• 63
    eniştemden dinlediğim ve çok beğendiğim, hatta çoğu zaman felsefesini kendi hayatımda da uyguladığım bir anektod anlatacağım mustafa kemalle alakalı. bu maça da oldukça uyuyor. (anlatırken birkaç hata yapabilirim, olayı tam net hatırlamıyorum. eniştem bu anektodu ya nutuk da ya da tek adam'da okumuş. tam olarak doğrusunu bilen varsa uyarsın lütfen)

    samsun'dan sivas'a yola çıkılacağı vakit bir kurmayı telaşla gazi paşa'nın yanına gelir ve der ki "paşam yunan askeri izmir'e çıkmış. ne yapalım?". gazi'nin cevabı manidardır "evvela sivas'a bir sağ salim varalım da gerisini orada düşünürüz".

    evet fenerbahçe maçı çok önemli ama önce bu maç var. evvela bu maçın kazasız belasız atlatılması gerekiyor. evvela bu maça konsantre olmamız gerekiyor. bu maçı 3 puanla atlattığımız zaman fenerbahçe maçı daha stressiz geçecek ve alınacak galibiyet daha anlamlı olacak.
  • 200
    galatasaray tarihinin en güzel sezonlarından birinin en güzel maçlarından biri. emre çolak oyuna girdiği gibi maçın seyrini değiştirmişti. aslanım eboue de bizim bulunduğumuz kale tarafına vurmuştu golü. kendi adıma da 4 gün sonraki fener maçı öncesi müthiş bir keyif olmuştu istanbul'a gitmeden. 4 gün sonra da istanbul'a gittik takımın peşine bu sefer de fener'e koyduk geldik. çok güzel takımdı be o takım. çok özel takımdı. efsane şampiyonlar ligi galibiyetlerinin habercisiydi 4 gün arayla oynanan iki maç.

    artık sevemesem de fatih terim çok büyük hoca be. bu maçta iyi oynayan emre'yi tak diye 11'de gördük fener maçında da.

    güzel günlerdi. inşallah yine güzel günler göreceğiz.
  • 184
    gençlerbirliği – galatasaray : 0-1...ankara’dan sevgilerle…*

    doğru mu görüyorum, galatasaray deplasmanda galip gelmiş. vay be. nereden nereye. geçen sene içerdeki maçlarda galip gelince seviniyorduk. hatta burayı takip edenler bilir, ite kaka kazandığımız maçlardan sonra “galibiyet güzel şey” yazardım. bu alışkanlıklık bu sezon bile devam etti. sigarayı bıraktım, bunu mu bırakamıycam lan ! bıraktım bile :)

    galatasaray yine aynı başladı. takımın yapmak istediği belli. ileride basmak, kazandığı topları çabucak ileri taşımak, işi bitirmek. bu arada işin detayında kullanılacak her şeyi de kullanmak. omuz omuza, kalça kalçaya mücadelelerin hepsini kazanmak. doğrusu takım bunların hepsini kullanıyor ama bir yerde tıkanıp kalıyor.

    sezon başından beri taraftar transfer istiyor. sol bek, sol açık, 10 numara, santrafor gibi. öne çıkanlar santrafor ve 10 numara. kesinlikle eksikliği hissediliyor. ikisi birden alınırsa şahane olur, herhangi bir alınırsa da sorun yok.
    santraforlarımız kötü değil ama elmander de baros da gezici özellikli santrafor. bugün orta sahada taç atışı kullanılıyor baros oraya gidip yardım ediyor. top sağ açığa gidiyor, orta kesilecek, eee santrafor yok yerinde.

    neyse, bunlara çok takılmayalım. neden? bundan sonraki maç için önceki hafta bilerek kart görenler, maç kadrosuna alınmayanlar, yedek kulübesinde oturtulanlar var. demek ki bundan sonraki maç çok acayip önemli. fikstüre bir bakıyoruz ki rakip bank asya takımlarından fenerbahçe.

    evet usta. fenerbahçe maçı her zaman önemlidir, yetmez çok önemlidir. amma velakin bir galatasaraylı için hayatındaki en önemli maç değildir. 10 yaşından küçükler hariç her galatasaraylı daha önemli en az bir maç yaşamıştır.

    neyse, galatasaray özellikle benim kuşağımın alıştığı şekilde maçı rakip sahada oynayamıyor. asıl amaç bu ama henüz olmuyor. kadronun tam anlamıyla uygun olmaması sebeplerden biriyken, takımın yeni bir takım olması en önemli diğer sebep.

    tabii ki bakış açısı önemli. örneğin bugün %100 futbolda güntekin onay “ilk devre daha iyi oynayan bir gençlerbirliği diye bir” cümle kurdu. efendim? günto bey, galatasaray tek kale oynadı ilk devrede ikinci devrede fark etmedin mi? ilk devre kontralarla bir iki pozisyon buldu diye nasıl iyi oynadı dersin, yuh ! unutmadan engin baytar için de abuk sabuk konuştu güntekin onay. futbol camiası içinde gördüğüm ender beyefendi insanlardan biriydi baba gündüz tekin hoca, bu söylediklerini duysa utanırdı eminim.
    %100 futboldan devam edersek; rıdvan dilmen aklı beyni sarı-lacivert tülbentle örtülmediğinde gayet mantıklı şeyler söylüyorum. bu süre çok kısa zaten, ne bilgi alırsan o kadar iyi. fatih hocanın basan, saldıran takım istediğini, bunu savunmada yaptıklarını ama henüz hücum yönünde olmadığını söyledi. zaten bütün program boyunca söylediği mantıklı nadir cümlelerden biriydi, bu tarihi ana tanık olduğum için çok mutluyum.

    takıma tekrar dönersek. son 2-3 maçta sürekli bir şeyleri düzelten onaran takım yerine, yerinde sayan takım gelmişti. bugün yine bir ilerleme gördüm. bu defa bir oyuncuda, eboue’de. sezon başından beri eboue’nin önce en iyi bildiği yer olan sağ bek oynamasını istiyorum. önce takıma kendini kabul ettirsin, uyum sağlasın sonra istediğin yerde oynar demiştim. bu son kelimeyi yazmayı çok seviyorum “demiştim”. bazen de “ulan demiştim ama olmadı” dediğim de oluyor, gocunmuyorum.

    neyse efendim, eboue takımda mevki ve oyuncu değişikliği bu kadar çokken oldukça iyi oynadı. sivas maçında da iyi oynamıştı, beşiktaş maçında da. beşiktaş maçından sonra taraftarın sahip çıkması da etkili olmuştur sanırım. neyse, birkaç haftada bir süper futbolcu kazanmış olduk. allah kaza-bela-sakatlık vermezse ki allah korusun, türkiye’nin görmüş olduğu en beki izleyebiliriz.

    an itibariyle, ki fenerbahçe-ankaragücü maçı 3-1 devam ediyor, dakika 61. galatasaray maç bitene kadar lider. çok mu önemli? hiçbir önemi yok. sezon sonu play-off falan filan dışında fenerbahçe ve başka takımların küme düşürülmesi gerektiği için önemi yok.

    fenerbahçeyi bekliyoruz. çarşambaya az kaldı.

    *
  • 15
    eksiklerin sayısı arttı, melo'nun geri dönecek olması bir avantaj... eğer formunu kaybetmemiş ise tam konsantre olmuş bir melo selçuk'la birlikte bize bu maçı kazandırır.

    fatih hoca'nın geçmiş tercihlerine bakarsak muslera, eboue, semih, gökhan zan, hakan balta gibi bir defans kurgusu bekliyorum. zira gökhan zan semih kaya'dan önceki ilk stoper tercihi idi imparatorun. servet'i ise haftalardır acil durumlarda oynatıyor. küskün servet'i kazanmak için ujfalusi'nin cezalı olmasını bahane bilip ilk on birde sahaya sürerse de şaşırmam ama pek ihtimal vermiyorum. zira servet formsuz olduğu kadar kilo falan da almış, mevcut durumu dışında ekstradan güvensiz bir imajı var şu sıralar. semih kaya oynarsa bu maçta çok dikkatli olmalı çünkü kart sınırında. 7 aralıktaki derbide kendisine ihtiyacımız olacak.

    orta sahada melo ile selçuk'un yanına ayhan'ı monte edecek gibi, yalnız 26 kasım 2011 galatasaray sivasspor maçındaki 4-2-3-1 dizilişinde defansın önündeki ikiliyi engin'le oluşturan selçuk oldukça geride kaldı ve etkinliği azaldı. benim gönlümden melo-ceyhun ikilisinin önünde biraz daha serbest ve ofansif bir selçuk geçiyor. hem ceyhun'a da moral olur, denemekte bir sakınca yok bence kendisini...

    ileri üçlüden kazım bu sıralar formsuzluğu ile göze batıyor, bariz bir hatasını söylemek zor ama eskisi gibi oynamıyor, insanı muallakta bırakan bir durum bu... kanatlarda oynamasını tasvip etmesem de yerine sercan düşünülebilir, fakat derbi öncesi ortada bir mesele yokken fatih terim böyle bir değişiklik yapmaz, yine kazım oynar sağ kanatta... artık aydın'ı oynatmaz farih terim, zira kendisine verilen şansı iyi değerlendirememişti... diğer tarafta son haftalarda performansı yükselen riera'nın yeri garanti gibi, ben şahsen beğeniyorum kendisini, ayakları yere basan, güçlü ve teknik bir oyuncu, 4-3-3 sol forveti değil ama 4-4-2 veya 4-2-3-1 gibi dizilişlerdeki sol kanat için ideal bir isim. son olarak en uçta tek forvet olarak baros'u izleyeceğiz diye düşünüyorum. kral eski günlerini aratsa da gollerine devam ediyor ve moralli, iyi bir baros bu ligde her türlü iş yapar, allah bozmasın...

    ikinci yarıda şayet oyun sıkışmış ise orta sahadan çıkacak biri yerine sercan oyuna alınabilir, veya garanti bir skor elde edilmiş ise forma şansı bulamayan oyuncular moral kazanması açısından oyuna alınarak derbi öncesi banko isimlere ekstra dinlenme imkanı sağlanabilir falan filan...

    kazasız belasız atlatırız umarım zorlu ankara deplasmanını...
  • 27
    3 aralık 2011 gençlerbirliği galatasaray maçı da 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçı da

    3 puanlık maçtır,bu yüzden (bkz: semih kaya) oynamasın,sarı kart görürse cezalı duruma düşer demek yersiz olur.

    her zaman en önemli maç önümüzdeki ilk maçtır.11 kişi çıktığımız sürece her maça o arma,forma favori çıkar.

    (u: semih kaya cezalı duruma düşerse fener maçında kafayı yerim muhtemelen o da ayrı )
App Store'dan indirin Google Play'den alın