1551
kendisini hep başakşehir maçını hedef aldığını söyleyen açıklamalarıyla anacağım.
hoca hedef maçına selçuk inan'la çıkıyorsan sorun sende de var ya.
1552
yetersiz oldugu kadar onursuzmus da. futbolun romantiklikle ilgisinin olmadigini kanitlamistir.
1553
kendisine yönelik uzun ve kaba cümleler kurmak istemediğim teknik adam. ayrıca mesele fazla uzatılmadan bir an önce gönderilmesi yada gitmesi gereken teknik adam.
1554
oyuncuları tarafından sabote edildiğinin bile farkında olmayan bi' garip hoca.
1555
hocam 3'lü defans hatasından döndün, bence yanlışın oydu ve bize pahalıya patlamıştı. şimdi tek yapman gereken, selçuk, burak, veysel başta olmak üzere 4-5 kişiyi kadroya almamak, gerekirse furkan, sinan gibi isimleri sahaya sürmek. kimse senden daha iyi bilemez futbolu hocam, hele ki bu ülkede. yap kıyımını, arkanda dururuz.
1556
adeta bir masum melek... oyuncuları sabote ediyormuş, etmese mükemmel futbol izletecekmiş bize yersen.
1557
ne terimin, ne mancininin, ne de prandellinin gitmesini istedim. gerekirse hepsine yıllarca sabredilmeli.
ancak şuan öyle bir duruma geldik ki, performansından ötürü değil takıma sahip olma becerisine göre kalmalı yada gitmeli prandelli. benim için şu çok net. önümüzdeki ilk maça selçuk inan'ı ilk 11de başlatacak veya başlatmak zorunda kalacaksa prandelli direkt gitsin. zamanında de rossi'yi takımdan kesen adam selçuk hegemonyasını kıramayacaksa, futbolcuya dayalı bu derebeylik düzeninde hiçbir iyileştirme yapamayacak demektir.
ancak neşteri vurup bütün bu ruhsuzlar tayfasını tribüne oturtup galatasaray formasının değerini öğretme yolunu seçecekse, hakikaten genç koşan basan oyuncularla arka arkaya mağlup olmaya ve hocanın arkasında durmaya kabulüm.
1558
her şeyi anladım tamam futbolcular oynamıyor falan bence de öyle ama bu adam ve yanındakiler takımdaki sorunu nasıl bulamıyorlar onu anlayamıyorum kaç haftadır. nasıl analiz yapmak bu mk ?
selçuk sezon başından beri gram top oynamadı ama her maç 11, veysel bırak galatasaray'ı türkiye'de herhangi bir takımda oynayabilecek bir top oynamıyor ama hala 11 çıkabiliyor. bunlar gibi bi sürü şey varken nasıl hala kötü oynayan bu adamlarda ısrar edebiliyorlar yani sorunun ne olduğunu nasıl göremiyorlar anlayamıyorum. elinde en az 3 tane 11 çıkarabilecek sayıda adam varken o kadar insanın arasında nasıl doğruyu bulamıyorsun ?
takım ne kadar kötüyse kendisi ve ekibi de o kadar kötü.
1559
galatasaray ile kan uyuşmazlığı yaşayan ve üzülerek söylüyorum ki geleceğe dair hiç ümit vermeyen teknik direktör. türkiye ligi gerçekten çok lanet bir lig, burada başarılı olabilecek hocanın ne yazık ki bizim gibi futbol olarak geri kalmış, alt yapısı gelişmemiş ülkelerde başarılı olabilmiş hocalardan olması gerekiyor. bunun dışındaki ülkelerden gelen hocalar bu seviyede oynayan oyuncuların bu kadar futbol cahili olabileceğini hesaplayamıyorlar.
ne ünlü hocalar geldi, hiç birisi tutunamadı. çünkü türk futbolcusu ne yazık ki futbolu bilmiyor. avrupa'daki futbol ülkelerinden gelen hocalar modern futbolu oynatmaya çalışıyorlar. fakat modern futboldaki en önemli özellik futbolcuların artık oyunu okuyabilir düzeyde taktik bilgisinin olması. yani futbolu bilmeleri. bu hocalar ise türkiye'ye geldiğinde istediklerini hiç sahaya yansıtamıyorlar. sadece prandelli'yi değil diğer gelen hocaları düşünelim. rijkaard, del bosque, hiddink, mancini bunların hepsi uluslararası düzeyde her takımı çalıştırabilecek kapasitede hocalar fakat hiç biri türkiye'de 2 sezon bile dayanamadı. çünkü burada elimizde öyle bir malzeme yok. bu ülkede tartışmasız başarılı olan hocaların hepsi ya türk ya da bizim gibi alt yapısı gelişmemiş ülkelerdendir. lucescu, fatih terim, mustafa denizli gibi. bu hocalar ellerindeki malzemeyi daha iyi analiz edebildikleri için başarılı olabiliyorlar. avrupalı hocalar ise yetenekten çok pozisyon bilgisi nedeniyle sıkıntı yaşıyorlar. yoksa modern futbol prandelli'nin oynatmaya çalıştığı futbol ama oyuncular ancak demode 4-4-2 oynamaya alışmış eski kafa antrenörler tarafından yetiştirilmiş oyuncular.
prandelli özelinde değerlendirecek olursak kendisinin dağıldığını çok net görebiliyoruz. telles-veysel tercihi bile bunu çok net olarak gösterebiliyor. bir de kendisi sadece italya'da antrenörlük yapmış ve genellikle italyan futbolcularla çalışmıştır. bu da galatasaray'a uyum sağlamasındaki zorluklardan biridir.
son söz olarak bu nedenlerle prandelli'nin gönderilmesi ve bu oyuncularla başarı sağlayabilecek çok büyük takımlarda çalışmamış bir hoca getirilmesi bana göre daha uygundur. ama tabi galatasaray'ın maddi durumu nasıl kaldırır böyle bir şeyi bilemiyorum ama prandelli mental olarak dağıldı ve artık toparlaması çok zor.
1560
sorun prandelli değil, sorun yöneticiler tarafından oyuncuların papazlaştırılması, prandelli ya neşteri vuracak kral olacak yada kıçına teneke bağlanacak. kaos bazen kartların yeniden karılması için iyidir.
1561
lig tv' nin haberine göre albayrak' ın ısrarından sonra görevinde kalmaya karar vermis teknik direktör.
1562
amk'nın haberine göre de prandelli istifasını vermis , ancak albayrak kabul etmemis. hay ben boyle işe...
1563
atsan atılmaz satsan satılmaz uçurumdan hızlanarak düşen futbolculara kontrat yapıldığı için ya onları büyütüyor yada telkinde bulunuluyor olunması gerekiyor ki pasif kalıyor, 3-4 futbolcuyu biraz tatil yapın kendinizi dinleyin diyerekten kesmeli formayı o kadar kolay vermemeli 40 küsür futbolcu var lan. o formalar kimsenin tapulu malı değil ünal aysala tek kızdığım nokta selçuk ve burak'ın sözleşmelerini uzatması.
1564
isin ilginci geldiginden beri belki de en dogru hamleleri yaptigi bir macta ligde 4 yedi takımı. aylardir burda herkes 4-2-3-1 cik, bruma olcan beraber oynasin da ne bok yersen ye dedi. ee oynadi mac icinde? takım yine bok gibi. olcani sol beke alip forveti ciftlemeyi neden düsünemiyor hic dedik, onu da yapti. cift forvete de gecti mac icinde. ama sonuc? yine hüsran.
bosuna demiyorum ben sözlük olarak futboldan bir bok anlamiyoruz diye. bütü sorunu diziliste ve kadro seciminde gören sözlük ulemalarinin istedigi seyler yapildi dun sahada. ama yine bok gibi bir oyun cikti ortaya. demek ki iş sadece dizilis ve secilen kadroda degilmis.
prandelli artik su takimi sabote eden ibneleri görmeli. yeter. topun agzinda. radikal birseyler yapmali artik. ya da 'ben bu leş türk futbolu icinde yokum' diyip istifasini vermeli.
igrencliklerle bir güzel futbol adaminin daha agzina sicip gonderecegiz. hasan şaş gibi seviyesiz bir adam bile 'adam degil' demeye basladi. yaziktir gunahtir.
1565
taraftarlar burak selçuk ve veysel'e tepkiliyken neşteri vuramamış hoca. üçünüde süresiz kadro dışı bıraktım dese bir tane taraftar eleştirmez kararının arkasında durur. ama prandelli inatla bu ihanet eden adamları oynatarak sonunu hazırladı. bu saatten sonra kalıp savaşacağım deyip sonra da hala burak-selçul-dzemaili-veysel ile oynayacaksa defolsun gitsin. vakit kaybettirnesin boşu boşuna
1566
kendisini savunanlar ya bizi anlayamıyor, ya da biz derdimizi anlatamıyoruz. bir takım 4-0, 5-0 falan kaybedebilir, bir takım kötü futbolda oynayabilir ama bir takım bu kadar ezik olamaz. prandelli bu durumu sonlandırmak için hiç bir şey yapmıyor veya yapamıyor. selçuk mu sorunlu, burak mı sorunlu keseceksin abi. gerekirse alt yapıdan oyuncu koy oraya bizde diyelim ki helal olsun adam tepkisini belli ediyor. sinan gümüş, furkan özçal, emre çolak, umut gündoğan bu formsuz selçuk'a rağmen forma alamıyorlar. son 4 maçın 3'ünde 4 yiyorsun ama bir müdahale, bu durumu sonlandırmak için bir çalışma yok. keza taktiksel amaçlı da bi halt beceremediği gün gibi ortada.
velhasılı kelam, bu adamla olmayacak olamayacak arkadaşlar. sabır ve istikrar bu konularda olmalı ama doğru kişiye karşı. bu adam aynı anlaşamadığın sevgili gibi. hiç bir konuda anlaşamadığın sevgiliyle evlenmek, evlenmeye çalışmak mı doğru? yoksa yollarını ayırmak mı? bunu bu açıdan düşünün.
1567
selçuk kendisini sabote ediyomu$. bence alakasi yok. selçuk 1.5 senedir berabat oynuyor!
madem sabote ediyor, ettirmesin oda. kessin kendisini. umut gündogan gibi adamlar çürüyo yedekte.
1568
corriere dello sport'a "prandelli yönetimindeki galatasaray çöküş içinde" haberiyle konu olan teknik direktorumuz.
1569
anla artık prandelli tarz değilsin, bu gidişle bizden yıldız alamıyacaksın. :(
1570
sabri kendisine rağmen affedilmişse sabaha kalmadan istifa etmelidir.
1571
italya milli takımını finale çıkarmış olmasını umursamıyorum. milli takımlarda anlık ya da dönemlik başarılar çok belirleyici değildir. denk gelmiş der geçerim. ama bu adam fiorentina'ya ciddi ciddi iyi futbol oynatmıştı. o yüzden anlayamıyorum. ne değişti,nasıl böyle vasıfsız bir teknik direktöre dönüştü, ya da sadece şansı mı yaver gitmiyor, çalışmaları karşılık mı görmüyor. bir türlü anlayamıyorum.
ama kendisi halen takımın başındayken sabri sarıoğlu affedilirse istifa etmediği her gün kendisi için kayıptır.
1572
kendisi gelmeden önce sanki herşey güllük gülistanlıktı, selçuk ve burak gene saç baş yolduruyordu allahtan bir drogba vardı, bir o oynuyordu.
gönderilmesine karşıyım, illa birileri gönderilecekse senede 11 milyon türk lirası kazanan selçuk ve 11 milyon türk lirası kazanan burak gibi haysiyetsiz oyuncular gönderilsin.
1573
kötü futbol oynatabilir, formsuz olabilir, yanlış taktik değişiklikleri yapabilir, yanlış 11 kurabilir. problem değil. bunların hepsini kabul edebilirim. insan hata yaparak doğruları öğrenir. hata yapmaya hep bir öğrenme yolu olarak bakmışımdır. hayatımın temel felsefelerinden biridir hatta bu. o yüzden yanlış yapan adama, kaybeden adama kızmam. bunlar değişebilir şeyler. eğer iyi kullanırsan her hata bir fırsattır aslında.
ama...
ama ilkelere ters düşmeyi anlamıyorum. sabri'yi sen kadro dışı bıraktıysan ve affedilmişse sabah istifa etmen gerek. sabri'yi sen kadro dışı bırakmadıysan, yine ortada problem var. sabri affedildiyse, eboue affedilmediyse yine sorun. selçuk'un menejeri ayrı konuşuyor, bruma solda oynamadım diye trip atıyor, olcan gol sonrası topu havaya dikiyor... bunlar hayra alamet olacak şeyler değil. takımın başında hagi ya da feldkamp olsaydı bir gecede selçuk, bruma, olcan kadro dışı kalmıştı.
çünkü olması gereken bu. takımın geri kalanının muma dönmesi için kelle alınması gerek. sen yapılması gerekeni yap, yönetimle problem yaşadığın anda arkanda taraftarı bulacaksın zaten. sen sezon başından beri berk'i, furkan'ı, sinan'ı, koray'ı denemiş olsaydın taraftarın gözünde kredin zaten daha fazla olurdu.
bugüne kadar hiçbir teknik direktör için "istifa etsin" demeyen ben bile artık gitmesi gerektiğini düşünüyorum. taktik teknik hatalardan falan değil, yönetimden herhangi birinin işine karışmasına izin verdiği için. ilkeler liderlikte en önemli şeydir. bundan taviz verirsen çok şeyden verirsin o tavizi.
1574
sabri insanının affı sonrası benim için resmi olarak bitmiştir. burada karakter koyamayan adam bu takımda hiçbirşeyi değiştiremez..
1575
yarın çıksın selçuk inan, burak yılmaz ve veysel sarı kadro dışı bırakıldı diye açıklasın, sonuna kadar destek olurum. ancak şu anda desteği haketmeyendir. sen topuğuna sıkan adamları göremiyorsan, ısrarla oynatıyorsan sen de gözümde hoca değilsin kardeşim. bu adamlar geçen sezon umarsızlıkları ile ligi kaybettirdi galatasaray'a. henüz geç değil, kendini affettirmek istiyorsan, radikal kararlar al, kangren bölgeleri kes at. ha ben bu adamları kadro dışı bırakıyorum , yönetim kabul etmiyor dersen o zaman bas istifanı çek git, tazminat kovalama, biz de bokumuzda boğulalım. en baştan bu sabri insanının affedilmesi zaten skandal, ben neden umutluyum ki arkadaş. cuma günü kasımpaşa'ya karşı sabri, selçuk ve burak sahaya çıkarsa devre arası kovulur.