• 79
    20 yıl öncesine dönsek muhtemelen böyle bir turnuva birçok futbolseveri cezbedebilirdi. pek haberdar olmadığımız birçok takımın bir arada olması, güney amerika takımlarının yetenekli kadroları ve keşif merakı, avrupadaki kalburüstü takımların birbiriyle uzak bir kıtada çarpışması etkileyici gelirdi. o zamanlar bunu sadece konami cup aracılığı ile gerçekleştirebilirdik. sonra da malum play stationu kapatırdık. şimdiye baktığımızda futbol bizi eskisine göre ne kadar heyecanlandırdığı muamma. beni nedense eskisi kadar heyecanlandırmıyor. tabi ki galatasaray gerçeğini kalbimin parantezinde tutuyorum. eski futbolculardan yola çıkarak kendine has mahalleden abimiz gibi bildiğimiz adamların krampon asmaları belki de sebeplerden biri. zira sanki veron sabah ekmek aldığımız fırında çalışıyor gibiydi, zidane ile berberde karşılaşıyormuşçasına samimiyet vardı sanki. futbol yakındı bize şimdi her dakika gözümüze sokulan şey ise neden bu kadar tuzsuz ve tatsız? fifa bu abileri toplayıp her turnuvada bizlere selam yollatıyor ama belki de onlarda eskiyi özlüyor. soğuk bir kış gecesinde henry'nin sağdan uzamasını izlemenin hissini ne verebilir ki? zaten led reklam panoları geldi mertlik bozuldu. eskiden sabit belli olan markaların yanı sıra şimdi sürekli değişen reklam panoları var artık.. 2000'ler koridoruna uefa ve süper kupa zaferi sarhoşluğu ile başlayıp, 2002 dünya kupası ile gururu tavan yapan bizler, 2003'te konfederasyonlar kupası 3.lüğü ile cila çekip 2008'e kadar bekledik. euro 2004'ü izleyip, 2005'i konfederasyonlar kupası ile geçiştiren 2006'da finalde zizou'nun kafasıyla mest olan bizler için futbol doğallığının sonu yavaş yavaş geldi. belki de bu benim hissim. futbol elbet bir yerlerde her zaman statik, estetik ve sentetik oynanmaya devam edecek. fifa belki de bir zaman sonra işi iyice mixleyerek kulüp-ülke dünya futbol şampiyonası düzenleyerek benim gibi birçok futbol obezine xxl menü sunacak. (bkz: 13 temmuz 2035 brezilya manchester united maçı) işin ütopyası tabi.. bu menü bizi doyurmayacak şişirecek. peki futboldan istediğimiz ne? bol fikstürlü, bol bildirimli hayatlarımızda futboldan istediğimiz ne? 2005'lerde asparagas transfer haberine mest olan bizler cebimizde taşıdığımız ekrandan kulübümüzün otobüsünün içine kadar ulaşabildiğimiz bu günlerdeki tatminsizliğimizin ardındaki sebebi bulamayıncaya kadar eski tadı alamayacağız. dünya futbolunun patronu fifanın bu ani projeleri bile bizi mutlu etmeyecek.
  • 80
    futbolun güncel fikstürü arasında biraz gereksiz gibi duran turnuva.

    finalin kaybedeni paris saint germain 11 buçuk aylık sürede 65 resmi maça çıkmış. chelsea ise 64 maç yapmış. bütün bir sezon boyunca beş günde bir maç gibi bir tempoya denk geliyor. buna 10 civarı da milli maç eklesek tablo daha da korkunç bir hale geliyor.

    böyle bir turnuva için, böyle delice bir tempoda olan elit futbolcuların off-season döneminden yemeye değer miydi?

    emin değilim...
  • 81
    çok uzun süren turnuva. milli takımlar seviyesinde olmadığı için küresel bir ilgi beklentisi de boşunaydı.

    bir sonraki turnuvada katılımcı sayısı yarıya indirilirse belki sürpriz sonuçlarla turnuvada hikayeler de yazılabilir. ilgi artar.

    erken zamanlarında dünya kupaları ve avrupa kupaları çok az takımla oynanmış. katılmayı başaran ve favori olmayan ülkeler bir beraberlik ve bir galibiyetle kendilerini başarılı addedebilmişler. bu durum da turnuvaları heyecanlı hale getirmiş zamanında.

    euro 2008'de gruplardan sonra bir maç kazandık yarı finaldeydik. 2024'te bir maç kazandık, çeyrek finalde elendik. arada tatmin açışından büyük fark var. euro 2024 euro 2008'den daha önce unutulacak.

    bu turnuvada da gruptan çıkan takımın bir şekilde kendini başarılı addedebilmesi lazım. hikayesiz spor izlemek olgi çekici olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın