• 552
    kimse kusura bakmasın ama 2 hafta boyunca bu takımı beklemedim. gram mutlu değilim şu maçtan. 3 puana dahi sevinemedim ilk defa. kötü oyun, şanssızlık, olumsuz hava ve zemin şartları hepsi kabul ama...

    yine lakayıt yine rakibi küçümseyen tavır, bunlara hazmetmek gerçekten mümkün değil. tottenham ve bodrumspor arasındaki tek fark isimleri. 2 maçtan da 3 puan verdiler. umarım bu son lakayıt galatasaray olmuştur. zira son dakika o top direkte patlamasa bugünün hesabını kim nasıl verecekti meçhul.
  • 553
    mac boyunca sanki oyuncuların pas hızları yarıya indirilmiş gibiydi. maçı izlerken kardeşime bunun arkasında bizim anlamadigimiz baska birseyin olacagini soyledim cunku yerden verilen paslarda mantiksizca gidiyordu toplar. uzun toplar zaten gitmiyordu.

    sonra öğrendik ki cimler kasıtlı uzun birakilmis, yetmemiş islatilmamis ki top gitmesin. üstu tamamen açık stadda fırtına da olunca, havadan oynama sansımız da kalmadı zaten.

    simdi ne yerden ne yukarıdan oynabildigin maçta takimi nasıl eleştireceksin? bu nasıl bir seytan zekadir ki bu akıllarına gelmiş, gerçekten hayret ediyorum.
  • 558
    ilk yarıda her iki takımda kısır bir oyun ortaya koydu ama karşılaştırma yapmak gerekirse bodrum bizden daha iyiydi.
    kırmızı karttan sonra maçın bize döneceği zaten çok açıktı ama buna karşın farkı arttıramadığımız için rakibe direnç verdik ve son dakikalarda bu direnç bize 2 puan kaybettirecekti. neyse ki ucuz atlattık ve en önemli şey olan 3 puanı aldık.
    yalnız şöyle bir şey de var ki, mili aradan sonra oynanan her maç zordur, puan kaybı kokar ama bitiricilik denen kavram bunlardan bağımsızdır. en az 4 net pozisyon bulduğumuz bu maçı sadece 1-0 kazanmak bize anlık 3 puan getirdi ama sonraki maçlarda da bu cömertliği yapmaya devam edersek nice puanlar bırakırız. o yüzden artık bitiricilik mi çalışılır, soğukkanlılık mı veya başka bir şey mi bilmiyorum ama şu son vuruşlara acilen çözüm bulmamız gerekiyor. milletin 1-2 net pozisyondan 4 gol çıkardığı yerde, bizim en az 4 net pozisyondan 1 gol çıkarmamız strese sokuyor beni.*
  • 559
    tempo ve istek olarak beklenen seviyede değildik.

    ancak okan hoca zemin konusunda haklı. daha maçı izlerken bile arkadaşlarıma oyuncuların koşuşundan, topun gidişinden belli, belediye parkı gibi zemin dedim. okan hoca da buna değinmiş. bile bile çimleri uzun tutmuş, zemini kuru bırakmışlar.

    bodrumspor'un yöneticilerini ve teknik direktörünü düşününce böyle çakallıklar denemeleri son derece normal görüyorum.

    ibrahim hacıosmanoğlu denen sahte kabadayı her fırsatta galatasaray'a racon kesmeye çalışacağına türk futbolundaki böyle çakallıkları engellesin. getir bir zemin standardı, uymayana kes hayvani bir ceza bak bakalım o çimler nasıl halı gibi oluyor.
  • 561
    hepimiz çok gerildik, hepimiz çok korktuk. sonunda alev topunu geldiği yere gönderdik. bahane edilecek şey değil, ondan zaman geçince yazma gereği hissettim, rüzgar bizi inanılmaz baltaladı. çok anlayamadım başta ancak sara'nın bir ortası vardı direkt alakasız gitti. orada anladım inanılmaz dengesiz şartlar olduğunu. maçın tekrarını izleyince de görülüyor, topçular adam akıllı top bile süremiyor. bilen bilir, o topu sürerken vurup adımını ayarlamışsındır, top biraz yavaş ya da biraz ağır kalırsa adımlayamaz, gidemezsin. genelde toprak ya da deforme engebeli zeminde olur. kapanıp kaos futbolu oynayan bodrum'un işine geldi mi bilemem de şartların zorlayacağı bir işleri de yoktu açıkçası. buna rağmen eşek yüküyle pozisyona girdik, çok cömert harcadık, atamayana atarlar klişesi direkten döndü, fenerli rakip td, yeni hoca değiştirmiş anadolu takımı deplasmanı, gökhan akkan, kaleye geçip yıldızlaşan yedek kaleci falan derken 3 puanla döndük. hocanın yarıda maça müdahale etmesi, maç sonu ilk yarıyı çöpe attığımızın farkında olduğunu söylemesi ve kayıpsız dönmek çok önemli. uzamadık ama kısalmamak önemliydi böylesi bir maçta. ilk yarıda kalan fikstürde yol kazasına en müsait iki maçımızdan biriydi. şans ve dirayet derken yolumuzdayız. yarım sıfır olsun bizim olsun, oyunu sonra düşünürüz maçlarından biriydi, öyle de oldu.
  • 562
    özellikle ilk yarı lakayıt görüntü vermiş olmamıza katılmakla beraber işin sancılı bir noktaya gelmesi biraz da bir türlü 2. golü bulamamızdan kaynaklandı. osimhen'in değerlendiremedikleri, ziyech'in instagram'daki futbol sayfalarına malzeme verecek kadar boş kaleye kaçırdığı gol, rakip kalecinin çıkardığı toplar derken çok kolay hale gelebilecek galibiyeti biz kendimiz zor hale soktuk. 89. dakikadaki pozisyonda top direğin içine çarpıp girse çok can yakan bir puan kaybı yaşayabilirdik.

    okan hoca'nın maç sonu demecinde dikkat çektiği üzere çimlerin uzun bırakılmış olması, sulanmamış olması gibi art niyetli çabalara rağmen bodrumspor'u puansız bırakmış olmamıza ekstra sevindim.

    volkan demirel ise maç sonu demecinde yine düzen, yapı vs diye ağlıyordu.
    bakalım fenerbahçe'ye karşı kaybettiğinde de benzer tavrı sergileyecek mi, merak konusu.

    hoca'ya ve takıma tebrikler.
    maalesef şu stadyumda, şu zeminde, motive olabilmek kolay iş değil. yine de istekli oynadık, net fırsatlara girdik ve galibiyeti 1-0 da olsa almayı başardık.
  • 563
    "türkler otobüse binmeden maç kazanılmış sayılmaz" diye cristiano ronaldo'ya atfedilen ama kimin söylediği anonim olan türkiye ulusal takımının euro 2008'deki son dakika gollerinden sonra söylenmiş bir cümle vardır.
    futbola dair çok tüm anlatılanların özetidir aslında... sen ne kadar oynarsan oyna, ne kadar istatistik yaparsan yap, hakem son düdüğü çalmadan maç bitmez.

    galatasaray futbol takımı oyuncuları da bodrumspor karşısında 90. dakikada gökdeniz'in çaprazdan vuruşu yan direkle buluşmak yerine ağlarla flört etmeyi seçse, girişteki veciz sözü acı şekilde tecrübe edeceklerdi.

    ama, haticeye değil de neticeye bakarsak, kalecinin attığı degajın tekrar kendi ceza sahasına geri döndüğü rüzgarlı bir havada, sahadaki çimlerin inekler için vaha olduğu top sürmenin kumda topla oynamak gibi zor olduğu, ev sahibi hocanın şöhret olduğu takımına uzaktan da olsa destek olmak için eski takımının şimdiki hocası mourinho'nun dünya futboluna armağanı "otobüs çekmeyi" tır çekmeye dönüştürdüğü sistemle sahaya çıktığı bir maçtan okan buruk'un 3 puan alıp, türkiye süper liginde 12 maç sonrası 34 puan alarak rekor kıran bir teknik direktör oldu.
    ligin zirvesinde ve hem içerde hem avrupa'da sergilediği oyunla herkesin takdir ettiği galatasaray'ın bodrum gibi nispetten zayıf bir takım karşısında erken gol atıp, farklı bir sonuç alıp rahat kazanacağını düşünenler yukarıda saydığım nedenlerle yanılırken, yine de sarı-kırmızılı topçular, bodrumspor'lu ege'nin ilk devre biterken gördüğü kırmızı kart sonrası, ikinci yarıda rakip kalede oldukça net pozisyonlar buldular ama bir çoklarında gökhan'ın sakatlığı sonrası kaleye geçen sousa'nın devleşmesi ve maçın ipini çekecek anda osimhen'in "al da at"ını iki adımdan denize yollayan ziyech'in futbolun komik anlarına misafir olacak şutu kaleye sokamaması ile bahiste üç gol üstü oynayanlara kupon yırttırdılar.

    beşinci yıldız yolunda deplasmandan kayıpsız dönmek şüphesiz ki önemliydi ama okan buruk'un maç sonu dediği gibi "takım için değil de bireysel oynayan topçularla" bir görüşme yapması bu maçtan çıkarılacak en önemli ders olacaktı. özellikle osimhen gibi bir değeri yüz milyon eurolarla ölçülen bir topçunun bireysel istatistiğine katkı yapmak yerine bir çok pozisyonda arkadaşlarına pas vermesi barış ve yunus'a izlettirilmeli video odasında.

    bir de ziyech çekilmeli o odaya. galatasaray taraftarının kalp sağlığının test edildiği gökdeniz'in şutu öncesi rakip ceza sahasında topu kaptırıp, arkasında eli belinde seyretmesi ve sakat olan kaan'ın seke seke rakibini kovalaması görüntüsü saatlerce seyrettirilmeli... gol atar, kaçırırsın ama kötü koşamazsın... kaptırdığın topu kovalamazsan, arkadaşlarının emeğine yazık edersin... kul hakkına girersin hakim kardeşim...
    fenerbahçe'den galatasaray'a gelirken ıcardi'nin yedeği olacağını ve bazen de sahada arjantinli ile ikili oluşturacağını hesaplayan batshuayi, osimhen transferi sonrası kulübeye mahkum olurken, ıcardi sakatlanınca tekrar sahne almaya başladı okan buruk'un takımında ve bir hafta evvel samsunspor maçında olduğu gibi bodrumspor karşısında da yine sonradan oyuna girip maçı çözen oyuncu oldu. gol attıkça golcülerin özgüveni gelişir, michy de 3 puanı getiren golü atarak önümüzdeki maçlar için hem hocasına hem de taraftara güven verdi. attığı gol sonrası ise osimhen'in "deplasman şehidi" genç kardeşimiz yiğit'in resminin olduğu pankarta gitmesini gösterip, bats'ın "güvenlikçi hanım ne alaka" bakışı maçta tebessüm ettiren anlardandı. bu vesile ile galibiyet maçı cennette alpaslan dikmen ile kol kola seyreden bodrumlu yiğit kardeşimize armağan olsun...

    1820... 1905... 1950... 2600... 3250...

    ne bu rakamlar?

    yıllar mı, tarihler mi?

    hayır...

    galatasaray taraftarına ev sahibi takım yönetimleri tarafından her geçen gün zamlanarak uygulanan maç bileti fiyatları...

    3250 türk lirası... bodrumspor yönetiminin amatör lig maçının bile zor oynanacağı, her türlü konfordan uzak stadında galatasaray taraftarından istediği maç bileti ücreti... yazıklar olsun... futbolu rant kapısı olarak görenlere yazıklar olsun...

    muslera ile kerem demirbay maç sonu kapışmışmış, berkan takımla omuz omuza vermemişmiş seyircinin önünde, okan buruk nelsson'u silmişmiş, miş de miş... birileri konuşadursun, galatasaray yolunda beş yıldız hedefiyle emin adımlarla yürüyedursun...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...r0-1galatasaray.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın