• 412
    üşüyenin elleri muhtaçtır soğuk suya

    az ve öz yazacağım, zaten yatak almıyor, alsa da uyku tutmuyor, tutsa da galatasaraylılığın heyecanı bırakmıyor. zaten "geceleri uyumayanların yolundan çekilin" demiyor mu nietzsche?

    yen ya da yenil ne bileyim işte lan ben. ilk defa mı yenileceksin sanki, ilk defa üzüleceğiz sanki?
    daha önce yenilmedik mi lan hiç, hiç mi kalmadı sanki hevesler kursakta?
    onlar haramiyken dahi gelip yenmediler mi sanki?
    en dürülmesi gerekli olduğu anlarda bile defter, dürülemedi mi sanki?

    yenil, hem ne fark eder ki?
    az mı yenildik ulan bu sezon, hem de defalarca sami yen'de -son senesinde- dahi.
    ulan ankaragücü bile iki kere yenmedi mi bu sezon bizi?
    ulan sivas'a bile yenilmedik mi sanki?
    gençler, manisa, bursa, antep filan hiç saymıyorum ki.

    yenil işte lan,
    hem zaten büyük takımlar, küçük takımlar, övünürler vs. dememiş miydi platini?
    di mi müzedeki kupalar, gelmiş-geçmiş başarılar filan.
    "ever tried. ever failed. no matter. try again. fail again. fail better"
    ulan senin yüzünden beckett bile okuyorum, aman tanrım!

    yani kısacası yenil, ne fark edecek ki?
    ama koyar mı..? koyar. hem de çok koyar.
    ama ne yenilmen, ne de başka bir şey koyar.
    en çok, adı galatasaray olanın kendine yenilmesi koyar.

    bir iç kanama gibi sessiz ve derinden gelen bir hastalık kuşatmış her yanını galatasaray'ın.
    bağırıyor şimdi avaz avaz!
    çürümüşlük kokuyor, kokuşmuşluk bile çürüyor.
    ama, ama işte,
    bir ışık, bir parıltı yeter dirilmeye.
    işte bu maç ulan işte.
    işte bu yüzden, bu yüzden ulan bu yüzden.
    yen ulan yen..!

    kısa kesicem dedim, daha ne söylim?
    çıkıp ben mi oynim?
    o sahadan boynu bükük ayrıldığın günlerin taa amına koyim...

    ---

    not: maç yazısımı ulan şimdi bu!!! o halde alakasız bir şiirin, alakasız bir kesimiyle bitirelim yazıyı. belki alakalıdır...

    ***
    toy bir delikanlı küçük bir parkta
    herkesi dövebileceğini söylüyor kolundaki kıza
    ve tempo tutuyor ayağıyla
    dünyanın dönüşüne
    ebabil midir nedir kanadından soluyor
    yaralı bir hayvan gibi geceye sokuluyor

    astımlılar korosu
    ah ne kadar şaşkındır karaya vurmuş ada
    gıcır gıcır gülümser şehrin tam ortasında
    ve mirastan güzeldir babadan kalma öğüt
    adın çiviye çıkar açılmazsa paraşüt
    çiçeği sokan arı üzgün değildir elbet
    su derindir abiler bir damla bile evet
    kim hayır diyebilir böyle şık bir ortaya
    üşüyenin elleri muhtaçtır soğuk suya..
    **
    ***

    bugün ruhunu sahada, gırtlağını arena'da bırakmayan galatasaraylı değildir. ve gün bu gündür...
  • 683
    bugün bu maç için iddiaya girdiğim 3 arkadaşlama da birer tane fenerbahçe forması aldım. evet, ilk başta ağır geldi.
    düşünün; aldığım bu formalar ile fenerbahçe maçlarına gidecekler ve "ehe ehe adnan'ın aldığı formaları giyip geldik lan maça ehe ehe..." tarzı cümleler kuracaklardı.

    ben de gittim aldığım formaların arkalarına*(u: fenerium'a da teklif ettim parası neyse vericem falan diye ama bi siktir git tarzı bakışlar attıklarında olmayacağını anladım) "en büyük galatasaray" yazdırdım. birden bi rahatlama oldu bende...

    hele o formaları onlara verdiğimde yüzlerinde beliren "ehe ehe enayi forması ehe ehe" bakışlarının hemen ardından "püüü bu ne amuğagoyim!"n tepkileri yok mu, paha biçilemezdi lan!
  • 461
    ulan diyoruz ya hani, "fenerbahçelileşmeyelim, senede bir maça kilitlenmeyelim sadece" diye.. olmuyor ya, vallahi de olmuyor billahi de olmuyor.. ne kadar kızsak, tepki göstersek de şu maç geldi mi akan sular duruyor işte.. 2 gün önce "nolcak abi 11. sıradayız zaten kazansak nolcak" derken, şimdi iş yerinde sabahtan beri "i will survive'la, nonda'nın kafasıyla, ümit karan'ın 90+2'siyle, kral'ın 5-1'deki o çocuksu sevinciyle bazen gülüp bazen de gözümden yaşlar süzülüyor.." olmuyor abi işte, hakketten içimiz rahat etmiyor şu heriflere koymayınca..

    ulan tüm sene yattınız, zehir oldu 2011 bize.. ama bari bugün be, belki her şey toz pembe olmucak, gelecek, yarınlar vs.. umurumda değil hiç biri şu anda.. bari bugün çıkın alın, hem de öyle böyle almayın, allah aşkına alın şu maçı be..
  • 202
    1- en azılı 50.000 galatasaraylı o gün, tüm görselliğiyle, tavan desibelle, arena'da yerini alacak.
    2- parçalı forma giyilecek.
    3- maçtan önce, ısınmaya çıkıldığında, sahaya çıkarken, maç esnasında hiç bir galatasaray futbolcusu, fenerbahçe futbolcusuyla temas kurmayacak, selam vermeyecek, konuşmayacak.
    4-cana hariç, zapata dahil hiç bir yabancı futbolcu kadroda olmayacak. takım tamamen fenerbahçe'den en az bizim kadar nefret eden türk futbolculardan oluşacak.
    5- ayhan akman, barış özbek, aydın yılmaz mutlaka ilk 11 de oynatılacak, mustafa sarp'ın maçı tribünden bile seyretmesi engellenecek.
    6- gol atarsak, atmamış gibi gol arayacak, gol yersek yememiş gibi direniş gösterilecek.
    7- rerere-rarara hariç hiç bir bilinen tezahürat söylenmeyecek, eşşek gibi anırılacak, köpek gibi ulunacak, öküz gibi böğürülecek, fenerbahçe'nin top yapması, kapması engellenecek.
    8- serbest vuruş, imkanı tanınmayacak. aleks'e cana, kene gibi yapışacak maçın 10 a 10 oynanması sağlanacak.
    9- lugano'nun üstüne üstüne oynanacak, sağdan soldan değil, direk dikine içerden ortadan çalımlarla, paslarla pozisyon üretilecek.
    10-adnan polat maça gelmeyecek.
  • 396
    hayırdır inşallah düşümde ali sami yen'i gördüm.
    -kalk gidelim, galatasaray'ın son antrenmanını seyredelim.
    dedi, beraber uçtuk florya'ya, hagi antrenmanı bitirdi, herkesi duşa giderken ali sami yen kükredi.
    -hepiniz santra yuvarlağının içine toplanın.
    insan rüyada başka oluyor, heyecandan titriyordum ve başkan bana dönüp sordu.
    -fenerbahçe'nin kadrosu bizden kuvvetli mi?
    boynumu büktüm, adnan polat'la yüz yüze geldim,
    -maalesef başkanım, kadromuz çok kötü maçtan çoğumuz korkuyoruz.
    -bütün yabancı oyuncuları eve gönder.
    dedi, isterlerse memleketlerine gitsinler, maçı isterse seyretmesinler, isteyen diskoya bile gidebilir. galatasaray'ı bu hale getirenler, beni rahat uykumdan uyandıranlarla bizden daha iyi bir takımı yenemeyiz. takımdaki yabancı oyuncuların hiç birine güvenmiyorum, onlara galatasaraylılığı öğretmeme imkan yok. onlar için bu maç sıradan bir istatistik maçından öteye gitmez, yenmiş yenilmiş önemi yok, maç başı parasını alır ve bizden ayrıldıktan sonra da türkiye'ye tatile bile gelmezler. oysa ki biz maça değil tarih yazmaya çıkıyoruz. biz bugün maç değil, başka bir şey yapacağız ve bana kadromuzdaki yabancı futbolcuların hiç bir faydası olmaz.
    yapmasak başkan, duman oluruz diyecektim ki, kükremeye devam etti. mustafa sarp'ı işaret etti,
    - şu türk futbolcuyu da eve gönder. ona da ihtiyacım yok. taraftarın kimyasını bozuyor, takıma verdiği zararı ben yattığım yerden görüyorum, hocalar görmüyor mu? hagi'den önce, reykart da oynatmış, bunlar cinnet mi geçiriyor?
    sustum, başkan ben ilk farkedenim ama engelleyemedim diyecektim, ama dedim ya rüyadayım, çenemi kımıldatamıyorum.
    diğer bütün futbolcular santra yuvarlağında kala kaldılar, başkan konuşmaya devam etti.
    -hepinizin nasıl futbolcu olduğunuzu biliyorum. bütün maçlarınızı seyrettim. bu maçta şimdiye kadar oynadığı en büyük maçtan daha iyi oynayacağından emin olmayan varsa onlar da gidebilir.
    hiç kimse yerinden kımıldamadı, bütün futbolcular hıçkırarak ağlıyorken, başkan maç kadrosunu okudu.
    -aykut, ufuk, serkan kurtuluş, gökhan zan, servet, hakan balta, çağlar, barış, ayhan, aydın,yekta, kazım, arda, anıl, emre çolak, berk.

    ufuk'u yanına çağırdı
    -bak oğlum, iyi kaleci olmadığını biliyorum, işte sana tarihe geçme şansı. bu maç yeni bir tarihin başladığı maçtır. nice maçlar vardır böyle, 7 kişiyle 7-0 yendiğimiz maç milyonlarca galatasaraylının sebebidir mesela, metin'in ağları yırttığı maçtan sonra türkiye'de doğan çocukların yarısının adını metin koydular. şimdi sıra sizde, sizden sonraki nesiller, arena da ilk maçı kazanan takımın kalecisi babamdı, dedemdi diyecekler. bu maçı kazanırsanız yeni galatasaraylı çocuklara isminiz verilecek. yenilirseniz bir şey kaybetmeyeceksiniz, zaten devamlı yeniliyorsunuz, ama ya yenerseniz bu takımın resmini soyunma odasına astıracağım. ve 10 sene boyunca kale senin, hadi koçum duşa gidebilirsin.
    savunmayı, barış-gökhan-servet-çağlar,
    orta sahaya, hakan balta-ayhan-yekta-emre
    ileriye de kazım ve arda'yı yazdı. gazanız mübarek olsun dedi ve beraber uçtuk.
    -başkanım olacak mı diyecektim ki, başıma dokundu
    -eğer kadromuz, fenerbahçe kadrosundan daha iyi, fakat bizi yönetenler, hocalar kötü o yüzden bu haldeyiz deseydin, maça, ufuk- neill, cana, kewell, insua- hakan balta-yekta-culıo-kazım,pino, arda ilk 11 iyle çıkacaktık
    dedi ve gitti, neyse ki rüyadaydım,
  • 655
    fenerbahçe ballı şerbetli falan değildir... zira bal şerbet bile bi yere kadardır...
    hülasa ben artık allah'ın da fenerbahçeli falan olduğuna inanmaya başladım... ey allah'ım sen söyle de bari fenerbahçeli olup olmadığını, biz de ona göre karar verelim sana tapıp tapmayacağımıza... cennetinin yolu fenerbahçeli olmaktan geçiyorsa eğer, at bizi cehennemine...
  • 404
    sözlüğe pek girdiğim söylenemez, fırsat yok pek girmeye sadece tek bir kere bir zirveye geldim maçı bile hatırlamıyorum. her maça giderim kombinemi alırım. son 10 yılda oynana galatasaray maçlarında hiç gaza gelmedim bir çoğunda yenileceğimizi söyledim genelde öyle oldu. bir çoğunda burnumuz havadaydı pota takacaktık fener kalesine. bu maçı kazanacağız diyorum yenilmeyeceğiz asla, %90 kazanacağız hatta. ilk fenerbahçe derbisini annesinin karnında yarın seyredecek oğlumun şansına. hadi aslanlarım.
  • 420
    ellerim titriyor, kulaklarım duymuyor.
    göğsümün üstünde sanki filler oturuyor.
    daralıyorum.
    nice zamanlarda böyle olmamıştım.
    ama bugün başka.
    bugün her şey bir başka bakıyor dünyaya.
    bugün her şey sen olmuş.
    sen olmuşum yine ama zaten ben hep sen değil miyim ki.
    ben sana hiç ihanet etmedim.
    bırakıp gitmedim seni hiç.
    hiç -askıya almadım!- seni.
    zaferlerden sonra sevinmeyi bildiysem,
    hüzünlerde de ağlamayı bildim.
    bugün de üzsen yine sen olacağım.
    yine sarı kırmızı bakacağım hayata.
    ama üzme.
    üzme ki sami yenin kemikleri sızlamasın.
    üzme ki metin bugün gülümsesin.
    üzme ki.
    sana dil uzatanların dilleri.
    el uzatanların elleri tutulsun.
  • 467
    seyrantepe'den bildiriyorum, saat: 17:30

    hava kapalı, yağmur yok, ama maç saatinde oldukça soğuk bir hava bizi bekliyor gibi. şirketin etrafındaki lokanta ve çay ocakları sarı kırmızılı aslanlarla doldu. ntv'nin helikopteri kafamızda geziyor. aslanlı yol'a doğru baktım az önce metrodan gelişler başlamış.

    kendimden bildiriyorum, saat 17:30

    içinde bir sıkıntı, karnında ağrı, aklında umut varsa bil ki o gün derbi vardır diye yazmış az önce gökmen özdemir twitter'a. sanırım bu söz beni anlatıyor. 11.yiz, takımın hali berbat, yönetim desen yok, taraftar umutsuz. ama işte derbi bu. galatasaray'ın olduğu yerde umut vardır felsefesiyle sevmedik mi biz bu aslanları. işte o umut yüzünden kalbim giderek hızla çarpıyor. şirketin içi sıcak ama ben üşüyorum. dışarı sigaraya çıktığımda seyrantepe soğuk ama ben yanıyorum. bu akşam yensek de, yenilsek de sevgimizden birşey eksilecek mi? hayır, yenersek daha fazla mı seveceğiz? hayır. o zaman ne olursa olsun;

    (bkz: sonuna kadar galatasaray)
  • 352
    -------------aykut----------------
    neill--servet--gökhan--hakan
    ----------cana---yekta---------
    kazım--------pino---------culio
    ------------- baros---------------

    aykut: bence kalede o olmalı. fbye karşı iyi maçlar çıkardı geçmişte. o atmosferi yadsımaz. zapatadan daha çok güvenirim kendisine.
    kazım: sırf fbye karşı hırsla oynayacağını düşündüğüm için yazdım. yoksa oraya pinoyu alır. kewell'ı sola çekerdim.
    gökhan zan: stoperdeki cana'dan yada hakan baltadan daha iyidir.
    hakan balta: insua haftalardır oynatılmıyor. yok gibi davranılıyor bu durumda onu bu maçta oynatmanın manası yok. adam gitmek için gün sayıyordur. ayrıca hakan bu maçla kendini affettirmek istiyordur diye düşünüyorum.
    kewell: oyunun gidişatına göre kesin kullanılmalı.
    arda: ikinci yarıda kullanılabilir. ama ilk 11de olmamalı bence.
    stancu: bu maçın adamı değil bence. o da yedek olmalı. kontra ataklarda işe yarayabilir.

    **pino, baros, kazım ve culio bu maçta ofanstaki güvendiğim adamlar. özellikle baros ve pino. aykut kocaman bu ikisine önlem alacaktır.
  • 440
    istemediğim adam olmasına rağmen kalede olması gereken adam aykut'tur. daha çok fener maçı görmüş olması ve bugünkü atmosferi avantajı haline getirebilme ihtimali daha fazla olduğundan dolayı kalede olmalı aykut... gönül ister ki göbek servet-neill ikilisinin olsun ama bunun için şart olan zannediyorum barış'ın beke geçmesi. defans hattında ne çıkarsa razıyım bu sebeple. yekta-cana-culio üçlüsünden başka alternatif düşünmek istemiyorum bile. ve hücum hattı, stancu-baros-pino olmalı.

    haydi ulan galatasaray!
  • 409
    sözlüğe öfke kusarak kendini haklı çıkardığını zanneden galatasaraylıların olduğunu gösteren maç. afedersin de fenerlinin beşiktaşlının benimle taşak geçmesini umursasaydım ben milli takımı tutuyorum arkadaş der çıkardım işin içinden. başka takım tutanların benimle alay etme çabasını bir çırpıda söndürecek çok güzel hazırlanmış laflarım var zaten de, uğraşmaya değmez. ee? şunu anlatmaya çalışıyorum, yarın galatasaray'ın kazanmasını her şeyden çok istiyorum, ama bunu kaybedip de taşakoğlanına dönücem diye istemiyorum.

    yarın galatasarayımın kazanmasını istiyorum, çünkü ben o formanın karşısında galip gelen taraf başkası olunca üzülüyorum. desteklemeye devam ediyorum, çünkü bir sonrakinde de kazanmasını istiyorum. geçen maç ankaragücü'ne yenildi bu takım, ben desteklemeye devam ediyorum çünkü bir sonraki bu. kapiş? naparsın, ben de böyle bir galatasaraylıyım işte.

    bi de, güzel mantık kurmuşunuz hani kaybedersek uyanırlar falan, geçen yıl sami yen'deki maçta kazanmış mıydık da hala uykudalar?
  • 358
    galatasaray'ın büyüklüğünü idrak edememiş güruhun kitlesel bir şekilde yerle yeksan olacağı savaştır.

    tekniğin ve taktiğin, zihnin ve bedenin kifayetsiz kaldığı an, ancak ve ancak savaşı gerçekten kazanmak isteyenlerin buyruğundadır.

    üzerindeki parçalı, sol göğsünün üzerindeki arma kutsaldır. kutsallık mertebesi olan her şey mutlaka ama mutlaka üzerindekine sonsuz bir güç verecektir. 11 savaşan yürek, arkalarında 50 bin aslan... yıkılmayacak kale, diz çökmeyecek hükümdar yok...

    bu güç, futbol bilginizin, zihninizin, algınızın, bedeninizin dışındadır. bu güç! emsali görülmemiş bir sevginin yansımasıdır.

    galatasaray için savaşın!
  • 100
    yazmayayim yazmayayim diyorum ama dayanamiyorum. 100den fazla entry daha maca 1 ay varken girilmis, bazilarimiz beklentilerini yazmis; "yeneriz, seri baslatiriz" muhabbeti olmus, bazilarimiz da "ulan, daha maca bu kadar sure var, ne bu acele?" mantigiyla bir nevi aradaki maclarin da en az bu mac kadar onemli oldugunu vurgulamis. ama sanirim herkesin icinde olan bir korkuyu kimse henuz dillendirmeye cesaret edememis.

    acikcasi ben bu mactan cok korkuyorum. ne yazik ki alinacak olasi bir maglubiyet, buyuk ihtimalle yeni stadimizda aldigimiz ilk maglubiyet olacak. bunun fenerbahceye karsi olma ihtimali beni (ve biliyorum ki hemen herkesi) cileden cikariyor. hayir, yanlis anlamayin, boyle bir maglubiyet sonrasi fenerbahceli dostlarin bicimsiz sakalari, zevksiz esprileri bir yere kadar cekilebilir, aliskin sayiliriz zaten. asil sorunum baska bir noktada. yeni stadimizin hayalinin basladigi gunden beri fenerbahce'nin kadikoy'de bize karsi yakaladigi psikolojik ustunluge benzer bir doga ustu gucun hayali de basladi cogumuzda. hep dedik ki "ah su stad bi bitsin, biz de fenerbahce maclarini anormal atmosferlerle, rakibi futbol ici ve disi baski altina alarak kazanacagiz artik". simdi o zaman geldi. boyle bir psikolojik baskiyi yakalayabilmemiz icin bunu ilk mactan yaratmamiz gerekir gibi geliyor. tersi bir sonuc ne yazik ki boyle bir seyin baslamadan bitmesi bile demek olabilir. bu maci kaybettigimizi dusunelim ve onumuzdeki sezonun tt arenadaki macinin oncesine gidelim. artik ne yaparsak yapalim, akillarda hep onceki sezon yasananlar ve boyle bir ortamda bile galip gelmeyi basarabilen bir fenerbahce olacak. daha da kotusu yer, zaman, stad, atmosfer ne olursa olsun derbiyi kaybeden bir galatasaray olarak sahaya cikacagiz. boyle bir ortamda da o bahsettigimiz psikolojik baski yine bize karsi donebilir gibi geliyor.

    neyse efendim cok uzattim, diyecegim o dur ki- bu mac siradan bir fenerbahce macindan cok daha onemlidir benim gozumde. alinacak sonuc belki bu sezon icin pek bir deger tasimayacak ama ezeli rekabetin 5-10 seneye kadarlik bir surecteki belirleyicisi olacak gibi. bu yuzden kaybetmekten korkuyorum ve bir cogumuzda ayni endisenin aynen oldugunu cok iyi biliyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın