resim
Wesley Sneijder
Görev:Stratejik Danışman
Takım:-
Yaş:40
Uyruk:Hollanda
  • 10278
    ne gitmesi amk!! gerekirse muslera dışında tüm takım gitsin, gerekirse (ki gerekiyor) tüm yönetim gitsin, gerekirse mustafa denizli gitsin, gerekirse ben gideyim :( ama kendisi hiçbir yere gidemez. net hüngür hüngür ağlarım giderse. hamza hoca üzerinden kendisine bir linç kampanyası düzeniyor, taraftarın bu oyuna gelmemesi lazım. gelmeyiz diye düşünüyorum. gelmeyiz deme beyler? :( yok birde gelelim amk!! sonuç olarak jübilesini bizde yapacak canımız, ciğerimiz, turuncu portakalımız.
  • 10279
    on numaralı maestromuz.
    dün ki maçta ilk yarıda burak efendiye kaleciyle karşı karşıya bırakacak pas attı. burak ne yaptı. topa ayağından 10 metre açtı ve kaleciye verdi. topa dokunmasa sadece topun yanında koşsa kaleciyle karşı karşıya kalacak.
    başka bir pozisyonda oyunun yönünü sabrinin kanada dogru değiştirme hatasında bulundu. 50 metreden sabrinin ağzının icine top attı. evet ağzının icine. sabri oldugu yerde hareketsiz dursa top ona çarpardı. ama sabri klasik top kontrol etme hareketiyle topu ayağının altından kaçırdı.
    şimdi bu adam ne yapsın. mac icinde bunun gibi birçok pozisyon oluyor. adam sinirden hasta olacak yakında. ben kafayı yedim zaten. yazık hepimize ya.
  • 10281
    turkce konusuyoruz, yazmaya calisiyoruz, cogunlukla okudugumuzu iddia edip okumuyoruz. baska da dogru duzgun bir dil konusulmuyor memlekette. cumhurbaskaninin yabanci dili "how are you"dan oteye gitmiyor. adamin ogrenmek gibi de derdi yok, bunu iyi bir sey oldugunu dusunuyor cunku -thanks to late 70's and 80's arabesk-. haliyle turkce cevirisi yapilmis cok net aciklamalari da beynimizle filtrelemek yerine ustune oturdugumuz organla anliyoruz.

    turkce ve diger butun dillerde olan etken ve edilgen yapi var mesela. edilgen yapiyla bir sitem ederseniz sucu baskasina atmaya calisarak bahanelerden bahsediyor olursunuz. ornek: dogru duzgun calistirilmadik, takim olmamiza engel olanlar vardi, medyanin oyunu bunlar, antremanlarimiz cok az yapildi vs.

    etken kisi sizseniz bahaneden bahsetmiyor bilakis hatayi kendinize cikartiyorsunuz demektir. ornek: taktik calismamiz lazim, yeterince calismiyoruz. takim olmamiz gereken bunu unuttuk. mucadele etmek icin birlikte daha cok calismaliyiz.

    kisacasi birinci cogul sahis ekleri ile konusursaniz edilgen degilsinizdir, direkt etken sizsinizdir. yani baskasina suc atmiyorsunuz, kendiniz hakkinda oz elestiride bulunuyorsunuzdur.

    daha da turkce dersi vermeye calismayayim sonra kulaktan dolma bilgiyle donanim kazandigini sanip kendini einstein zannedenler elestirmeye basliyor, insanlara bir sey katmaya calismak modern turkiye'de ukalalik olmus. (hic de sasirtmayan bir durum) kisacasi wesley sneijder'in yaptigi aciklamalar eski hocasinin arkasinda konusmak degil, genel biri oz elestiridir. turkce ve diger dillerin ortak yapisinda bulunan bu anlatim bicimi sagolsun beyniyle konusmalari filtreleyebilenler adamin ne demek istedigini cok rahat anlayabiliyor. daha da onemlisi sneijder soyledigi her seyde yerden goge kadar hakli.

    suna benziyor sneijder'i bu konuda elestirmek, ortada bir hirsiz var, 8 milyar dolari cebe indirmis. bunu yaparken de surekli magdur gorunup kendini sempatik gostermeye calismis. bu adama hirsiz demek istiyorsun, bir kac babayigit cikip hirsizsin diyor, hatta durmuyor o tirlar isid'e gonderildi diyor. fakat kimse sozun dogrulugunu tartismiyor da bunu soyleyeni cezalandirmaya calisiyor. kardesim adam hakli, hirsiza hirsiz demis neden cezalandiriyorsun ki?

    hos sneijder hirsiza hirsiz diyen gibi de yapmiyor, biz diyor. bizim duzelmemiz lazim diyor. oyle oturdugu yerden her cumle arasi satir arasi boslugu koyan tirt yazarlar gibi bakin onlarin yuzunden her sey kolayciligina kacmiyor. ya da politik hicbir altyapisi olmayan fakat ideolojik beklentilere siginmis sirikla atlamaci barajcilar gibi kendini otekilestirmiyor. ya da ulkeyi sevdigini iddia edip parayi gorunce kicina tenesir surullmus gibi kacak dovusmuyor. biz diyor, sorumlu biziz.

    sol olmadigi halde solda kalmis olmanin kolayciligiyla %25'ine siginanlar gibi ben ugrastim daha ne yapim demiyor. problem icinde bile sorumluluk aliyor, biz diyor. birinci cogul sahis

    elinizde boyle bir firsat var, sneijder gibi bir karakter takiminizda oynuyor ama siz kendi takintilarinizi ve isguzarliginizi bu adamin ustune atmak istiyorsunuz.

    neden? cunku turkce konussak da dil anlatiminidan zerre anlamiyoruz.
    neden? cunku dogrulari duymayi sevmiyoruz, biz yalanlarla beslenmeye alistik.
    neden? cunku gercegi beynimize sokarsak dogruyu yapmak icin emek sarf etmek zorunda kalacagiz.
    neden? cunku cebimizden paranin calindigini idrak etmek zorunda kalirsak mucadele etmek zorunda kaliriz.
    neden? cunku bizim paralarimizla zengin olmus kisilerle yuzlesmek kendi enayiligimizi kabul etmek demektir.
    neden? cunku durustluk bu ulkeden kacip gideli tam 69 sene oldu.

    yatin efendiler. kulaginizin ustune, poponuzun ustune, calismasi gereken kolunuzun ustune... nereye isterseniz onun ustune yatin. ama kalkip calismak isteyen durust insanlara bok atmayin.
  • 10282
    tutturmuşlar hamzayı mourinho'ya benzetti şimdi ne değişti diye. adam insanca yaklaşımını mourinho'ya benzetti, taktiğini teknik direktörlüğünü değil. zamanında hamza'yı beğendiği konularda nasıl övdüyse şimdide eleştirebilir ki eleştirmiyor bile doğru dürüst. överken bik bik etmeyen tipler eleştirince arkasından sallıyor adamın.
  • 10283
    galatasaray taraftarına bir anket yapılsa muslera ile birlikte en güvendiği iki oyuncudan biri olarak kendisi çıkacaktır.

    söylemlerinin değerini hamza hocadan bağımsız düşünüp türk futbolununda devrim yapılması için bir şans olarak değerlendirmemiz gerekli.

    sevgili genç kaptanımız arda turan'ın durumunu düşünüyorum. arda turan yurt dışına gitmese, yetenekleri gelişmeyecek, büyük ihtimalle daha da şişmanlayacak, dünyanın en popüler takımına da transfer olamayacaktı.
    wesley ben böyle harika bir çalışma biçimi görmedim demedikçe sorunu kendimizde görmeliyiz.

    türk sporcuları ve transfer ettiğimiz yabacı oyuncular doğru bir biçimde yönetilmemekte. teknik olarak da, idari olarak da, bireysel olarak da iyi yönetilmemekte.

    çözüm ise transfer değil. yerli veya yabancı oyuncu veya hoca da değil. çözüm arda turan'ın performansını arttıran çalışma ve yönetim anlayışını tükiye'ye ithal etmek ve daha da geliştirmek.

    mevcut yönetim anlayışı ile de tüm bu işler kolay değil. iyi olan parçaları toplamak ve eşleştirip yeni bir işleme eser veya ürün yapmak çok kolay değil. nokia bugün yoksa sonradan oyuna girip iyileri yapan rakipler yüzünden yok. galatasarayın adı var hep de var olacak ama bu yönetim anlayışı ile bir dev olamayacak.
  • 10286
    ekşi'de bir arkadaş işsizlikte çığır açan bir yazı yazmış kendisiyle ilgili.

    https://eksisozluk.com/entry/56666394

    http://www.reactiongifs.com/r/2014/01/dr-lol.gif

    http://i0.kym-cdn.com/.../000/263/866/403.gif

    varsa okuyan bilgilendirirse çok sevinirim.

    edit: poacher ve hayyguys kod adlı arkadaşlar okumuş sağolsunlar.
    (u: arkadaş kasımpaşa maçı için wesley'nin kritik paslarini, kararlarini görüntülü olarak analiz etmiş sonuç olarakta wesley gibi bi oyuncuya daha ihtiyacimiz olduğunu- tabi başka bi mevkide oynaması koşuluyla- belirtmiş.)
    (u: pozisyon pozisyon sneijder analizi yapmış. eleştircem sneijder'i gibisinden başlamış ama genelde övmüş. yaptığı doğru işleri gif olarak eklemiş.)
  • 10288
    kendisi yıllardır mağdur edilmektedir. bu mağduriyette bizi vurmaktadır tabi, çünkü kendisi bizim oyuncumuz. eğer kendisi merkez alınarak bir takım kurulsaydı işler çok farklı olabilirdi. orta açma alışkanlığı olan ama bunu sıfıra inmek yerine çaprazdan yapabilen, geriye rahat dönebilen iki bek ile, verkaç yapabilen, fiziken iyi, çok yaratıcı olmak zorunda olmayan iki tane orta saha ile, birisi genişte oynayabilecek, öteki podolski tarzı olacak iki kanat ile, sırtı dönük top tutabilen, kalinic veya elmander tarzı bir forvet ile kendisini izleyemedik.

    adam yapabileceği her şeyi yapıyor. 30 metreden pas atıyor, 60 metreden pas atıyor, verkaç yapıyor, tek top yapıyor. ama bir türlü skora yansıtamıyoruz. yahu takımında sneijder gibi biri varsa yapacağın şey çok basit. gerisindeki iki orta saha çok koşar, onu da taşır, bekler çok açılmadan ofansa çok katkı yapar, orta sahaya çok yardım eder, kanatlarından biri gol yükünü forvetle paylaşır, öteki de asist üretir ve genişte daima opsiyon olur. forvetin de seni ileri taşır, yeri gelir kanatlara oynar, yeri gelir wesley'e şut açısı yaratır, yeri gelir döner vurur.

    ama ne gerek var bunlara, koy evlat sabriyi. hatta boşver wesley'i, koy bilal'i oralara. sneijder geriden top çıkartsın. nasılsa çıkartabiliyor ya.
    bu şeye benziyor, nasılsa araba kullanabiliyor diye formula1 pilotunu servis şoförü yapmaya. burada servis şoförünü aşağılamıyorum kesinlikle. hizmet sektörü çok önemli. 1 hafta çöpler toplanmasın, ağlaşırız burada. önemliler ve iyi ki varlar.
    ama herkes yerinde güzel. herkes yerinde iyi iş yapar. herkes yerinde iyi şartlarda çalışmalı/oynamalı.

    yok, ne gerek var.
    koy bilal'i oynasın.
  • 10291
    rüyamda hala galatasarayda oynuyordu, burak'a 60 metreden pas atıyor burak yine kontrol edemiyordu ama umut edilidiği ayağına gelen topu burak yılmaz'ın kafasına da abanıp sonra soyunma odasında burak'ı dövmeye de kalkmıyordu sonra kendilerini ayırmaya çalışan selçuk'a kes sesini lan yeniçeri diye de bağırmıyordu. yabancı oyuncuların yanlarına sinan gümüş'ü de alıp yerli oyunculara saldırdığı bir kriz, kaos çıkmıyordu. wesley sadece topunu oynuyordu. ne garip değil mi?

    takım arkadaşlarını dövmek hırpalamak gibi değişik misyonlar yüklenmeye başlanan hollandalımız.
  • 10295
    2010-2011 sezonunda maçlarımızın oynanacağı günler gelsin istemezdim, kabus gibi gelirdi hafta sonları, ne zaman fikstüre baksam sanki lig sonuna kadar yapacağımız maç sayısı her hafta artıyormuş gibi gelirdi; mustafa sarp'ı, barış özbek'i falan izleyecek olmak strese sokardı.. ligin ikinci yarısındaki fener derbisinden sonra da hiçbir maçı izlemedim zaten, özetler dahil.. yüreğim el vermedi takımı o halde görmeye, daha doğrusu o oyuncu grubunu galatasaray formasıyla görmeye dayanamıyordum; servet'e, ayhan'a, sabri'ye, gökhan zan'a falan tahammül edemiyordum..

    şu anki oyuncu grubumuz da benzer şeyler hissettiriyor, o kadar kötü değiller tabi ama kadro dejenere olmaya başlayalı uzun zaman oldu.. bir tanesi iki tanesi değil, çoğunun bir sürü falsosu var; hem karakter, hem davranış hem de yeterlilik/yetenek olarak.. mustafa hoca biraz toparlamayı başarabilirse bile artık ufak dokunuşlarla falan düzelecek gibi değil.. bu yönetim yapar mı yap(a)maz mı bilemem ama en geç sezon sonunda takımda büyük bir temizlik ve restorasyon gerekli.. o gün gelene kadar eğer kanserden ölmeyip sağ kalırsak da (tek tek isim vermek istemiyorum, liste uzun çünkü) bu oyuncuları izlemeye mecburuz..

    ama eskiyle arada bir fark var dostum, sen varsın.. bugün seni izleyeceğimi bildiğim için iple çekiyorum maçı, sonra astana maçını, sonra bjk maçını...

    taraftar gözüyle senle aramdaki münasebet budur sevgili portakal efendi.. küçükken hagi'ydi, şimdi sensin..

    öpüyorum yanaklarından, 20:00'da görüşmek üzere..
  • 10298
    herkes sneijder' i attığı goller için veya çektiği şutlar için sevdiğimizi düşünüyor. ama bilmiyorlarki biz onu attığı goller, kazandırdığı maçlardan daha çok sahaya koyduğu karakter ve mücadele için seviyoruz. 4 aralık 2015 galatasaray bursaspor maçı dakika 68 podolski golü atıyor ve 1 - 0 öne geçiyoruz. buraya kadar herşey normal görünebilir ama olay buradan sonra başlıyor. özetleri dikkatlice izlerseniz yasin öztekin ve burak yılmaz denen iki çapsız bencil ötesi fubbol namına sıfır karaktere sahip bu iki futbolcu sanki golü biz yemişcesine bir tavır sergiliyor. ama gelin görün ki wesley gol olur olmaz o kadar içten bir sevinç yaşıyor ki adeta bizi sahaya yansıtıyor.

    yürüyedur aslanım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın