• 134
    bana büyük umutlar veren bir mac oldu. bir kere bu takım, dunya sampiyonunu kalesine şut çektirtmeden yenebilen tek takim şu anda. bu büyük bir özguven ve oyun keyfi, takım bilinci anlamina geliyor. yeni jenerasyonumuz bilincli, sevimli, naif görünen ve pırıl pırıl çocuklardan oluşuyor. onlari izlemek sadece biz degil tüm futbol severler icin bir keyif olacak ve bence bu sevimli takim büyük yerlere gelecek.
    adamlik, prim vs gibi o kırmızı beyaz formaya yakismayacak konulara girmeden, sakin sakin isini yapacak bir jenerasyonla karşı karşıyayiz.
  • 137
    fazla abartmadan sevinmeyi hak ettigimiz mac. bizim dogru oyunumuz kadar fransa'nin da kotu oyunu skora yansidi bence. fransa ne savunmada bu kadar hata yapacak bir takim ne de ofansif olarak bu kadar pasif kalabilecek bir takim. her sey bizim lehimize gelisti.

    milli takim ve mac ile ilgili kendince tasak gectigini sananlarin galibiyete sevinme hakki oldugunu da dusunmuyorum. bu tip insanlar hicbir seyi hak etmiyorlar. asagilik kompleksinden baska bir sey degil.

    son olarak, fransa'ya attigimiz ilk gol oncesinde 14 yasindaki yegenime "cengiz arka direge kesecek, merih iceri indirecek ve kaan golü atacak dedim. 20 saniye sonra aynisi oldu. müneccim bokunu nerede yedigimi dusunuyorum :(

    niyeyse icime dogdu ve o kisa surede soylemis bulundum. normalde boyle seyler soylemem. en son selcuk'un izlanda'ya attigi frikikte demistim sanirim.
  • 138
    eze eze yendik cümlesini gerçek manasıyla hissettiğim bir galibiyet aldı milli takımımız.çok zaman oldu,böylesi keyif alınan bir oyun ve neticesi galibiyet olan bir futbol maçı izlemeyeli.yetenek ve kafa olarak uyumlu olduğunda futbolcularımızın neler yapabileceğini gördük.çok mutlu oldum, futbol anılarımın en güzel yerinde yerini aldı bu galibiyet. dilerim daim olur bunu ülke olarak hak ediyoruz.
  • 139
    fransa mı çok kötüydü biz mi çok iyiydik, bunlar tartışılacak konular ancak uzun süredir ilk defa, özellikle defansif anlamda ne yaptığını bilen, alan daraltan, gerekli yerde gerektiği şekilde en az 3-4 kişi ile baskı yaparak en ucuz oyuncusu 15-20 mil euro değerinde olan rakibe 3. bölgede nefes aldırmayan, ikili mücadelelerde daha çok ayakta kalan ve korakor, vücut vücuda temasa korkmadan girebilen, oyunun her anında pozisyonunu koruyan bir takım izledim.
    emeği geçenlere ve bizi sevindirenlere teşekkür etmek boynumuzun borcu.
    bu arada yukarıda saydığım artı durumların oluşumunda getirilen yabancı serbestliği (14 yerli oyuncu zorunluluğu) ile oyuncularımızın cesurca yurtdışındaki majör liglere transfer olarak oraların tozunu yutmaları ve bunun semerelerinin bugünkü ve gelecek maçlarımıza yansımasına dolaylı olarak katkıda bulunan başta fatih hoca olmak üzere emeği geçen diğer yetkili ve mercileri de unutmadan onlara da ayrıca teşekkür edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
    umarım istikrarlı şekilde bu başarılar daim olur...
  • 140
    galibiyetten ziyade çok doğru ve iyi bir oyunla kazandığımız için mutluyum. son dünya kupası şampiyonu fransa'yı bu kadar temiz bir oyunla yenmek dahası sahaya gömmek cidden zor iş.

    transfermarkt verilerine göre sahaya çıkan ilk 11'lerin ortalama yaş ve piyasa değerleri şu şekilde;

    fransa'nın yaş ortalaması 27,5, ortalama piyasa değeri ise; 66,36 milyon euro.
    türkiye'nin yaş ortalaması 26,1, ortalama piyasa değeri ise; 9,16 milyon euro.

    şahsen türkiye a milli futbol takımı'nın 2019 yılındaki iyi oyununun ve verilerinin tesadüf olduğuna inanmıyorum. bu başarının 5 ocak 2015 yabancı oyuncu sayısı kararları sonrası süper lig futbolcu uygunluğu sistemi'ne dayandığı düşünüyorum.

    yabancı sınırlaması olsaydı; bugün türkiye a milli futbol takımı süper lig’te sınırlamadan dolayı sürekli forma giyen vasat yerlilerden oluşacaktı. yine yabancı sınırlaması olsaydı, iç piyasada yerli oyunculara yönelik artan talepten ötürü belki de cengiz ünder, merih demiral ve zeki çelik gibi isimler avrupa'ya gidemeyecek ve kendinlerini geliştiremeyeceklerdi.

    milli takımları ulusal liglereki oyuncular değil ulusal oyuncular şekillendirir. zaten bunun sayısız örneği mevcut. süper lig futbolcu uygunluğu sistemi'yle beraber geçen sürede bu sistemin hem ulusal lige hem de milli takıma kattığı katkılar ortada.

    türk futbolu süper lig futbolcu uygunluğu sistemi'yle beraber yepyeni bir yola girdi. lütfen bu topraklarda bir kere de olsa kararlı bir şekilde alınan kararlara ve uygulamalara riayet edilsin. gerek duyulmadığı ölçüde kurallara müdahele edilmesin. orta vadede etkisini gösteren süper lig futbolcu uygunluğu sistemi hem süper lig'e hem de milli takım'a uzun vadede daha çok değer katacaktır.
  • 141
    oynanan oyun ve alınan sürpriz sonuç ile uzun zaman sonra türk halkını gururlandırmış heyecanlandırmış maçtır. hele halk ülke gündeminden dolayı da gerim gerim gerilmişken harika bir bayram hediyesi verdiler, sağolsunlar. hatta türk futbolunun en büyük zaferlerinden biri bile dersek abartmayız, fransayı tarihimizde ilk defa dünya şampiyonu apoletleri de varken yendik. hem de bu galibiyet çanakkale geçilmez veya futbol kısmetiyle değil, oynaya oynaya, rakibi kitleye kitleye ve 3-4 de yapabilecekken kaçırdığımız gollerle gelmiştir. hakikaten gözlerimize inanamadık, beklemiyorduk. tabi ki rakip de beklemiyordu bunu, daha türk halkının tanımadığı ne oynadığını bilmediği bir takım varken onlar da şaşkına döndü haliyle. her bir oyuncumuz ayrı ayrı övgüyü haketti, şenol hoca en başta olmak üzere. daha kenarda olan gençleri de kattığımızda, gelecek için heyecanlanıyoruz. sonunda futbolla yatıp kalkan bu halkın karşılığını görebileceği bir durum oluşabilir, tüm niyetimiz bu yönde olmalı.

    sadece maçtan sonra yine medyanın başı çektiği bir saçmalık canımı sıkmakta. yani konuşacak milyon tane olumlu şey var şu maçla ilgili ama 'gruptan çıktık, şampiyonaya gidiyoruz' cümleleri asla bunlardan biri değil. yine aynı gerizekalılığı yaparak şu oyuncu grubunu da dağıtabiliriz kendi ellerimizle. çok net hatırlıyorum, yine bir eleme grubunda başlardaki maçlardan birinde deplasmanda yunanistan'ı 4-1 yendiğimizde aynı bu tablo oluştu medyada. insanlar turnuvayı konuşmaya başladı hatta, biz olduk, deplasmanda gruptaki rakibimizi ezdik artık lider olarak gidiyoruz imajını oluşturdular. o grubun sonu hüsranla bitti ve istanbul'da yunanistan'a kaybederek turnuvaya da gidemedik. bıraksak şu aptal bakış açısını da biraz anın tadını çıkarsak, bugünü konuşsak keşke...
  • 142
    çok doğru oyunla, sahaya çok iyi yayılarak, hepsinden de önemlisi müthiş bir savunma ortaya koyarak fransa'ya top göstermeden kazandığımız mücadele. çanakkale geçilmez'i oynamak bence büyük meziyet. üstelik bunu mbappe ve griezmann gibi ayakları olan son dünya şampiyonuna karşı yaptık.

    kısa kısa oyunculara değinecek olursak:

    kylian mbappe: sanırım başarılı driplingi yok, her pozisyonda topu ezdi, karşısında hasan ali kaldırım gerçeğiyle yüzleşti. kendisine gelmesi uzun zaman alacaktır.

    hasan ali kaldırım: mbappe'ye karşı müthiş bir oyun oynadı. kendisini her geçen gün daha da geliştiren oyuncuların başında geliyor ve sınırlı yeteneğine rağmen geldiği nokta inanılmaz.

    burak yılmaz: girdiği pozisyonları harcamış olsa da çok olgun oynadı, en iyi yaptığı faul almayı bu maçta da umtiti'ye karşı çok iyi yaptı ve o dakikalarda takımın ileri çıkmasını sağladı.

    antoine griezmann: en çok beğendiğim oyuncular listesinde başlarda bulunuyor fakat bu maçta sorumluluk almaktan oldukça uzaktı. ayağına gelen topların da çoğunu kaybetti veya pas hatası yaptı.

    cengiz ünder: takımın süper starı ve öyle de oynadı. kendisini kardeşim gibi seviyorum ve yaptığı işlerle gururlandırmaya devam ediyor.
  • 143
    umutsuzdum maçtan önce buraya da yazdım. maçı izleyemedim okuduğum kadarıyla türkiye maça hükmetmiş. burda fransa'nın rehaveti de etkili büyük ihtimal hafife almışlar türkiye'yi. ancak gram sevinmediğimi belirtmeliyim. maçtan sonra yine ayrıştırıcı bir politikayla fatih terim ve galatasaray'a hakaretler, saçma sapan ithamlar. yıllardır milli takımı desteklemiyordum. yeni jenerasyondan çok ümitli olduğum için izleyecektim. ancak olanlardan sonra bir daha izlemem zaten. galatasaray ve değerleri benim için türkiye milli takımından önce gelir. ayrıca sürekli ırkçı ve kafatasçıların bolca yer aldığı konya'da maçların oynanması da bu sebeplerden biri. tekbirler, mehterler, rakip milli takımın değerlerine hakarekler falan... ne zaman ki ülke normale döner herkes oturup güzelce milli takım destekler ben de o zaman desteklerim. he diyeceksiniz milli takımın senin desteğine mi ihtiyacı var? yok ama olsun.
  • 144
    (bkz: 5 ocak 2015 yabancı oyuncu sayısı kararları)
    futbolumuzda sınırlarin kalkmasi, rekabetin gelmesi, kaliteli oyuncularin her takimda yer bularak genclere örnek ve rakip olmasinin meyvelerini bu macta gördük. ayagi yere basan, kondisyon olarak rakibiyle kafa kafaya oynayabilen ve bu sayede panik olmadan sürekli kontrolu elinde tutabilen bir takimimiz var. yabanci sınırının gereksizliginin ispati olan karsilasmadir.
  • 149
    dünya şampiyonu fransa’nın aşırı bir rehavet içinde, maç yapmaktan çok gezmeye gelmiş gibi oynadığı ama bizim çok iyi oynayıp kazandığımız yanılgısını yaratan maç. sadece savunmamızın çok iyi ve çok sert olması kafası maçta olmayan fransız yıldız isimlerini iyice bitirdi bu maçta. o zamanlar pompalanan yapay coşku havasıyla harika bir milli takım oyunu varmış gibi bir algı oluştu sadece. ne yazık ki daha sonraki maçlarda da devam etti bu ve uzun vadede zararımıza oldu, olmaya devam edecek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın