314
yavaştan toksikleşmeye başlamış dönem. hakan çalhanoğlu-ilkay gündoğan söylentileri, osinhen’in akıbeti, morata’nın kalıp kalmayacağı, kaleci transferinin isimden isme koşmaya başlaması derken sanırım aynı kısır döngüye doğru yol alıyoruz.
315
oshimen transferi olumlu yada olumsuz şekilde sonuçlanmadan herhangi bir transfer hamlesinin sonuçlanacağını çok düşünmüyorum. 75 milyon euro gibi bir transfer harcaması bizim gibi bir takımın tüm stratejisini değiştirecek bir rakam. yapılacak diğer transfer hamleleri de mecburen oshimen transferinin sonucuna göre ilerleyecektir.
edit: imla.
316
galatasaray ile tek rakibimiz arasında geniş kadroda uzun süre rakibimiz önde olsa da ilk 11 kalitesi olarak çok öndeyiz. çok muhtemel biz güç kaybedeceğiz. osimhen'in gidişi bile bunun için yeterli. rakibimizin kadroyu güçlendirmek ve bize yetişmek için manevra alanı biraz daha geniş. osimhen'in akıbeti, icardi'nin sakatlık dönüşü ve fenerbahçe'nin kadrosuna katacağı oyuncular ile sezonun kaderi çizilecek.
317
kadrosundan deve dişi gibi muslera, mertens, osimhen ve yüksek olasılıkla morata gibi oyuncuların ayrıldığını hatırlamamız gereken dönem.
osimhen'in durumu bugünden yarına değişecek birşey değil gibi, adama yarın chelsea teklifle gelse hemen oraya gidecek. adam bu ihtimali premier lig de transfer dönemi bitene kadar bekleyecektir.
peki bizim osimhen ve morata'nın ayrıldığı senaryoda sezona geçen sene çapraz bağlarını eline almış icari ile başlayacak olmamız ne kadar doğru ?
ayrıca tüm transfer planlamasının osimhen'e göre planlanıldığını yöneticiler dahil söylüyor en azından osimhen işi netleşinceye kadar bonservis harcamayacağız gibi duruyor.
ama bizim en elzem olan kaleci mevkine bonservis vermeden kimseyi getiremeyeceğimiz aşikar, peki bu kadar elzem olan bölge de mi ağustos ayını bekleyecek.
leroy sane gibi flaş bir isimle transfer sezonuna girdik ancak hala üstüne kafa yoracağımız çok fazla mesele var.
en başta osimhen meselesinin en geç temmuzun 15'ine kadar olumlu ya da olumsuz belirli olması gerekiyor.
umarım gereken kafa yoruluyordur.
318
sosyal medya yorumcularının teknesine binip seyre devam ettiğimiz dönem. şimdi de bu çıktı; "osimhen alınmadan transfer olmayacakmış". bunu sosyal medya yorumcuları mı uydurdu, yoksa birileri onlardan bunu mu istedi? bilinmez ancak şunu artık anlayalım arkadaşlar;
osimhen falan gelmeyecek. o rakamlara osimhen'i almamız fenerin 2sene üst üste şampiyon olmasından bile daha zor bir durum.
transfer sezonu resmi olarak pazartesi günü başlayacak. şu an kadromuzda tane yabancı var. bunlardan 8'i kesin kalacak.
davidson, jakobs, lemina, torreira, sara, sallai, sane, icardi
durumu belli olmayan 5 yabancı oyuncu var.
yusuf, jelert frankowski, cuesta, morata
kiralıktan dönecek isimler var.
zaniolo, köhn, nelsson
yani toplam 16 yabancı. bir santrfor, bir kaleci, bir stoper, bir sağ bek kesin alınacak deniliyor.
demek ki önce gidenler gidecek.
yeri gelmişken yabancı oyuncu sayısı da bize sıkıntı olacak gibi. ihtiyaç olan sağ bek, santrfor gibi bölgelere yerli kontenjanından sayılabilecek türkiye'de yetişmiş bir oyuncu bulup yazmak imkansız gibi.
yapılabilecek en doğru hamle ozan kabak defansa, kaleye uğurcan veya berke özer'i transfer etmek olur.
319
transfer dönemlerinden nefret eder hâle geldim. en büyük nedeni de büyük takım olarak görmediğimiz avrupanın orta sıra takımlarının yaptığı transferleri görmek.
takımında düzenli oynamış, iyi performans göstermiş, genç, potansiyeli yüksek oyuncuya parayı gömüp o mevkiyi sorunsuz kapatacaksın.
biz ne yapıyoruz peki? büyük takımların etinden sütünden yararlandığı, belli bir yaşa gelmiş ve hâlâ büyük isimlerin etrafında dolanıyoruz.
