kendisinin sol ayağı iyiydi fakat kendisi futbolcu olarak hiç bir zaman galatasaray seviyesinde olmadı. hatta hamza hamzason kendisi için şöyle bir kötülük yaptı, melo'nun yerine aldık.
1302
selçuk’u mükemmel şekilde yedekleyecek hatta form durumuna göre basit iç saha maçlarında kesebilecek adamı melo gibi süper lig tarihinin en dominant orta sahası yerine alınca tabi ki takımdaki ömrü de, ağızda bıraktığı tat da yavan oldu.
galatasaray’a en büyük kötülüğü yapanlardan biridir hamza hamzaoğlu ile geçirilen o yaz dönemi.
1303
sneijder ve podolski ile birlikte son dönemde galatasaray forması giyen gerçek 3 şutörden biri. gerçekten elit seviyede bir uzaktan şut yeteneği vardı ve sahanın her yerinde çok iyi şutlar çıkartabiliyordu.
tabii ki geldiği sezon takımın yapılanması, kendisinin yaşı, fiziksel durumu vs derken bizde olmaması gereken bir isimdi belki ancak bilal, sneijder ve podolski döneminden beri de bu takımda gerçek bir şutör yok maalesef. yani rakip yarı sahanın ortasından itibaren önü açıldığında heyecanlandıracak futbolculardan bahsediyorum. geçen sezonun başında sergio ''acaba?'' dedirtti ancak sonrasında ondan da bir şey göremedik.
1304
2016'da yaptığımız serdar aziz transferinin kurbanlarından biriydi. bursaspor'a 4.5 milyon euro'nun yanı sıra bonservisleriyle bilal'i, sercan'ı ve furkan'ı vermiştik. garibim bilal hiç de fena geçirmediği bir 2015-2016 sezonundan sonra bursaspor'a takasla gönderildiğini televizyondan öğrenmişti. yine de klasından, iyi niyetinden taviz vermemiş ve sadece bir sezon formamızı giymemize rağmen çok şık bir veda yazısı paylaşmıştı instagram hesabında.
hamza hamzaoğlu o veya bu şekilde kendisinden makul bir verim almıştı takım başında iken. kadıköy'den 1-1 ile dönen, arena'da benfica'yı 2-1 yenen takımın bir parçasıydı bilal. ilk 11 oyuncusuydu. hamzaoğlu gönderildikten sonra, son kullanma tarihi 2008-2009 sonu itibarıyla bitmiş mustafa denizli yüzüne bakmadı adamın. sezon bittiğinde elde edilen 6.lık derecesinin hesabını selçuk inan, sabri sarıoğlu, hakan balta gibilerden sormak yerine faturayı bilal'e kesmek daha kolay geldi kulübe. bilal gel dediğimizde akhisarspor'dan geldi, gitti dediğimizde de bursaspor'a gitti. bilal'in gidişinin vesilesi serdar aziz üç ay sonra 33 yaşında olacak ve ironik olan, futbolculuk kariyerinde 33 yaşına gelmiş bir isme bonservis ödemiş tek kulüp galatasaray. bundan sonraki kariyerinde de serdar için bonservis ödeyecek 'akıllı' çıkmayacaktır. önemli bir bonservisin yanı sıra bilal gibi ligin standartlarında gayet teknik bir orta saha oyuncusunu serdar aziz gibi biri için feda etmiş olmamıza her zaman üzülürüm. bilal için de, galatasaray için de farklı bir hikaye olabilirdi. yazık oldu.
1305
topa çok iyi vuran eski futbolcumuz. sessiz işini yapan ama çok yanlış zamanda kulübe geldiğinden çok övgü alamamış bir oyuncu kendisi. bu hollandalıların yaptığı gibi taç antrenörü mevki antrenörü gibi uzaktan şutlar için altyapıda görev alsa diye içimden geçmiyor değil. o işin birazı yetenekse birazı da teknik ve çalışma sonuçta.
1306
eskiden "felipe, arif'i bile gol kralı yaptı" safsatası vardı. arif gol kralı olduğunda felipe'nin daha bize transfer olmadığını görmezden gelen, felipe'yi abartmak için söylenen bir galat-ı meşhur, yani artık gerçek sanılan yanlış bilgi olmuştu.
yakın dönemin saçma bilgilerinden biri de bilal kısa'nın melo'nun yerine alınması. bilal kısa 2014-2015 sezonunun hemen bitiminde bonservissiz geldi. 17 haziran 2015'te resmi açıklama yapılmış. bir önceki sezonda akhisar gibi takımda 6 gol 10 asist yapmıştı. bonservissiz, makul maaşlı, yerli. rotasyon için çok iyi bir ekleme. gelip 11 oynar diye alınmamıştı.
melo o esnada takımdaydı, sezona takımla başladı. gönderilmek istenmiyordu. hatta bir yıl kalan sözleşmesi, 13 ağustos 2015 tarihinde 3 yıllığına yenilendi. sonra herkesi şok edecek şekilde, transferin son günü takımdan ayrılan melo'nun bilal'le ne alakası olabilir? ki melo apar topar gidince yerine düşünülen isim de bilal değil grosskreutz idi ama malum kağıtları yetiştirilemediği için forma giyemedi.
hamzaoğlu'nun kötü kararlarını daha dramatik şekilde aktarmak için saçma sapan bir bilgi üretilmiş ve forumlarda, twitterda o dönemin bahsi geçildiğinde sürekli karşıma çıkıyor.
bilal kısa şampiyon takıma yapılan güzel bir rotasyon transferiydi. 2015 yazındaki idari hatalar yüzünden olması gerekenden fazla sorumluluk yüklendi. ilk 11 oyuncusu olmayı kaldıramadı ama kendisiyle ilgili "melo yerine alındı" tarzı yanlış bilgileri değil, şampiyonlar liginde ve kupada sol ayağıyla attığı nefis golleri hatırlamayı tercih ederim.
1307
şaka maka sneijder'le beraber uzaktan gol atan son oyuncumuz.
1308
dengeli bir oyuncuydu. takım içi dengeler için önemli bir işlev görüyordu. dengeli maliyet stratejisi gereği de mihenk taşı bir orta saha futbolcusuydu.