• 1018
    11 sene geçmiş ha? zamana gel.

    polonya’da erasmus öğrencisiydim. haldır huldur maçı internetten izleyeceğimiz bir site arıyoruz oda arkadaşımla. sonra öğrendik ki başka bir arkadaşta digiturk varmış. gidelim odasına seyredelim dedik.

    odada 5 6 kişi falanız. bir tek ben galatasaraylıyım. diğerleri fenerli, bir de digiturk sahibi arkadaş beşiktaşlı.

    neyse maç başladı, ben hayatımda hiçbir derbide bu kadar etkili oynayan bir galatasaray görmedim. sağdan-soldan-ortadan yardırıyoruz ama gol yok. deli gibi yağmur yağıyor istanbul’da. imparator’un alex’in omzuna dokunup selamlaması halen aklımda.

    elmander kaçırıyor, hakan balta kaçırıyor, colin kazım kaçırıyor, emre çolak kaçırıyor, yetmiyor, milan baros kale ağzından kaçırıyor. yeminle çıldırıyorum. aklıma eski derbiler geliyor. bir kamyon gol kaçırıp oramıza buramıza çarpıp yediğimiz golle yenildiğimiz maçlar aklıma geliyor. allah’ım bari bu kez öyle olmasın diyorum içten içe.

    derken eboue’nin golü geliyor. tribünler resmen boşalma yaşadı sonrası onu hatırlıyorum. yıllardır yenemiyoruz içerde, dışarda zaten 10 yılı geçmiş. bildiğin boşaldı gol sonrası tribünler. bu arada görmüş olduğum en iyi tribün performansına sahiptik. akıllı telefon pek yok, sosyal medya sınırlı, passolig zaten yok. normal.

    ardından elmander’in golü geldi. resmen volkan’a doğurttu golü. kuluçkadan yumurta çıkarıyormuş gibi gol yedi resmen.

    ama durmuyoruz, sürekli atak yapıyoruz. bi ara öyle paslaşmalar yapıyoruz ki guardiola gelse yaptıramaz. elmander’in şutunda defansa çarpıp kornere giden pozisyondan önce müthiş pas yapmıştı takım. fırat aydınus, korner olan pozisyonu aut olarak değerlendirmişti. pozisyon bende yok. maçı arşivinde tutan bir arkadaş varsa paylaşabilir, burayı editlerim. orgazm gibi bir andı.

    derken melo’nun golü geldi. ben ilk başta yaşanan karambolden dolayı s*kiyle gol attığını anlayamadım. tekrarında gördüm. bambaşka bir olaydı.

    3. golden sonra pek bir olayı olmadı. son saniyelerde alex gol atmıştı. golden sonra fırat aydınus fenerli futbolculara dönüp dalga geçercesine yaptığı mimik aklımda bir tek.

    bu arada her golden sonra fenerli arkadaşlar sandalyeye daha çok gömülürken, benim ses tellerim gitgide yırtılıyordu.

    fenerin golünden sonra fenerli arkadaşın feryadı halen aklımda; “atacağın golü s*keyim, atmasaydın aq”.

    galatasaray’ın talihini değiştiren maçtır. bu maçı kazanamasaydık bence o sezon ve sonrasında bu kadar domine edemezdik ligi. bu maçtan aldığımız özgüvenle, ligi öyle böyle domine etmedik. güzel maçtır.

    11 sene geçmiş üzerinden. vay be…
  • 968
    43 ay ve 8 maç sonunda fenerbahçe'yi mağlup ettiğimiz, 2010'lu yılların türk futbolu adına kırılma noktası olan unutulmaz maç.

    çok şeyler yazdık, çok şeyler söyledik hakkında.

    (bkz: #2816539)

    ama ilk 20 dakikadaki oyunu, yobo'nun usulca kadrajdan çıkıp gitmesini, elmander'in bir hakeme bir topa baka baka attıığı golü, küçük melo'nun sayısını, o maçta ilk defa bir arada oynayan kadronun sezonu sürklaşe edişini hakkıyla tasvir etmek mümkün değil...

    (bkz: yobonereyegidiyor)
  • 898
    https://www.youtube.com/watch?v=TSWUEaoqcq8

    insana şundan daha fazla keyif veren, gününe neşe katan, derdi varsa bir nebze unutturan başka bir video olabilir mi arkadaş ? (u: bu maçın nedense bende yeri ayrı, dirilişimizin başlangıcı olarak görüyorum bu maçı)

    17 dakika, 7 tane gol pozisyonu, 3 tane yüzde yüzlük gol pozisyonu. akın akın gelen son derece doyumsuz hep fazlasını isteyen bir galatasaray.

    şu günleri bize yine yaşat allah'ım.
  • 1007
    psikolojik açıdan çok önemli bir galibiyet aldığımız derbi.

    biraz arabesk gelebilir ama o yıllarda fenerbahçeli olmak daha kolaydı. ortamlarda aldığın derbi galibiyetleriyle övünmesi olsun, 2003 yılından beri ligde bir istisna dışında* hep ilk iki içerisinde olup o periyotta şampiyonluk üstünlüğü olsun veya statı ve kadro zenginliği olsun, adamların kozu boldu. biz araya bazı güzel ve tarihi anılar serpiştirsek de onların domine ettiğini kabul etmek gerekiyordu ve bu şahsen zor geliyordu. üstüne üstlük bir önceki sezon* rezil bir performansla eksi averajla tamamlamıştık.

    sonra ne mi oldu? bu maçta öyle bir ezdik ki, rekabetimizde bana göre dönüm noktası oldu. o günden beri psikolojik üstünlük bize geçti. o gün yediğimiz gole sinir olma şımarıklığı gösterip nasıl daha fazla atamadık tribine girmiştik. o akşam yine derbilerde klasik fenerbahçe balı olmasa çok daha farklı bir skor ortaya çıkabilirdi. bir derbi galibiyetinden fazlasını aldığımız unutulmaz bir güç gösterisi ve artık bir şeylerin değiştiğini müjdeleyen bir işaretti bu maç.
  • 735
    albayrak'ın telegol'da açıklamasına göre her futbolcunun 25000 amerikan doları prim kazandığı karşılaşma. ulan metro çalışmadı, minibüsler ful, otobüsler ful, taksi almıyor, metrocity'den stada yürüdük, yaya yolunu yürüdük sonunda kapamış polisler bırakmıyorlar, hoop geri döndük. yağmurda ıslandık, 17'de metro beklemeyle başlayan süreç sonunda 19:15'te içeri girebildik. 90 dakika bağırdım. nyese uzatmiyim, bizi de görün la!
  • 989
    rakibi yenerken taraftara en çok zevk veren derbilerden bir tanesidir. aslında o sezon iç sahada oynanan tüm derbiler zevk vermiştir o ayrı.
    bizzat güney kale arkasında kuzenimle birlikte izlemiştim. her golde inanılmaz bir sevinç patlaması yaşamıştık ama üçüncü golden sonra yaşadıklarımızı unutamıyorum.
    golle beraber kollarımı açıp kafamı göğe doğru dikmiş golü haykırıyorum. bir baktım kuzen beni tutup kaldırmış. milletin içinden böyle 1 metreden fazla yükselmiştim, film sahnesi gibi bir an olmuştu :)
  • 710
    hezimet sözcüğünü sadece maç sonundaki skora endeksleyenler bu maçın sıradan bir galibiyet
    olduğu, fenerbahçenin yakın tarihinde bize karşı daha farklı galibiyetleri olduğunu düşünerek
    aldığımız galibiyetin o kadar da mühim olmadığı yanılgısına kapılabilirler.

    ama gelin görün ki, galatasarayımız son senelerde hiç bir takımın diğeri karşısında ezilmediği kadar
    fenerbahçeyi şamar oğlanına çevirmiştir. özellikle maçın ilk yarısı oyunu fenerbahçe kalesi önünde 40
    metrede oynadık, en az 4-5 net gol pozisyonundan yararlanamadık. rakip bilinçli olarak 2-3 pası
    biraraya getiremedi anında baskıyla topu geri kazandık.

    yani oyunumuzu, üstünlüğümüzü kabul ettirerek maça hükmederek, taraftarın yaptığı çirkinliklerle değil*
    itici gücüyle fenerbahçeye unutamayacağı mağlubiyeti yaşattık.

    son olarak: taraftar inanılmazdı, ciddi söylüyorum bir ara tribüne yakın çekim yapıldığında 17 mayıs 2000 galatasaray
    arsenal maçındaki tribün aklıma geldi. herkes hazırlanmış, sarı-kırmızıya bürünmüş ve oraya gelmesindeki en büyük
    amaç takımına destek olmak, başkaları gibi çirkeflik yapmak değil. galibiyette atmosferin çok büyük etkisi oldu.
  • 939
    11 mayıs 2005 galatasaray fenerbahçe maçının skoruna bak, bir de bu maçın skoruna... yalnızca ilk yarısının 4-0, maçın da 6-0 falan bitmesi gereken bir maçta, 3-1'lik bir galibiyet alabildik. kazım'ın kafası, baros'un karşı karşıya kaçırdığı, ikinci yarı emre'nin getirdiği bir topa müsait pozisyonda kimsenin vuramaması falan yalnızca akılda kalanlar.

    emre demişken, bence bu maçın yıldızı emre çolak'tı. cezalı engin yerine oynamış, seneler sonra ilk kez bu kadar aktif ve teknik bir orta saha oyuncusuna şahitlik etmiştik.

    şimdi ne o fatih terim öyle kaldı, ne emre, ne galatasaray.
  • 1002
    inanılmaz bir yağmur vardı o gün, tıpkı bugün olduğu gibi. vay be, 10 yıl geçmiş demek üstünden.

    o zamanlar üniversitedeydim. o kadar heyecanlıydık ki derse girecek hâlimiz falan yoktu. bir an evvel stada gidip o atmosferi yaşamak istiyorduk. içimiz içimize sığmıyordu adeta.

    maçı güney üst tribününün en önünde izledik. en öne geçmek bilen bilir kombinesi olanları hiç mutlu etmez ve sizi gelip kaldırırlar haklı olarak ama o günkü arkadaşlar sağ olsunlar birlikte izleyelim bu fenerbahçe derbisi sıkışırız problem olmaz demişlerdi.

    emmanuel eboue ilk golü atana kadar 7-8 tane gol kaçırmıştık. sinirden birbirimizi yumrukluyorduk. patlamaya hazır bomba gibiydik ve golü bekliyorduk. eboue atınca herkes çılgına döndü. yemin ederim aşağı düşmemek için zor kontrol etmiştim kendimi. sonrası iyilik güzellik zaten, üçleme yapıp yolladık kuşları.
  • 984
    şöyle de bir anlamı var şu karşılaşmanın;

    tff'nin profesyonel 1. lig statüsünde saydığı 1956-57 federasyon kupası'ndan süper lig 2020-21 sezonu 'na dek, ligde galatasaray'ın evinde oynanan 66 fenerbahçe derbisi içerisinde, galatasaray'ın fenerbahçe'ye 3 veya daha fazla gol atabildiği sadece 4 müsabakadan bir tanesi.

    diğer üçü:

    1. 1 aralık 1956 galatasaray fenerbahçe maçı, galatasaray 3-2 fenerbahçe (u: aynı zamanda resmi olarak iki tarafın ligde oynadığı ilk derbi ve ligdeki ilk fb galibiyetimiz.)
    2. 5 haziran 1983 galatasaray fenerbahçe maçı, galatasaray 4-4 fenerbahçe (u: maalesef 4-1 önde götürüyorken atamadan üst üste 3 gol yiyip 1 puana razı olmuştuk.)
    3. 4 mayıs 1991 galatasaray fenerbahçe maçı, galatasaray 4-1 fenerbahçe (u: 4-0 önde götürüyorken aykut kocaman'ın penaltısıyla 4-1'e razı olmuştuk, lig tarihinde iç sahada fenerbahçe'ye karşı 4 farkla kazanmaya en çok yaklaştığımız maç ama başaramadık maalesef. aynı zamanda o sezon, fb'yi içerde dışarda yendiğimiz son sezon olma özelliğini de taşıyor.)
    4. 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı, galatasaray 3-1 fenerbahçe (u: uzatmaya gerek yok, 6-0 7-0 bile olabilirdi ama olmadı maalesef. bu yukardaki istatistiği düşününce, 3 gollü galibiyet hatta başlı başına galibiyet bile çok değerli insan zamanla anlıyor. )

    daha detaylı galatasaray-fenerbahçe derbisi istatistikleri için;

    (bkz: #2899174)
  • 969
    galatasaray fenerbahçe derbisi denildiğinde akıllara gelen ilk maç. son yıllarda kötü sonuçlarla ligi bitiren göz ağrımız üçüncü terim döneminin başlamasıyla müthiş bir yapılanma süreci geçirmiş takımı baştan aşağı değiştirmişti. sezonun başında henüz oturmamış oyun sistemi sebebiyle formsuz başlangıç eli küçük yüreği büyük muslera'nın dahi yetersiz görülmesine sebep olmuştu. bu derbiden birkaç hafta önce takım artık form tutmaya başlamış, oyunumuz belli olmuştu ki bu maç o sezon için mihenk taşıydı.

    bütün maç boyu ezmiştik fenerbahçe'yi. sezonun sonu da zaten malum; sezon boyu sahaya çıkan her oyuncusundan -muslera dahil- gol katkısı alan, orta saha ikilisi çift hanelerde gol atmış ve sezonu çifte lig şampiyonluğuyla bitiren bir galatasaray. ve tabi ki yarattığı gerilim ile bir de cana mal olan aptal bir süper final garabeti.
  • 902
    gece gece deepweb çukuruna düştüm ve bu maç öncesi antu'da yayınlanan ve hala silinmemiş introyla karşılaştım :d

    http://www.antu.com/AntuGorsel.aspx?ID=669

    müptezel pezevenkler. öyle bir video hazırlamışlar ki; bienvenue, bekir irtegün fotoğrafları koyup bu gördüklerin sana kabusu yaşatacak olanlar yazmışlar. haşortman reyizi de unutmayıp alttam alta terim'i kesiyor gibi koymuşlar. soundtrack de call of duty :d:d:d

    işte bu heriflerdeki deli-cesareti böyle bir şey. 2000 yılında bala-göte kazandıkları maçı hala anlatıp durdukları için; 3-1 biten ama normalde 6-7 olabilecek maç öncesi de böyle atıp tutarlar.

    ekşi'ye baktım da 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı için yine benzer muhabbetler dönüyor. bakalım, sakatlarımızdan 2-3 tanesi iyileşebilirse neler olacak göreceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın