• 97
    medyada sürekli olarak, fenerbahçe'nin 2014 yılından beri kupa kazanamadığı şeklinde yorumlar yapılıyor.
    her ne kadar fenerbahçe'yi hiç sevmesem de bu bilgi kocaman bir yalan.
    çünkü fenerbahçe bu süreçte koskoca lol kupasını ve 2 takımın katıldığı sivas cumhuriyet kupası organizasyonunda da 2.lik kupasını kazandı.

    https://gss.gs/SfT.jpg
    https://gss.gs/iMk.jpg

    fanatiklikten ve fenerbahçe antipatisinden gözümüz dönmedi çok şükür.
    algınız batsın!
  • 200
    galatasaray'ı sürekli savunma pozisyonunda bırakan, fenerbahçe tarafından profeyonel ekiplerce, maaşlı çalışanlarla yürütülen süreç. galatasaray bu çarkı tersine çevirmek zorunda. biraz uzun olacak ama, dilim döndüğünce.

    fb tarafından gündemler belirlenip, sırası geldikçe aynı yoğunlukta dile getiriliyor. hatırlayın, sürekli bir şeyleri savunmak zorunda kalıyoruz. sarı kart, son 5-10 yılın puan durumu, kırmızı kart, torreria. aslında burada galatasaray'ı savunmada bırakmak dışında çok önemli bir işlevi daha var bu operasyonun, galatasaray enerjisini bunları savunmaya harcıyor ve fenerbahçe'nin alenen yaptığı durumlara karşı sesini çıkartacak, gündemi oluşturacak enerjiyi bulamıyor, çünkü sürekli savunuyor.

    evet sistemli, profesyonel ekiplerle ve maaşlı yorumcu/muhabir/duyumcu ve trollerle bunu yapıyorlar ancak çözümü zor değil. bu gibi durumlarda sürekli savunan, pasif pozisyonda kalmak istemiyorsanız yapmanız gereken en önemli şey: soruları siz yönelteceksiniz, basit. soru soran, gündemi yaratan siz olacaksınız. bu kadar. bu siyasette de , kurumsal hayatta da, sporda da böyledir. roket bilimi değil, iletişim harikası değil.

    hatırlayın geçen seneyi, terör örgütü imalarıyla, yapı imalarıyla nasıl üstümüze geldiklerini. sonrasında galatasaray, başkanının sarf ettiği sadece tek bir kelime ile üste giden taraf oldu: ananas. bu işler böyledir. google aramaları, haber siteleri, sosyal medya yorumları her yer bununla doldu. yine bu kadar sarı kart, kırmızı kart, faul, torreria denen yerde haftalar önce erden timur çıktı yine çok doğru bir starteji ile fenerbahçe'nin bir başka açığı olan kap açıklamarına vurgu yaptı. galatasaray'ın yapması gereken budur. "ama biz 50 faulde 5 sarı gördük, siz 7 gördünüz" girmek fenerbahçe'nin topuyla, fenerbahçe'nin sahasında, fenerbaheçe'nin istediği koşullarda maça çıkmak demek. zaten onlar bunu istiyor. hayır, galatasaray iletişim stratejisi değiştirmek zorunda.

    evet medyada her köşe başı tutulmuş olabilir ama galatasaray her koşulda güçlü. ve fenerbahçe'nin çok açığı var. mümkünse bizler burada bu açıkların listesini tutmalı, sosyal medyada yüksek takipçili hesaplar ile gündeme getirmeliyiz. fenerbahçe'nin savunması gereken ve aynı zamanda fenerbahçe'nin çok fazla açıklayamayacağı şey var. ilk aklıma gelenler:

    1. fenerbahçe'nin rizespor karşısındaki acayip galibiyet serisi.

    son 10 maç 10 galibiyet. son 20 maçta da 17 galibiyet 1 mağlubiyet (okan buruk rize'de) 2 beraberlik. örneğin bu hafta bizim antep maçımız var ve bu algı mekanizması selçuk inan-galatasaray üzerinden yürüyecek. galatasaray'ın yapması gereken fenerbahçe'nin bu haftaki rakibi olan rizespor'a karşı olan galibiyet serisini dile getirmek olmalı. daha bu verinin kasımpaşa, hatay versiyonu var. evet büyük takımlar seri galibiyetler kazanır, "madrid x takıma karşı seri galibiyet" diyen olabilir ama ülke dinamiklerini bilen herkes fenerbahçe-rize ilişkisini bilir, o yüzden istatistiğin yanında bunlar da önemlidir.

    2. fenerbahçe'nin uzun devre araları.

    fenerbahçe'nin sürekli yaptığı, ligdeki göztepe maçında artık ayyuka çıkan ama tabii ki karşılıksız kalan durum. ama bilin ne oldu? mourinho aynısını lyon karşısında yaptığı için uefa'dan 1 maç ceza yedi daha yeni. buyrun, size müthiş bir savunmaya geçirecek olay, bundan öte veri, örnek mi var? hesaplayın getirin gündeme. mourinho gibi oyunun her anını en pis oyanayan bir hoca olarak 5-6 dakikayı bilr yaşlı takımını dinlendirmekte fayda görüyor.

    3. fenerbahçe'nin transfer maliyetlerini kap'a bildirmemesi.

    fenerbahçe borsa'da işlem görmüyor mu? neden hiçbir maliyeti göremiyoruz? bu konuda o kadar sıkılar ki, uçan kuşu haber verdikleri duyumcu çocuk bile tek rakam yazmıyor. yukarıda bahsettiğim gibi erden timur bu konularda çok zeki ve soruyu da sordu: "kap'ın polisi kim? fenerbahçe mi?"

    4. ali şansalan'ın fenerbahçe maçına verilmemesi.

    yanlış yaparsan galatasaray'a karşı görev alamazsın bitersin diyenler onlar değil mi? hatta, o hakem orada görev alamaz diye bir şey yok diyen tff başkanı değil mi? nerede ali şansalan'ın kadıköy maçı? buyrun bir konu daha.

    sadece bir çırpıda aklıma gelenler bunlar. bunlar hakkında grafikler hazırlanabilir, yetenekli arkadaşlarımız var. buradan paylaşılabilir, sosyal medyalarda paylaşılabilir. galatasaray'ı yönetenler bunları dillendirebilir. evet belki bunu dediniz diye rizespor puan almayacak, belki kap'a bildirmemeye devam edecekler bilemeyiz ama kesin olan tek bir şey var: soruyu biz soracağız. onlar cevaplayacak.

    galatasaray her koldan üstüne gelinen bu ortamda, iletişimini değiştirmeli, soruları o sormalı, hücuma geçmelidir. yoksa bitmek tükenmek bilmeyen soruları cevaplayarak bu işin içinden çıkamaz. fenerbahçe'nin yönelttiği sorulara cevap vererek, çözüme ulaşamayacağı gibi, fenerbahçe'nin istediği tuzağa da düşerek, soruları meşrulaştırmış olur.
  • 3
    16 mayıs 2015 galatasaray gençlerbirliği maçı öncesinde televizyon programlarından tutun da, yazılı ve görsel basını, rakip takım taraftarları da dahil olmak üzere bir algı operasyonuna giriştiler. bizi şimdiden şampiyon yaptılar.

    valla istatistikler falan güzel, fikstür avantajımız ve puan avantajımız var ama birazcık gevşeme de her şey tepetaklak olabilir.

    bazı ergen taraftarlarımız da bu goy goyun peşinde şimdiden rakipleri fazlasıyla rencide edecek hareketlere girişmişler. bir soluklanın bakalım, sabredin 2 hafta daha.

    16 mayıs 2015 galatasaray gençlerbirliği maçında çıkacak olumsuz bir sonuç ya da maç esnasında yenik duruma düşmemiz bizi çok bozabilir. herkes konsantre olsun. avantajımızın farkındayız ama fenrbahçe 2006'da denizli'de, 2010'da kadıköy'de avantajlı değil miydi?

    lütfen bu algı operasyonu tuzağına düşmeyin ve oyuncularımızı ve teknik ekibin konsantre olmasında yardımcı olun.

    (bkz: sen şampiyon olacaksın)

    ama önce,

    (bkz: konsantrasyon)
  • 91
    geçen sene başakşehir'i yalayıp bu sene siyasi destekten şikayet eden, bütün yıl uğradığımız hakem katliamlarına rağmen şampiyonluğu bir maça* indirgeyen solucanların tekrar başladığı olay. mesele dünkü maç* ve seri'nin pozisyonu.

    seri'nin pozisyonuna kadar malatya'nın iki kırmızısı* es geçilmiş, adem'in net golü top rakipten gelmesine rağmen ofsayt diye iptal edilmiş ama onları konuşan yok. beinsports da buna görüntü vermeyerek çanak tutuyor. birkaç maç kazanınca yine oklarını bize doğru çevirdiler.

    bize düşen görev, bu algıya karşı her platformda gereken cevabı vermek. parasıyla rezil olan ve artık suçlayacak kimsesi kalmayan bir orta yaş ergeninin trollerine; eski başkanına paralar nerde diye sora sora batan, kendi kulübüne bile etki edemeyen birtakım omurgasızlara pabuç bırakmamalıyız.

    ligin sonu için algılar şimdiden başladı, işimiz bu sene daha zor olacak. hem saha içinde hem saha dışında.
  • 101
    (bkz: 22 ekim 2022 fenerbahçe başakşehir maçı)

    maç sonu spiker "fenerbahçe şampiyonluk yolunda çok önemli bir eşiği geçmiş oldu"

    şimdi, daha 11. haftadayız. şampiyonluk için yarışan, potaya tutunan en az 7-8 takım var. ne düşen belli ne de havlu atar var lige. ne alaka şimdi şampiyonluk? algı böyle yapılır işte. her kurumu ve her nüvesinin, söylemi, düşüncesi, edim ve davranışları satın alınarak yaptırılır algı. en aklı başında adam bile daha 11. haftadan "fener galiba bu sene gerçekten şampiyon olacak" diye düşündürtürler insana.

    sadece bununla da kalmaz, aslında taş gibi şampiyonluğu kovalayan takımımızı bile gözümüzde küçük düşürecek, ümidi kestirecek haberler yapılır, yaptırılır. 9. haftadan okan buruk'un kovulmasını isteyenler gerçekten galatasaray'ın iyiliğini düşünüyor olabilir mi? muslera'ya laf söyleyen çapsız bireyler bu algıyla baş edebilir mi? "kollektif bilince aykırı olucam" niyetiyle marjinallik kasanları saymıyorum onlara başka bir zaman geçirme niyetindeyim ancak maalesef reklamcılıkla az çok kıyısından köşesinden ilgilenmiş olanların çok rahat çözebileceği gibi, bu sene fenerbahçe üzerine ciddi bir "özel çalışma" yapılmış bu çok net.
  • 146
    37 yaşındayım ben hayatımda bu sezon gibi algı kasılan bir sezon görmedim. rakip her türlü pisliği, usülsüzlüğü yapmasına rağmen bizim tertemiz pozisyonlar şaibeli yaftası yiyiyor. ama karşı tarafa, organize ama amatör kötülüğe lafım yok. bizi başka türlü sahada yenemiyorlar. benim lafım tüm bu olanları görüp, yaşayıp da hala daha kendi futbolcusuna, teknik direktörüne laf edenlere.

    tüm bu operasyonlara rağmen alnımızın akıyla şampiyon olursak sakın taraftarım diye çıkıp sevinmeyin.

    bu sene bambaşka. ya kenetleneceğiz ve tüm bu operasyon çocuklarını yeneceğiz ya da oturup tiyatroyu seyredeceğiz.
  • 103
    fenerbahçe tarafından yapılanına, galatasaray taraftarı tarafından yaklaşık 4-5 senedir çanak tutulmuş olgudur.

    kusura bakmayın ama bu kadar aptal olursanız bunlar müstehaktır arkadaşlar. hakemi de yeneceksin diye bir kavram türetmediniz mi? millet buz gibi ofsayttan iptal olan golünü kale arkasından gösterip yeri yerinden oynatırken, siz aynı sezonun 10 nisan 2021 galatasaray fatih karagümrük maçının son saniyesinde kerem aktürkoğlu'nun kaleci ile karşı karşıya olduğu sırada ceza sahası içinde arkadan ittirilip galibiyetimiz çalındığında biz ne oynadık ki, galatasaraysan hakemi de yeneceksin vs. demediniz mi?

    ilgili maçta çok kötü oynamış olabiliriz, sonra ne oldu peki?ligin son 6 haftasında toparlanıp şampiyonluğu 1 golle kaçırdık. bunu bir başarı olarak söylemiyorum demek istediğim şey iyi oynadığın zamanlarda kötü oynadığında kaybettiğin puanları arıyorsun. daha iki sene önce bunu acı acı tecrübe ettikten sonra geçen sezon 8 hafta üst üste doğranırken, bu sezon başından beri fikstür kurası dahil ortada bir şeylerin döndüğü barizken hala biz kendimize bakalımlar, hakemi de yenmeler falan bir geçeceksiniz artık. bunun adı aptallıktır. süzme salaklıktır. buna devam ettiğiniz sürece de türkiye gibi bir ülkede kaybetmeye mahkum kalacaksınızdır. buna devam ettiğiniz sürece başınıza gelecekler size müstehaktır. kimse alınmasın gücenmesin.

    galatasaray taraftarı bir an önce kendisine gelmezse bunların daha acılarını da yaşayacaktır. karşınıza rakip olarak verilen camia şike yaptığı tescillendikten sonra davası dellilerin toplanma şeklinin uygunsuz olması nedeniyle düşürülen ve buradan insanları şikenin yapılmadığına ikna etmeye çalışan bir camia. kartlarınızı ona göre oynayın.
  • 43
    başkanımız sn. cengiz'in 4 eylül 2018'deki yayında yaptığı açıklamalardan gördüğüm fotoğrafın bütünüdür.

    belirli olaylarda spor medyasının kaos çıkarmak adına sıkça yaptığıdır. cengiz-terim ilişkisi, transfer konuları vb. ne varsa rakipler ve onların medyası tarafından kurcalanarak sürekli manipüle etmeye çalışıldık. dursun denilen kişi sonrasında hızla fabrika ayarlarına dönen galatasaray rahatsız ediyor. başkanın başarısız olduğu noktalar olabilir, zira "bir hata varsa bana ait, sorumluluk benim" dedi. ancak kimse başkanı eleştirirken, birilerinin algı operasyonuna kapılıp kantarın topuzunu kaçırmamalıdır. çünkü bu diğerlerinin istediğidir.
  • 34
    tribünde rocky temalı galatasaray koreografisi gören bir insanın bilinçaltının etkilenmesi yoluyla toplumsal bazı şeyler olacağına ciddi ciddi ihtimal veren bir şahıs geri dönüşü olmayacak düzeyde gerizekalıdır, sözüm ona sinsiliğinden bunu yapıyorsa da katıksız bir orospu çocuğudur...

    neymiş efendim fetö'nün mesajıymış biz de bunu tribüne taşımışız... sebep? olası ve hedeflenen sonuç? bu laflara sümüklü bebeler bile inanmaz. vaktim olsa sabaha kadar sövüp dalga geçeceğim ama hem okuyuculara lüzumsuz düzeyde küfür takdim etmek istemediğim için, hem de sözlük konseptinin çok dışına çıkmamak adına durumum şimdilik ancak bu kadar müsaade ediyor.
  • 87
    house of cards dizisinde bir sahne vardı: rakip politikacılardan biri bir hata yapar. bunun üzerine önemli pozisyonlarda olsun olmasın, parti üyeleri, partiye yakın gazeteciler, televizyoncular rakiplerinin bu hatasını yorumlarken, önceden anlaşılmış bir söz öbeği kullanır. (yanlış anımsamıyorsam ''yönetim acziyeti'' gibi bir şeydi) farklı kişiler tarafından defalarca, doğrudan ya da cümle içinde ve ustaca kullanılan bu söz sonrası, hatalı politikacı kendisini bu 'yafta' üzerinden savunur halde bulur. artık yaptığı hata pek dillendirilmez, hatanın ne olduğu çok da önemli değildir zaten. önemli olan üzerine yapışan ve kendini savunmak zorunda kaldığı o söz öbeğidir. kısa süre içinde de istifa etmek zorunda kalır. hatasından dolayı değil, üzerine sinen ve ağırlığını taşıyamadığı o 'şey' yüzünden.

    söz gelimi aziz yıldırım'ın gücünün doruğunda olduğu yıllarda 'zengin, maddi sorunu olmayan, istediğini alabilecek tek takım' imajı vardı fenerbahçe'nin. taraflı tarafsız büyük bir çoğunluk bu durumu bir 'gerçeklik' olarak kabul ediyordu. galatasaray imajı ise tam tersiydi. oyuncularının, çalışanlarının maaşlarını bile ödeyemeyen takım: bir maç hasılatının gazete sayfasına sarılarak ribery'nin gecikmiş alacağının acilen ödenmesi haberi! (algı her zaman yanlış değildir, zira kötü yönetiliyorduk) ancak daha sonradan anladık ki, yığınların büyük oranda kabul ettiği o gerçeklik, gerçeğin yanından bile geçmiyor. borçların, usulsüzlüklerin haddi hesabı yok. bunu biz değil, kendi 'vizyoner' yeni başkanları söylüyor.

    siz bakmayın spor programlarında gelen 'algı yapıyorsunuz' mesajlarına gülerek, sanki çok komik, saçma bir şey söylenmiş gibi verdikleri 'algı yapmıyoruz' cevaplarına. zira algı denilen şey, net, ortada, parmağını uzatarak 'aha bu' diyebileceğin bir şey değildir. ama vardır. ne olduğun değil, nasıl göründüğündür önemli olan.

    şimdi ise başka bir algı var: 2018/19 sezonunu şampiyon olarak tamlayan galatasaray'ın hakem yardımlarıyla bunu başarabildiği. ve bunu bilinçli ya da bilinçsiz çoğu rakip takım taraftarları kabul ediyor.

    bunun böyle olmadığını, hatta tam tersi olduğunu bizler çok iyi biliyoruz. saha içi ya da dışı çok büyük ahlaksızlıklarla, adaletsizliklerle mücadele ettik. sayfalarca şey yazılabilir 2018/19 sezonu için, ama en iyi özeti fatih hocamız yaptı: 'hak yiyip, gak diyorlar'

    bu sezon sadece rakiplerimizle futbol oynarken değil, bu algıyla da mücadele edeceğiz. ali palabıyık'ın maç yönetebildiği, ümit öztürk'ün aylarca maç yönetemediği bir ülke burası. galatasaray olarak hazır olmalıyız. çünkü galatasaray engellenemezse, birkaç yıl içinde çok başka bir durumla karşılaşacaklarını biliyorlar. böyle devam ederse 'tek büyük' sadece bir slogan değil, bir gerçeklik olacak. ve bu gerçekliğin (medya da dahil) ne yaparlarsa yapsınlar, ismini değiştiremeyecekler. son şansı olduğunu bilen insanların umutsuzluğu ile ve ahlaksızca saldıracaklar, saldırıyorlar.

    daha sezon bile başlamadan geldi 'gak, gak' sesleri. ne de çirkin. ergin ataman'ımız gibi kulaklıkla dolaşacağım yeminle.
  • 92
    marcos do nascimento teixeira marcao için aniden ortaya çıkan taliplileri, fatih terim roma veya inter'e gidecekti ama ülkeye döndü(20 yıllık hikayeler), mert hakan yandaş ve emre kılınç sezon sonu galatasaray ile anlaştı haberlerinin sanki yeni ve kesinmiş gibi ısıtılmasıyla yapılan medya operasyonudur. önümüzdeki her maç önemli fakat zirve ile direkt bağlantısı olduğundan sivasspor mücadelesi daha da önemli olacak. takım 8 de 8 yapmışken basın vurmaya devam etmektedir.

    adem, emre akbaba, ömer bayram direkt veya sonradan katkı verip forma giydiği için, 11 yabancı, istiklâl marşı, şenol güneş yabancı açıklaması aportta beklemektedir.

    bir aralar da vergi borcunu yapılandıran ve indirim alan tek kulüp galatasaray algısı yapılırdı. uyanık olalım, prim vermeyelim.

    (bkz: konsantrasyon)
    (bkz: #ben23rsiz)
  • 189
    ya burada şöyle bir durum var ne yazık ki bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama yönetim doğru olanı yapıyor.

    saha dışına çıkmak yerine "sklemiyoruz" durumu onları daha da çıldırtıyor. sadece kendi hakkımızı korusalar yeterli. örneğin samsun maçı sonrası çıkıp "biz her maç hakemleri yenmek zorunda değiliz." çıkışı çok yerindeydi. bu şekilde devam edilse kafi.

    zaten öyle bir durumdayız ki tottenham maçı sonrası bataklıktan bir ayağımızı çıkarttık şimdi öbür paçamizdan daha sıkı asılıyorlar aynı bataklığa. bizim bu oyuna gelmeden işimize bakmaya devam etmemiz lazım.
  • 105
    fenerbahçe'nin 2 haftadır derbide hakemi de arkasına alabilmek için yaptığı şey. işin daha vahimi ise 8 ocak 2023 fenerbahçe galatasaray maçı hakeme rağmen sahada çok kötü bir oyun oynadılar ve maç 2-0 olduktan 2-3 dakika içinde kasıtlı kartlar gördüler. sonra uyarıldılar mı ne oldu bilmiyorum ama kestiler. irfancan kahveci, enner valencia, mert hakan yandaş üçü de kasıtlı kart gördü.
  • 136
    22-23 sezonu için lehimize sonuçlanan bir maçta var kayıtlarının açıklanmasıyla ofsaytımsı kelimesinden yürütülen bir algı operasyonu vardı. hala fbjk taraftarlarının ağzından bu kelimeyi duyuyorsunuz. ne hikmetse o haftadan sonra ''bir daha var kayıtları açıklanmayacak.'' dendi. yani gelecekte galatasaray'ın aleyhine, fenerbahçe'nin lehine olabilecek bir pozisyonun var kayıtlarının açıklanmasının önüne geçilmişti. adeta tek raundlu rakibin kasığına tekme atılan bir boks maçı gibi konu açıldı ve kapandı. işte algı operasyonu böyle bir şey. bir kere herkese göre şartlar adil değil. rakibe her şey serbest ama size yasak. onların başarıları helal, sizinkisi haram. çünkü algı bunu hedefliyor. galatasaray taraftarı bu algıları yemiyor olabilir. ama organize kötülük biraz da fbjk taraftarlarını hedefliyor. en aklı selim fenerbahçe taraftarıyla konuşun. galatasaray'ın şike yaptığına ve fenerbahçe'nin doğrandığına inanıyor. fenerbahçe'nin lehine 10'u uyduruk 20 penaltı verilse bile kanaatleri değişmiyor. başarısızlığın temel sebebi olarak bunu görüyor. dolayısıyla algı operasyonları; türkiye'deki gibi medya okur yazarlığının zayıf olduğu, insanların din-siyaset-futbol konularında fanatikleştiği, toksik insanların yetkili ve kanaat önderi olduğu bir ülkede kesinlikle tutuyor. size tutmaz belki ama başkasına kesinlikle tutuyor.

    evet türkiye'de futbol temiz değil. ama inanın başarı için elinizden gelen en iyi şey sahaya odaklanmaktır. fenerbahçe'nin sosyal medyada maçlarını analiz eden, komplo teorilerine girmeden doğrudan maçı yorumlayan bir taraftarı yok mesela. galatasaray'ın ise var. o derece futbolu saha dışına taşımış durumdalar. galatasaray bunlarla mücadele edeceğim diye asla fenerbahçe camiasına benzememeli. hayatta hiçbir şey yüzde yüz siyah veya beyaz değil. her şey grinin tonlarında. biz açık gri olmaya devam edelim. rotamız da her şeye rağmen beyaz olmalı, siyah değil.
  • 110
    2 şubat 2023 adana demirspor fenerbahçe maçından sonra fenerbahçe medyasının yine ve yeniden yaptığı iğrençlik.

    23 ekim 2022 galatasaray alanyaspor maçında 3 puanımızı çalan ali palabıyık düdük assın dediğimizde alay ede ede gülen arsız fenerbahçe medyası, bugünkü adana maçından sonra salyalar saça saça ağlamaktadır. bizim alanya maçındaki gibi yönetse hak veririm ama verdiği kararların %90'ı doğru olan bir hakemi eleştirerek, bundan sonraki haftaların yolunu yapıyorlar. hakem eğer fenerbahçe aleyhine hata yaparsa işte böyle aforoz edilir mesajı verecekler.

    galatasaray'lılar bu oyunlara gelmeyin! ali palabıyık bıraksın bizim için de çok iyi oldu falan demeyin! galatasaray aleyhine hata yaparsan maç alırsın ama fenerbahçe aleyhine hata yaparsan men edilirsin mesajı veriliyor. serdar ali çelikler, rıdvan dilmen, alp pehlivan, ilker yağcıoğlu, ersin düzen, güntekin onay gibi iğrenç varlıkların bu algı oyunlarına izin verirsek, bu haftayı gülüp geçeriz ama sonraki haftalarda çok ağlarız benden söylemesi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın