• 78
    sene 1996. henüz çocuğum. babam, ibrahim erkal'ın canısı albümünü dinliyor. derken bir anda müzik sesi kesildi. yerini maç sesi aldı.

    - baba kimle oynuyoruz?
    + fenerbahçe.
    - galatasaray - fenerbahçe maçı mı var?
    + hayır. macabi tel aviv - fenerbahçe maçı var.

    o an fark ettim ki babam fener'in rakibini tutuyor. aklımın ererek desteklediğim ilk türk takımının rakibi, israil takımı macabi'ydi. sonra bu yolda kimleri desteklemedik ki... mtklar, panathinaikoslar, lyonlar, valerengalar, liverpoollar. he bir ara denizlispor'u, gençlerbirliği'ni avrupa'da desteklemişliğim var ama fb, bjk falan çok zor.
  • 44
    --- alıntı ---

    adamlar her fırsatta galatasaray’a fetöcü damgası vuruyor, galatasaray’ın avrupa maçlarında rakibinin hem bayrağını açıp hem de tribünden destekliyor, hatta bu ülkeye gelen uefa kupasına bile çamur atacak kadar karektersizleşiyor, sonra da çıkıp vatan millet sakarya diyorlar :)

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/...092478498971648?s=20
  • 45
    mevzubahis jk olunca benim de yaptığım eylem.

    genelde avrupa'da türk takımlarını desteklerim*. fenerbahçe'ye ise nötr yaklaşırım. ama bana fetöcü diyen bir renksiz adamın nesini destekleyeceğim. sürekli beni aşağı çekmeye çalışan ve her başarımın altında şaibe arayıp saygı duymayan adamın nesini destekleyeceğim. beter olsunlar, cehennemin dibine kadar yolları var. jimnastik kulübünden gelecek ülke puanı hiç gelmesin daha iyi. inşallah bugün* haland içlerinden geçer bu renksizlerin.
  • 81
    kusura bakmayın ama galatasaray'ın avrupa başarılarının ekmeğini uzun yıllar yiyip de üzerine saçma sapan laflar edilirse ben kendi takımım hariç kimseyi desteklemem. avrupa'da 2 büyük kupa kaldırdık. benim çocukluk dönemim fbjk tayfanın bu kupaları boklamaları ile geçti. büyüğünden yaşıtlarıma herkese laf yetiştirip durdum. son dönemde her lig şampiyonluğumuza avrupa örnek gösterilip algılar yapılınca haliyle nefretle bakıyorsun. bu arada algıları yapanların takımları örnek gösterdiği avrupa'da şamarı yiyip dönüyor. ama algıları bile gösteriyor ki bizim başarısızlığımız kendilerine fazlası ile keyif veriyor. nefretlerini kusmak için bir sebep veriyor. o zaman ben niye tv karşısına geçip bu adamların başarılı olması için evrene enerji göndereyim kardeşim? o milli bilincin yüksek olduğu dönemler zaten malum sebeplerden geride kalmış. ki o dönemde bile avrupa'da başarılı olmamız istenmemiş. bugün gelinen noktada daha yazın milli takımda futbolcularımız oynuyor, kendi kıytırık topçuları yedek oturuyor diye adamlar ortalığı birbirine katıp bir turnuvayı burnumuzdan getirmedi mi? hani içimde en ufak kalan kırıntı varsa bile o da bitti benim için. milli maçlara bile, bir an evvel bitsin, bizimkiler sakatlanmasın kafasıyla bakıyorum artık. ben bundan sonra avrupa'da sadece kendi takımımı desteklerim. diğerlerine de başarılar falan dilemiyorum. bu durumu bu noktaya kesinlikle biz getirmedik. en azından böylesi bana daha samimi ve dürüstçe geliyor. kendimi de zorlayarak miş gibi davranamam.
  • 42
    özellikle 2021-2022 sezonunda daha yoğun şekilde gerçekleştireceğim eylemdir. çünkü jimnastik kulübü'ne tarihin en kirli şampiyonluğunu hediye ettiler. ve bu kulübün taraftarları galatasaray'ın 2018 ve 2019 şampiyonluklarına avrupa performansı üzerinden çamur atıyordu. şöyle bayern, psg, liverpool gibi zor rakiplerle eşleşmelerini çok istiyorum ki onlarla hesabımızı görelim bu konuda. bunu bir vatan hainliği olarak değerlendirmek de çok saçma çünkü bu bir savaş değil, alt tarafı bir oyun.
  • 48
    desteklemek değil de maçların sonucu beni fazla ilgilendirmiyor. ayrıca avrupa'da türk takımlarını desteklemek de ucuz milliyetçilik numarası olarak geliyor.

    rekabet uluslararasıdır. rakibinin avrupa kupalarında başarılı olması demek ciddi bir gelir elde etmesi anlamına geliyor, bu da yerel rekabeti etkiliyor. katılım geliri 15m € cepte, galibiyete 2.8m € veriliyor, beraberlik 930b €. gruptan çıktığın anda kasaya 9.6m € daha giriyor.

    kaba bir hesapla şampiyonlar liginde gruptan çıkan bir takım tahmini olarak 34m € gelir elde ediyor, 3 galibiyet 1 beraberlik 10 puan üzerinden hesapladım.

    bu geliri elde eden bir takım da buna göre transferler yapıyor, bir sonraki sezonda da yerel rekabeti etkiliyor bu olay. limiti senden kat kat fazla oluyor.

    rekabet uluslararasıdır. dünyanın hiç bir yerinde "uluslararası turnuvalarda rakibini desteklemek" bir şey olduğunu duymadım. ülke puanı mevzusu da fazla umurumda değil açıkçası.

    kısaca desteklemiyorum. en tilt eden kalıp da bu günlerde sosyal medyada sıklıkla gördüğümüz "bir galatasaraylı olarak" kalıbı. bu şekilde başlayan bir cümle gördüğüm anda midem bulanmaya başlıyor.

    kazanırlarsa orası ayrı konu, ülke puanını getirirler, bizim de işimize gelir. ancak kazansınlar temennisinde bulunmam, başarılar dilemem. karşı taraftan da bizim maçlarımızda desteklemelerini beklemiyorum.
  • 30
    her zaman yaptığım şey, nasıl fbjk maç kazansın isteyim, zamanında bursa'nın intertoto, denizli, g.birliği'nin uefa maçlarında çok heyecanlanıyordum, fbjk ne kadar beter olursa o kadar da sevinirim, mümkün olan en kötü sonuçları alsınlar. liverpool-cannes hezimetlerini arar hale gelsinler.

    yarın da kalbimiz ege'nin karşı kıyısının siyah beyaz renkleri için atacak.

    (bkz: 25 ağustos 2020 paok beşiktaş maçı)
  • 71
    yeni türkiye'de zorunlu olarak ortaya çıkan durum.
    avrupa'da türk takımı desteklemek eski türkiye'de kalmış bir gelenek. geçmişten hoş bir anı. o zamanlar iyi kötü bir birlik bütünlük hissimiz vardı çünkü ülkede iyi kötü hukukun üstünlüğü vardı. yolsuzlar, şikeciler, kanunsuzlar vb. bugünkü gibi göstere göstere, hiçbir şeyden çekinmeden köpeksiz köyde değneksiz gezmeye cüret edemezdi. anayasa ve devlet diye bir şeyler vardı. kanunsuzluk karşısında bunlardan yaptırım gelirdi. şimdi hukukun işlemediği insanlar var. 30 milyonluk çakarlı arabalarıyla kural tanımadan geziyorlar. oynanan maç sırasında sahanın içinde yürüyorlar. parası neyse verip istedikleri neyse yapıyorlar. bunlar böyleyken ve bunları yapanlar seni her gün aşağılarken, ama buna rağmen ceza değil ödül alırken nasıl içinden gelecek de bunları yapanlar ile "bir hissedeceksin"?

    düzeltme: çıkarma - ekleme
  • 65
    sneijder juventus’a gol attığında bir italyan programında osmanlı fesli ve türk bayraklı bir adam juventus’un yenilişi ile dalga geçiyordu. adam elinde türk bayrağı sallayarak programa ağzı kulaklarında girmişti.

    böyle bir olayı türkiye de düşünün. dortmund bayrağı ile sevine sevine spor programına çıkan bir yorumcu düşünün. kariyerini bitirirler. hiçbir zaman fenerbahçe ve beşiktaş’ı avrupa da desteklemedim. ülke puanı flan hikaye. umarım her maç 4-5 gol yiyip ülkeye dönerler.
  • 85
    3-1’lik benfica maçında cardozo’nun golüne sevinirken vazo kırıp, maç sonu tura çıkmıştım.

    fener nefretimin seviyesi, gs sevgime oldukça yakındır. rakibin ülkesi, dini, dili hiç farketmez. bi gün biri şöyle bir tweet atmıştı hislerimi özetleyen:
    “fener uzaylılarla dünyanın kurtarılması için maç yapsa uzaylıların son dakika golünde hahahahahah diye tepki verecekler fav”
  • 50
    1980'lerde şahit olmadığım olaydır.1990'ların ortasına kadar, lig rekabetinde şuursuzca galatasaray kini kusan birçok fenerbahçe ve beşiktaş taraftarı, avrupa maçlarında galatasaray'ı desteklerdi. aynı şekilde ben de onların maçlarında kazanmalarını isterdim. daha sonra ömer çavuşoğlu isimli fenerbahçe klübü yöneticisi, bir galatasaray barselona maçı öncesi '' bana ne galatasaraydan 7 tane yesin ne tutacağım'' şeklinde ifade vermiş hatta galatasaray bayrağına hakaret içeren resimler çektirmişti. benim için desteklememe miladı onun bu çıkışıdır.
  • 63
    her ingilizin, ispanyolun, alman’ın, italya’nın doğal olarak yaptığı; türkiye’deki duygusal ve arabesk kültürünün neticesinde tersi beklenen eylem. ya arkadaş ben galatasaray’lıyım. ülke ulusal takımım* hariç, hiç bir takıma sempati duyamam, destekleyemem. avrupa’lı rakibi için her alanda rakibim diyor. benim içinde öyle. ha gidipte tribünde rakibinin bayrağınıda açmam ya da profil fotoğrafıda yapmam sosyal medyada bunlar küçük takım işleri…
  • 87
    tavşan yarışı olsa, rakip takımın adına yarışsa ben o tavşanın dahi yenilmesini isterim. ucuz milliyetçiliğe gerek yok. 25 yıl öncesinde kaldı bu türk takım başarısı faso fiso. devlet kurumlarında dahi kutuplaşma var. bu millet artık buradan dönmez. kin, öfke ve düşmanlık iliklerimize işledi. ben etrafımda rakip takımlı insan tutmuyorum, desteklemek ne kelime. her koyun kendi bacağından asılır.
    rangers uefa alsa celtic sevinir mi? milan alsa şampiyonlar ligi inter bayraklarla tura mı çıkar? boca libertadores alsa river arjantin bayrağı mı sallar?
    sadece bizde bu polyannacılık. bu yüzden tabi ki ligimizdeki rakiplerimize karşı avrupa'da yabancı takımları destekliyorum. bunu da hiçbir zaman saklamadım.
  • 91
    dün 8 yaşındaki oğluma fb nefreti aşıladığımı göstermeden anlatmaya çalıştığım durum. *

    "baba fener yenilirse sevinir misin?" -hayır oğlum niye sevineyim? ( içeride nasıl fırtınalar yaşadığımı bir bilsen amk )

    "baba peki fener gol atsa sevinir misin?" -hayır oğlum biz fenerli miyiz ki gol atınca sevinelim?

    çocuktan "o zaman fener yenilsin bize ne amk" diye bir bakış gelir ve gururlu bir şekilde çayımı yudumlarım.

    sıkıntı fenerli anasının olaya dahil olmak isteyişi ve "sen futbol konuşma kadın" diye onu cinsiyetçilik ve zorbalamayla bastırmam. o da anladı aslında her şeyi afsassasad

    kamu spotu: galatasaray'lı babaların evlatları galatasaray'lı olmalıdır. bu durum fenerli babalar için geçerli değildir.

    daha önceki entrylerimde de bahsetmiştim babamın ve ailede örnek alabileceğim tük eril bireylerin rambo okan seviyesinde fbli olduklarından.
App Store'dan indirin Google Play'den alın