iki direk, iki verilmeyen penaltı, başka bir şey konuşmaya gerek yok. istediğimiz gibi giden bir oyundu fakat her zamanki gibi sahada adaletin terazisi yine rakibimizden yana baskın idi.
477
0-1 iken, ikiyi üçü aramıyorsun, maçı böyle bitirmeye çalışıyorsun varan 1. fener olsa 0-3 dönerdi buradan.
gol atma özürlüsüsün varan 2. fener olsa 0-3 dönerdi buradan demiş miydim.
hakemler senden fb kadar korkmuyor varan 3. yerde sivas'lı oyuncunun elle müdahalesine fb olsa cart diye penaltıyı çalarlardı. kerem'in penaltısını top orta sahaya doğru gidiyor deyip, hakem yorumu ile vermezlerdi.
2 puan ve 14 gol averajı geriye düştün varan 4. trabzon maçı bittiğinde liderden 4-5 puan geride olabiliriz dedim dün bir entryimde. gidişat o yönde maalesef.
varan 5 ve en önemlisi sivas'ı deplasmanda yenemezsek şampiyon olamıyoruz. turnusol gibi bir şey. ve maalesef yenemedik.
geçmiş olsun renktaşlar.
ezikler 10 sene sonra mutlu sona çok yakın artık.
478
hakemlik bir durum olmayan kötü oynadığımız maç. kadro planlamasında bu kadar hata yapılan bir transfer sezonu hatırlamıyorum. 13. olduğumuz sezon bile sonradan yararlanacağımız değerli oyuncular vardı arada. bu sezon başı aldıklarımızdan biri hariç hepsi rezalet ama o da sakat.
479
şu kadroyla bile kazanmayı hak etmemize rağmen klişe haline gelmiş beceriksizliklerimiz ve zorbay dayanışması sonucu puan kaybettik. geçmiş olsun.
480
çok da abartmaya gerek olmayan maç. ocakta sivas deplasmanı, bir çok eksik, rakipte galatasaray'a en fazla bilenebilecek bir hoca gelmiş, ortada pozisyonlarda fauller aleyhte çalacak belli. vali bile sanki seferberlik ilan etmiş. olur böyle şeyler. ama bir iki oyuncu daha iyi oynayabilirdi ya da daha iyisi oynatılabilirdi. halil dervişoğlu'nu ve kerem aktürkoğlu'nu yetersiz buldum. ama olabilir son düdüğe daha var.
481
evet 2. yarı zorlandık, oyun kuramadık ama zorbay-alber ikilisi fırsat kollamasa yine yemeyecektik o golü ve clean sheet'imizi alıp yola devam edecektik. ilk yarı kaçanlar da cabası, her zamanki gibi. tek forvet halil, sinik bekler ve beklentilerin altında kalan yıldızlarla bu kadar oluyor. fener'in anormal hormonu, hakemlerin çifte standardı ve sivas'ın sevimsizliği olmasa normal bir puan kaybı olacaktı, bu ortamda sinir geriyor.
482
kaan ayhan sakatlanmamış olsa kazanacağımız maçtı. kaan'ın sakatlığı planları alt üst etti.
bir yerde illa puan kaybı olacaktı. fener de kaybedecek. önemli olan daha az kaybetmek. daha nice maç var. çok sular akar.
483
iyi oynarız kötü oynarız. puan kayıpları yaşadığımız maçlarda penaltılarımız verilmedi. evet görmezden gelelim. kötü oynuyor takım. hatay’da ayağa basmadılar mı? fenerbahçe maçında yumruk atmadılar mı? bu maçta ayağa basmadılar mı? bunları görmeyelim boş verin.
484
galatasaray’ın sezon başından beri süregelen iştahsızlığının devam ettiği maç. ısırmıyoruz rakibi. rakibe umut veriyoruz. geçen sezon takım arzu konusunda çok iyiydi. bu sene bir durağanlık ve iştahsızlık var ve bu sezon başından beri devam ediyor. puan olarak yine de iyi noktadayız ve kaybettiğimiz bir durum yok. biraz daha iştah sadece.
485
eğip bükmenin anlamı yok. bitiricilikte yaşadığımız beceriksizlik bu maçta patladı işte.
onca eksiğe rağmen pozisyon bulduk. gol atmak dışında her türlü alternatifi tercih ettik. en sonda da amatörce yapılan penaltı ile gol yedik.
yol daha uzun. puan kaybedeceksek çok sayıda eksik ile gittiğimiz sivas deplasmanı olurdu zaten. gün görmemişlere bu yarışı bırakmayız biz. yolumuz açık olsun.
486
uzun bir süredir sağlıksız gıdalardan uzak durmaya çalışıyorum. ancak bu maç bana bu akşam bi paket cipsi bitirtti. bir şekilde tatmin olup mutluluğu yakalamam lazımdı. :( kaçan gollere mi kızayım, verilmeyem penaltılara mı, verilen penaltıya mı, fener‘e karşı takımların açık oynayıp, bize karşı çanakkale geçilmez oynamalarına mı?
487
bu maçta operasyon çekileceği haftalardır belliydi. maç ertelendiğinde bile çıldırmışlardı.
hedef maçıydı bu maç! inanılmaz kızgınım ya. bizim yönetimimiz hiç bir önlem almadı bu maçla ilgili. şimdi de yarın açıklama yapacaklarmış! yahu yapmayın açıklama geçti açıklama işleri.
488
bu anadolu takımları hakkında hiç iyi şeyler düşünmüyorum.
şaibe yaratan çok hareketleri var. mesela sivasspor’un bize karşı 5-3-2 oynaması ve defansif ağırlıklı oynaması makul bir olay. “büyük takıma karşı oynuyoruz” argümanı…
aynı sivasspor fenerbahçe ve beşiktaş’a karşı bu kadar defansif ağırlıklı oynamadığı gibi inanılmaz büyük ve akıl sır erdirilemeyecek amatörlükler yapıyorlar.
bu kadarı normal değil.
örnek? geçtiğimiz hafta içinde konyaspor’un oynadığı galatasaray ve fenerbahçe deplasmanları…
evet bir bitiricilik sorunumuz olduğu doğru. bazı pozisyonlarda da şans gerçekten yüzümüze bakmıyor.
ama böyle maçlarda hakem(!) denilen bazı operasyon çocukları gelip galatasaray'ın hakkını gasp ediyor. bizimkiler de bunlar hakkında bir tane elle tutulur iş yapmıyor.
galatasaray inşallah bu oyunu bozar. zira tahminimizden çok daha büyük bir ittifaka karşı mücadele ediyoruz. bütün bu anadolu takımları fenerbahçe ile birlikte tff'nin bizi kayırdığını iddia ederek kamuoyu algısı yaratıyorlar, bu konuda da kısmen başarılılar. ama sezon başladığından bu yana en çok aleyhte karar çıkan takım galatasaray.
sivasspor'a gelince, inşallah en kısa sürede amatör kümeye düşersiniz...
489
sıcağı sıcağına yazsam silinecek kadar ağır şeyler yazacağım maçtı. neyse 2 puan kaybettik ama bunun iyiye işaret olduğunu düşünüyorum. herkes silkelenip kendine gelmesi gerekiyor. 2 tanesi garanti toplamda 3 penaltımızin verilmediği ve bolca eksik olduğumuz maçta hoca da oyun da eleştirilemez. zaha hariç kimseye de kızgınlığım yok ama bir daha altyapı oyuncusu övmeyeceğim bunu öğrendim. umarım beni utandırır ama oyun olarak eksiklik beklerken fiziksel olarak bu kadar kötü bir oyuncu beklemiyordum.
"hayırlı mağlubiyet" minvalinde kalıplardan hoşlanmasam da camia doğru şekilde reaksiyon gösterirse tam olarak dünü böyle yad edeceğiz. her ne kadar şu ana dek bu minvalde bir hareketlilik göze çarpmasa da yarın yönetim kurulumuzda adet olarak bir kişi olduğu için tekrar erden timur açıklamalarda bulunacak. bu basın toplantısında galatasaray sk'nın tek yöneticisi erden bey kulübümüz adına olumlu anlamda bir rüzgar yaratabilir. keşke yönetimimizde erden timur haricinde birkaç kişi daha olsaydı da bu akşam aksiyon alındığını görseydik. ama olsun bir sırta yüklenen onlarca sorumluluk ve yük varken yarını da bekleriz. ne demişler, "sonsuza dek sürecek bizim aşkımız, biz galatasasaraylıyız. herkes gider biz kalırız, biz galatasaraylıyız." erden bey de buna iştirak ediyordur. başka yöneticilerimiz olsa onlar da mutlaka bu yönde galatasaraylılık coşkusu yaşarlardı.
493
normal şartlar altında okan buruk ve oyuncuları eleştirmekten asla geri durmam. kadro mühendisliğinden tutun oyuncu değişikliklerine kadar her şeyi dibine kadar eleştiririm. ama bu maç farklı. sekiz oyuncundan yoksun çıkıyorsun. berbat bir zemin berbat bir hava. karşında fenerbahçe'nin pilot takımı var. bakınız galatasaray 2023 yılı ağustos ayından bu yana şampiyonlar ligi de dahil çok sert maçlar oynadı. sert maçlar diyorum çünkü şampiyonlar ligindeki iki münih maçı ligin yarısına bedel. zaten takımda motivasyon düşüklüğü var şampiyonlar liginden elenmemiz dolayısıyla. diyeceğim o ki böyle maçlarda son derece akılcı ve acele etmeden fırsatları değerlendirip oyunu rölantiye almayı tercih ediyorduk ama bu sefer hakem ve federasyonun gazabına uğradık. ilk yarıda direkten dönen toplarımız gol olsaydı muhtemelen maçta bir daha pozisyon dahi göremeden oyun bitecekti. pes etmek yok. (bkz: saldır galatasaray)
494
galatasaray futbol takımından hakemi de yenmesinin istendiği bir diğer maç. niye bunu sürekli yapmamız gerekiyor çözemiyorum. hakemler bizim rakibimiz mi?
hakemleri de yenmelisin zihniyetine her zaman karşı çıktım. yine aynı şeyi söyleyeceğim, kazandığımız maçlar dahil, buna engel olmalıyız. yoksa yenemeyeceğimiz zamanlar daha çok olacak. çünkü hakemler sahadaki 22 kişiden daha fazla etkiye sahip.
495
başka bir takıma puan kaybetseydik bu kadar kanıma dokunmazdı. fakat fenerbahçe yancısı, tek motivasyonları galatasaray'a çelme takmak olan bir kulübü ve çirkef oyuncularını sevindirmek ciddi manada kanıma dokunuyor. sanki 9-0 kaybetmişizcesine sinirli ve kızgındım maç bitiminde.
ilk yarıda topa daha hakimdik, nitekim güzel de pozisyonlar yakaladık. kerem aktürkoğlu'nun direkten dönen topunda old trafford'daki golün aynısını atacak dedim ama maalesef topa dokunduğunda gidiş yönünden gol olmayacağını anladım. keşke direğin içine çarpıp ağlarla buluşsaydı, kerem'in de buna çok ihtiyacı vardı.
2. yarıda ise kalemizde ciddi bir pozisyon vermemiş olsak da nedense rahat değildim. hem 1-0'lık skorun tehlikeli olması, hem sivasspor'un daha istekli kalemize gelmesi, rahatsızlık yaratıyordu. zaten elimize kolumuza götümüze çarpıp gol veya penaltı olmasa muhtemelen de kazanırdık maçı.
1-1 sonrasında ise bütün maç boyu yakalayamadığımız kadar net fırsatlar yakaladık. fener'e karşı kolu uzamayan şaşal, bize karşı yine panter kesilince 10-15 saniye içinde 3 kurtarış yaptı. o dakikalarda bir gol atabilsek hakkımız olan galibiyeti ve 3 puanı alsak, mükemmel bir son olmuş olacaktı.
hakem zorbay küçük'ün maçı katletmesine, kerem'e haksız kırmızı vermesine ve eksiklerimize rağmen bu maçtan 3 puanla ayrılmak, 3 puandan çok daha fazlası olabilirdi bizim için.
496
şirkette ne kadar galatasaray'lı varsa mutsuz. gözünün ışığı sönmüş milletin.
yönetimden derhal aksiyon bekliyoruz. somut çıktılar görmek istiyoruz.
alper ulusoy ve zorbay küçük için soruşturma istenmeli. şike davası başlatılmalı. açık açık dillendirilsin
korkacak yönetim gitsin zaten istemiyoruz.
497
artık gerçekten hakem, fb falan konuşulmasından bıktım. sen bu halinle önüne gelene 2-3 at da hakem beri gelsin. bak 5-6 demiyorum. 2-3 gol at tamamsın. rakibinin de canı sıkılır o zaman zaten. göz önünde olan ama konuşmaktan kaçınılan gerçekleri yazacağım:
-ıcardi aylarca sakat sakat oynadı. dinlendirilsin diye bin kere söyledik. tam afrika kupası sırası, yedek santrforumuz cedric bacambu kupaya gitmişken dinlendirilme izni verildi. şunu iki ay önceden göremedi mi yönetim? bacambu buradayken, 3 4 maç icardi dinlense, dün sahada ve formda olacaktı.
-eldeki kadroya uygun oyunumuz yok. ya da eldeki oyuna uygun oyuncularimiz yok. agirlikli 4-2-3-1 oynuyoruz ama ne o 2'den biri var ne de o 3'ün en uçtaki 10 numaralı oyuncusu var elimizde. ayrıca sol bekimiz 3'lü defansın sol önünde yer alan bir isim. yani kendisi atağa yönelik bir oyuncu. o da 4-2-3-1'e uygun değil.
-kadro bu denli sorunluyken müthiş bir gol kaçırma oranıyla oynuyoruz. isim vermeyeceğim ama her maç dağa taşa vuran oyuncumuz yerine bir kaç maç alternatif olarak halil, barıs alper vs denesek belki de farklı olacaktı. önümüzdeki haftalarda göreceğiz kart cezalarından dolayı. "ama o oyuncu maç esnasında hep önemli noktalarda, gol pozisyonlarında" diye savunmak aşırı mantiksiz. zira o oynamasa yerine oynayacak isim de hem belki önemli pozisyonlarda yer alip hem de topu kaleye atacaktir. denemeden bilinemez.
-torreira da bir insan evladı. bu sporcudan bu denli ağır bir performans bekleyemezsiniz. yanında ona destek olacak bir tek isim çıkartamiyorsak oturup şapkayı önümüze koymaliyiz. genç oyuncumuz madem oynayabiliyordu keşke bir kaç hafta evelinden hazır etseymişiz.
son olarak... kerem'in kırmizisi bence bize istemeden de olsa faydada bulunacak. bu puan kaybının büyük bir anlamı yok. zira fb bize yenilirse yine puanla lider oluruz o zamana kadar kayıpsız gidersek. asıl sorun bacambu'nun olmaması. bunu nasil halledecegiz bakalim?
498
tıpkı ilk devre oynadığımız antalyaspor, adana demirspor ve fatih karagümrük maçı gibi bir maçtı. hatta fatih karagümrük son saniye golü de attı. evet ofsaytı ama biz o golü yedik. bir gün yiyeceğimizden emindim ve de olması gereken oldu. yüne de iyi durumdayız. toparlayabilecek noktadayız, ders alabilecek noktadayız. ders almalıyız ve aynaya bakmalıyız.
499
bilemem kaç defa sıçrayan çekirgenin sıçrayamadığı maçtır. maçı koparmazsan günün birinde son dakikada o golü yersin.
yine de hakem maçın çok önüne geçti. bu da bir gerçek.
500
daha önce ankaragucu, besiktas hatta karagumruk maçlarında olduğu gibi one geçtikten sonra özellikle ikinci yarının son yatım saatinde oyunun tüm kontrolünü sivas'a verdik. çok fazla ceza alanına gomulduk. hakem hataları zaten çok büyük sıkıntı. ancak bu kadar kendi alanına gömülürsen rakibin ceza alanına yaklaşmasına izin verirsen o top ya birine çarpar girer ya da bir penalti olurdu. zaten işlerinde maçı izlediğim arkadaşa bunu dedikten 1 dakika sonra penaltı geldi şom ağızlı gibi. ama biz bu konuda ders alamadık hal, bazen oyunu çok teslim ediyoruz. böyle anlarda güçlü bir orta sahaya ihtiyacımız var ama maalesef o da biz de yok. o devre arası sol bek ve orta saha almaktan başka çaremiz yok. bunun çözümü ne kerem demirbay, ne berkan ne de ndombele (kendisine faydası yok gerci).