• 576
    olağanüstü bir oyun. 2 top direkten döndü. tüm takımdan katkı alıyoruz. savunma iyi, kale iyi, lucas yanıyor, lemina takımın seviyeyi yukarı çekti. sallai hem kupada hem burada golünü attı çok iyi mücadele etti. yedekten giren oyunculardan biri asist yapıyor diğeri iki gol atıyor. en ufak bir kaygı duymadan rahat bir galibiyet aldık. osimhen'i en sona sakladım. gol+asist. maşallah sana aslanım.
  • 581
    evet herhangi bir yol kazası olmadan hedefe yürüyoruz. sivas teknik direktörü yine galatasaray telaffuzlarında bulunuyor.
    onlara gereğini yapmak için konsantrasyonu düşürmemek lazım.
    bu maç özelinde devre arası frankovski-kaan değişimi çok olumluydu.
    herkesin ekstra sorumluluk alması müthiş bir güzellikti.
    hedefe doğru tam konsantrasyon ile önümüzdeki maça motive olmamız gereken bir sonuçla noktalanmıştır.
  • 582
    boey gittiğinden beri sallanan galatasaray oyununun lemina sayesinde olgunlaştığını düşünüyorum. hocanın sezon başında top kapabilen orta saha önerilerine “herhalde 12 kişiyle oynayacağız” yorumunu yutturan bir etkisi var. osimhen’nin etkisi türkiye liginde beklenen kadar oluyor zaten. ancak lemina yapılan presin başarısız olduğu anlarda rakibin geçişleri kıran, topu kapmasa bile geçişin hızını kesen etkisiyle galatasaray’ın bana göre x faktörü oldu. lemina’nın performansı tıpkı boey gibi kendi takım oyuncularını rahatlatan, onların emeğinin yerle yeksan olmasını engelleyen bir değerde. bu maçta yine yeniden gördük.

    berbat bir ligde oynuyoruz. 19 takımın 13-14’ü berbat, geri kalanın 2-3’ü vasat, biri vasat üstü takım. bizimle mücadele edebilecek bütçelere sahip rakibimizin çeşitli illegal ya da legal çirkefliklerle yarışa devam ettirildiği ortamda her maçı kazanma zorunluluğumuz dolayısıyla işler zora giriyormuş gibi görünüyor. fakat tek rakibimiz ciddiyetsizlik!

    istatistiki anlamda fransa liginin en iyi ikinci sağ beki olduğu iddaa edilen adamın takımın en zayıf halkası olması ve bunun maçtan önce benim bile dile getirdiğim bir tespit olması oldukça dramatik. bir çoklarınca yapılan analizlerle “galatasaray’a neden geliyor, hak etmedi” gibi bir algıyla takıma katılan eren elmalı’nın takımın en oturaklı performanslarından birini gösteriyor olması da bu dramı arttıran bir başka sonuç oldu. bu oyunun bir “takım” işi olduğunu ve birbirini tamamlayan insanların sahada yerleşerek ahenki arttırdığını bilen bir transfer aklı peydah etmemiz gerektiğini gösteren 2 bek transferidir bu 2 devre arası transfer…

    bu maçta yapmamız gerekeni yaptık. inşallah önümüzdeki 5 maçta 5’de 5 yaparak 5.yıldızı alır, 25.şampiyonluğu kutlarız. seneye de 5 sene üst üste şampiyon olma hedefi için yürüyüşe kaldığımız yerden devam eder, avrupa’da da varlık gösterme yoluna gireriz.

    o güne kadar hiç bozmadan: “konsantrasyon”

    osimhen’in “bir şekilde” kalması dileğiyle…
  • 585
    3 puana ihtiyacımız olan maçtı ve biz bu 3 puanı alırken hem güzel oynadık, hem net pozisyonlara girdik hem de farklı kazandık. şampiyonluk yolunda kalan maçlarda özgüvenimizi yüksek tutmamızı sağlayan bir maç oldu. bütün takıma tebrikler.

    şampiyonluk yarışında stresin yüksek olduğu şu haftalarda böyle rahat oynayıp farklı kazanmamış olmamızın yanı sıra bizi en çok sevindiren de şüphesiz takımda herkesin ortaya pozitif katkılar koymuş olması. sanıyorum frankowski dışında herkes çok verimli oynadı.

    davinson, abdülkerim, eren: çok kritik müdahaleler yaptılar, faydalı oynadılar. eren yine gram aksamadı.
    sara: kornerleri çok etkili kullandı ve gollerde payı büyük.
    torreira: yine golcü kimliğini konuşturdu. parlamaya devam ediyor.
    lemina: maçın belki de en iyisiydi. geriden topla çıkışları, sahipsiz topları kapması ve morata'ya yaptığı asist ile kusursuza yakın oynadı.
    sallai: çok özgüvenli oynadı. topu ileride tutması, adam eksiltmeleri, sorumluluk alması dikkat çekti. golünü de attı.
    yunus akgün: tabela katkısı yapamamış olsa da kötü değildi. 2. yarının başında da topu direkten döndü.
    victor osimhen: yine galibiyeti en çok isteyen oyuncularımızın başında geliyor. maçın hemen başında yunus'un bir tık yavaş gelen pasından dolayı direğe takılmıştı. sonrasında ise kornerlerden bulduğumuz gollerde aslan payı kendisine ait. attığı golde de yine ekmeğini taştan çıkardı. rakibin üzerinden aşırtıp kontrol edip vurma denemesinin aynısını daha önceki maçlarda da denemişti fakat kaleciye takılmıştı (sanırım bodrum* maçıydı).
    alvaro morata: sonradan girip şans bulduğu kısa sürede net 2 gol yazmış olması onun adına da bizim adımıza da sevindirici.
    kaan ayhan: devre arasında franky'nin yerine girip çok sağlam oynadı ki uzun zamandır süre bulamıyordu. son golde de asisti yaparak tabela katkısı da verdi.
  • 586
    okan buruk'un takımı geri sayıma "emin" adımlarla devam ediyor.
    hafta içi oynanan konya maçından sonra "kağıt üstünde" zorlu deplasmanlardan olan eyüpspor da "bertaraf edilip" haneye bir üç puan daha yazıldı.

    sami yen'de galatasaray'dan puan almıştı instagram infosunda "sadece galatasaray" yazan arda turan, "aklı ile yüreği çelişecek" diyen bir çok kişinin de çenesini kapamıştı.

    bir daha aynı şeyi denedi arda ama bu sefer karşısında her hattıyla "komple" bir galatasaray vardı...

    daha maçın ilk dakikasında skorbordu değiştirmeye o kadar yakındı ki osimhen penaltı noktası üzerinde kaleciyle karşı karşıya kalıp, topu boş kale yerine direğe nişanlayınca yunus'un asisti pasa dönüşüyordu. eyüpspor önceki haftalarda samsunspor ve bodrumspor'un yaptığı katı savunmadan ziyade hafta içi konyaspor gibi önde basıp galatasaray'ın rahat oyun kurmasını engellemek çabası nafileydi zira muslera'dan tutun apo ve sanchez isabetli uzun toplarla berke'nin kalesinde tehlike yaratıyordu.

    barış'ın kupada kırmızı kart, ligde de sarı kart cezası sebebiyle forma şansı bulan sallai, savunma arkasına koşular ile takımdaşını aratmazken, 18. dakikada berke ile göz göze geldi, şutunda genç kaleci başarılıydı. "yine mi galatasaray'a problem çıkaracak bu berke?" diye düşünmeye başlarken taraftarlar, bir yandan da deplasman takımı sağlı sollu gol için geliyordu eyüp kalesine ki korner ile savuşturulan bu atakların birinde sara ortaladı osimhen kafayı vurdu sallai boş kaleye dokundu ve takımını öne geçiriverdi.
    iki dakika sonra gelişen ani atakta macar topçu yunus'un pasını iyi kontrol etse, fark ikiye çıkacaktı.

    galatasaray makine nizamında son iki yılda kendisini şampiyon yapan özgüvenli oyununu oynarken, topa baskıyı da üst seviye yapıyor ve rakibine bırakın top sürme, düşünme fırsatı dahi vermiyordu ki okan buruk'un maçtan sonra en güzel gol dediği 86. dakikada ev sahibi kendi alanından paslarla çıkarken çok adamla yapılan baskıda lemina'nın topu kapıp moratta'ya yaptığı asist galatasaray adına maçın özeti gibiydi...akvaryuma atılan et parçasına üşüşen piranhalar gibi saldırıyordu galatasaraylı topçular topa...

    ev sahibi eyüpspor belki de böyle bir galatasaray beklemezken, onlar da özellikle sağ kanatta prince ampem ile tehlike yaratırken, karşılarında muslera duvar oluyordu. özellikle savunma arkasına atılan uzun bir topta uruguaylı file bekçisinin bir stoper edasıyla topu uzaklaştırması "konsantresinin" de belirtisiydi.

    maçın hakeminin taç atışları ve autlardaki hassasiyeti maalesef ki oyun içindeki kararlarında yoktu ama buna artık alıştık, hep dediğimiz gibi "galatasaray lehine hata yapmaktan ziyade galatasaray aleyhinde hata yapmak" onların tercihi.

    sarı kartla oynayan frankowski'nin yerine kaan ayhan'la ikinci yarıya başlayan galatasaray, önce osimhen'in caner üzerinden rövaşetası ile golü kokladı ama beş dakika sonra "son maçların golcüsü" torreira'nın şık bir golü ile farkı açıyordu. lemina'nın takıma adapte olması torreira'ya ileri hatta daha fazla özgürlük tanıyınca, "atom karınca" da fileleri sarmaya devam ediyor. lakin golde sara'nın ortası, osimhen'in kafasını unutmayalım.

    moratta'nın sara'nın yerine oyuna dahil olmasıyla cift forvete dönen okan hoca, ispanyol golcüyü biraz da 10 numara gibi oynatıp, alternatif oyun arayışlarına da giriyordu bu maçta. ki sallai'nin getirdiği topta moratta ceza sahası dışından pasında osimhen caner'in üzerinden "pergel" açarak öyle bir geçirdi meşin yuvarlağı, "yılların yaşlı kurdu" caner paralize olmuş halde sadece osimhen'in golünü izledi.

    bitime 20 dakika kala "zor olması beklenen maçta" okan hoca yunus ve osimhen'i yanına alıp eski eyiplü ahmed ile mertens'i sahaya sürdü. maçta tempo düşmüşken sol bek caner'in alamet-i farikası ortasında claro kafa ile muslera'ya cleansheet yapma imkanı tanımazken, galatasaray'ın sağ beki kaan ayhan da moratta'nın kafasına topu kondurarak caner'e nazire yapıyordu...

    galatasaray bir maçı daha geride bırakırken, "en güzel deplasman yürüyerek gidilen" diyerek taksim'den kasımpaşa salınarak kendilerine ayrılan tribünleri dolduran galatasaray taraftarı "hedef 25. şampiyonluk" bayrağını açıyordu...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...r1-5galatasaray.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın