28 şubat 1999 erzurumspor galatasaray maçı

• 1

  burak akdiş'in golü ile kazanmış olduğumuz, birinci futbol ligi 22 nci hafta maçı.
• 2

  11 sene önce bugün kulak kırılmaları ile meşhur olan erzurumda her zaman ki gibi soğuk bir havada oynanan maçtır.
• 3

  erzurum cemal gürsel stadyumu tribünlerinde, babam ve amcamın dolduruşlarıyla erzurumspor tribününde yerimi aldığım maçtır.
  
  maç sonu burukluk ve sevinci aynı anda yaşatmıştır, sağolsun.
• 4

  popescu, tugay ve hagi gibi eksiklere suat ve hakan ünsal gibi oyuncular da eklenince sadece 15 kişilik kadro ile çıktığımız maçtı. kadro yapmakta dahi zorlansak da, maçı esasen rahat bir oyunla kazanmıştık. 1998-1999 sezonunda bir önceki hafta istanbulspor ile berabere kalarak teptiğimiz liderlik fırsatını bu kez tepmeyip, koltuğa kurulmamızı sağlayan maçtı bu aynı zamanda. bu maçtan sonra da o birinciliği bir daha kaptırmadık.
• 5

  https://youtu.be/LTvqVgEebSs maçın 15 dakikalık özeti. eksiklerden dolayı burak akdiş ve ufuk talay ilk 11’de oynamış. golümüzü burak akdiş atmış, hakan şükür’ün asisti de çok estetik olmuş.
• 6

  (bkz: #3603614)
• 7

  buz gibi bir hava, kötü bir zemin, hem maç öncesi hem maç sonrası taşlanan galatasaray otobüsü ve düşme potasında olan bir rakip. üstelik takımınızın yarısı sakat, on beş kişilik bir kadroyla gitmişiz. yedeklerde de rotasyonun en son halkaları olan vedat, alper ve tolunay yer alıyor.
  
  zemin kötü olduğu için fatih hoca iki uzun boylu santrfor hakan şükür ve burak akdiş'le sahaya çıkıyor. hoş, çok fazla seçeneği de yok. arkalarına arif erdem, hasan şaş ve emre belözoğlu'nu yerleştiriyor. onların arkasına da birkaç sezon kiralık gönderdikten sonra yeni yeni kadroya dahil etmeye başladığı ufuk talay'ı koyuyor. kötü zemin nedeniyle de kramponlarla alakalı takımını sadece maç öncesinde değil, hafta boyu uyarıyor.
  
  ama o da ne? ufuk, zemine uymayan bir krampon tercih etmiş. top kendisine her geldiğinde kayıp düşüyor. sonra kulübeye dönüyor ve kendisi için yeni bir krampon hazırlanması yönünde sesleniyor ama fatih hoca yeni bir krampon gönderilmesine izin vermiyor. ufuk'u henüz 30. dakikada oyundan alıyor. sağ bekte oynayan ümit davala'yı orta sahaya çekebilmek için kulübedeki alper tezcan'ı kenara çağırıyor ama bir bakıyor ki, alper de benzer krampon giymiş. hoca, alper'e "sen de kenara geç kardeşim" diyor ve onu da tekrar kulübeye gönderiyor. kalan iki alternatiften biri olan vedat'ı sahaya sürüyor. alper'i de maç sıkışmasına rağmen oyuna almıyor. sadece 2 değişiklik yapıyor.
  
  sıkışan maç, son dakikalarda burak akdiş'in attığı golle dönüyor ve 1-0 kazanıyoruz.
  
  benim için fatih terim'e saygı maçlarından biridir.