• 71
    süper final'in tadını tuzunu iyice kaçıracağımız maç olucaktır. başta federasyon, digitürk vb. bütün yandaş medya, ikinci haftadan puan farkının 8'e çıkmasını istemeyeceklerdir. bu sebeple bütün hafta üzerimize oynayacakları da hepimizin malumudur. hatta digiturk'ün şimdiden puanların tekrar 2'ye bölünerek yeni bir turnuva için federasyona başvuruda bulunduğuna dair duyumlar alıyorum.
  • 544
    şer bildiğimizin aslında hayra giden yol olduğunu gösteren maçtır. bu maçı kazansak belki de kadıköy de zaten şampiyon olarak sahaya çıkacaktık. onun haricinde kötü bir gündü. maçı kaybettik, iki renkdaşımız stadda kalp krizi geçirdi. akabinde maç sonu araçları bıraktığımız 4.leventte maçı orada bir mekanda takip etmiş rakip takım taraftarları ile denk gelip kozlarımızı paylaşmıştık. elimde bilmem kaçıncı boksör kırığımın olduğunu maçtan 2 hafta sonra fark etmiştim.
  • 344
    "taraftar nasıl olunur?", "koreografi nasıl yapılır?" ve en önemlisi "futbol nasıl oynanır?" derslerinin tarafımızca verildiği maç olmuştur. sadece 2 eksiğimiz vardı: futbol şansı ve adalet! onlar da bize pek uğramaz zaten.

    maç sonucuna dair geyikleri hiç ama hiç iplemiyorum ama "süper final'e heyecan geldi" diyenleri topluca kurşuna dizesim var! yok arkadaş, heyecan meyecan gelmeyecekti, bu iş bu maçta bitecekti. ama olmayınca olmuyor. lanet olası* adalet!
  • 531
    kardeşimle gittiğim ana avrat söverek çıktığım maçtır. galatasaray'ın stadyumdan izlediğim son iç saha maçıdır, bu maç.

    ilk yarıda net 7-8 pozisyon bularak atamadığımız, ikinci yarıda da bir araba gol kaçırdığımız, sonra fenerin iki kere gelip atıp gittiği maçtır. feneri yendiğimiz, yenildiğimiz maçların içinde en çok ezdiğimiz maçlardandır, belki de birincisidir bilemiyorum. o topu sokamadık işte.
  • 374
    büyük bir hayal kırıklığı ile sonuçlanmış karşılaşmadır.

    oysa ne güzel başlamıştı, hava, stad, atmosfer, oyun, her şey mükemmeldi. ama bazen kaderin önüne geçemiyoruz ne yazık ki. polyannacılık oynamak istemem ama bu maç belki de bizim için daha hayırlı olmuştur. bu play off zımbırtısının son haftası kadıköy'e mutlak galibiyet için gideceğiz ve biz gerçekten inanırsak, motive olursak onları kadıköy'ün çimlerine çok rahat gömebiliriz.

    şampiyonluğu garantilesek bile, son maçta kadıköy'de maça asılmayıp yeniliriz, seri devam eder korkusu vardı içimde bu maçtan önce.

    artık yok.
  • 442
    yumulun beyler size o akşam bu maçın sonunda yaşadığım hissiyatı anlatıyorum. bayanlardan şimdiden özür.

    bir kızla tanışırsın eve gidersiniz malum olay olur biter ve kız götünü dönüp yatar uyur ya tam o his işte. tamam kızı böplemiş olabilirsin fakat kız seni kullandım mesajı vermiştir ve o andan itibaren böplemen hiçbir anlam ifade etmemektedir, hatta utanmasan dönüp ben senin bildiğin erkeklerden değilim bile diyebilecek ruh haline bürünürsün saçmadır, açıklanamaz. o gece ben içimde bu hissiyat yatağıma girdim. iliklerine kadar hissedicek çok erkek çıkacak bu entry'i.
  • 141
    haftalardır bu maçı beklerken, sürpriz şekilde edirneden maça gelmek isteyen, hiç tanımadığım lösemi hastası bir kardeşime bu maç için kombinemi verecek olmanın gururunu yaşatan maçtır. galatasaray sevgimi hiçbir şeyle değişmem, ama bu kardeşimin de en az benim kadar yüreğinde galatasaray sevgisi olduğuna ve maç sırasında en az benim kadar yürekten "galatasaray" diye haykıracağına inanıyorum...sabırsızlıkla hiç tanımadığım bu aslan parçasını bekliyorum...
  • 538
    necati'nin bir pozisyonu var ki kuzey alt tribunde neredeyse sahaya ben girip aticaktim. tum tribun o topa vurmaya calismisti. bunca senedir bir maci kaybettigimizde kizacak kimseyi bulamadigim cok nadir olmustur ama bu mac sonrasi son dudukle beraber koltukta oylece oturup kalmistim. yapilabilecek her seyi yaptiktan sonra kaybetmek cok agir gelmisti. ama her seyde bir hayir vardir derler ya demek ki kadikoy zaferinin daha keyifli olmasini saglamis bu mac belki de.

    ek olarak bana kalirsa turk futbolunun kokune dinamit konulmaya baslanan yila ait bir mactir. daha sonra passolig sistemi ile tamamen bitirilen bir lige sahip olduk.
  • 49
    efsane bir atmosfer yaşanacağını öngörmek için müneccim olmaya gerek yok. ben galatasaray tarihinin en büyük şovlarından, en büyük güzelliklerinden birinin yaşanacağını düşünüyorum arena'da. malesef orada olamayacağım, ama o hisleri ekran başından da hissederecek giden taraftarlar bana. biz hiç bir zaman çirkinleşmedik diğerleri gibi, bunu tarafsız olarak düşünüyorum, tamam küfür, sahaya yabancı madde atma gibi şeyler her yerde var ama, biz kendimizi utandıracak işlere hiç girmedik, kara leke olarak üstümüze yapışacak işler yapmadık, bu maçta da yapmayacağız. batmak üzere olan güneş altında, kıpkırmızı, kıpır kıpır tribünler olacak orada..

    bunların yanında saha içi çok da mühim kalmayacak, bütün sezonun emeklerini taçlandıracağız inşallah..
  • 488
    izlediğim akşam ve sonrasında şampiyonluğa kadar beni kahreden maçtı. açtım öyle bir özetini izleyeyim dedim. ilk günkü kadar kahroldum ve çıldırdım. lig tarihindeki en fantastik derbiydi. kamyon dolusu gol kaçtı. adamlar 3 pozisyonun ikisini attılar. o gece maçı arkadaşımın taa ebesinin nikahındaki evinde izledim. geri dönüş ayrı bir zulümdü. maçtan sonra içimize oturanlar ayrı. maç sırasındaki tansiyon, kalp atışları ayrı hikaye.

    ulan farka gidecek maçı kaybettiğimize mi üzülelim, seneler sona anamızın ak sütü gibi helal olan şampiyonluğumuzu kaptırma aşamasına geldiğimize mi üzülelim, aslında hiç oynanmaması gereken bu lig maçını oynamak zorunda kaldığımıza mı üzülelim....

    maçın üzüntüsü 3 hafta sonra bizim açımızdan dağılsa da 2.5 yıl geçmesine rağmen acısı dinmeyenler hala var.
    (bkz: fatih çalışkan)
  • 83
    yavas yavas havasina girdigim mac. 7 aralik 2011 galatasaray fenerbahce macindan cok farkli gececegini düsünüyorum bunun sebebi ise fenerbahce'nin sampiyonlugun en kritik macinda varini yogunu ortaya koyacak olmasi cünkü baska secenekleri kalmadi. kaybettikleri anda bu isin bitecegini biliyorlar. bu maca benzettigim 2005 yilinda oynanmis fenerbahce - galatasaray macinda kadiköy'deki belki de son yillarin en iyi topunu oynadigimiz macta 1-0 kaybetmistik nobre'nin golüyle. lider fenerbahce'nin yanlis hatirlamiyorsam 4 puan gerisinde ciktigimiz macta cok iyi oynayip kaybetmistik. simdi ayni durumda fenerbahce ali sami yen'e geliyor. cok cetin gececek olan bu macin örnek verdigim maca benzeyecegini düsünüyorum. kadro kalitesi, taktikler, aykut kocaman'in sacmalamasi gibi seyler düsünüldügünde 3-0 gibi bir skor düsünülür ama sahada ölümüne oynayacak olan bir fenerbahce olacaktir bu yüzden büyük ihtimalle tek farkli biter diyorum. ha tutupta 4-0 kazanip adamlari maymuna cevirirsek sahada ona da bir itirazimiz olmaz. fenerbahce'de serdar kesimal'e ne oldu bilmiyorum ama bu macta yine bekir oynayacak sanirim. emre belözoglu'nun ceza alacagini düsündügümüzde orta saha selcuk sahin'e kalacak. bu bir avantaj mi bilmiyorum cünkü emre belözoglu gercekten cok kötü oynuyor deplasman maclarinda. kendi sahasinda iyi oynamasinin sebebi ise istedigi gibi sert oynayabilmesi. aykut kocaman yine bir deplasman macinda bek oyuncularina cikmama emri verirse intihar etmis olur. neyse gecelim fenerbahce'yi asil biz ne oynayacagiz ona bakalim. bizde yine orta sahaya agirligini koyan bir melo izleriz. kritik anlarda faul alabilen cok iyi top saklayan selcuk inan hücumda gösterecegi etkiyle macin gidisatini belirler. elmander yine en cok kosan oyuncu olur ama en önemlisi yaninda bu macta necati'nin olmasi. bu mac necati'nin maci olur diyorum. rakipte kanatlarin pek islemeyecegini düsündügümden bu macta eboue ve hakan daha rahat hareket ederler deplasmanda oynanan fenerbahce ve besiktas maclarina oranla. sona sakladigim isim engin. bu macta engin baytar gecen hafta oynanan besiktas - galatasaray macindaki performansini sergilesin, inanin beraberlik bile mucize olur fenerbahce acisindan. nerden bakarsak bakalim tam bir final maci. bizim acimizdan tüm oyuncular formda nerdeyse. aydin costu, riera görünen o ki toparlamis biraz, baros'un morali yerindedir manisa macinda attigi golden dolayi. rakibin ne oynadigi belli degil zaten, ayagina kadar gelmis, bu maci alacaksin artik alamazsan izahi olmaz. kimse bahane kabul etmez. deseler ki bu maci kaybediceksiniz ama kadiköy'de kazanip sampiyonlugu ilan edeceksiniz. kesinlikle kabul etmem. yasayacaklari iki saniyelik mutluluk bile cok onlara. bu mac alinacak.
  • 404
    size öngöremediğim bir yazı yazacağım sevgili gsuser dostlarım. maçın kendi penceremden anlatacağım. şöyle ki;

    maç gününden önceki gün doğum günüm idi. 21 nisan gecesi neredeyse bütün hayatımı beraber geçirdiğim onlarca arkadaşımla beraber asmalıda vakit geçirdik. güldük, eğlendik ama ben 5 dakika da bir ''refresh'' butonu olan bir tarayıcı gibi maçı düşünüp geriliyordum. derken pastayı kestik ve mekan değiştirip karaoke'ye gitme kararı aldı arkadaşlar. ben ise yarın maç olduğu gerekçesiyle ''kendi doğum günü'' eğlencemden ayrıldım. insanlar sabaha kadar eğlenmişler.
    beni sabaha kadar arayıp sitemler ettiler ve gönül koydular. zerre kılım kıpırdadıysa namerdim. oturdum son 5 yılın maçlarının geniş özetini izledim. sabah 6 oldu. iyice gerildim. canım fena halde sıkıldı. sonra tekrar ''oha lan o kadar da değil'' diyerek kendimi motive ettim ve uyudum.

    6 saat sonra uyandım ve maçın tribine girdim. yakın arkadaşlarım maça içerek gitmemiz gerektiği konusunda kararsızdı. fakat ben haddinden fazla içmek taraftarıydım. iyi kötü kafamız trilyon olasıya içtik. öyle ki maça 10 dakika kala stada girdim. sözlük tayfasına yaklaşmayı denemedim bile. zira onlarla izleyince hepten ciğerim dağlanıyordu. içime doğmuş gibiydi her şey.

    maç başladı ve gol kaçırma operasyonu da başlamış oldu. maç sırasında hep fenerbahçe'nin sadece sol kanatlarına dikkat etmemiz gerektiğini söyledim. derken soldan biri çıktı golü yaptı. alex'in verdiği pastan ziyade o bomboş kulvar daha önemliydi golde. dakikalarla beraber gol kaçırma mücadelemiz kızışmaya başladı. artık çizgiden çıkan toplar, ''altı pas''ın adına yakışır derecede kaleye yakın paslaşmalar ve şanssız onlarca an.

    selçuk topun başına geldiğinde daha önce 4 kez bilmiş olduğum üzere tekrar tribünde bağırdım. '' selçuk dışarıdan kavis verecek ve bu açıdan koyacak''. tam da dediğim gibi oldu ve sevinçten bir kez daha ses tellerimi kaybettim. fakat daha ''inaaan'' , ''selçuuuuk'' diye bağıramadan çok net bir golü daha harcayınca anladım ki 2 gündür yaşadığım tüm gerginlikler boşa değilmiş. dönen hiçbir şey yokmuş. yine şans,adalet vs... kavramlar bizden yana değilmiş.

    o dakikadan sonra stoch gol atmış, aydın 2 metreden volkan'a nişanlamış, baroş bomboş pozisyonu kafayla direği yalatmış. inanın zerre umrumda değil.

    ben bu taraftarın, bu ambiansın ve duyguların bu pozisyonlarla ölçülemeyeceğini düşünüyorum. galatasaray hem taraftarına hem ezeli rakibine hem de tüm futbol severlere olan saygısını göstermiştir. ayrıca bir tane yabancı madde girmemiştir sahaya, cinlenip sahaya dalanlar da olmamıştır. hatta fenerbahçeli futbolcuların tahrikine bile zerre prim verilmemiş tam aksine maç sonu ''aslan başı dik yürür'' misali alınlar ak, boyunlar dik futbolcular alkışlanmıştır.

    dün çok çok üzgün olduğum için bu entryi sizlere bu gün yazmak zorunda kaldım. muhtemelen sizden farklı hiçbir şey yazmadım. belki de milyonlarcamız bizim gibi hissetti, düşündü kimisi bağırdı, çağırdı kimisi bizim gibi bir yerlere içini döktü. ben de buraya döktüm işte. ben bu takımı işte bu maç yüzünden daha çok seviyorum arkadaş. en kötü kadrosuyla da, yabancısız kadrosuyla da, sakatlarla dolu kadrosuyla da , en iyi kadrosuyla da çıkıp adına yakışır bir şekilde ''aslanlar'' gibi mücadelesini edip binlerce gol kaçırdığı için seviyorum. ben bu renkleri 14 sene şampiyon olamamasına rağmen o yıllarda bile sevdalılarıyla bilindiği için seviyorum.

    bir parantez açmak isterim... bu renkleri seviyor oluşumuz, gözümüzün önünde 2 senedir cereyan eden pisliğe ve bu pisliğe sadece ''para'' kaygısı ve tehdidiyle çanak tutanları unutacağımız anlamına gelmeyecek. nasıl ki zaman bir şekilde tarihi yargılayıp karanlığa gömüyor, bu aşağılık insan müsveddelerinin hepimizi aptal yerine koyarak bu ''play-off'' denen kepazeliği bizlere hap gibi yutturmasının da hesabı bir gün görülür.

    içinizi rahat tutmayın arkadaşlar. kusura bakmayın ama ben bunu söylüyorum. kurbanlık koyun gibi kendimizi dezenformasyonun kandırmacasına teslim ettik ve tuhaf tuhaf motivasyonlar uydurup bir şekilde takımımızı desteklemeye devam ediyoruz. takımımızdan kopamayız ama içimiz de rahat olmasın.
    bu şerefsiz ''para düzeni'' her şeye muktedirdir. şampiyonluk herkesin takdiri üzere bizim olacaktır. ama olamazsa bilin ki bizim içimizin ''rahat'' oluşundan olacaktır.

    hepinizi çok seviyorum galatasaraylılar. iyi ki varsınız, iyi ki bu ülkede doğdunuz. yoksa mülteci olmamak elde değil...
  • 105
    saçma sapan bir zımbırtı olan süper final'in en heyecanlı maçı , mücadelesi .

    biz galatasaray'ız, biz saçma işlerle uğraşmaz, kendimize bakarız. sahada 11 aslan ,yanlarında imparator terim ve yoldaşları ...

    galatasaray ruhtur, inançtır . galatasaray sahasında rakibine sadece kırmızıyı gösterir yanında 52bin taraftarı, yüreğinde milyonlarıyla . bu maç artık taktiklerin oyuncuların karşılaştırılacağı maç değildir . azim ve mücadelenin şike ve çirkeflikle karşılaşacağı mücadeledir.

    şimdi biletini alanlar stada gitmenin heyecanını beklesinler, alamayanlar yüreğinde maç saatini beklesin . çünkü o gün tek yürek olma günü, mücadele günü, zafer günü . o galibiyette o lig kupası da bizim olacak !

    şimdi sen yeniden, aslan gibi savaş galatasaray'ım !
  • 516
    5 mayıs 2019 galatasaray beşiktaş maçını kazanmamızı sağlayan maç.

    bu maç öncesi süper finalde bjk'yi inönüde 2-0 mağlup etmiş, son 5 maça 5 puan parkla girmiştik. ilk yarı 1-0 geriye düştüğümüz maçta 1-1'i yakalamış ama yaldır yaldır saldırırken 2-1 geriye düşüp fenerbahçe'yi yarışa dahil etmiştik.

    hocam bence bugün o maçtan çıkardığı sonuçları sahaya yansıttı.
    cebinde 1 beraberlik jokeri vardıve "ben illa kazanıcam kardeşim" futbolundan ziyade "iyi olan kazansın biz kaybetmemeye geldik" topunu oynattı.

    ilk yarı top bizde olsa da onyekuru ile yakaladığımız 2 pozisyon dışında pek etkinliğimiz yok derken onyekuru ile golü bulduk. bu gol gecikse bile takım telaş yapmayacaktı çünkü her sonuca hazırdı.

    çok şükür o sezonu şampiyon kapadık,
    darısı bu seneye.

    şen ola cimbom, şen ola.
App Store'dan indirin Google Play'den alın