• 145
    galatasaray'ın muslera sonrası kaleci arayışı için izlediği politika aşağı yukarı belli oldu. burada ana sıkıntı maddi olarak görünse de bence en az onun kadar önemli olan başka şey de büyük para bağlamadan önce ''verin önce bi' deneyelim.'' mantıkıyla yaklaşmamız. ki bu bizim açımızdan doğru gibi gözükse de istikbal vat eden genç sayılabilecek kalecilerin kulüpleri için kesinlikle kabul edilmesi zor bi' durum. çünkü adamlar satın alma zorunluluğu olmadan satış önceliğiyle kiralasa ve kaleci iyi performans sergilese kazançları olmuyor önceden anlaşılan tutarı verip alıyorsun. yok, kaleci kötü performans sergilese bu sefer satın almayı devreye sokmadan geri postalıyorsun ve adamın değeri düşüyor ve esas kulübün muhtemel sonraki satış için dezavantajlı duruma sokmuş oluyorsun.

    kaleci diğer mevkilerden farklıdır. yakarsa direkt yakar. sezon içerisinde 3-4 hatalı gol ya da gole neden olabilecek hareket özellikle genç sayılabilecek kalecilerin kariyerini kökünden etkiliyor. bunun en yakın örneği kepa'dır. belki de kaleci için verilmiş en yüksek bonservis bedeli ile transfer olmuş ama berbat bi' sezonun ardından adamın kariyeri bitme noktasına gelmişti. 6-7 senede biraz toparlayıp arsenal'e yedek kaleci olabildi anca 30 yaşında.

    bence kaleci konusunda yavaştan düştüğümüz çıkmazın ana nedeni budur.
  • 146
    muslera sonrası lunin, petrovic gibi önümüzdeki on senenin emanet edilebileceği yaşta, yetenekte ve potansiyelde bir isme 20-25m euro yatırım yapılsa ve bu transfer başarısız olsa bu hamle taraftar nezdinde kötü karşılanmaz.

    fakat diğer yandan muslera sonrası geçiş dönemi kurgulama amacıyla stegen, sommer gibi yaşlı, görece düşük bonservisli ve yüksek maaşlı bir kaleci alınır da o başarısız olursa o zaman camiada çok daha büyük tepki olur. başarılı olsalar dahi aynı gündemi sonraki yaz bir daha yaşayacağız.

    geçiş veya deneme yanılma muslera sonrası değil muslera’nın son dönemlerinde yapılabilirdi. bu yüzden ki şu an uğurcan, berke gibi yerli kalecilerin isimleri dahi anılmıyor. o ağırlığı kaldıramayacaklarından. lunin ve petrovic ikilisinden emin olmayıp zorunlu opsiyon olmadan kiralamak istemek veya yaşlı kalecilere yönelmek yersiz.

    lunin’e veya petrovic’e bu yüzden bonservis vermekten veya bütçemiz uygun değilse zorunlu opsiyon ile kiralamaktan çekinmemeliyiz. en kötü durumda dahi bir performans karşılığı alırız ve satarken az zarar ederiz fakat geçiş dönemli başarısızlık senaryosu çok kişinin başını ağrıtır.
  • 147
    tarihin en kötü başkanı dursun aydın özbek'in bir yöneticiye kaleci transferi için görev verdiği, bu yönetici ne ingilizce bilir ne futbol dünyasından bir network'ü vardır, o yüzden gidip menajer şirketlerine yetki verip yana döne transfer yapma çabasında olduğu ortada.

    bu görev verilmeyen diğer yönetici de buna da alternatif sunayım da daha çok ön plana çıkayım diye sakatlık sonrası oyuncu değişikliği talep etti ve 1,5 ay sonra yeniden bir kaleci süreci başlattı. bu yöneticinin de dil bilip bilmediği şüpheli ancak network'ü olan biriyle çalışıyor.

    eğitim kurumu, elitlerin yönetimi, dünyanın en potansiyelli kulübü diyoruz fakat utanç verici şeyler yaşıyoruz. hem de tekrar tekrar aynı şeyleri yaşıyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın