• 1526
    2 şubat 2022 tarihinde hepimizi madara eden yönetimdir. bugün transfer çalımı atmadilar bize arkadaşlar. bugün bizimle baya baya taşak geçtiler. hani kibar soyleyeyim desem yok yani söylenmiyor. taşak geçildi baya bugün bizimle. bakın fatih terim'in gitmesi, gedson'un alınmaması falan değil problem. bunlar idari kararlardır ve her zaman gerçekleşir. ama süreç yönetimi o kadar kötü ki kulübün şerefi ve onuru kalmadı. yazıklar olsun. görevde kaldığınız her saniye zulüm bize. defolun gidin bir an önce.
  • 1528
    uzun süredir takımımızın içinde bulunduğu cendereden ve öfkemden dolayı yaklaşık 7 aydır sözlüğe yazmıyordum. her gün sözlükteyim ama yazmak istemiyordum. yine çok ağır konuşup pilot olmak istemiyorum lakin bize böyle bir yönetime reva gören her kim varsa çoluğundan çocuğundan çıksın, gün yüzü göremesin inşallah.

    bu yönetim çok kısa sürede boynumuzu büktü, üç kuruşluk takımlara madara etti en önemlisi de umutlarımızı çaldı. her birinizin içinde hayatlarınıza dair umut kırıntısı kalmasın inşallah.
  • 1529
    uzun süredir sözlükte yazmıyordum ancak patlama noktasına gelince içimi dökmek istedim. şimdi bu yönetimi nasıl eleştireceğim konusunda kafam o kadar karışık ki hangi konudan başlamam gerektiğini bilemiyorum. o yüzden işin en başından, göreve geldiği günden başlamak istiyorum. şimdi bu yönetimin adı geçince takımımızın başında imparatorumuz vardı. başkan adayının yaptığı açıklamalar fatih terim ile yola devam edeceği takımı gençleştireceği ve birlikte galatasaray' ı güzel yerlere getireceği yönündeydi. nitekim ömrünü galatasaray'a adamış, türkiye de kimsenin başaramadığı başarılara imza atmış, takıma verdiği katkılarla galatasaray tarihinin enleri ve ilklerine adını yazdırmış fatih terim de belki de son teknik direktörlük kariyerini galatasaray' da yarım kalan işlerini tamamlamak ve kimsenin cesaret edemediği takımı gençleştirmek gibi bir amaç uğruna teknik direktörlük görevine gelmiştir. fatih terim' in 3 sene sabır gerektiğini vurgulaması herkesin malumudur. aklı selim olan ve içerisinde galatasaray sevgisi taşıyan her taraftarın bu aşamada sabır ile beklediği malumdur. ligde kötü gitsek de avrupa da özlenen başarılar yaşanmış gruptan lider çıkılmıştır.
    ancak gel gelelim ki çok enteresan bir şekilde hiç bir şekilde anlam veremediğim ve takımın başına ancak ali koç, aziz yıldırım, çebi gibi isimlerin gönlünden geçen olayların olması beni hayretler içinde bırakmıştır. galatsaray nasıl itibarsızlaştırılır, nasıl başarısız olunur, kalite nasıl düşürülür ve yıllardır süregelen psikolojik üstünlük nasıl kaybedilir malesef bu yönetim sayesinde gerçekleşmiştir.
    fatih terim' in gönderilmesi, 60 yaşında ligi bilmeyen bir adamın getirilmesi, hayatımda gördüğüm en büyük transfer çalımının yaşanması bana hala inanılmaz geliyor.
    büyük umutlarla gelen bu yönetimin gitmesi için küme düşmemiz gerekiyorsa varsın düşelim. bu takımın başında, bu takıma hayatını vermiş insanların, teknik direktörlerin, futbolcuların değerini bilerek bu değere uygun davranan; ünal aysal gibi mustafa cengiz gibi kalite seven insanların gelmesi dileğiyle...
  • 1537
    hatalar yapılır, yanlış işlere girilir, dursun ağa gibi kulübe ağır maddi zararlar vermedikleri sürece en kötü yönetim de olmazlar ancak ben dursun özbek yönetimi dahil iletişim konusunda bu kadar felç olmuş bir yönetim görmedim. sadece galatasaray açısından değil, ben böyle iletişim özürlüsü bir kulüp yönetimi görmedim.

    hiçbir konuda asla doğru düzgün bir açıklama, bilgilendirme yapamıyorlar. bir sözcü belirlemişler, adam babıalide kalem efendisi, ünlü filozof, hacıbaba tekkesi şeyhi gibi kalender ama kulüp sözcülüğünden başka her işle meşgul. ortalık yangın yerine dönmüş, çıt çıkmyor. devekuşu kabare'nin deliler oyununda, akıl hastanesinde metin akpınar'ın anlattığı "kendi halinde müslüman ev sahibi"nin bile daha çok sesi çıkıyordu. sosyal medyadan yayımlanan açıklamaların metinleri ilkokul çocuğu üslubuyla hazırlanıyor, ali topu tut, ipek ip atla kıymetinde. kurumsal iletişimden sorumlu kişinin kim olduğunu 100 kişiden 80'i bilmiyordur. başkan çıkıp açıklama yapıyor ama diksiyonu bozuk, kelimeleri ağzında yuvarlıyor, ne dediği, ne anlattığı belli değil.

    ben cidden dünya üzerinde bu denli felce uğramış bir yönetim iletişimi hatırlamıyorum. bir de bu paşalarım merhum mustafa cengiz'in yönetimini her allah günü yerden yere vurup alay ediyorlardı. kurban olun siz o adamlara. o yönetim de iletişim konusunda, özellikle merhum başkanın son döneminde, üst düzey değildi ama sizin hiçbir şekilde iletişim beceriniz yok. transfer edilen topçular gerçekten geldi mi gelmedi mi anlayamıyoruz bile. danışman diye alındığı söylenen adamın resmi bir tanımı yok ve kimse çıkıp bilgilendirme yapmıyor. şifahen iş mi yapıyorsunuz siz? bu nasıl kurumsallık?

    gerçekten inanılmaz bir çöküş.

    ama ben bu lisecilere hayran oldum. yani galatasaray'ı anahtar teslim liseci dazlaklara teslim etmenin yolu nedir desen izlenecek yol tam olarak buydu. mustafa cengiz'e azınlık darbesi yap, fatih terim'i maşa olarak kullanıp mustafa cengiz'i devir, yine fatih terim'i maşa olarak kullanarak çapsızın birini galatasaray başkanı yapmak suretiyle, seçilememiş olan liseli adayın arkasından "kıymetini bilememişiz" türküleri söylet, fatih terim'i de yolun ortasında arabadan indirt ve sonuç: hepimiz biliyoruz ki bundan sonraki başkanımız net olarak liseci bir dazlak olacak. gel de bu adamlara hayran olma.
  • 1538
    neresinden tutarsanız tutun elinizde kalacak yönetimdir.

    23 yaşında futbol şube sorumlusu olursun, 23 sene camianın içinde olursun, üstüne başkan da olursun ama 23 yaşındaki bi çocuk gelir 5 dakikada yıllarını götürür.

    tabiri caizse iş bilmezlik paçalardan akıyor.
    daha bir hafta önce galatasaray formasıyla fotoğraf çektiren adamı transfer edemediğimize mi yanayım,
    beşiktaş adamı bitirdikten sonra ekrana çıkıp “ istesek alırdık” demenize mi yanayım?

    madem gedson’a ihtiyacımız yoktu. neden bunu transfer döneminin son gününde açıkladınız ki?
    ilk günü açıklasaydınız.
    çıkıp, bizim önceliğimiz değil düşünmüyoruz deseydiniz. en azından beklenti olmazdı.

    muhtemelen gedson beşiktaş’ta talisca etkisi yaratır. inşallah başarılı da olur. çocuk adına canı gönülden istiyorum bunu.

    öyle görünüyor ki burak elmas yönetiminin hayatı kısa ve sonu tatsız olacak . erken seçim, beceriksizlikle anılmak, idari ibrasızlık falan filan …
  • 1540
    sadece bugünkü vukuat listesi olarak takıma antrenman yaptıracak yer bulamadığı ve semih kaya'yı transfer ettiği söylenen topluluk.

    öyle bir topluluk ki yarın sabah ''i will survive demode oldu. yeni gol sonrası müziğimiz çikita muz olacak'' deseler kime şaşırmaz.

    hatta burak elmas çıkıp ''yönetici olmak zor kararlar gerektirir. yerli sayımız arttığı için türkçe şarkı bulalım dedik, ben başkan olarak takdirimi bu yönde kullandım.'' diyebilir.

    artık sürreal derecede kötü bir yönetim.
  • 1541
    keşke çıkıp açık açık harcayabileciğimiz tüm parayı, tek kurşunumuzu sezon başında fatih terim önderliğinde yapılanmaya giderek attık. bu saatten sonra oyuncu satamadığımız sürece kimseyi ne alacak ne gönderecek paramız yok diye bir açıklama yapma cesareti gösterebilseler. devre arası yaptıkları hamlelerin tek ortak noktası cepten peşin para çıkmaması, 6 aylık kısa vadeli çözümler olması.... kısaca ligde kalabilmek amacıyla kısa vadede atılmış adımlar. taraftara ve camiaya bunu tüm çıplaklığı ile açıklamadıkları sürece taraftar ve camia kendilerinden beklenti içinde olmaya devam edecek. oyuncu satmadan kimseye verecek 1 kuruşumuz yok maaşları zor ödürüyoruz diye açıklama yapmak bu kadar mı zor?
  • 1543
    bankacı kadınların telefonla görüşmelerinden sertleşen yöneticisini savunan bir başkana sahip, utanması kalmamış, 6 ay boyunca galatasaray’ı bekleyen adamı ortada bırakmış, taraftarın isteğine zerre önem vermeyen, yardımcı antrenörü futbol takımına teknik direktör yapmış, orta sahasını aylardır bilerek boş bırakan ve hala istifa etmemiş yönetimdir.
  • 1546
    yanlışlar silsilesiyle göreve devam eden yönetimdir. ancak gerek sosyal medya, gerek sözlük yazarları tarafından ya iyidir ya kötüdür gibi dualist bir yaklaşımla değerlendirilmektedirler. iletişim konusunda gerçekten berbatlar. ışıtan gün olayında sınıfta kaldılar. seçim sürecinde köprüyü geçene kadar ayıya dayı dediler ve çok popülist vaatler verdiler. gündelik yaşamdan alışkın olduğumuz politikalar bunlar tabi ki insan doğasında var. her ne kadar yanlış olsa da toplum olarak kanıksadık diye düşünüyorum. fakat futbol takımıyla ilgili planlamaları (başkan tarafından yapılan açıklamaların doğru olduğu varsayımıyla) olumlu buluyorum. bugüne kadar gelen diğer yönetimler, taraftar tarafından destek görebilmek adına çok yanlış transferler yaparak, kulübü şu an bulunduğumuz duruma getirdiler. mevcut durum sadece bu yönetimin eseri değildir, kümülatif bir birikim sonucu gelinen noktadır. rotasyonu güçlü olmayan, sadece ilk onbir oyuncusuna yatırım yapan takım kimliğinden uzaklaşmak zorundayız. avrupa kulüpleri gibi maddi imkanlara sahip olmadığımız için düşük maaşlı genç oyunculara yönelmek ve bunları profesyonel yaklaşımlarla yapmak zorundayız. tam bu aşamada luis campos ile yapılan anlaşmanın önemini ve bu doğrultuda yapılan planlamanın önemini idrak etmeliyiz. eski yönetimlerden kalma yüksek maaşlı ve düşük performanslı oyuncuların çoğunun sözleşmesi bitmek üzere, takıma değerli olan birçok genç ve gelecek vaadeden oyuncu getirildi. ancak yıllardır eylül ayında ocak ayını, ocak ayında ağustos ayını bekleyin diyen teknik ekip ile buralara geldik. fatih hoca imparatordur, bu net. kulüp efsanesidir, bu net. fakat artık yürütülemeyen bir sistem vardı. şu an içinde bulunduğumuz transfer döneminde yapılan hamleleri ise geçici olarak değerlendiriyorum. campos planlamasının başladığını fakat ligdeki durum göz önüne alındığında az riskli oyuncularla kısa süreli kontrat yapılarak bu yılın idare edilmeye çalışıldığı aşikar. yapılmak zorunda kalındığını düşünüyorum. gomis'in saha içinde olması bile genç oyuncuları rahatlatacaktır. bu adam babel, feghouli gibi biri değil. taraftarın yaz döneminde bonservisiyle alınması için ortalığı yaktığı halil dervişoğlu şu an aynı taraftar tarafından çöp ilan ediliyor. aynısı gedson fernandes transfer edilseydi de yaşanacaktı. futbol bir takım oyunudur ve profesyonel şekilde uzun süreli planlamayla başarıya ulaşılabilir. pulgar, gomis, pena ve semih transferleri takıma olumlu anlamda yansıyacaktır. tek isteğim en azından bu yönetimin futbol takımıyla ilgili yaptığı açıklamaların ve sundukları çerçevenin gerçek olmasıdır. elde kalan tek olumlu yönetim hamlesi budur bence. artık saçma sapan transferlerden, plansızlıktan bıktık. yönetimin samimiyetini (eğer kalırlarsa) yaz döneminde görebileceğimizi düşünüyorum.
  • 1547
    asıl aldığı oyu en büyük vaadi olan 100 milyon $'lık stadyum isim anlaşması yapacaklarını söyleyerek almış yönetim. seçildikten sonra anlaşılan sponsor kayıplara karıştı, stadyum sponsorluğuna bizim tanıdık erden el atıversin bari oldu, 100 milyon $ da 100 milyon tl oldu. bir de haber oldu o zaman 100 milyon $ oldu tüm sponsorluklar diye, ne yazık ki o değerde fazla kalmadı tl. türk parası kıymetini koruma kanunu doğru düzgün işliyor olsa bunların hiçbiri sıkıntı olmazdı ama durum öyle değil.

    asıl bu buharlaşan vaadin hesabını vermesi gerek bu yönetimin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın