• 79
    düşük değerli ligin yayıncısı gerek girdiği kirli ilişkiler gerekse de düşük yayıncılık kalitesiyle ligin değerini daha da düşürüyor.
    daha ceza sahası içindeki pozisyonları bile olması gereken kalite ve açılarla görüntüleyemiyor.
    teknik şartlarının, fiyatların oldukça şeffaf yürütülmesi gereken bir ihale ama tabii ki yeni türkiye'de her konuda olduğu gibi düzgün işleyen bir süreç olmuyor.
  • 82
    toplam 5,7 milyar tl olmak üzere yarısı dolar, yarısı tl üzerinden sağlanan anlaşma.

    sırf sahibi fenerli diye saran'ın almasını istemeyenler aramızda bile vardı. önümüzdeki senelerde edilecek zararlar için kına yakılabilir. alacağımız para her sene kademeli olarak düşecek ve yayın geliri ana kalemlerimizden biri. mevcut ekonomiye bakarsak türk futbolunun sevri gibi bir şey.
  • 84
    tıpkı 2022 süper lig yayın ihalesi gibi teklifler toplandıktan sonra iptal edilen ihale. sonrasında da gizli kapılar arkasında dönen olaylar neticesinde süper lig yayını bein sports'ta kalmış oldu.

    nasıl ki 2022'de ihalenin birden iptal edilmesi sonrası kimse sesini çıkarmadı ve herkes sustu ise yine aynısı olacaktır. dönen hukuksuzluklar ve üstelik bunların tekerrür ediyor olması üzücü fakat ben kendi adıma bein'de kaldığına sevindim, çünkü farklı abonelikler açmak zorunda kalmayacağım.
  • 85
    ihaleyi bein’in alması kötünün iyisi olmuş.

    koç sponsorluğunda fb holiganı saran alacağına maçlar hiç yayınlanmasın daha iyi.
    acun, saran gibi fb fanatiklerinin böyle ihaleleri alamamaları hem bizim hem ülke futbolunun hayrına. zaten yeterince adaletsizlik var, bunlar işin bkunu tam çıkarırdı.

    inşallah önümüzdeki dönem bein’de çalışan fbjk holiganlar azalır da rahatça maç izleriz. belki o zaman tartışmalı pozisyonlar takımına göre gösterilmez.
  • 86
    --- alıntı ---

    yayın gelirinde avrupa'nın en değerli 6. ligi: süper lig

    süper lig yayın haklarının sezonluk 182 milyon dolar artı kdv'ye yükselmesiyle birlikte (kdv dahil 218 milyon 400 bin dolar) yayın gelirinde avrupa'nın en değerli altıncı ligi oldu.
    yapılan yeni anlaşmayla süper lig, yayın gelirinde hollanda, portekiz ve belçika liglerini geride bıraktı.

    süper lig, ingiltere premier lig, almanya bundesliga, ispanya laliga, italya serie a ve fransa ligue 1'in ardından en değerli lig konumuna yükseldi.

    sezonluk 182 milyon dolar üzerinden yapılan anlaşma, 168 milyon avroya denk geldi.

    avrupa'nın önde gelen liglerinin yayın gelirleri şu şekilde:

    lig yıllık tv yayın geliri (avro)
    1 ingiltere 1,9 milyar
    2 almanya 1,08 milyar
    3 ispanya 990 milyon
    4 italya 840 milyon
    5 fransa 582 milyon
    6 türkiye 168 milyon
    7 portekiz 160 milyon
    8 hollanda 105 milyon
    9 belçika 103 milyon
    10 iskoçya 29 milyon

    beın media group'un üç sezon için anlaşmaya vardığı yayın hakları, bu seneki rakamın türk lirası bazında da yaklaşık 3 katına çıktı.

    2023-2024 sezonu için kulüplere dönemin dolar kuru 23 lira 74 kuruş üzerinden 80 milyon dolar ödeneceği açıklanırken, bu rakam 1 milyar 899 milyon liraya tekabül etti. yeni yapılan anlaşmayla birlikte dolar bazında sezonluk gelir 102 milyon dolar artarken, türk lirası anlamında ise 5 milyar 642 milyon liralık bir meblağ ortaya çıktı. bu rakam, 2023-2024 sezonu için kulüplere türk lirası bazında ödenecek miktarın yaklaşık 3 katını buldu.

    7 sezon sonra bedel yükseldi

    yeni yapılan anlaşma sonrasında süper lig yayın hakları için ödenen bedel 7 yıl sonra ilk kez yükseldi.

    beın medya group, 2017-2018 sezonunda süper lig yayın hakları için sezonluk 500 milyon dolara anlaşmaya varırken, söz konusu sezonun ardından rakam kur farkı sebebiyle her yıl aşağı yönlü seyretti ve bu sezon için 80 milyon dolara kadar düştü. yeni anlaşma ile kulüplerin kasasına girecek 80 milyon dolarlık meblağda, 102 milyon dolar artış yaşandı.

    2017-2018 sezonunda kulüpler 500 milyon dolar yayın geliri elde ederken, bu rakam 2018-2019 sezonunda 465 milyon dolara, 2019-2020 sezonunda ise 388 milyon dolara geriledi. 2020-2021 sezonunda yaşanan pandemi sebebiyle yayıncı kuruluş, tff ile yaptığı görüşmelerin ardından yıllık yayın hakları ödemesinde indirim talep etmiş, bu talep de olumlu karşılanmıştı.

    2020-2021 sezonunda 337 milyon dolar olan yayın hakları geliri, bir sonraki sezonda ise 215 milyon dolara geriledi. 2022-2023 ve 2023-2024 sezonlarını kapsayan yayın sözleşmesi türk lirası üzerinden yapıldı. yayıncı kuruluş beın medya group, o dönemde yapılan anlaşmayla birlikte kulüplere sezonluk 2 milyar 200 milyon lira ödeme yapılacağını taahhüt etti. bu rakam geçen sezon 127 milyon dolara, bu sezon ise 80 milyon dolara denk geldi.

    sezon bedel dolar kuru
    2017/2018 500 milyon 3,02 tl
    2018/2019 465 milyon 3,64 tl
    2019/2020 388 milyon 4,81 tl
    2020/2021 337 milyon 7,06 tl
    2021/2022 215 milyon 8,86 tl
    2022/2023 127 milyon 16,55 tl
    2023/2024 80 milyon 23.74 tl
    2024/2025 182 milyon 31.35 tl

    (trt spor)

    --- alıntı ---

    ihaleyi bein denen grup aldığı için keyfim katlanarak devam ediyor. fenerli saran alamadı. fenerliler üzgün ben mutlu. bein de bize düşman ama saran'dan iyidir.
  • 87
    ali koç'la arası iyi olan saran holding'in (teminatı tek başına karşılayacağı biraz şüpheliydi) yükselttiği teklif yüzünden oluşan
    farkı koç holding'e reklam bedeli olarak yansıtmasını beklediğim beinsports'un kazandığı ihale.

    yoksa gültekin'lere, trio'lara, fenerli naklen yayın ekibine, görüntü şefine vs.. tolere edilmez. kulüplerin parasının önemli bir kısmı reklam gelirleriyle ödeniyor.
  • 88
    --- alıntı ---

    gelmiş geçmiş en aciz, en beceriksiz futbol federasyonu yönetimi “iptal ettik” diye açıklama yaptıktan bir gün sonra naklen yayın ihalesini beın sports’a verdiği açıkladı.

    iptal edilen ihale nasıl verilir anlamak mümkün değil. belli ki, kamuoyuna açıkça yalan söylenmiş.
    milyonlara yalan söylemekten çekinmeyen ve utanmayan bir federasyon var.

    beın sports, ihale iptal edildikten sonra 4 milyar tl yani 115 milyon euroluk teklifini kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkla 168 milyon euroya ya da 183 milyon dolara çıkarıp ihaleyi almış.

    tabii hiçbir şey şeffaf olmadığı için, teklif tl mi yoksa euro mu, yoksa geçmişte olduğu gibi saçma sayan bir sabit kur hesabı ile mi bilmiyorduk.

    beın’e sordum, yanıt “kur, güncel kur üzerinden olacak” yanıtı geldi. yani ödemenin yapıldığı tarihteki kur ne ise, ödeme ona göre olacak eğer tl cinsinden yapılıyorsa bile.

    beın’den bana gelen bilgide 168 milyon euro olduğu söyleniyor ama geçmişte karışık bir hesapla gerçek miktar asla dolar bazındaki anlaşmaya uygun olmuyordu. bu kez olacakmış.

    bir diğer mesele ise teminat mektubu. beın geçen ihalede verdiği teminat mektubunu, federasyon yönetimini ketempereye getirip geri almış ve federasyonun elinde hiçbir garanti kalmadığı için beın’in oyuncağı olmuştu. bu kez teminat mektubu yeniden alındı mı, alınacak mı onu da bilmiyoruz. şimdilik onun yanıtını alamadım ama “şartname ne ise o olacak” dediler. yani teminat mektubu da var.

    durum gerçekten bu ise ben beın’e teşekkür etmek isterim. beş para etmez bu lige 183 milyon dolar verdikleri için.

    --- alıntı ---

    fatih altayli
  • 89
    fatih altaylı’nın son cümlesi olan “beş para etmez bu lige” ifadesi objektiflikten çok uzak.

    hakemlere, federasyona, transferlere, kulüplere vs kızabilirsiniz ama bu ligin bir değeri var. o değer ne mi? naklen yayın ihalesini almasa sizce digitürk kaç müşteriye ulaşabilir? ben size söyleyeyim böylesine ortalıkta abonelik gerektiren bir sürü platformun kaynadığı yerde digitürk bu pastada sona kalır. hiç kuşkusuz kapanır gider. zaten canlı yayın ihalesini alamadığında tasfiye olacak veya yok haline dönüşecek. demek ki süper lig beş para etmez değil, süper lig olmasa digitürk beş para etmez.

    kızdıklarımız bir kefede ama abonesiyle, reklamıyla, itibarıyla bu ligin değeri ayrı bir kefede olmalı.
  • 90
    anadolu ajansı’nın haberine göre bu yayın ihalesinin ardından galibiyet primi 5,98 milyon lira iken beraberlik primi 2,99 milyon lira olacakmış. miktarlardan tamamen bağımsız olarak beraberlik priminin galibiyet priminin tam yarısı olması bence saçma sapan bir fikir. bu konuda en güzel dağılımı uefa’nın yaptığını düşünüyorum. beraberliğe galibiyet priminin 1/3’ü kadar prim veriliyor. berabere biten maçlarda dağıtılmayan 1/3’lük prim miktarı havuzda toplanıp grup aşamasının bitişinde takımların toplam galibiyet sayısına oranla kulüplere dağıtılıyor.

    şimdi bizde miktarlar aşağı yukarı 1/30 bile değil belki ama özellikle orta/alt sıra takımlarının özellikle sezonun bu dönemlerinde kazanmak için değil kaybetmemek için oynamasına sebep olacağını düşünüyorum. bu da zaten yerlerde olan seyir zevkini düşürecektir.
  • 91
    galibiyet primi 5,99 milyon lira olacak ihale.
    maç başı yaklaşık 200.000 usd ediyor.

    şampiyon olan bir takım ancak icardi maaşı kadar parayı çıkarır

    teorik olarak düşünelim. türkiye’de böyle şeyler olmaz zaten, bir takım, başka takıma yenilme karşılığı , yani şike yapması için, aldığı riski de gözalsın, bu mantığa göre 300-500 bin dolara işin tarifesi olur. direk olur, dolaylı reklam veya diğer şekillerde maddi olarak olur. teorik olarak düşünüyoruz gene. diyelim ki kendine bir 8-10 kulüplük , dost kulüpler halkası yarattı. 10 maçı böyle halletti. 3-5 milyon dokarlık bir bütçe. iyi bir yabancı oyuncu bonservisinden az.

    şikeyi yapan kulüp, bir de üstüne bahis oynarsa, ki yaptığı bahis olmaz, garantili para kazanma, kazanç 1 milyon dolara yaklaşır. tabii bahis şirketlerinin garantörlerinin global sermaye olduğunu ve kendilerinden çalındıklarını hissettikleri para yüzünden, eninde sonunda bunu yapana ödetecekleri gerçeğini unutmayalım.

    bu kulüpler için ayrıca başka bir risk var:radara yakalanma. bir yakalanırsa, 10-15 yılı çöpe atılır, maddi çöküntü yaratır.

    neyse ki türkiye’de böyle şeyler olmuyor.
  • 93
    ülkeler sıralamasında yarıştığımız ve uzun süre geçemeyeceimiz belçika 'yı toplam lig yayın bedelinde geçeceğimiz ihale. 100 milyon euro üstündeki her türlü bedel, ligin bugünkü seviyesi için kafidir. nominal olarak üstüne çıkacağımız belçika'yı , takımlar bazında da geçmemiz için kulüpler kendilerine düşen parayı 30 artı futbolculara mümkün olduğu kadar gömmemeli. hiç olmazsa 21 yaş ve altına ciddi yatırımlar yapılmalı ve bu topçular lig rekabeti içinde kullanılmalı. yeni arda turan'lar, o. muhammet kabak'lar, arda güler'ler vb. aramıza katılmalı ki en azından 160-180 milyon euro'luk lig değeri sürdürülebilir olsun.
  • 94
    sadece gelir ve kur konuşuluyor ama çekim kalitesi rezalet.
    kamera yerlerine ve kalitesine kadar her detay sözleşmede yer almalı.
    kale arkasına bile saniye başına yüksek kare alabilen kameralar koymaktan aciz bir yayıncı kuruluş olamaz.
    ceza shasında atılan yumruğu detaylı görsün herkes. gerçi görmek isteyen zaten görüyor da herkes ikna olsun.
    28 nisan 2024 pendikspor kayserispor maçında mame thiam'ın el nedeniyle iptal edilen golünde altıpasın içindeki pozisyonu verecek kale arkası kamerası yok. rezalet bir durum bu.

    https://twitter.com/.../1739349985722798178
    24 aralık 2023 fenerbahçe galatasaray maçında atılan yumruk ortada ama kale arkasında olması gereken phantom kamera tüm saçma sapan konuşmaları bitirirdi.

    adam siyasi erkle kurduğu ilişki sayesinde alıyor ihaleyi, sonra veriyor çekimleri taşerona düşük bedel ve kaliteden, hesabını soran yok.
  • 95
    bu ihalenin bir şekilde yenilenmesi gerekiyor. düşük kur politikası ile türkiye'deki gelirler euro bazında 2 katına çıktı ama bu ihale yüzünden kulüplerimiz üç kuruş kazanıyor. bir kamuoyun oluşturulmalı bu yayıncı kuruluşa karşı. en çok kar ettikleri sezonu yaşıyorlardır tabanı hedeflemeyen fiyat politikları ile birlikte. bir de sürekli telefonla milleti sapık gibi arama olayları var. normal devlette buna çok büyük davalar açılırdı. madem böyle para aktarılacak bu iş üzerinden bari trt alsın haftada bir maçı açık kanaldan falan verir. bir de bunlar para kazanacak diye fener'in yarışta tutulması hadisesi var ona değinmeye gerek bile yok.
  • 97
    2024 yılında yapılan bir araştırmada beinsport üyeliklerinin %80’ine yakınının galatasaray ve fb’li olanlardan oluştuğu söylenmiştir.

    mevcut sistemde yayıncı kuruluşun ihale bedelinin az olması kısmını geçiyorum kulüplere dağıtılan miktarda da anadolu takımlarını besleme sistemi oluşturulduğu görülüyor. örneğin bu sene galatasaray’ın yayıncı kuruluştan elde etmiş olduğu gelir 10 milyon dolar civarında.

    yukarıda vermiş olduğumuz istatistikten 1.5 milyon civarında şu anda galatasaray için beinsport alan üyelik olduğunu düşünelim. giderler, maliyetler vesaire tüm dış etkenleri hariç tutarak sadede düz bir hesap yaparsak galatasaraylı olup dekoder alanların katkısı yaklaşık 100 milyon dolar civarlarında olmuş oluyor.

    yıl sonunda şampiyon olursak yapmış olduğumuz katkının yüzde onunu almış oluyoruz. sürdürülebilir ve mantıklı bir sistem mi bu. gs ve fb farklı bir sistem üzerinde beraberce hareket edebilse bambaşka miktarlar konuşulabilir diye düşünüyorum.
  • 98
    ölüsünün 250-300 milyon euro bandında alıcı bulması gerekirken, osimhenlerin, icardilerin olduğu ligi 182m usd'ye satmışız. yazık gerçekten. bu kadar da kötü değil ligimiz. şu haliyle en az 400 milyonlara pazarlanabilmeli ki doğru reklam politikasıyla en az iki katı potansiyeli var.

    takımlarımız köklü, biz artık avrupa çapında rekabetçiyiz (istenen başarı henüz gelmese de ulaşabildiğimiz isimler bizi elit seviyede kalıcı olmanın adayı yapıyor), milli takım görece iyi bir dönemden geçiyor vs. müthiş bir pr fırsatı varken, üstelik mevcut sözleşmenin daha da iyisini aynı tüketici maliyetleri üzerinden trt rahatlıkla sunabilecekken biz yabancıya yok paraya bırakıyoruz. yıllardır görgüsüz gibi kuru garip garip rakamlara sabitlediler zaten, şimdi teklifi görünce ha öyle mi diyip gerekirse daha kötüsüne ihale bırakılabilmeliydi ki federasyonun bir ağırlığı olsun. yarın 100 milyon dese kimse şaşırmaz bu görgüsüz, kalitesiz yayıncıya. gerçekten büyük işgüzarlık.

    galatasaray olarak kendi yayınımızı dünya genelinde kendimiz satsak muhtemelen kasaya şu an girdiğinden daha fazla para girer. bütün spor kamuoyu birleşip aksiyon alsa belki hak ettiğimize biraz yaklaşabiliriz.

    ekleme: hızlı bir web taraması yaptım, 168 milyon euro ile avrupanın 6.sı konumundaymışız. bu yukarıda biçtiğim değerleri çürütüyor gibi görünse de biz gerçek gücümüzün farkında değiliz. 85 milyon insanız, yayını trt'de bırakıp sadece 10 milyon kişiye yılda 50 usd (2000 tl, 8 aylık sezonda aylık 250 tl) üzerinden satış yapsak 500 milyon usd gelir oluşuyor. buna reklam ve sponsor gelirleri dahil değil. yayın giderleri, yayıncı kar payı vs. düşsün yine 300 milyon euro civarı dağıtılabilir bir para kalıyor. daha bu işin uluslararası yayın işi var ki üzerine gidilse hiç fena olmayan paralar kazanılır. (premier lig sadece birkaç güneydoğu asya ülkesinden yıllık 70 milyon sterline yakın para kazanıyor) bizim için de orta asya, orta doğu ve güney amerika potansiyel vadeden pazarlar olurdu. zaten gelir elde etmesek bile kazanacağımız tanınırlık paha biçilemez.

    ama hiçbir şey değişmeyecektir. zaten sirke çevirdikleri ligi neden dünyaya açmak istesinler ki? mazallah galatasaray kıtasal düzeyde daha başarılı olur falan aman başımıza iş almayalım.
  • 99
    avrupa'da takımlarımız nal toplamaya devam ettikçe iyi bile para vermişler* ben olsam 50 milyon dolar falan verirdim kabul etmiyorlarsa çıkardım.

    avrupa'nın dandik takımlarını, hatta 2. lig takımlarının çoğunu getir bizim ligte şampiyonluğa oynar.

    lig aşırı dandik, zeminler berbat, hakemler aşırı aşırı kötü.

    başkan sahaya iniyor hakem falan yumrukluyor.

    topun oyunda kalma süresi premier ligteki tek devre kadar falan.

    ligte ilk 2de çekişen takımlardan biri gidiyor wifi şifresi gibi isimli takımdan 6 yiyor, biz 20 yaşındaki veletlerden pragtan 4er 4er yiyip yiyip kıçımızın üstüne oturuyoruz.

    say say bitmez.

    acilen zeminler için çok sert kriterler getirilmeli, ligteki takım sayısı 16'ya ya da 14'e düşürülmeli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın