• 429
    istanbul'da yaşanan yağmurlu bir gün sonunda uçaklar hava muhalefetine takıldı. kemal sunal'ın salako filmini seven başkanımız, salı sallanır, çarşamba çarşafa dolanır... diye giden seri cümleyi tamamlayıp, transfer döneminde bizi salak yerine koymaya devam ettiği bir günü daha kapattık. saygılar. bu entry bana yedir dursun başkan. yeter ki ayağa kalkalalım.
  • 457
    gomis 85 doğumlu yani 32 yaşında ( 3 bonservis+ 3*3,5 toplam 13,5 milyon)
    clichy 85 doğumlu yani 32 yaşında (3*3,5 toplam 10,5 milyon)
    acerbi 88 doğumlu yani 29 yaşında ( 9 bonservis + 4*2,5 toplam 19 milyon)
    maicon 88 doğumlu yani 29 yaşında (8 bonservis + 4*2,5 toplam 18 milyon)
    belhanda 90 doğumlu yani 27 yaşında ( 8 bonservis + 4*3 toplam 20 milyon)
    visca 90 doğumlu yani 27 yaşında (7 bonservis + 4*2 toplam 15 milyon)

    bu sene ciddi ciddi transfer etmeyi düşündüğümüz futbolcular yukarda. yaklaşık bonservis ve yıllık ödenecek ücretler de yanlarında. toplam maliyetleri yaklaşık 100 milyon euro. o miktar da bizim şu anda rivadan elde edeceğimiz toplam paranın neredeyse yarısı. düşünülen oyuncuların hepsi 27 ve üstü. 4 yıl sonra hiçbirini satamayacağın ve hiç bir para kazanamayacağın topçular. aydı chedjou, engin, yekta, olcan, umut ve sayısız diğer topçular gibi.

    işte bu kulüp bu yüzden batıyor. 10 sene sonra satacağımız bir riva ya da florya da yok. geleceğimiz bu kafayla çok kötü. ama bak transfer edilen genç topçulara. jose'den bile para kazandık. bedavaya alıp parayla sattık. o yüzden tek yapmamız gereken gençleri bonservis ödeyerek transfer etmek, yaşlı veya tecrübelileri de bonservissiz veya çok uygun şartlarda almak.

    inanılmaz hüsran dolu bir dönem geçiyor benim için.
  • 545
    dursun özbek yönetiminden beklenmeyecek düzeyde başarılı yürüttüğümüz bir sezon oluyor. öncelikle sabırsız bazı arkadaşlarımız var, onlara biraz sabırlı olmalarını önerebilirim çünkü hiçbir transfer döneminde as oyuncuları sezon öncesi ilk kampa yetiştirememiştik neredeyse. daha haziran ayı bitmeden gomis, belhanda ve maicon gibi üç kaliteli as oyuncuyu takıma katmak kolay iş değildir. üstelik bu oyuncuları türkiye gibi bir ülkeye ikna etmek hiç hiç kolay değildir. dolayısıyla şu ana kadar gayet iyi gidiyor.
    son iki üç yıldır en önemli eksiklerimize transferin son günü takviye yaptığımızı unutmyalım. pandev-dzemaili, kolbeinn sigþórsson-grosskreutz gibi çok kritik mevkilerin oyuncuları hep son gün transfer edilmişti. daha önümüzde 2,5 aylık transfer dönemi var. bu süreçte aklı başında bir planla iki tane daha takım kurarsın o derece bol bir vakit. forvet, stoper transferlerini kapattık gibi duruyor. sağ bek, sol bek ve orta saha üçlüsü takviye yapılacak bölgeler ve görünen o ki bahsi geçen her isim de kaliteli. onun için geç de olsa erken de olsa kaliteli bir aday listemiz olduğundan çok endişe duymuyorum. sağ beke biraz daha genç bir isim almalıyız, sol bekteyse clichy kesinlikle zorlanmalı sonuna kadar. orta saha transferini asamoah-imbula-vainqueur üçlüsünden birini alarak bir süreliğine dondurabiliriz.

    kişisel planıma göre önümüzdeki 2-3 hafta içinde clichy, genç bir sağ bek ve asamoah-imbula-vainqueur üçlüsünden birinin transferlerini tamamlayarak fırsat kollama aşamasına geçmeliyiz. zaten bu bahsettiklerim alındığında ilk on bire tam 6 oyuncu transfer edilmiş olacak ki bu da bir omurgadan fazlası demek. geri kalan 1,5 aylık süreçte de kiralık oyuncular ve bonservissiz isimlere yönelmeli iyi bir araştırma yapmalıyız. chelsea'li kalas, juventus'lu lemina bunlar kiralık olarak takıma katabileceğimiz isimler. özellikle bir stoper ve bir orta saha kiralayabilirsek sezonu şampiyon tamamlamamamız için ciddi derecede uğraş vermemiz gerekir.

    2-3 hafta içinde sol bek ve orta saha transferinin de açıklanacağını düşünüyorum. kalan zamandaysa sağ bek ve kiralık oyuncular için uğraşılır.

    ayrıca ilginçtir ki maicon, sneijder, gomis, selçuk, muslera, bahsi geçen sagna ve clichy lider ruhlu oyuncular. hatta vainqueur da öyle. ne kadar çok lider o kadar başarı diye düşünen biri olarak bana epey bir ümit veriyor bu durum. yenik duruma düştüğümüzde sahada isyan eden oyuncular görecek olmak çok güzel.
  • 794
    benim de feghouli ile birlikte transferi kapatmamız gerektiğini düşündüğüm dönem. bonservis harcamaları 40 milyon euro bantlarını buluyor. hadi 20 milyon euro da gelir elde edildi, böyle yeniden yapılanan bir takım için -20 milyon euro çok da olsa anlaşılabilir sonuçta ortada kalite artışı var ciddi manada. ama maaş dengesi de tamamen elden kaçırıldı.

    ben yapılan transferlerin takımda kalite açısından soru işareti olan sol bek, ikinci stoper, sol açık gibi mevkileri taşıyabileceğini düşünüyorum. örneğin bir fernando transferi tüm takımın performansını bir tık yukarı çekecektir, savunmayı epey toparlayacaktır. sol bekte linnes, stoperde serdar ya da koray ile başlamak o kadar korkunç gelmiyor kulağa sadece ligde oynayan bir takım için. beşiktaş tosic ile şampiyon olup, fener kjaer-skrtel ile nal topladıysa stoperin kalitesinden daha önemli şeyler de var demektir.

    bence tek ciddi eksiğimiz yerli oyuncu problemi. kadroya öyle ya da böyle belli bir sayıda yerli yazılması lazım fakat elde çok fazla seçenek yok. ama galatasaray'ın böyle para saçtığını gören anadolu takımları da öyle ucuza oyuncu falan vermez. belki 1-2 tane gurbetçi denenebilir.

    son olarak da elden sinan'ı da çıkarıp hesapları biraz dengelememiz farz. artık şu trip atıp duran vatandaşı daha fazla takımda görmek istemiyorum.
  • 653
    galatasaray spor kulübü için belki de en kritik dönem olmasına rağmen, yoğunlaşmamız gereken yerleri siktir edip anlamsız işler ile uğraştığımız ve uğraşmak zorunda bırakıldığımız dönemdir.

    futbol artık o kadar büyük bir sektör ki, finansal açıdan doğru yönetilen, sportif başarıda süreklilik sağlayan ve bu sportif başarıyı pazarlamayı başaran bir takım, her sene kadrosunun üstüne koyar, üzerine de 20-30 m euro gibi bir kar açıklar. artık günümüz piyasasında, eskiden vay amk denilecek rakamlar, 23-24 yaşında gelecek vadeden görece ucuz bir bölge olan stoperlere veriliyor.

    futbolun ürettiği gelir kritik. neden kritik? siz futbolda sportif başarıyı yakalar ve bu başarı taraftarlarca destek görürse, stadyum geliri, marketing vb. gibi yan dallardan deli gibi para kazanmanız mümkün olduğundan, bu ekstra paralar ile diğer, özellikle adı amatör ancak kendisi amatör olmayan şubeleri finanse edebilir, bu şubelerde de büyük başarılar yakalayabilirsiniz.

    gelelim 2017-18 transfer sezonuna.

    bizim uğraşmamız gereken şey, feghouli alınırken orta saha bölgesine takviyeler olmalı. bakın hem feghouli hem orta saha bölgesine takviyeler (çoğul) diyorum.

    oysa biz, wesley sneijder ile uğraşıyoruz. bir kanada belhanda, diğer kanada feghouli, ortalarına sneijder, önlerine gomis, arkalarına iki orta saha koyup ucuz bek transferi kovalamamız gerekirken, biz belhanda'ya sneijder'in forma numarasını veriyoruz, feghouli tatilde onu bekliyoruz, bir ümit ben arfa'ya saldırıyoruz ancak orta saha transferini tamamen unutuyoruz.

    net konuşuyorum, orta sahada selçuk ve tolga oynadığı sürece, belhanda'nın etrafını (sneijder gönderilmeye çalışıldığından) messi, ronaldo ve lewandowski ile doldurmazsanız, yine attığınızdan çok yer, yine rakibi açmak için işinizi şansa bırakırsınız. futbolun zor olan tek kısmı basit oynanmasıdır; kadro mühendisliği ise az çok futbol bilen herkes tarafından görülebilecek gayet kolay bir mevzudur.

    aklı selim her taraftar, melo gittikten sonra o bölgeye benzer özelliklerde oyuncu almadığımız sürece başarılı olamayacağımızı defaatle yazdı, çizdi. çünkü, artık herkes avrupa maçlarını kolayca izliyor ve kırılgan, temposuz orta sahanın futbolda mutlak başarısızlık anlamına geldiğini biliyor. galatasaray'ın futbol aklı özbek kardeşler ise bu sorunu 3 senedir göremiyor.

    gomis aldın, belhanda aldın ancak sen bu orta saha ile rakibi boğamazsın. rakibi boğamazsan, bir onlar bir sen atak yaparsan bu adamlar sana beklediğin faydayı vermez.

    orta saha alın. orta saha alın. orta saha alın.
  • 220
    yıldız futbolcu olmadan başarı gelmediği bir gerçektir. beşiktaş şimdi çok övülen feda döneminden sonra gomez'leri quaresma'ları almasaydı şampiyonluğa mendil sallamaya devam ederdi. fakat bu işin dengesi kaçmamalı, ilk 11'deki 3-4 futbolcu "ben yıldızım" deyip kendini yormadan oynarsa yine şampiyon olamazsın. o yüzden her ne kadar rakamdan memnun olmasam da, iyiden iyiye kendini salan podolski'nin gitmesine gayet mutlu oldum. darısı selçuk'un başına.

    en çok koşan beş oyuncu listesinde beklerin adını pek göremezsiniz. çünkü bekler ortasaha veya kanat oyuncuları kadar mesafe kat etmezler, yalnız patlayıcı güce ihtiyaçları olur. bu sebeple 30 yaşını aşmaları büyük bir sorun olmaz. bosingwa yaşlıydı ama türkiye ligi için gayet iyi bir performansı vardı, adriano keza öyle. yanlış hatırlamıyorsam essien'di, ön liberodan sağ beke geçince "sağ bekte oynarken maç 180 dakika sürse bile yorulmam" demişti. bu yüzden tecrübeli bir bek aldığımız zaman kısa vadede sorun yaşayacağımızı sanmıyorum.

    ama en kritik şey yaşlı futbolcuya verilecek olan kontrat. kafadan 3 senelik kontrat önerip, yüksek bir garanti ücret verirsen kendini o oyuncunun insafına bırakmış olursun. yaşlı oyuncunun takım ortalamasına göre ortalama bir garanti ücreti ve daha yüksek bir maçbaşı ücreti olmalı. ayrıca ne olursa olsun 2 sezondan fazla kontrat yapılmamalı.

    santrfor mevkisi de yaşlı oyuncuyu kaldırır. elbette hareketli santrfor rakip için daha zorlayıcıdır ama çakal bir forvet -van persie gibi aşırı formsuz olmadığı sürece- topu rakip cezahasına taşıyabiliyorsan her zaman için tehlikelidir. bizim kadromuzda ise eren zaten hareketsiz bir santrfor, büyük bir sürpriz olmazsa da takımda kalacak. öyleyse yaşlı ve ağır bir santrfor yerine hareketli bir santrfor almamız gerekiyor. gomis yaşlı olmasına rağmen baya hareketli bir oyuncu, bu sebeple gomis'in gelmesine razıyım fakat kontrat için söylediğim şeyler yine aynı şekilde geçerli. kimseye emekli ikramiyesi vermemeliyiz, performansa dayalı sözleşme yapmalıyız. (gomis'in bu sezon attığı goller https://www.youtube.com/watch?v=4gzmGAtH2Rk )

    ama ortasahada yaşlı oyuncu çok çok tehlikeli bir transfer olur. çünkü her an dinamik olmayı ve hızlı hareket etmeyi gerektiren, topla en çok oynayan, en çok mesafe kat eden mevkiden bahsediyoruz. ortasaha için temposuz ve yaşlı oyuncudan kesinlikle uzak durulmalı. seneye kaderimizi büyük oranda ortasahanın belirleyeceğini düşünüyorum. hem selçuk'un hem de tolga'nın yerine doğru isimleri almak zorundayız. buna ek olarak sneijder sakatlandığında oynatacağımız iyi bir alternatife de ihtiyacımız var. "sıfırdan ortasaha kuruyoruz" desek yeri kısacası. burada hata yapmamamız lazım.

    bu sebeple yaşlı beke evet, yaşlı ortasahaya hayır. hareketli santrfora evet, ağır santrfora hayır.
  • 440
    stoper bölgesi için maicon ve acerbi isimleri konuşuluyor. ikiliden hangisini alırsak alalım almadığımız oyuncu için üzüleceğiz

    acerbi'nin artıları daha fazla olsa da maicon'un melo gibi hafif kırık olması ve katil suratı da beni cezbetmiyor değil. melo'dan sonra takımı sahiplenecek, liderlik edecek, hakkını savunacak bir oyuncu eksikliği çekiyoruz. kendisini çok tanımasam da bu tanıma uyacak izlenimi verdi bana.

    acerbi'nin ise italyan olması zaten başlı başına büyük bir artı. sol ayaklı olması ve daha uzun boylu olması da yüzümü gülümsetmeye yetiyor.

    ne diyelim, hakkımızda hangisi daha hayırlıysa o bizim olsun.
  • 529
    clichy, belhanda, gomis, maicon transferleri gerçekleşirse, eldeki yabancı oyuncular:

    1-muslera
    2-linnes
    3-cavanda
    4-maicon
    5-carole
    6-clichy
    7-de jong
    8-garry
    9-sneijder
    10-josue
    11-donk
    12-belhanda
    13-gomis

    bu listeden josue çıkacak eğer bir daha kiralama yapmazsak. de jong da büyük ihtimalle yolcu olacak. dolayısılya elde 11 tane yabancı kalıyor. 14 yabancı kaydedebildiğimiz için 3 yabancı transfer hakkımız daha var demektir. cavanda ve donk gereksizlerini de itelersek +2 hakkımız daha doğacak. bana göre minimum 1 kanat, 2 orta saha, 1 stoper daha transfer edilmesi gerekirken, eldeki gereksiz ne kadar yabancı çöp varsa göndermek şart oğlu şart. son 1-2 gündür "donk antrenmanlarda çok hırslı." "cavanda florya'nın yıldızı!" gibi ısmarlama haberler görmeye başladım. yönetim inceden yol yapmaya başladı gibi geldi bana ama hayırlısı.
  • 800
    feghouli ya da bir başka kanat oyuncusu ve bir adet de sol bek ile kapatmamız gereken sezon.

    özellikle kanat oyuncusu mutlaka şart çünkü kanat oyuncusu alınmaması demek belhanda'yı kanata, n'diaye'yi on numara pozisyona çekmek ve selçuk inan denen kanser hücresine ilk onbirde yer vermek demektir.

    inanın yapılan bunca transfere rağmen, selçuk'u daha hala ilk onbirde yan top geri pas yaparken görmek intihar sebebi olacaktır.
  • 222
    önümüzdeki yazı çekilir kılacak dönem.

    burada benim henüz fm'de keşfedemediğim tonla adam yazılacak, yazılıyor da zaten, ben de bu sayede fm'de transfer edicem. çok seviyorum sizleri. ciddi söylüyorum. baya son 3-4 yıldır fm'deki transferlerimi galatasaray taraftarlarının önerdiği topçulara göre yapıyorum ve gerçekten helal olsun abiler müthiş adamlar öneriyorsunuz.

    gerçeğe gelirsek;

    yavru vatan dediğimiz kıbrıs'ın köylerindeki 2000 doğumlu çocukları bile çoktaaan keşfetmiş durumda kulüpler. yani burada yazdığınız, bak şöyle oynuyor, bak piyasa değeri şu kadar ki transfermarkt'a bakıp hala değer çıkarmak inanılmaz komik, baya baya gereksiz. hem kendi sinirlerinize, hem de hayalgücünüze yazık. 123901290390 adet öneriden belki 1 tanesi bilinmiyordur gerçekten scout ekipleri tarafından. 96-97-98-99-2000 doğumlu olup çoktan kendi takımında oynamaya başlamış olanları herhangi bir ücret karşılığı alabilirsiniz almasına fakat bu çocukların tekniği, taktiği geçtim, psikolojik olarak bile zaten datalanmış olduğunu lütfen unutmayın.

    he ama önermeye devam edin tabi. ama bu isimler bruma'yı nasıl aldıysa galatasaray, anca o şekilde gelir. he paraya döner hepsi o ayrı. 400 bin euro'ya 18-19 yaşında çocuğu alıp, burada, bu iğrenç taraftarın baskısına bırakırsan da zaten o çocukların gelişimi sıfıra iniyor. iskandinavya'daki olağanüstü yetenekli afrikalılar'ın sırrı zaten baskıdan bağımsız, saf yeteneğini sergileyebileceği yerlere transfer yapmaları.

    galatasaray'ın alması gereken oyuncular; 20-23 yaş arası zaten artık yavaştan oynamaya başlamış ve gereken sıçramayı henüz yapamamış oyuncular olmalı.

    burada, bu çakallar diyarında, 17-18 yaşındaki veletleri siz yersiniz diyeyim.
  • 224
    keşke bir imkan doğsa, burada fm shortlistleri üzerinden ilerlemek yerine daha realist fikirlerle yürüsek. fransa 2. lig, beşincisi brest'in arjantin asıllı italyan oyuncusu cristian battocchio ile ilgilensek mesela şahsi görüşüm 500.000 ile 900.000 euro civarında bitebilecek, harika bir transfer. 24'lü yaşlarda falan. yani, fm gibi 18'e alayım, vibe community'den taktiği çekeyim, cl alayım, sonra satayım falan yok.. geçin o işleri. alacaksak bunları bulup alacağız, 5 sene transfer yapmayacağız üzerine, böyle finansal istikrar sağlayacağız. amacımız genç oyuncu alıp satmaktansa, 23 yaşından itibaren istikrar sahibi oyuncular bulup, her yıl 8, 10 transfer yapmaya son vermek olmalı. zaten bu süre zarfında 5 yıl varolan kadronun bütünlüğü sağlansa belki de 2, 3 oyuncu satmış kadar oluruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın