aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 6
    (bkz: #3760203)

    kendisi sarri yüzünden transfer olamamış vecino'nun öz kuzeni olabilir zira 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçının dosta güven düşmana korku salan ilk yarısının kısa vadede önemi yoktur demiş. benim kuzeni alsaydınız 1-1 bitmezdi o ilk yarı demek istiyor da olabilir.

    şaka bir yana ilgili entry genel anlamda mantıklı ancak bayern maçının ilk yarısının futbolcu ve oyun özgüveni açısından önemi söylediğinin aksine çok fazla, bu sebeple kendi entrysinde yazmış olduğu "önemi yoktur" kısmına katılmıyorum.
  • 7
    normalde bu sözlükte okan buruk'u, icardi'yi, terimi sevmediği için sürekli konuştuğum yazarlarla dahi arayı açtım ama bu yazarımıza bir şey diyemiyorum. ufak bir kaza geçirdiğimi yazdığımda kendisini hiç tutmadığım halde bana mesaj atmış tavsiyede bulunmuştu.

    umarım okan buruk ile arasındaki husumeti çözer.

    iyilik iyidir.

    https://youtube.com/...?si=t4746TXzHajSjvRa

    bu videodan belki de feyz almam gerekiyor ama her seferinde kahkaha atıyorum.

    + bu kadar mı abi?
    - bu kadar.
  • 8
    ya kör ya da akpli olan yazar. her iki durum da içler acısı. zira bacakları, gövdeleri orantısız şiddet sebebiyle mosmor olan gençlerin tekrar tekrar eyleme katılmalarını aktivite olarak değerlendirmiş. bdsm seviyor herhalde gençlerimiz. üstelik galiba kendisini lise son sınıfta oldukça gevşetmişler ki hem kendi neslini gevşeklikle anmış hem de tüm z kuşağını. insan kendinde ne görüyorsa karşıya da onu yakıştırıyor tabii.

    hemen bakalım z kuşağı gevşek mi sorusuna.
    z kuşağı olarak ekonomik krizler, pandemi, zorlu sınav stresleri, işsizlik, barınma krizi, darbe, siyasi kutuplaşma hatta siyasi darbe gibi etkenlerin altında büyüdük. mesela 2001 doğumlu bir z kuşağı bireyi 2008 küresel krizi ile büyüdü, lise geçiş dönemlerinde darbeye tanık oldu, pandemi ile lise okudu, 2023 seçimlerinde de üniversite sürecine hazırlık geçirdi. kaldı ki z kuşağı olarak bilinçsiz bir şekilde kayıtsız şartsız sisteme uymadık. bu da sistemden faydalanan yüksek sınıfın zoruna gidiyor tabii. çok çalış, üniversite kazan, mezun ol, iş bul sirkülasyonunun bir şeye yaramadığı bir ortamda haliyle farklı bu sisteme tereddütlü yaklaşıyoruz. diploma iptali demiş miydim? ne için çalıştığımızı dahi fark edemiyoruz. kendimize sürekli olarak "ben neden okuyorum?", "bu mesleği neden istiyorum?", "toplumun benden beklentileri ne?" gibi farkındalık sorularını soruyoruz. bu da gevşeme yaşamadığımızın, aksine farkındalık içinde büyüdüğümüzün bir başka kanıtıdır. kısacası gevşek diyerek hakaret edilen nesil aslında eski sistemin vaatlerine inanmadığı için farklı anlam arayışı içindedir. kendinden olmayana kötü gözle bakana ne deniyordu tam hatırlayamadım da ondan işte *.

    eylemlere aktivite olarak mı katılıyoruz sorusuna gelince evet ya hepimiz bdsm seviyoruz polisler vurdukça içimiz kıpır kıpır oluyor. zaten bu sebeptendir hiçbir yerde andımızı, gençliğe hitabemizi, boykot gösterilerimizi veyahut atatürk ilke ve inkılaplarını haykırmıyoruz. sadece polis amcalarımızın önüne yatıp vur bana diyoruz.

    konu meclisten dışarı aklıma fenerbahçe geldi bak. yeniliği absürtlük olarak görüyorlar ne kadar acınası. 59 öncesi yankıları bu sebepten. modernleşememiş ve modern dünyaya ayak uyduramamış bir takım insanın kendi kendini avutma süreci resmen. neyse konumuz absürtlük değil zaten *.

    peki kısaca gevşek z kuşağı henüz kariyerlerinin başında olmasına rağmen neler başardı?

    uluslarası üniversiteler arası düzenlenen hukuk yarışmalarında öğrencilerimiz her zaman derece elde ediyor. vis moot veya jessup gibi prestijli davalarda başarılı temsilcilik gösterdik. veya teknofest kuşağında birçok z kuşağı genci insansız hava araçları, yapay zeka modülleri ve elektrikli araçlar üretiyor. izmirli bir grup öğrenci görme engelliler için yapay zekâ destekli baston tasarladı. #kadıncinayetlerisonbulsun hareketinin büyük bir bölümü yine gençlerdi. sadece sosyal medyada değil sahada da aktiftik. odtü'lü gençlerin tospaa projesi de var. twin bilim seti de cabası. sosyal medyaya akademik bilgi üreten çoğu sayfa z kuşağına aittir. lise ve üniversite düzeyinde google science fair ve benzeri yarışmalarda türkiye’den gençler son 10 yılda defalarca finale kaldı.

    anlayana çok.
  • 10
    düşüncelerinin temel hipotezleri tartışılabilir düzeyde. benim katıldığım kısımlar bile var. ancak üslup içerikten önce gelir. konu siyaset gibi bir toplum bilimi ise daha da önce gelir. hele hele son günlerde sinir uçlarıyla bu kadar oynanmış ülkemizde en önce gelir.

    sözün özü, üslubunun rahatsız ediciliği içeriğini yok ediyor. bu üslup sorunun da tepeden tırnağa ülkemize yayıldığını düşünüyorum. kendisine has bir durum değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın