• 361
    şu ülkede yaptığı işe saygı duyulacak sayılı birkaç insandan biri. fenerlileri bir konuda kıskanıyorsam o da kendisidir.

    adamda felaket bir iş ahlakı ve konsantrasyon var. yanlış hatırlamıyorsam geçen sezon bi el maçında 26 sayı öndeydi fener, fark bi ara 24'e inince mola almıştı. böyle bir heriften bahsediyoruz. eline geçen oyuncu anadolu takımından gelen bağbi diksın bile olsa onu dahi parlatmasını biliyor. kumaşı yoksa da postalatıyor zaten takımdan.

    fenerliler kendisine sahip oldukları için çok şanslı. adam resmen tek başına fenerlilerin fenerbahçe'yi aziz yüzünden bırakmalarına engel oluyor. *

    en kısa zamanda fener'den gitmesi dileklerimle ne diyim.
  • 425
    sahada veya baska bir yerde herhangi bir kisiyi tokatlama hakki olmayandır. güçlü karaktersen zaten oyuncuna vurmana gerek yok. bir bakisinla da anlatabilirsin. güçsüzmüşsün ki şiddete başvuruyorsun. üstelik koskoca avrupainin en iyi koçu olarak yapıyorsun bunu. iste bu çürümüş boktan zihniyet yüzünden avrupa basketbolundan bir bok olmaz. yap bakalım sunu nba'de, seni bir daha koç olarak o parkeye çıkarıyorlar mi? oyuncular toplanıp ağzına sıçar, ağzına. gikini çıkaramazsın.
  • 238
    euroleague'de mucadele ettigi diger takimlarin butcesi bandirma kirmizi ayarinda olmasina ragmen, san antonio spurs butcesiyle final four'a kaliyor. yaziklar olsun obradoviç bey. porto'yu niye sampiyon yapmiyorsunuz? gerçi partizan, joventut badalona, real madrid ve panathinaikos'u, toplamda sekiz kere euroleague sampiyonu yapmis, arada iki tane de saporta kupasi goturmus, 40'a yakin kupa kazanmis, hangi takima gittiyse onu avrupa'da favori yapmissiniz ama olsun. saka mi abi bu? 25 senelik kariyerinde 15 final four yapmis adam. her sezon da euroleague veya kupa 1'de oynamamis. herifin yonettigi takimlar yuzde 70 falan final 4'a kaliyor. aldigi lig sampiyonluklarini, avrupa sampiyonluklarini, dunya sampiyonluklarini falan da saymiyorum. çunku sirbistan'i sampiyon yapti, sikiysa finlandiya veya cezayir'i sampiyon yapsin?!11bir!!!

    ergin ataman karsilastirmasindan da gina geldi. ataman'a sorun, kimdir avrupa'nin en iyi koçu diye, obradovic der. nitekim dedi de. geçen sezon fener'i yendikten sonra mikrofonlara soyledi bunu zira kendisi kompleksli degil. kaldi ki diyelim ki ataman obradoviç'ten cok cok cok daha iyi koç. ee, galatasaray mi fenerbahçe'den daha kotu?

    ha bir de ataman'a efes'in verdigi butce de hayallere sigmayacak kadardi. o kupayi her sene kaldirdi mi?
  • 255
    kendisine loser diyeni allah çarpar. bu adam fener'e gelmeden önce de avrupa'nın en iyi koçuydu, şimdi de öyle. bunu itiraf etmek çok zor değil. evet eline iyi bir bütçe verildi ancak o takım o bütçeyle hatta daha da iyisiyle yaklaşık 10 senedir mücadele ediyor ve elinde sadece bir top 8 vardı. obra geldi ve 3 senede 2 kere euroleague final four'una kaldılar. öte yandan o bütçeye sahip tek takım da kendileri değil. finalde devirmenin ucundan döndükleri cska'nın bütçesi 40 milyon euro civarında. f4 göremeyen barça, real madrid, pana gibi takımların bütçeleri de yabana atılır gibi değil. iki senedir geçiyor bu takımları ve bu ciddi bir başarıdır. küçümsememek gerekir.
  • 436
    her zaman çirkef olan bir basket koçudur. sinir sorunu yaşaması bir yana yabancı bir ülkede yaptıklarını başka hoca başka ülkede yapılsa çarmığa gerilmişti. bizde biraz romantiklik var. "obra ooo, yaparsa bildiği vardır" modunda takılan çok sporsever var. ama son zamanlarda götü fena kalktı. bence daha öncede biraz kalkıktı ama medyanın fenerli olması ve işte o obra tarzı yaklaşımların arkasına saklanıyordu.
    özellikle geçen hafta oynanan efesle oynana maçta bilerek 100 sayı attırması tam anlamıyla yavşaklıktır. misal onu nba'de(u: 100 sayı burada bir örnektir. misal nba'de eğer bir takım öndeyse gidip son saniye basketi atmaz) yapsan, medya sana söylemediğini bırakmaz. onun üzerine bir de o 100 sayıyı atmaya çalışan oyuncunu yaka-paça aşağıya indirirler. bugün kaybettikleri maçta, kameralar özellikle ergin ataman ile bunu çekti. hakemleri tebrik ettikten sonra arkasına bakmadan soyunma odasına gitti. biraz daha kırmızı olman dileğiyle koçum benim. para bitince sende ne olsa o feneri bırakıp gideceksin. senin adamlığın sinan güler paralelinde devam ediyor.

    (bkz: 14 şubat 2018 fenerbahçe doğuş anadolu efes basketbol maçı)
  • 525
    bütçe konusuna girmeyeceğim, kendisini de fenerbahçe'ye ciddi başarılar yaşattığı için de sevmem ama bir gerçek var ki; ayrıldığı takımların kendisinden sonra beli bir türlü doğrulamıyor. böyle söyleyince fenerbahçe beko açısında kötü bizim açımızdan gayet iyi bir durummuş gibi gözüküyor. ancak benim burada asıl vurgulamak istediğim obradovic etkisi. şimdi biraz daha yakından bakalım.

    herkesin bildiği gibi željko obradović 1 tane partizan belgrad'dayken, 1 tane joventut badalona'dayken (o zamanki adı joventut 7up), 1 tane real madrid baloncesto'dayken, 5 tane panathinaikos bc'deyken ve 1 tane de fenerbahçe beko'dayken toplamda 9 tane euroleague kupası kazandı. euroleague kazandırtamadığı tek takım bennetton idi ve onla da 2 kere saporta kupası'nı kazanmayı başarmıştı. ayrıca 1997 yılında yani benetton treviso'u (o zamanki adı benetton basket) çalıştırmaya başladığı ilk yıl final four görmüştü.

    obradovic henüz 31 yaşındayken partizan'ın başındaydı ve 2 yıl boyunca bu takımı çalıştırdı. yugoslavya'daki iç karışıklık sebebiyle o zamanlarda partizan iç saha maçlarını bildiğim kadarıyla ispanya'da yapıyordu. 1992 yılında obradovic ile birlikte euroleague şampiyonluğu yaşadılar. obradovic 1993 yılı sonrasında takımdan ayrıldı. daha sonra ne oldu hemen bakalım: partizan, 1998 ve 2010’da final four’a kalmayı başardı ama her ikisinde de maç kazanamadı ve 4. oldu. maddi sebeplerden dolayı 2014’ten beri euroleague’den uzak kalıyorlar.

    1992 euroleague finalinde partizan ile yıktığı takım olan joventut'un başına 1993'te geçti. 93-94 sezonunda finalde olympiakos'u yıkan joventut bu sefer sevinen taraf oldu. aynı partizan gibi joventut için de bu euroleague zaferi ilk ve tek oldu. ayrıca ispanya basketbolu da 1979-80 sezonundan (real madrid) sonra ilk kez euroleague’i kazanmayı başardı. obradovic’in ardından joventut bir daha asla o günlere dönemedi. sponsor değişikliğiyle (o dönem sponsoru 7up idi) birlikte küçülen ispanyol ekibi, birkaç küçük euroleague macerası dışında pek bir iz bırakmadı.

    obradovic'in bir sonraki durağı 3 yıl boyunca çalıştıracağı real madrid idi. en son taaa 1980 yılında euroleague'i kazanan real madrid'i henüz daha ilk sezonunda, yani 1995'te, avrupa'nın en büyüğü yaptı. bu finalde joventut'ta olduğu gibi yine olympiakos'u devirmişti. 1997 yılında da saporta kupası'nı kazandı. 10 kere ile euroleague'in en başarılı takımı olmasına rağmen obradovic sonrasında real madrid'i karanlık günler beklemişti. bir daha final four'u 2010-11 sezonunda görebilmişlerdi ve 2014-15 sezonunda da pablo laso önderliğinde euroleague'i 18 yıl sonra tekrar kazanabilmişlerdi.

    1997-99 yılları arasında obradovic bennetton'u çalıştırdı. euroleague kazanamadığı tek ekip olan bennetton ile de ilk sezonunda final four yapıp 3. olmuştu ve bir sonraki sezonda saporta kupası'nı kazanmıştı. belki de obradovic sonrası dönemden en az etkilenen takım gibi gözüken bennetton, 2002-03 sezonunda, yani obradovic bıraktıktan 3 sezon sonra, final four görüp finalde barcelona lassa'ya kaybetmişti. ama daha sonraki yıllar bennetton için felaket oldu. 2007'den itibaren onları euroleague'de dahi göremiyoruz.

    pana'yı uzun yıllar çalıştıran obradovic tam 5 sefer euroleague kazandı. obradovic öncesinde 1995-96 sezonunda euroleague'i kazanmayı başaran pana, obra ile beraber 5 sefer euroleague'i kazandı ve halen bu kupayı en çok kazanan maccabi tel aviv ile beraber 3. takım konumunda. ayrıca yunan basketbolundaki dengeleri de alt üst etmişlerdi. 1999-00 sezonundan 2010-11 sezonuna kadarki 12 sezonun 11'inde (yalnızca 2001-02 sezonunda aek'ya şampiyonluğu kaptırmışlardı) yerel ligde şampiyon oldular. pana'nın yerel ligde toplam 18 şampiyonluğu bulunuyor ve 11'i obra ile gelmiş. ek olarak, yunan basketbol liginde playoff uygulamasının geldiği 1986-87 sezonundan bu yana obradovic öncesinde pana'nın yalnızca 2 şampiyonluğu vardı. obradovic 2012 yılında panathinaikos bc'den ayrıldıktan sonra pana yerel ligde şampiyonluklar gördü ancak bir daha hiç final four göremedi ve sürekli koç değiştirerek eski havasını yakalamaya çalıştı. aradıkları saadeti bir türlü bulamadılar ve bir süre daha bulamayacaklar gibi gözüküyor.

    sıra fenerbahçe beko'da...
  • 462
    kendi kariyer çizgisine bakarsak, fenerbahçe'deki başarım grafiği kariyer ortalamasının altında ivmelenmeye başlayan baş koç.
    fenerbahçe'de neredeyse her sezon f4 yapıyor ama, 6 sezonda yalnızca 1 şampiyonluk yaşadı. euroleague'in en büyük bütçeli 2-3 takımından biriydi o 6 sezon boyunca...
    geçen sezon ise yarısı kadar bütçesi olan efes'e lig şampiyonluğunu da kaptırdılar.
    eğer 2019-20'de hem euroleague, hem de türkiye ligi şampiyonluğunu kaybederlerse zelimir obradovic'in fb'deki son yılı olabilir.
    ve böyle bir senaryonun devamı şöyle de gelişebilir:
    svetislav pesic, barselona'da beklenen başarıyı yakalayamaz ve oradan ayrılır.
    zelimir, barça'nın başına geçer...
  • 340
    hiçbir bok bilmiyorsanız bile karşıyaka'nın russ smith'i bobby dixon'ı * adamın getirdiği noktaya bakın, ondan sonra da "ben bu spor hakkında hiçbir halt bilmiyorum." diye defterinize yüz kere yazıp susmasını bilin.

    gerek aldığı kupa sayısıyla, gerek bu işe kendini adamasıyla, gerek gittiği yere altın dokunuşlarıyla bu sporun avrupadaki gelmiş geçmiş bir numaralı koçudur, tartışmaya kapalıdır. dünyanın gelmiş geçmiş en loser camiasını getirdiği noktadan utanın bari.
  • 403
    müthiş bir koç, müthiş bir değer. her genç oyuncu için çok büyük bir şans onun bu ülkede olması. basın toplantıları, röportajları dikkatle takip edilmeli. aklımd aiki söylemi kalmış;

    fenerle kötü giderken takıma izin vermiş, izin gününde de kimse gelmemiş doğal olarak ve obra buna çok kızmış. hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşadım demişti o gün için. genç oyuncular bile gelmedi. bu bence ne kadar tembel olduğumuzun en güzel kanıtlarından biriydi.

    genç oyncu berk' i oyun alır bir avrupa maçında ve berk rakibini geçmek siterken topu kaybeder. o pozisyonu bir pöportajda şöyle yorumlar; berk' i kutladım, çünkü doğrusunu yaptı. hızlı bir oyuncu ve rakibini geçebilirdi. bunu denemesinde bir yanlış yok. zaten o yetenekleri yüzünden onu oyuna aldım. genç bir oyuncuya 4 tecrübeli ismin arasında bir eurolig maçında yer veriyorsam o oyuncudan bir şeyler göstermesini isterim. top kaybı da bu oyunun bir parçası. elbette 2 3 pozisyon üst üste top kaybedilmesi kabul edeceğim bir şey değil ama o pozisyonda berk' in topu kaybetmesi önemli değildi. yeteneklerini kullanmayı düşünmesi doğru olandı.
  • 318
    ntv spor' da bir röportajı yayınlandı. orada bence sadece basketbolcular için değil tüm genç sporcular için çok önemli bir konuşması vardı. bire bir yazamasam da ozetleyecegim;

    bir maçta genç berk' i oyuna almış ve berk hücumda hızlı çıkarken topu kaybetmiş. önündeki adamı geçmeye çalışmış ve gecemeyip top kaybı yapmış. kendisi de berk' i tebrik ederek doğrusunu yaptın, bu yeteneğin var, agresif ol top kaybı da bu oyunun bir parçası, hızlısın ve bunu kullanmaktan çekinme demis. elbette 1 dakikada 3 top kaybı yapma ama agresif olmaya özelliklerini kullanmaya devam et demiş. sonrasinda da şöyle devam etti; 18 yaşında bir oyuncuyu 4 tecrübeli adamın arasına sokup da real madrid, barcelona gibi takımların karşısına cikariyorsam ondan agresiflik beklerim, bir şeyler göstermeye çalışmasını isterim. o yetenek olmasa zaten yer vermem o zaman o yetenekleri kullanmalı gibi şeyler söyledi.

    bir alıntı daha yapacağım. enes ünal, bu sözlükte de başlığına ekledigim bir yazıda bize türkiye de hocamız genç oyuncuların top kaybetme lüksü yok derdi burada ise hata yapmak serbest tek istedikleri çaba göstermen yazmıştı.

    bu yazdıklarımdan herkes kendine göre bir şeyle çıkartır ancak ben çok önemsediğim 2 adamla ilgili yorum yapıp bitireceğim;

    bruma; paslı oynasa, pas oyunu oynasa vs vs. bunları yapsa bruma olamaz. onun tarzını değiştirmeye çalışmak yerine tam tersi onun sahip olduğu özellikleri daha etkili kullanabileceği şekilde eğitilmeli bence kendisi. çok süratli, o zaman topsuz da bu sürati kullanmalı mesela. topla çok hızlı, çok kıvrak. o zaman ona göre arkası sağlama alınıp sık sık top kaybetme riskini alması istenmeli. kaybederse top kaybı olur ama kaybetmezse pozisyon yaratır.

    tolga; son maçta pas hataları yaptığı için eleştirildi biraz. neden hata yaptı? ileri oynadığı için. şimdi bu yetenek onda var mı yok mu ona bakılmalı. eğer varsa o zaman devam etmeli. top kaybını göze alarak ileri oynamalı. yok, eğer yeteneği yoksa ve ileri oynamaya çalışıyorsa o zaman da takımdan kesilmeli. galatasaray "madem yeteneğin yok o zaman onu deneme" denecek bir yer olamaz. her oyuncu mevkisinin gerektirdiği temel özellikleri bünyesinde barındırmak zorunda. galatasaray orta saha oyuncusu ileriye pas atmak zorunda. bu yeteneği yoksa oynamayacak. ama varsa da başta taraftarlar olmak üzere o yeteneğini kullanması için teşvik edilecek. yani bence doğrusu bu.
  • 346
    arkadaslar bu adamin buyuklugunu anlatmaya gerek yok. ben baska bir konuya deginecegim. daha once ayni dileklerimi senol gunes icinde iletmistim.

    kendisi derhal turk milli basketbol takiminin basina gecirilmelidir. turk basketbolunun daha fazla zaman kaybina tahammulu yok. milli takim'i ucurur, genclere onem verir, alt yapiyi dahiyane fikirleriyle gelistirir. bu sezon gerekirse bir yandan fenerbahce'yi bir yandan millli takimimizi calistirir. sezon sonu da tercihini yapmasi istenir.

    tam bu sirada hido'cum devreye girerek;

    yalan senden baskasi
    oksarim o tombul yanaklari
    ucuracaktir 12 dev adam'i o
    bizimle kal zeljko

    misralariyla, tercihini milli takimdan yana yapmasini saglar. boylelikle ucar gideriz.

    umarim hido bu dizeleri okur ve gereken hamleyi bir an once yapar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın