• 1476
    son 6 ayda hayatımdaki en büyük hayalkırıklığı sebebidir. onca beklentiyle gelip şu an bizlere yaşattıkları hisleri düşününce akıl tutulmasına kapıldıklarını düşünüyorum.

    pozisyon oyunu oynatan hoca yerine pozisyon oyununu daha katı oynatan hoca tercihi. sorun hocada değil oyuncu grubunun kalitesizliği ve eksik parçaların çokluğundaydı.

    gedson kapında yatarken ihtiyacın olduğu halde onun tercih edilmemesi, rakibe bırakılması.

    taraftara yalanlar söylenmesi. basın yoluyla gaz almak maksatlı anlaştık geliyor, gelecek vs. haberler yaptırılması. kötü bir yönetici olabilirsiniz ama kötü bir insan olma hakkınız yok. alenen yalan söyleyerek taraftarla oynamış bu yönetimin devam etme lüksü yok, yapılması gereken şey belli. en son gedson transferiyle taraftarın sinir uçlarıyla oynadılar. vah benim galatasarayım!
  • 1478
    acilen istifa etmeleri gereken yönetim. galatasaray tribünleri uzun zaman sonra ilk kez gerçekleşmeyen bir transfer sebebiyle yaşanacak protestolarla çalkanacak gibi gözüküyor. pires transferi nedeniyle protestoları hatırlıyorum ben en büyük olarak. keita'nın gönderilmesiyle de protestolar olmuştu. ancak gedson fernandes'in. çaykur rize spor hüllesiyle beşiktaş'a transferi bilemiyorum çok büyük bir kaos yaratır. buna izin veren hiçbir şey yapamayan yönetim. kusura bakmayın ama toplasın pılını pırtısını gitsin.
  • 1485
    2021 seçimlerinden önce seçilmesini istediğimi belirtmiş ve bunun sebeplerini açıklamıştım.

    oy verme hakkım olmadığı için bu dediklerim sadece düşünce olarak kaldı.

    eğer yazdıklarımdan etkilenip fikirleri değişen varsa kendilerinden özür dilerim.

    bana da büyük bir ders oldu. bundan sonra başkanlık vs. seçimlerinde taraf tutmayacağım. bu kadar kötü yönetici olmak için art niyetli olmak bile yetmez. başka kelimeler bulmakta da zorlanıyorum.

    her bir üyesi kulüpten ihraç edilmesi gereken yönetim.
  • 1491
    galatasaray'ın itibarını iki paralık eden yönetimin ta kendisidir. 2022 yılında galatasaray takımı kendisini deliler gibi isteyen ve ileride kendisine harcanan paradan daha fazlasını getirme potansiyeli olan bir oyuncuyu takıma kazandıramamış, ligindeki başka bir takıma kaptırmıştır. buna gedson fernandes özelinde değil x oyuncusu özelinde de baksak bu bir itibar kaybıdır. bu "galatasaray istenilen, arzu edilen bir kulüp olmalıdır" önerisine terstir. galatasaray'ın marka değerini arttırmak üzere yönetime gelmiş yönetimin de 6 ayda ne kadar işlevsizleştiğini gösteren emarelerden biridir. galatasaray tarihinde böyle bir dönem de yoktur. ribery rezilliğinden daha büyük rezilliktir. bu yönetimin devri sonlanmıştır.
  • 1493
    galatasaray kulübünün bütün platformlardaki üstünlüğünü sonlandırmak için gelmiş gibi çalışan yönetimdir.

    büyük takım olma izlerinin yavaş yavaş silmektedir. ne futbol ne söz geçirme ne de sözü dinlenen bir kulüp olma olarak, etki etme, tesir bırakma gibi büyüklükleri bitirip sıradan bir anadolu kulübüne dönüştürmüştür takımı.

    tff olaylarında sessiz kaldılar, taraftar sıkıştırdıkça yalandan konuştular kuyruklarını sıkıştırıp ve üstümüze daha fazla gelir oldular, üstüne dünyaca bilinen teknik direktörü gönderip yerine yardımcı antrenör getirip psikolojik tüm üstünlüğü de kaybettirdiler, şimdi de bize gelmek için bekleyen, üzerinde galatasaray sweati giyip story atmış futbolcuyu -ki uzunca süredir bizi bekledi - beşiktaşa kaptırdılar ve hem de sezon sonuna kadar çaykur rizesporda oynayacak şekilde.

    bu bir bizim zorumuza mı gidiyor taraftar olarak?
  • 1497
    rezalet üstüne rezalet yaşatan, ali koç ile dalga geçtiğimiz günlerin vebalini bizlere yaşatan beceriksiz yönetim.

    sezon başında yapılan transfer hamlelerini yerinde bulup hepimiz övdük. çok güzel yatırımlar yapıldı, potansiyeli yüksek oyuncular alındı. bunlar hanelerine yazılacak artı notlar -iken-. bu projenin sendelediği anda çözüm adına attıkları adımlar, daha önce yapılan tüm yatırımları kökten tehlikeye atmış durumda.

    bu kaos ortamında ne genç yetenekler kendini geliştirebilir, ne teknik direktör risk alarak gençlerin arkasında durabilir, ne de sezon sonunda kendilerine beklediğimiz teklifleri getirecek kadar kendilerini gösterebilirler. zaten başarı konusunda bu seneyi daha en başından riske atmıştık, tecrübe konusunda eksik fakat potansiyel anlamında güçlü bir kadro kurarak. bu kadronun şampiyon olmama ihtimalini göze alarak, önümüzdeki senelere büyük bir yatırım yapmıştık.

    şimdi sanki yıllar geçmiş de bu işten verim alınamamış gibi tam aksi yönde adımlar atılıyor. önce teknik direktör değişikliği, sonra gomis ve kiralık genç kaleci tercihi, şimdi de taraftarın dört gözle beklediği gedson'un beşiktaş'a kaptırılması ile yapılmış olan tüm yatırımların geleceği riske atılmıştır.

    biz gelirlerimizi sezon başındaki transferlere bağladık ve bu gençlerden kar etmek zorundayız. takım şampiyon olmasa dahi onlara kendilerini bir üst seviyeye çıkarabilecekleri ortamı sunmak zorundayız. bu adamların kendilerini salması, takımdan umudu kesip motivasyonlarını yitirmeleri demek -genç oyuncular için bu çok sık görülen bir durumdur- verdiğin paraların karşılığını alamadan zarar etmek demektir.

    yönetim ara transfer döneminde gerek medyaya sızdırdığı balon haberlerle, gerek yaptıkları ve yapmadıkları transfer hamleleriyle, gerek iletişim konusunda rezalet ötesi sergiledikleri tutum sebebiyle bu zamana kadar yaşadığımız en büyük hayal kırıklıklarına sebep olmuştur. bu taraftar gomis'in zorla gönderilip sonrasında da bir forvet transferi yapmayı beceremediğimiz günlerden, grosskreutz'un evraklarını yetiştiremediği için transferini yetiştiremediğimiz günlerden bile çok daha fazla umutsuzluğa kapılmış durumda maalesef. taraftar ile olan bağ artık kopmuş ve bu noktadan sonra artık bu bağın tekrar kurulma şansı bana göre kalmamıştır.

    istifa çağrısı yapmak pek tarzım değildir fakat genel kurulda ibra edilirler mi ondan bile şüphe duymakla beraber bu yönetimin görev süresi boyunca görevde kalabilme ihtimalini bir hayli düşük görüyorum.

    şunu da söylemem gerekiyor, ben son birkaç seferdir seçime giren adaylara bakıp kendi içimden "şu kazansa keşke" dediğim herkes kazandı. sanırım tercihlerimi ve seçme prensiplerimi gözden geçirmem gerekiyor artık. bundan sonraki başkan seçimleri kafamda birinin kazanması isteği olmadan takip etmeyi ve hatta hiç takip etmemeyi düşünüyorum. her gelen yönetim bir öncekinden daha kötü olmayı bir şekilde beceriyor nasıl olsa.
  • 1498
    sezon başında kendilerini istemeyen yoktu. bayram yerine dönmüştü buralar kendi yönetimi seçildiğinde. ki birçok arkadaşımızın sırf başkan adayının terim’le devam edeceğini söylediği için kendilerini desteklediğini düşünüyorum. o zamanlar yazar değildim fakat temkinle yaklaşıyordum bu aday yönetime. o dönem gerçekten galatasaray en zehirli dönemlerinden birini yaşadı. sistematik olarak diğer başkan adayları karalandı, galatasaray düşmanı ilan edildi ve kendileri baştacı edildi. şimdi geldiğimiz nokta ortada. tarihimizin gördüğü en kepaze yönetim oldular. tabi bugünden bakıp konuşmak kolay, dediğim gibi o zamanlar yazar değildim ve haliyle bu düşüncelerimi burada paylaşamamıştım. artık samimiyetim siz sevgili yazarlara kalmış. dağınık bir entry oldu fakat aslen şunu söylemek istiyorum; bundan sonra taraftar olarak özellikle yönetim seçimlerinde ince eleyip sık dokuyalım. adayların hiçbirini başkan olarak görmediğimiz, o koltukla neler yapacağını bilmeyi tecrübe etmediğimiz için her başkana ılıman yaklaşalım. şimdi taraftar gedson’u istedi, neden? çünkü gedson’un topçuluğunu izledik biliyoruz. vadettiklerinin herkes farkında. sahada neler yapabileceğini biliyoruz. fakat yönetimler öyle mi? daha önce hiçbirinin yönetim becerisine şahit olmadık. bizim için hepsi kapalı kutu olmalı. burak elmas da, x aday da, y aday da.
  • 1500
    3 yıllık planlamanın belki de en değerli oyuncusunu rakibine kaptırmış, belki de bile isteye gitmesine rıza göstermiş/istemiş, yönetimimiz.

    söylenebilecek pek de bir şey yok aslında. uzunca bir süredir insanların kendilerine karşı bir birikimi var ve zaman bu birikimi parabolik bir hızda arttırıyor.

    tarih hiç bir şeyi unutmuyor. anlık olaylarla fevri açıklamalar yapılabiliyor ama geçen zaman herkesi objektif olmaya itiyor. kendilerinin galatasaray taraftarlarına yaşattıklarını unutturacak bir zaman yok bana kalırsa. gelmiş geçmiş en kötü yönetim kendileri olacaktır, hainlerdir.

    dilerim genel kurul kendilerine en güzel hediyeyi mart ayında verir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın