• 106
    gözlerime inanamadığım maç. tamamı amatör futbolculardan oluşan bir takımı kendi sahamızda son dakika golü ile yendik diye utanç içinde olması gereken futbolcular galibiyet kutluyor. taraftar da aynı, bir de uzatmalarda oley filan çektiler andorra’ya. ulan bu adamlar senin sahanda 89 dakika gol yemeyerek zaten elinden geleni fazlasıyla yapmış. senin oley çekmek yerine adamları alkışlayıp kendi takımını yuhlaman lazım gol atıldığı dakikadan itibaren. artık kimin taraftarıysa bunlar!
  • 107
    şenol'dan bi yol olmayacağını uzun vadede anlatan maçtır. arkadaşlar bu adam maç içinde cesur ve radikal kararlar alabilecek bi hoca değil. 2002'de bile böyleydi de fatih hocanın oyuncularıyla götürdük o turnuvayı. sen kapanacağı gün gibi belli olan andorra'ya karşı bir tane bile kanatla çıkmıyorsun, ilk kanadını da dk. 80'de alıyorsun. kafan mı iyi hoca? imparator'a saracağına biraz takımı yönet!

    (bkz: 7 eylül 2019 türkiye andorra maçı)
  • 109
    şimdi bu maçta futbol namına konuşulacak bişey olmadığı için şöyle bir konuya değinmek istiyorum;
    maç başında andorra ulusal marşını ıslıklayan vasıfsız ve yaşaması için bi nedeni bile olmayan yaratıkların araştırılıp yargılanması lazım. benim ülkemin imajına zarar vermeye hakları yok. eğer bu bi sporsa ve durum önemli değilse o zaman bu takıma milli milli deyip durmayalım, yok önemliyse de bu parazitler yargılansın. ulan ayıp be ayıp. diyecek laf yok bu sperm ziyanlarına. nefret ediyorum yahu böyle düşüncesiz insanlardan.
  • 110
    fenerbahçeli arkadaşlarımın, şenol güneşin takımını “çocukların basireti bağlandı, hem böyle maçlarda rakip küçük olsada herşeyini veriyor” gibi sözlerle savunduğu müsabaka.

    bunların alayını galatasaray kompleksiyle adeta kardeş yaptık ya, böyle bir şer ittifakı hayatımda görmedim.

    şu maçta milli takımın hocası fatih terim olsaydı maç sonunda ne eleştiriler okuyorduk düşünebiliyormusunuz? hepsi yerden yere vuruyordu şuanda takımı ve özellikle hocayı.

    neyse maç 1-0 kazanıldığına göre onlar şimdi yabancı sınırı, 29.şampiyonluk ve diğer sahte gündemleriyle türk futbolunun kanını emmeye devam edebilir.

    bu virüslerle aynı takımı adında milli kelimeside geçse asla tutmayacağım!
  • 111
    hayatımda gittiğim ilk milli futbol maçıdır. iki bölüm halinde birkaç kelam etmek istiyorum.

    şenol güneş ve oyun planı

    -anladığım kadarıyla şenol güneş hala fransa maçının etkisinde. her yerde benzer bir oyun planı uygulamaya çalışıyor ama yemez. fransa'nın kapanmayacağı gün gibi belliydi, doğru yere yapılan presler ve etkili markaja ek burak yılmaz'ın ekstrem oyunuyla fransa'yı yendik. ama aynı planı uygulayıp fransa'dan farklı olarak rakibi kitlemek ve fırsat kollamak üstüne bir oyun oynayan izlanda'ya karşı kaybetti. yetmezmiş gibi kapanacağı gün gibi belli olan andorra'ya karşı da benzer bir oyun oynayınca az daha bu maçta da berabere kalıyorduk.

    -ne oldu, ne olmalıydı? öncelikle maç boyu havadan gelmemiz ciddi bir hataydı ama andorra da pas oyunuyla kaleye gelmemize pek izin vermedi, topu alana ikili markaj yaparak topu çıkarmamızı genelde iyi engellediler. fakat bunu başarabilseydik yerden gelecek bir topta andorra'nın gıcık kalecisinin yapabileceği pek bir şey yoktu. maç boyu izlediğim kadarıyla kendisi tam bir halı saha kalecisi. çıkardığı topların hepsini halı sahada ben de çıkarıyorum. havadan gelen top, çok yakından ya da çok ekstrem bir vuruş değilse çıkarması zor bir şey değil. örneğin ilk yarının sonundaki yusuf'un şutu.

    -umut meraş tercihi anlaşılabilir. kolay bir maç olacağı öngörülmüş ve umut'un milli takıma ısınması, özgüven kazanması için faydalı olacağı düşünülmüş olabilir. ama umut'un 90 dakikayı tamamlaması son derece rahatsız edici. hiç değilse zeki çelik'i sola çekip, kaan ayhan'ı sağ beke alabilirdik. umut'u marke eden kimse olmadığı için zeki çelik'in yaptığı doğru bindirmeler ve hücum presleri de etkisiz kaldı zira sürekli bir kişi yakın, bir kişi de stepne gibi takip ediyordu kendisini.

    -çağlar söyüncü leicester'da geçirdiği birkaç haftalık yüksek formda sürecin etkisiyle aşırı özgüven yüklü bir görüntü verdi. eğer karşımızda ciddi hücum gücü olan bir takım olsaydı net şekilde el bombası olacaktı. merih muazzam.

    -emre belözoğlu'na söyleyecek sözüm yok. olması gerektiği gibi oynadı. irfan can'ı da bu maç özelinde beğendim ama başakşehir artistliğini üzerinden atamamış. hakan çalhanoğlu'na 80 dakika tahammül edilmesini ise katiyen anlayamadım. bana kalırsa dorukhan toköz ya da ozan tufan direkt 11 çıkmalıydı.

    -güven yalçın isimli kazma arkadaşın ve kulübünde süre alamayan cenk tosun'un 11 başlamasını katiyen anlamadım. hücumda hakan'ı ya da irfan can'ı sol kanada çekip, güven ile cenkten çift forvet gibi bir yapı oluşturmaya çalıştığı belliydi şenol hocanın ama güven kazmalığıyla, cenk de formsuzluğuyla buna pek yardımcı olamadı. aynı planı kenan karaman ve enes ünal ile ya da yunus mallı ile pekala uygulayıp, daha başarılı olabilirdik. ayrıca herkesin söylediği gibi bence de adem büyük, cenk'ten çok daha faydalı olacaktı bence de bu maçta. neden? andorra maç boyunca emre belözoğlu ve cenk tosun'a ikili markaj uyguladı ve kaleye paslarla gelmemizi engellemeye çalıştı. adem böyle bir oyunda daha ve oyun kurmaya yatkın yapısıyla hiç değilse kanatları daha faydalı kullanmamızı sağlayabilirdi.

    -yusuf yazıcı'ya hiçbir şey diyemiyorum. sağ kanat kendisinin yeri değil. hakan'ın yerine 10 numarada yusuf yazıcı olabilirdi. emre mor da sağ kanatta çatır çatır oynardı.

    stat ve tribün

    -büyük konuşmak istemem ama; bir daha vodafone park'ta maça gitmem. deplasman tribününe hiç gitmem. eski inönü'de 5-6 maça gittim, ulaşım vs. hiç zor değildi. fakat ben hayatımda böyle bir eziyet görmedim. vodafone park pişmanlıktır.

    kısaca şöyle ifade edeyim; maça bileti ancak deplasman tribününden bulabildim. deplasman tribünü yeni açıktaymış. ben eski inönü'deki gibi eski açıkta ve kolayca gelir-gideriz sanıyordum. yeni açığa girmek için önce itü'ye kadar yürüyoruz, sonra oradan geri dönüp bu sefer yokuş aşağı 250 metre yürüyoruz, sonra tekrar yokuş yukarı istikamete dönüp 150 metre daha yürüyoruz.

    yalnız tribün açısı iyi ve sami yen'e göre küçük bir stat olduğu için en tepedeyken sahaya daha yakın konumda izleniyor. ama neticede adamların stat kapasitesi kadar bizim kombineli taraftarımız mevcut.

    -normalde popülist hareketlerden hoşlanmam ama maç önündeki mehter artık alışıldık bir hale gelmiş ve tribünleri ateşliyor. takım için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. takıma ne yapsalar fayda etmez.

    -statta beşiktaş formalılar ve yoğun bir trabzonlu popülasyonu vardı. anlamadığım maçın başından sonuna emre belözoğlu'na inanılmaz bir sevgi gösterisinde bulunuldu. gittiği her statta ıslıklanan bu adam için tümü fenerbahçeli bile olmayan bu güruhun böylesi bir sevgi beslemesi beni şaşırttı açıkçası.
  • 113
    hakkında yapılan yorumlarla ben başka bir maç mı izledim diye düşündürten maçtır.

    yahu andorra savunma yapmadı. yapamadılar.

    iyi kapanan takımlarda asla olmayacak pozisyonlar izledik dün gece. mesela aykut kocaman konyaspor'una karşı penaltı noktasında ozan tufan bomboş bir şut bulamaz. veya zeki çelik ceza sahası sağ içinde eli kolunu sallaya sallaya orta yapamaz.

    iyi kapanan takımda ceza sahası içinde öldürücü bölgede boşluk bulamazsın. hokus pokus yapman gerekir, çalım, ince pas ve iki kanat arasında giden hızlı toplar. emre'nin kanatlara attığı uzun paslar haricinde bunları hiç yapmadık ama emre topu 2. bölgede kullanıyor, yani o ceza sahasını çok da bozan paslar olmadı attıkları. nitekim belli bi dakikadan sonra yorulunca onun etkinliği de bitti.

    andorra büyük boşluklar bıraktı ama biz giremedik o boşluklara.
    andorra kötü gününde* bizden puan alacaktı az daha.
    bunun tek sorumlusu da sahaya çok kötü bir futbol anlayışıyla çıkan şenol güneş.

    emre irfan yusuf hakan güven orta sahası çok kötü bir orta saha. böyle bir ekibe karşı kuracağın taktikte 1. sıraya topu 3. bölgeye taşımak yazarsın. ama bu 5'lide emre'nın uzun topları dışında topu taşıyabilecek ikinci bir alternatifin yok. hakanla yusuf 3. bölgede iş yapan oyuncular. güven santrafor özellikli, onun dışında da iyi zamanlarını yaşamayan bir oyuncu. ortada oynasa belki biraz iş görebilecek olan irfan 90 dakika kanatlarda oynuyor bir de. inanılmazdı gerçekten. zeki merih çağlar emre ile paslaştı paslaştı durdu, sonra erken açılan ortalarla pozisyon aramaya başladık. cenk de kariyerinin en yetersiz dönemini yaşıyorken bırak golu, doğru düzgün pozisyon bile üretemedik. 4 ya da 5 net gol pozisyonuyla bitirdik maçı.
    bu kadar kötü oynayan andorra'ya yarısı duran toptan bulunmuş 4 5 gol pozisyonu bu maçı senin kaybettiğini gösteriyor.

    kadroyu gördüğümde kısır bir maç olacağı çok belliydi. ama yine de 89'a kadar gol atamamak gerçekten affedilir bir şey değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın