamıyoruz. hazırlık maçları dahil 15 maç yapmışızdır. bu kadar maçta futbolcu kapasitelerinin görülüp en azından bu oyuncuların hızlı oyundan çok kontrol futbolu oynayabileceğini görmesini beklerdim. ama hala aynı şeyler söyleniyor. bu saatten sonra ya söylemlerini, ya oynattığı futbolcuları ya da oyun yapısını değiştirmesi lazım. yoksa göz göre göre hatada ısrar edene şefkat gösterilmez...
App Store'dan indirin Google Play'den alın