• 584
    boey gittiğinden beri sallanan galatasaray oyununun lemina sayesinde olgunlaştığını düşünüyorum. hocanın sezon başında top kapabilen orta saha önerilerine “herhalde 12 kişiyle oynayacağız” yorumunu yutturan bir etkisi var. osimhen’nin etkisi türkiye liginde beklenen kadar oluyor zaten. ancak lemina yapılan presin başarısız olduğu anlarda rakibin geçişleri kıran, topu kapmasa bile geçişin hızını kesen etkisiyle galatasaray’ın bana göre x faktörü oldu. lemina’nın performansı tıpkı boey gibi kendi takım oyuncularını rahatlatan, onların emeğinin yerle yeksan olmasını engelleyen bir değerde. bu maçta yine yeniden gördük.

    berbat bir ligde oynuyoruz. 19 takımın 13-14’ü berbat, geri kalanın 2-3’ü vasat, biri vasat üstü takım. bizimle mücadele edebilecek bütçelere sahip rakibimizin çeşitli illegal ya da legal çirkefliklerle yarışa devam ettirildiği ortamda her maçı kazanma zorunluluğumuz dolayısıyla işler zora giriyormuş gibi görünüyor. fakat tek rakibimiz ciddiyetsizlik!

    istatistiki anlamda fransa liginin en iyi ikinci sağ beki olduğu iddaa edilen adamın takımın en zayıf halkası olması ve bunun maçtan önce benim bile dile getirdiğim bir tespit olması oldukça dramatik. bir çoklarınca yapılan analizlerle “galatasaray’a neden geliyor, hak etmedi” gibi bir algıyla takıma katılan eren elmalı’nın takımın en oturaklı performanslarından birini gösteriyor olması da bu dramı arttıran bir başka sonuç oldu. bu oyunun bir “takım” işi olduğunu ve birbirini tamamlayan insanların sahada yerleşerek ahenki arttırdığını bilen bir transfer aklı peydah etmemiz gerektiğini gösteren 2 bek transferidir bu 2 devre arası transfer…

    bu maçta yapmamız gerekeni yaptık. inşallah önümüzdeki 5 maçta 5’de 5 yaparak 5.yıldızı alır, 25.şampiyonluğu kutlarız. seneye de 5 sene üst üste şampiyon olma hedefi için yürüyüşe kaldığımız yerden devam eder, avrupa’da da varlık gösterme yoluna gireriz.

    o güne kadar hiç bozmadan: “konsantrasyon”

    osimhen’in “bir şekilde” kalması dileğiyle…
  • 587
    3 puana ihtiyacımız olan maçtı ve biz bu 3 puanı alırken hem güzel oynadık, hem net pozisyonlara girdik hem de farklı kazandık. şampiyonluk yolunda kalan maçlarda özgüvenimizi yüksek tutmamızı sağlayan bir maç oldu. bütün takıma tebrikler.

    şampiyonluk yarışında stresin yüksek olduğu şu haftalarda böyle rahat oynayıp farklı kazanmamış olmamızın yanı sıra bizi en çok sevindiren de şüphesiz takımda herkesin ortaya pozitif katkılar koymuş olması. sanıyorum frankowski dışında herkes çok verimli oynadı.

    davinson, abdülkerim, eren: çok kritik müdahaleler yaptılar, faydalı oynadılar. eren yine gram aksamadı.
    sara: kornerleri çok etkili kullandı ve gollerde payı büyük.
    torreira: yine golcü kimliğini konuşturdu. parlamaya devam ediyor.
    lemina: maçın belki de en iyisiydi. geriden topla çıkışları, sahipsiz topları kapması ve morata'ya yaptığı asist ile kusursuza yakın oynadı.
    sallai: çok özgüvenli oynadı. topu ileride tutması, adam eksiltmeleri, sorumluluk alması dikkat çekti. golünü de attı.
    yunus akgün: tabela katkısı yapamamış olsa da kötü değildi. 2. yarının başında da topu direkten döndü.
    victor osimhen: yine galibiyeti en çok isteyen oyuncularımızın başında geliyor. maçın hemen başında yunus'un bir tık yavaş gelen pasından dolayı direğe takılmıştı. sonrasında ise kornerlerden bulduğumuz gollerde aslan payı kendisine ait. attığı golde de yine ekmeğini taştan çıkardı. rakibin üzerinden aşırtıp kontrol edip vurma denemesinin aynısını daha önceki maçlarda da denemişti fakat kaleciye takılmıştı (sanırım bodrum* maçıydı).
    alvaro morata: sonradan girip şans bulduğu kısa sürede net 2 gol yazmış olması onun adına da bizim adımıza da sevindirici.
    kaan ayhan: devre arasında franky'nin yerine girip çok sağlam oynadı ki uzun zamandır süre bulamıyordu. son golde de asisti yaparak tabela katkısı da verdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın