• 219
    cowboy bebop sevip de makul ve gerçekçi olmayan adam olmaz. bu yüzden ortak bir noktada anlaşacağımızı düşünüyorum.

    şimdi bir kere bazı gerçekleri ortaya koyalım:

    - türkiye'nin katar ve çin'den tek farkı avrupa kupalarına katılım imkanıdır.
    - katar ve hele hele çin ile kesinlikle maaş konusunda aşık atamayız.
    - türkiye'nin politik durumu ve konumu pek çok futbolcuyu itiyor.
    - türk futbolunun durumu içler acısı. avrupa'da izleyen yok.
    - türkiye'den büyük takımlara atlamak neredeyse olanaksız. en büyük transfer 13 milyon €'luk arda turan. o da atletico madrid'e gidip oradan barca'ya atlamış.

    şimdi bu şartlarda 24-28 yaş aralığında, kendisini ispatlamış, iyi kötü bir kariyer planı olan bir futbolcu olsanız türkiye'ye gelir misiniz? gelmezsiniz. yani sözün özü bizim tutup buraya getireceğimiz 14-18 yaş bandındaki futbolcu büyük olasılıkla sıradan bir futbolcu olacak. bekleneni verebilme ihtimali düşük olacak. en önemlisi ise çok para isteyecek.

    diğer taraftan bakalım: genç futbolcu. gelir mi? bruma dışında hangi genç futbolcu bizi heyecanlandırmış? hangisine sabretmişiz? linnes yerine sabri oynuyor yahu. neden gelsin genç futbolcu? gelirse de 10 taneden 1 tanesi bruma gibi çıkar ki bruma'nın defektleri de ortada.

    yaşlı futbolcu. ben demiyorum ki takımı 32-33 yaşında futbolcularla dolduralım. ama dünyadaki büyük takımlara bakın. ilk 11'lerinde en az 2-3 tane 32-33 yaşında futbolcu var. neden? bu adamların kafası çalışmıyor mu? hayır. çünkü genç futbolcu iyidir, hoştur ama benana?

    şakası bir yana futbol halen daha sadece fizik üstünlüğün galip gelebildiği bir spor değil. "dedeler" diyebileceğimiz juventus, monaco'yu resmen perişan etti. neden? çünkü futbolda hala daha "kalite" önemli. hem kaliteli, hem tecrübeli hem de yetenekli olduğun zaman zaten büyük takım oluyorsun. monaco'nun başarısını küçümsemiyorum. aksine büyük iştir psg gibi bir takımın bulunduğu ligde şampiyon olup aynı zamanda şampiyonlar ligi'nde yarı final oynamak. ama işte devamlılık olacak mı? zor. neden? çünkü kırılgan bir takım monaco.

    sözün özü bizim türkiye'ye uygun maliyetle getirebileceğimiz oyuncular genellikle 30 yaş üstünde. hele dursun aydın özbek varken bu tip adamları bile transfer edebilmemiz mucize aslında. ha çok büyük bir fırsat olursa sneijder gibi admaı 28'inde getirebilirsin. ama işte sneijder dışında bu fırsat ne zaman, kaç kez gelmiş?

    ben demiyorum ki takımı dedelerden kuralım. ama paramız yoksa, çekiciliğimiz yoksa (ne ülke, ne lig ne de takım olarak) ve en önemlisi vizyonsuz bir başkan varsa kritik noktalara kaliteli transfer yaparak günü kurtarmak zorunda olduğumuz gerçeğini yadsıyamayız.

    diğer taraftan "genç oyuncu alalım, altyapıya yatırım yapalım, alıp satalım" diyen arkadaşlara artık bu hayalden vazgeçmelerini tavsiye ediyorum. bir kere galatasaray taraftarının ve camiasının öyle bir sabrı yok. türk insanı. yok işte.

    bunun yanı sıra bizim bir ajax, porto, dortmund olabilmemiz mümkün değil. her şeyi bir kenara bırakıyorum, bunun için önce hollanda, portekiz ya da almanya olmak gerek. öyle miyiz? yakın bile değiliz. uzak demek bile iyimser.

    galatasaray'ın artık başarıya ihtiyacı var. 2 sezonluk rezillik bizim kaldırabileceğimiz bir şey değil. ama para yok. kulübün çekiciliği bitirilmiş. vizyon yok. ama başarı şart. peki bu başarıyı genç ve ne vereceği belli olmayan futbolcularla takımı doldurarak elde edebilir miyiz? hayır. olmaz. türkiye ligi'nde olmaz. çok koşan, basan, ısıran osmanlıspor'un bir tık fazlası oluruz. o kadar. kim bunu istiyor? kim buna sabredecek? gerçekçi olalım.

    yapmamız gereken tempo isteyen bölgelere dinamik ve fiziksel olarak güçlü oyuncular alıp kritik bölgelere ise işini iyi yapan adamları getirmek. elbette ilk 11'e 7-8 tane 32 yaş üstü oyuncu koymayalım. ama 5 tane 32 yaş civarı adam da sırıtmaz. sanki tempo mu yapıyoruz? kaldı ki epl'den gelecek clichy filan en az 35'ine kadar bu ligin temposunu ıstırır. quaresma tempo yapıyor bu ligde. hutchinson 35 yaşında orta sahayı tavaf ediyor. oluyor yani. olmaz değil. yeter ki bitik oyuncu alınmasın.

    kıssadan hisse, bizim gerçeklerimizle ne yazık ki bazı taraftarın hayalleri örtüşmüyor. ben öyle futbolcu yetiştirip satan bir kulüp olmamızı zinhar istemem. işimiz bu değil. vizyonumuz buna uygun değil. ben galatasaray'ın yabancı takımları yenmek olan vizyonuna inanıyorum. bu da doğru planlama ile olur.
  • 478
    iki sene üst üste çok başarısız olduğumuz için, planlı programlı ve net bir transfer sezonu olması gerekir. haberlere, tvlere bakarsak başlangıcı öyle olacak gibiydi. fakat henüz bi aksiyon yok ortada. haberlere bakılırsa olası transferler mali açıdan da çok başarılı durmuyo. yüksek meblağlar sözkonusu. ama hepsini geçtim de olası transfer dedikodularına bakıyorum; ya sağlık durumu, ya bonservis, ya maaş ya da oyuncuyu ikna etme gibi hep bi konuda eksik var ve henüz net bişey yok. işte bunu hiç anlayamıyorum. sezon sonu puan cetvelindeki yerimiz ve takımın net ihtiyaçları haftalar öncesinden aşağı yukarı belliyken, herhangi bi transfer girişimi hiç mi yapılmadı? görüşülen anlaşılan bir tane bile oyuncu yok mu? zor olan transferler için alternatifleri mevcut mu? bu soruların cevaplarına pek pozitif bakamıyorum. normalde transfer sezonu başlar başlamaz, en az 2-3 tane transferin açıklanması gerekirdi. yine de umarım geç olur ama güç olmaz..
  • 512
    yaşlı oyuncularla ilgilendiğimiz sezon.

    gomis ve maicon transferlerine karşı değilim bu konuda. forvet ve defansın ortasına "kurt" oyuncular lazım başarı için.
    hatta gomis'in kalitesini bu pozisyon için yeterli görmüyordum ama transferi olası başka oyuncu görünmüyor maalesef.

    fakat

    clichy 31
    belhanda 28
    vainqueur 29

    gibi oyunculara verilen yüksek bonservisin bir sonraki satıştan alınacak bonservisle kompanse edilmesi çok düşük olasılık.
    kaleci defans ortası ve forvet için bu tür 28 yaş üstü oyuncular tercih etmek gerekir ama diğer pozisyonlar için genç, başarıya aç, gelişime açık ve daha sonra bonservis kazanabileceğimiz oyuncular tercih etmek gerekir diye düşünüyorum.

    aksi takdirde 2 sezon çok güzel geçecek ama 3. sezonda bu oyuncuların fiziksel performansı düşünce takıma hocaya o başkana türlü türlü küfür ederek geçireceğiz.

    yanlış anlaşılmak istemem clichy belhanda vainqueur harika oyuncular. ama planlama açısından ve kadro mühendisliği açısından yanlış tercihler. zira kadro mühendisliğinin olmamasından yıllar boyunca neler çektik. artık en ufak hataya bile hakkımız yok.

    önerim

    imbula 24
    denayer 21 (2. tercih tete 21)
    jetro willems 23
    godson azuibuke 19
  • 771
    wesley sneijder'i tarihe gömdüğümüz sezon oldu.
    podolski'yi yok pahasına gönderdiğimiz sezon oldu.
    bruma gibi bir oyuncuyu gönderdiğimiz ama yerine adam alamadığımız bir sezon oldu. zaten almamız da mümkün değil.
    bir de buradan bakın...

    aldığımız oyunculara bakarsak "bu da nasıl geldi yahu" diyebileceğimiz bir oyuncu yok. ilk bakışta kötü transferler de yapmadık ama bu kadar yeni oyuncuyu aynı anda takıma adapte etmek de büyük risk. çoğu tutmazsa şaşırmayın. ki tudor denilen adam bunların çoğuyla kavga etmeden takımdan gitmez. sneijder'i kendine saydıramayan adam kuzey afrikalı gençleri mi disiplin abidesi yapacak. gülerim ben buna.
  • 69
    bir stoper, bir sol bek, iki orta saha, bir de forvet transferi bizi mükemmel bir takım yapmaz ama eli yüzü düzgün bir takım haline getirir.

    stoper tomas ujfalusi gibi olmalı. yanında serdar aziz'dir, ahmet çalık'tır bir sezon denenir. kendilerini geliştirirlerse ne ala, yok biz semih kaya'nın izinden gideceğiz derlerse o zaman bakılır.

    sağ bek martin linnes'in olur, sola da emmanuel eboue etkisi yaratacak bir adam lazım. bu takım eboue sağ bek iken, sol bekte hakan balta ile şampiyon oldu. linnes'in, hakan'dan iyi bir bek olduğunu düşünürsek savunma sorunumuz çözülür diye düşünüyorum.

    orta sahaya iki adet felipe melo lazım. biri 20-25, diğeri 25-30 yaş aralığında olmalı. dinamizmi ve sertliği diplerde olan orta sahamızı da bu şekilde toplarız.

    forvete ise bir adet johan elmander istiyorum. böylece arkasındaki wesley sneijder'in de çok savunma yapmasına gerek kalmaz ve daha çok hücuma odaklanır. biz de keyif çatarız.

    muslera
    linnes ahmet(serdar) ujfalusi eboue
    melo melo
    garry(yasin) sneijder bruma
    elmander

    o değil de çok özledim o kadroyu be.

    not: bu umudum normal şartlar altındadır. başımızda ise normalliğe tepki olarak doğmuş dursun özbek var. o yüzden tabi ki böyle bir kadro yapılanmasını beklemiyorum.
  • 859
    asamoah'ı transfer edip, cavanda, de jong, hakan balta, donk, tarık çamdal, erdogan adili, umut gündoğan gibi yollanması gereken futbolculardan kurtularak kapatmamız gereken dönem. sol stoper sadece lig ve kupa için lüks iken sol açık ilk iki haftada oynadığımız oyun düzenini bozar. sol açık demek orta üçlüde* birinden vazgeçmek demek. bu da oyun üstünlüğünü bize veren tempo ve baskıdan ödün vermek demek.
  • 159
    sezon içerisinde ismini sıkça duyduğumuz khacheridi ve vida'yla ilgili haberler bıçak gibi kesildi. transferlerin ahmet bulut'a havale edildiği ortaya çıktıktan sonra kulüplerinde forma şansı bulamayan ve maliyeti yüksek adamlara yönelmeye başladık. brezilyalı ve afrikalı stoperlerin yanı sıra karaktersiz berberi hücum oyuncularının da ismi sıkça duyulmaya başlandı.

    demirören-mendes benzeri bir ilişki özbek-bulut arasında yaşanacak göründüğü kadarıyla. allah bizim belamızı vermiş vallahi.
  • 945
    gelenleriyle ve gidenleriyle bizim adımıza müthiş bir transfer sezonu olduğu su götürmez. gelgelelim, bu transfer sezonunu taçlandıracak olan sonraki iki yani 2017/18 ara ve 2018/19 yaz transfer sezonudur.

    zaten ara transfer sezonunun gündem maddesi bellidir: kwadwo asamoah.

    2018/19 yaz transfer sezonuysa çok çok önemli. öncelikli gündem maddesi de şimdiden belli gibi: stoper. nedeni malum: elimizde yine bir tek maicon kalacak. bu transfer sezonunun bence adı bile konulabilir: gençleştirme, ikame ve sürdürebilirlik.

    yani ne demek istiyorum? 2017/18 sezonunda müthiş bir ilk 11 kurup, yedeklemesini bir önceki facia kadronun iyi olmayan kısmıyla sağlıyoruz. bu temizlik operasyonu bir sonraki sezon da devam etmeli ve zaten edecekmiş gibi duruyor. artık amacımız, belirli bir oyun anlayışı ve futbol mentalitesine göre, mevcut kadromuzdaki ilk on biri ikame edebilecek, daha genç ve potansiyelli oyuncuları şimdiden bulmak ve bizi tatmin eden futbolumuzun sürdürebilirliğini sağlamak olmalı. ve hatta elden çıkarabileceğimiz, talibi olabilecek oyuncularımızı da şimdiden gözden geçirmeli ve iyi bir teklif geldiğinde gözden çıkarabilmeli ama yerini de hemen doldurabilecek oyuncu havuzuna sahip olmalıyız.

    iddia ediyorum. bizim 2017/18 sezonuna başlangıç oyunumuz -eğer devamını getirebilirsek- oyuncu parlatır. hele bir de avrupa liginde oynasaydık, oyuncularımıza daha iyi teklifler gelmesi çok olasıydı. neyse, o iş geçti.

    mesela, sezonu en azından şimdiki formlarıyla sürdürebilirlerse, garry rodrigues, martin linnes ve tolga ciğerci'ye iyi teklifler gelir. bu oyuncular bizim yan parçalarımız ve yerlerini daha iyileriyle doldurma ihtimalimiz bulunuyor. burada iş elbette, cenk ergün ve scout ekibine düşüyor. bunun haricinde badou n'diaye'ye, feghoouli'ye, belhanda'ya vesaire teklifler gelecektir. çünkü yaşları müsait. gelgelelim işin bir de diğer yüzü var. gomis, fernando ve mariano gibi, oyunumuzun temel yapıları belirli bir yaştalar. ben yaşa pek takılmam ama yerlerine şimdiden oyuncu bulmalıyız. ben demiyorum ki: "seneye tiz elden gomis'in yerine genç bir adam bulunsun, fernando'nun yerine yeni birini alalım, mariano çok yaşlandı bre!" çarpılırım. hedefimiz, bu oyuncuların bizi götürebildiği son raddede, yerlerine adamları koymuş olabilmek. fernando'yu genç yaşında bulabilmek. falan filan. "olursa olur, olmazsa yeniden deneriz" misali, maliyeti az scout transferi yapmalıyız. zaten, bu transfer sezonunda harcamalarımızın düşeceğini öngörmek için müneccim olmaya gerek yok sanırım.

    bilmiyorum anlatabildim mi...

    demek istediğim aslında, kadromuz bu haliyle ilk on bir nezdinde bizi iki üç yıl götürebilecek düzeyde. ama iş sadece bizimle bitmiyor. oyuncularımıza talipler çıkabilir. form düşüklükleri olabilir. sakatlıklar olabilir. falan filan.

    oyunculara bağımlılığımızı azaltmamız ve oyuna bağlılığımız ve oyunun sürdürebilirliğini baki kılmamız gerektiğinden bahsetmeye çalışıyorum. umarım anlatabilmişimdir.

    tabii biz -ya da ben- bir taraftar olarak bu kadar ileriyi düşünürken, cenk ergün'ün -nedense bu adama güveniyorum- düşünmeyeceğini düşünecek kadar düşüncesiz değilim.
  • 405
    bein sports'ta son dakika gectiler. buna gore gomis %99 bitmis, belhanda'da is d.kiev'in islak imzasina kalmis. sneijder'in menajeri de "gondermek istiyorlarsa soylesinler, yolumuza ona gore devam edelim." demis.

    ekleme : clichy ile de imza asamasina da gelindigini soylediler. insallah dogrudur. sneijder de gitmezse, gomis'in arkasinda sneijder-belhanda, sol haf/bek clichy, sag haf/bek linnes, stoperde maicon ya da acerbi. geriye orta saha kaliyor. off allahim su guzellesen kadroya orta saha da nasip et de selcuk'a maruz kalmayalim :(
  • 349
    şu ana kadar çıkan söylentilere göre;

    muslera
    tete ahmet acerbi linnes
    kucka imbula
    garry sneijder belhanda
    gomis

    gibi bir kadro kurulabilir. iyi, güzel, hoş da bu transferi yapanlar galatasaray'ın geleceğini sattı mı? sattı. söylentilerin yalan çıkma ihtimali var mı? var. kadro kurulsa bile hakemler hakkımızı gasp ederken bizi savunabilirler mi? hayır. kadro kuruldu ve başarı gelmedi diyelim, başka kurşunumuz var mı? yok. kadro kuruldu diyelim teknik direktör yeterli mi? belli değil. ulen acerbi ki çok beğendiğim bir oyuncu, gelip imzayı atsa bile bu yönetimle oynama garantisi yok.(bkz: kevin grosskreutz)

    bunlar ve benzeri sebeplerle isterlerse ronaldo ve messi'yi paket yapsınlar da arena'da yiyelim yine de heyecanlanamam. hayat enerjimi emdin be dursun.
  • 94
    yine vasat oyuncu çöplüğüne dönecek takım. bakın görürsünüz bu adamlar gidip nerde vasat oyuncu varsa bulacaklar, buradaki taraftarın büyük kısmı zevkten dört dönecek az kalan kısım ise vasatlara çıldıracak. sene ortası gelmeden havlu attığımızda yine küfür kıyamet.

    yaşadık çünkü bunları. bana göre en az 8 adam lazım. ama 4-5 tane alınacak. eldekileri göndermek lazım denecek, acelemiz yok denecek kampı bekliyoruz, hocanın raporunu bekliyoruz diyecekler yine bu seneyi de çöp edecekler. valla unutmayın bunları bak. çünkü senelerdir aynı tiyatro.
App Store'dan indirin Google Play'den alın