bu işi ekonomik ve pazar şartlarında değerlendirdiğim vakit ilk andan bugüne dek ne kadar yanlış adımlar attığımızı o denli iyi anlıyorum ki, taraftarından yöneticisine ne kadar uslanmaz bir zümreye ait olduğumu fark ediyorum. arz sınırlı zira ürün tek
*, talep yüksek çünkü taraftar sabırsız, yönetim mahcubiyete düşmemek, ele güne söz vermemek bir nevi karizmayı çizdirmemek peşinde. haliyle laurentiis ürününün eşsiz olduğunu ve başka bir alternatifi olmadığını görüyor zira rakipsizliğin farkında, alıcının hevesli oluşunu hatta sabırsız oluşunu görüyor, talebi okuyabiliyor, nasıl olsa bu ticaret benim kasama para sokacak diyerek ürünün fiyatını yükseltiyor doğru bir ticari hareket. peki biz ilk günden bu yana neyi doğru yaptık? söyleyeyim, hiçbir şeyi. sen #staywithus diye oyuncuya şirin gözükecek hareketler yaparken, oyuncunun bağlı bulunduğu kulübün elini yükselttiğini fark edemiyorsan, şampiyonluk kutlamasında ne idüğü belirsiz, futboldan anlamayan spikerler çıkıp stay with us osimhen, please stay with us diye ortalıkta şaklaban gibi dolanırsa, en aklı başında olması gereken yöneticin sponsorluk anlaşması yaptığın gün osimhen olmaz ise bu parayı aktarabileceğimiz bir oyuncumuz bulunmuyor bu nedenle bu bizim ilk ve son kurşunumuz o olmazsa bu bütçeyi yönlendirebileceğimiz kimse yok diye absürt konuşmalar gerçekleştiriyorsa sen zaten çoktan bu savaşı kaybetmişsindir.
şimdi atılabilecek birkaç doğru adım kaldı, o da bu sosyal medya çukurunda hali hazırda galatasaray'ı yöneten bu vasıfsız yönetim kadrosu ile pek mümkün gözükmüyor.
taraftarından yöneticisine duygularımıza hakim olup "ilgileniyorum ama başka alternatiflerim de var" diyebilmeliyiz. lucca olur, nunez olur, ahmet olur, mehmet olur. bizim an itibariyle 75 milyon euro'yu bu isimlere aktarabileceğimizi laurentiis'e göstermemiz gerekiyor ardından geç kalmış olsak dahi "peşin alırım", "kredim hazır", "bugün karar verebilirim" gibi elimizde bu paranın olduğunu kanıtlar nitelikte haberler ile diğer oyunculara teklif götürüp, belirli aşamalar kaydetmemiz lazım. benim acelem yok diyebilmeliyiz. çünkü osimhen'e halihazırda maaş ödeyen kulüp napoli, bu yıl farklı kiralık alternatifler ile geçirip önümüzdeki yıl osimhen'e nakit 30 milyon euro imza parası gibi teklifler sunarak, napoli'yi sıkıştırabiliriz. istanbul'a döndükten sonra napoli'den gelen buyurun gelin, alın aramalarına biraz düşünmek istiyoruz farklı bir alternatif ile kontak halindeyiz diyerek fiyatı iyice kırabilmeliyiz.
velhasılı kontrollü hareket edip, baskıyı kırmayı becerebilmeliyiz şimdi diyeceksiniz senin aklına gelen koskoca holding yöneten adamların aklına gelmiyor mu; o halde yazdıklarımı tekrar okuyun ve türkiye'de kimin nasıl zengin olduğunu tekrar gözden geçirin. ne demek istediğimizi anlayacaksınız. her zengin olan ticari zekasıyla bir yerlere gelmiyor bu ülkede ticari zekanın değil siyaset ticaretinin para ettiğini anlamamışsanız, işiniz zor.