• 2
    21 kişilik kamp kadrosunda 5 tane hiç süre vermediğimiz altyapı oyuncumuz (efe dahil), 2 kaleci ve rotasyonda arkalarda olan yusuf demir ve metehan var.

    https://x.com/...E3i-mqFsm1MklG6AjPAw

    yani toplam ilk 11 çıkabilecek 12 futbolcu var ki bunlara berkan, jelert ve kerem demirbay dahil.

    yani kerem’in de 11 başlamayacağı düşünülürse ilk 11 büyük bir sürpriz olmazsa belli.

    kadronun eksikliğini göz önüne alındığında, geriye düşmememiz, düşersek de hemen karşılık verebilmemiz çok çok önemli.

    gerçekten zor bir maç olacak. bireysel yeteneklere ve barış alper yılmazın ekstralarına çok ihtiyacımız olacak.
  • 4
    duydum ki kaybetmişsin...
    duymadım aslında, öyle demek bir şarkı anımsattı da, öyle yazdım, seyrettim cam ekranda yenilmeni...

    üzüldüm...

    hayır! ne üzülmesi...

    kahroldum...

    ama psikopatça bir düşünceyle de sevindim...

    uzun zamandır kazandıkça etrafında biriken "iyi gün dostlarının" gerçek yüzleri ortaya çıkınca, sevindim de sevindim...

    onlar için sadece "ego" tatminiydin, başarılarınla "caka satacakları" bir takımdın...

    iyiysen vardın, kötüysen senden kötüsü yoktu...

    eskiden derdik" reklamın iyisi kötü yok", şimdi reklamın adı oldu "etkileşim"...

    hiç ama hiç anlamamışlardı seni...

    oysa çok zor değildi sevebilmek seni...

    dün yenildiğin gününden 24 sene evvele gidip, "kargalar bokunu yemeden" derler ya, sabahın erken vaktinde ali sami yen mabedinin kapısında dikilip only you pankartını kapalıya hazırlamak için bekleyebilselerdi keşke...

    bir gün sonra da herkes "manita" peşinde koşarken "cim bom bomum benim, biricik sevgilim, söyle senden başka kimim var benim" bestesini söyleye söyleye ince ince yağan yağmur altında stat kapısına dikilebilselerdi...

    o zaman alkmaarmış, madridmiş, deportivoymuş, kimle "kapışırsan" kapış, kaybetmenin yahut kazanmanın çok da önemli olmadığını anlarlardı...

    sevmekti mühim olan, iyi de olsan, kötüde olsan, hatta inadına sevmekti en kötü gününde...

    avrupa ligi play off maçıydı, deplasmandaydı, bir çok eksik vardı, ama forma ordaydı, arma ordaydı, en önemlisi dünyaya nam salmış taraftarın oradaydı...

    kötü başlamıştın, "yoktu eski halinden eser", dünkü veletler iç sahada tozu dumana katıyordu da dik duramıyordun karşılarında... goller de yedin, hem de en fiyakalısından, hep sen atmayacaksın ya, doğasında var bu ayak topunun, iki takım da sarsacak fileleri, hem de en güzel şekilde...
    hatalar da yaptı bizim topçular, hem de maçı en çok isteyen barış yaptı penaltıyı, kadife ayak sara verdi bir çok defa topu ev sahibine, apokerim kaleci oldu kurtardı da bir yere kadar, o da yetmedi...

    kaan bıraktı arkadaşlarını yarı yolda, hem de göz göre göre de ne yapacaksın, kurtardığı maçlara sayacağız artık...

    dört attılar, bir attık...

    sami yen'e bıraktık hesabı...

    farkındayım zor işimiz, ama sen zoru seversin...

    zorlarla nam salmadın mı aleme?

    neuchatel'i devirdin, uefa kupası yolunda milan'ı geriden gelip atmadın mı turnuva dışına...

    bir hafta sonra tekrar göstereceksin avrupa fatihini aleme ...

    hatırlatacak "the hell"i ultraslan avrupa'ya...

    olmadı mı?

    ne fark eder?

    biz yine yanında olacağız da, yine psikopatça gülümseyeceğiz...

    çünkü üzerine yapışmış olan "sülükler" bir bir terk edecekler seni...

    en saf halinle yine kalacağız bir birimize...

    acımızda göreceğiz şişenin dibini, küfrede küfrede ağlayacağız da sımsıkı sarılacağız birbirimize...

    ama kazanınca da...

    işte o gün "aklımdan geçenlerin" sınırı olmayacak...

    kutlayacağız çılgınca...

    öyle değil mi?

    o zaman gecenin şarkısıyla bitirelim:

    ne söylesen ne beklesen

    yaradandan ya da kaderinden

    ele geçmez istediğin

    uğruna savaş vermediysen

    sanki seni boğar gibi

    sanki yeniden doğar gibi

    sanki zaman zaman ölür gibi

    acısını çilesini çekmediysen...

    kaynak ve fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...r4-1galatasaray.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın